Futbol sektöründe finansal polarizasyona karşı Kurumsal Yönetişim
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Yönetim KUtlu MERİH Futbol sektöründe finansal polarizasyona karşı Kurumsal Yönetişim

Futbol sektöründe finansal polarizasyona karşı Kurumsal Yönetişim

GİRİŞ

Futbolun ulusal düzeydeki yönetimi konusunda ülkeler arası sistem farklılıkları bulunması, ticarileşemenin de polarizasyon etkileri ile birleşince, sportif sonuçlar üzerinde anlamlı etkiler oluşturuyor. Kulüplerin faaliyet alanı olan farklı yasal ve ekonomik ortamlar oyunda da adaletsizliklere yol açıyor. Daha sıkı regüle edilen ülkelerde daha sağlam finansal yapılar gözlenirken bunlar daha gevşek regüle edilen ülkelere karşı rekabet etmekte güçlük çekiyorlar. Avrupa futbolunun artan önemi ve kulüp rekabeti üzerinde etkili olan farklı düzenleyici sistemler ulusal ver kıtasal düzenleme sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyor. Avrupa çevresinde daha standart bir düzenleme rejiminin gerçekleştirilmesine ihtiyaç duyuluyor ve UEFA bunu gerçekleştirebilecek temel organ olarak görülüyor.

futbol ekonomi

 

 

 

 

 KAYNAKLAR

UEFA

Vision Europe: UEFA Strategy for European Football

Müslüm GÜLHAN (Editör)

Türk Futboluna Yapısal Bakış - Sempozyum Kitabı ;  8-9/ Mayıs/2006 ; Haliç Üniversitesi

Tuğrul AKŞAR

Futbolda Yeniden Yapılanma Çalışmaları ve Kurumsal Yönetim

Tuğrul AKŞAR

Türk Futbol Üst Yapısının Yeniden Yapılanmasına İlişkin Model Arayışları

Tuğrul AKŞAR

UEFA KULÜP LİSANS SİSTEMİ (2004 UEFA KRİTERLERİ )

Tuğrul AKŞAR

UEFA KULÜP LİSANS SİSTEMİ ve TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU

Kutlu MERİH

Futbolun Avrupalılaştırılması: AB Komisyonunun Futbolu Yeniden Yapılandırma Çalışmaları

Kutlu MERİH

Türk Futbolunun Mali yapısı ve UEFA Kriterleri ; Haliç Üniversitesi Sempozyumu (Mayıs 2006)

Kutlu MERİH

FUTBOL SEKTÖRÜNDE YAPISAL DÖNÜŞÜM ve YAPISAL BUNALIM

Sebahattin DEVECİOĞLU

TÜRKİYE’DE SPOR SEKTÖRÜ  STRATEJİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

Sebahattin DEVECİOĞLU

SPORUN EKONOMİK BOYUTU AÇISINDAN FUTBOL SEKTÖRÜ

  

Yerel ve Kıtasal Futbolun Düzenlenmesi 

Avrupa çevresinde spor ver futbol yönetişimi açısından bir çok farklılık gözleniyor. Öncelikle kulüplerin, liglerin ve ulusal federasyonların sistem üzerindeki etkisi ülkeden ülkeye değişebiliyor. Özellikle İngiltere'de Premiyer Lig  (FAPL) ile Federasyon (the FA) arasında ilginç bir rekabet ve otorite kavgası var. İtalya'da büyük kulüplerin ligler ve federasyon üzerinde yoğun etkisi söz konusu. Kulüp başkanları ve yöneticileri aynı zamanda federasyonda da görev alabiliyor. Benzer olarak İspanya'da Barcelona ve Real Madrid İspanya futbolu karar mekanizması üzerinde olağanüstü etkinlik sahibi olarak görülüyor. genel olarak Avrupa'daki beş büyük lig içinde TV yayın sözleşmelerinin merkezi olarak yapıldığı (İngiltere, Fransa, Almanya) liglerde federasyonların, kulüpler tarafından yapıldığı liglerde  (İspanya, İtalya) kulüplerin kulüplerin daha çok etki sahibi oldukları görülmektedir.

 

Ulusal federasyonlar, ulusal liglerin yönetişimi için stratejik organlardır. Burada düzenleyici bir otorite ile serbest rekabet koşullarının birlikte çalışmasının etkinleştirilmesi gerekir. Federasyonların futbolun üç boyutu olan sportif, yasal ve ekonomik boyutlarının birlikte düzenleme çabaları bazı sorunların da yaşanmasına neden oluyor.  Günümüz futbolunda FIFA, UEFA ve Ulusal federasyonlar arasındaki ilişkiler ve yetki paylaşımları bazı sorunların da yaşanmasına neden oluyor. UEFA ile AB arasındaki ilişkiler, UEFA'nın bir düzenleyici kuruluş olarak Avrupa futbolu üzerinde giderek artan bir etki kazanmasına da yol açıyor. Bosman uygulaması ve sınırların Avrupalı futbolculara açılarak futbolun "Avrupalılaştırılması", futbolun geleneksel olan ulusal düzeyde federasyonlar ve küresel düzeyde FIFA tarafından   düzenlenmesi kuralı ile çatışmaya başladı.

 

Avrupa futbolundaki dönüşümler, yönetici organların yetkileri ve etkileri konusunun yeniden değerlendirilmesini gerektiriyor.  Bosman uygulamaları, yayın teknolojisindeki gelişmelerin yarattığı fırsatlar ve seçkin kulüplerin hem yerli hem de Avrupa kupalarında daha etkin olmayı sürdürmeleri sonucunda kurallar yeniden tartışılır hale geliyor. Şampiyonlar liginin hem sportif hem de finansal olarak artan çekiciliği, futbol sektörünün kontrol ve düzenleme mekanizmalarının özellikle Avrupa ortamında gelişeceğini gösteriyor. Diğer taraftan başarılı ve etkili kulüpler ulusal federasyonların yetki ve otoritelerini tartışma ortamına çekiyorlar. Bu ise futbol için daha etkili düzenleme ve yönetişim kurallarının araştırılmasına yol açıyor. Futbolu yöneten organlar arasındaki ilişkilerin yeniden değerlendirilmesi önümüzdeki yıllarda  "futbolun etkin yönetişiminin" temel başlangıç noktasını oluşturacak.
 

Avrupa Kulüp Futbolunu Düzenleme Modelinde Değişimler  

Bosman kuralı ile ulusal sınırlar arasında dah yoğun bir futbolcu trafiğinin yaşanması, futbolcu yeteneklerinin saha geniş ve daha güçlü pazarlarda yoğunlaşmasına yol açtı.. Bunun sonucu ise Avrupa kupalarında başarılı olan kulüplerin ve ülkelerin sayısının giderek azalması oldu. Ulusal düzeyde ise Şampiyon Kulüpler kupasını elit kulüplerin monopolize etmesi, sportif ve ekonomik başarının da elit kulüplerde yoğunlaşmasına neden oluyor. Matematik olarak olanaksız olamasa bile, diğer kulüplerin elitler arasına katılabilmesi giderek daha zorlaşıyor. Fransız profesyonel ligi kıta düzeyinde fırsat eşitliği  için düzenleyici çerçevenin standardize edilmesi gerektiğini ileri sürüyor. Burada UEFA tarafından geliştirilen ve uygulanması istenen "Kulüp Lisans Sistemi" , rekabet koşullarının standardize edilebilmesi için önemli bir adım olarak görülüyor.

 

UEFA Kulüp Lisans Sistemine ulusal düzeyde farklı reaksiyonlar verildi. İtalya olumsuz bir yaklaşım sergilerken diğer ülkeler Fransa başta olmak üzere, sistemin finansal kontrol mekanizmalarının yeterli olmadığını ileri sürdüler. Sistem bazı kurallar getiriyor fakat bunun denetlenmesi için gerekli mekanizmaları önermiyordu. Bir çok ülke liginde bunun bir ilk adım olduğu fakat finansal dengeyi sağlayacak daha ileri tekniklere ihtiyaç olduğu düşüncesi ağırlık kazandı.

 

Sistemin deklare edilen amaçları başlangıçta: kulüplerin ekonomik ve finansal yeteneklerini geliştirmek, şeffaflığı ve kredibiliteyi arttırmak ve borç verenler için güvenli bir finansal ortam sağlamak, uluslararası kupaların sürdürülebilirliğini sağlamak ve bu kuplardaki finansal fair playi gözetmek olarak veriliyordu. Sistemin talepleri giderek ağırlaşan bir şekilde  idi. Verilen amaçlar ile uygulanan yöntemlerin tutarlı olması gerekirken burada bazı yetersizlikler ve amacı aşan talepler profesyonel gözlerden kaçmıyordu (MERİH 2006). Fransız ligi uygulanan sistemin UEFA tarafından verilen amaçları karşılayamadığın ileri sürdü. "Uygulamanın ilk fazı oldukça ileri bir dönemle ilgili idi ve kontrol ancak olay gerçekleştirdikten sonra yapılabiliyordu. Bu da beklenen faydayı yok ediyordu." . İkinci faz ise 20087/09 sezonunda başlayacak ve ileriye dönük bütçelemeleri kapsayacak. Bunun da amaca ne faydası olacağı açık değil.

 

Burada önemli olan diğer bir nokta, UEFA Kulüp Lisans Sisteminin fayda sağlayabilmesi için yeterli bir titizlikle uygulanması gerektiği. Bu da sistemin diğer bir zayıf noktası, çünkü uygulama ulusal federasyonlara devredilmiş durumda. Bu federasyonların ise, kulüplerinin Avrupa Kupalarına katılmalarını engelleyecek önlemleri almaları hemen hemen olanaksız gibi. Ayrıca çeşitli farklılıklar  gösteren ulusal muhasebe sistemlerinin temelinde finansal standartların nasıl sağlanabileceği de belirsiz. 

Burada Fransız Liginin bir alternatif önerisi var: "Kulüpler için Avrupa Finansal Kontrol Komitesi". Avrupa liglerinde bu yaklaşımın üzerinde durulmaya değer olduğu düşünülüyor.

 

‘subsidiarity’ ilkesi ve düzenlemenin sınırları  

Futbol sektöründe yaşanan ve çözümlenen bazı sorunlar düzenleyici sorumluluğun sınırlarının da tartışılmasını gündeme getirdi. Bunlar arasında Bosman Kuralları, TV yayın teknolojisinin uyarlanması, zenginliğin az sayıdaki ulusal liglerde toplanması ve UEFA Şampiyonlar Liginde gözlenen gelişmelere bulunuyor. Bu olgular yerel ve kıtasal futbol perspektifini radikal bir şekilde değiştirdiler. Bunun sonuçlarının yerel liglerde bozulan rekabet dengeler, yerel liglerin az sayıdaki zengin kulüp tarafından etki altına alınması ve başarı ile zenginliğin Avrupa çapında az sayıda kulüp ve ülke etrafında toplanması olduğu söylenebilir. Diğer taraftan Avrupa perspektifinde futbolun ekonomik, sosyal ve dolayısı ile yasal olarak perspektifinin genişlemesi, futbolun düzenlenmesi konusunda yeni sorumlulukların tanımlanmasını ve genel olarak futbolun yeniden yapılanmasını gerektiriyor. Burada Avrupa hukukunun yerindelik ilkesi olan "subsidiarity" son derecede dikkatli ve mantıklı bir şekilde uygulanmalıdır. Bu düzenlemeyi gerekli hale getiren ve düzenlemenin konusu olacak olan organizasyonlara "yetki devri" olarak anlaşılmamalıdır. Futbolun küresel ve kıtasal organizasyonu düzenleyici organların sorumsuz bir bağımsızlığı yerine sorumlu bir "karşılıklı bağımlılık" ilkesi etrafında oluşmalıdır. Burada subsidiarity ilkesi kararların uygun olan en uygun düzeyde alınmasını gerektirir. UEFAtarafından önerilen "Kulüp Lisans Sistemi"  ve "Kulüpte (alt yapıdan) Yetişen Futbolcular" kuralı bu nedenle sadece Avrupa kupaları için değil fakat yerel ligler için de uygulanmalıdır. Buradan Avrupa çapındaki düzenleyici ilkelerin yerel liglerin de harmonizasyonunda önemli bir rol oynayacağı görülebilir.

 

"Altyapıdan yetişen" futbolcu inisyatifi 

UEFA kupa maçları için uygulanacak yeni, düzenlemeler getirdi. Bunlar:

• 25 ile sınırlı takım oyuncusu

• Kulüpte yetişmiş minimum oyuncu sayısı. kademeli olarak aşağıdaki gibi uygulanacak

i) 2006/07 Sezonu: 4 ‘takımda yetişmiş’ oyuncu

ii) 2007/08 Sezonu: 6 ‘takımda yetişmiş’ oyuncu

iii) 2008/09 Sezonu: 8 ‘takımda yetişmiş’ oyuncu

"takımda yetişmiş" oyuncular, kulüpte veya aynı ulusal federasyonda lisanslı olacak ve bu oyuncuların yarıdan fazlası federasyon lisanslı tipten olmayacak. Kulüpte yetişmiş oyuncu yanımı, oyuncunun 15 ve 21 yaşları arasında en az üç sezon kulüpte lisanslı olması koşulunu gerektiriyor. Federasyon lisanslı oyuncu kavramı ise oyuncunun en az 3 yıl kulüp veya bağlı olduğu federasyona lisanslı olması anlamını taşıyor. Kulüpler 21 yaşın altında olmak ve kulüpte 15 yaşından sonra en az 2 yıl lisanslı olmak koşulu ile 25 kişilik takıma istenildiği kadar genç oyuncu ekleyebilir.

 

Burada UEFA'nın beklentisi genç oyuncuların gelişimini ve eğitimini gerçekleştirebilmek. Burada sadece kulüplere bir katkı değil, gençlerin eğitimi ve sosyalleştirilmesi ile topluma da katkı öngörülüyor. Ayrıca bu yaklaşım Avrupa futbolundaki yetenek havuzunu genişletecek ve ulusal takımlar arasındaki rekabete de katkı sağlayacak. Böylece kulüpler daha fazla kendi oyuncularını yetiştirerek futbolun bir "en iyi oyuncuları satın alma" rekabeti olmayıp "yetenek yetiştirme" rekabeti olması bekleniyor. (UEFA Vision)

 

Buna karşılık bu kurallar UEFA kupalarında rekabet edecek olan kulüpleri ilgilendiriyor. UEFA ulusal federasyonların bu kuralları yerel liglerde zorlamasını beklemiyor. Yine de UEFA bu kuralların bir sportif ilke olarak Avrupa düzeyinde olabildiğince uygulanmaya çalışılmasını öneriyor. UEFA üyesi ülkelerin çoğunluğunda bu kuralları kendi yerel liglerinde hayata geçirme çabası gözleniyor. İngiltere'de ise bu kurallara serbest dolaşımı engellediği ve liglerin kalitesini sulandırdığı gerekçesi ile yoğun bir direniş söz konusu. Burada futbolun bir tek merkezi organ tarafından düzenlenmesindeki zorluklar göze çarpıyor. Yine de yetenek ve servetin az sayıda ülkede yoğunlaşmasını engellemek için bazı yöntemler geliştirmek ve bunları uygulamaya koymak acil bir zorunluluk.

 

Futbol sektöründe "İyi Yönetişim - Good Governance"

Yeni bir yönetim anlayışını yansıtan "Yönetişim" kavramının futbol sektöründe giderek artan bir ilgi yarattığını görüyoruz. Son on yıl içinde bu kavram politik bilimde, kamu yönetiminde ve uluslararası ilişkilerde yaygın bir kabul görürken futbol yönetimi içinde gündeme getirilir oldu. Bu sözcüğün bu kadar popülerleşmesindeki temel neden, yönetim sürecindeki organlar ve ilişkiler konusunda kapsamlı bir kavram ve açıklama potansiyeli sunmasıdır. Yönetişim, en basit tanımı ile, genel olarak hiyerarşik ve emir-komuta tipinde olmayan  yatay organizasyonların yönetim teknikleri ile ilgilidir. Bu ise federatif yapılı futbol yönetim organları için oldukça uyumlu bir modeldir. Buna göre yönetişim olan yapılarda tepede her şeye kadir egemen bir organ bulunmaz. Buna karşılık yönetim süreci yarı otonom birimlerden oluşan yapılar, yerel otoriteler, kamu kurumları, yarı kamusal örgütler ve çeşitli gönüllü organizasyonlar ve federatif yapılar söz konusudur.

Buna karşılık Yönetişim bir çok durumda akıl karıştıran karmaşık anlamlar da yüklenebilir. Bazı durumlarda hiyerarşik yapıda olmayan organizasyonların nasıl yönetildiği ile ilgili iken, başka durumlarda değişime uğrayan yapıların nasıl yönetilmesi gerektiğine ışık tutabilir. Biz burada bu kavramı futbolun yönetim yapısını anlamak ve bunu olması gibi değiştirmek süreci ile ilintili olarak kullanacağız. Bu hedefe ulaşmak için yönetişim, networklerin yönetişimi ve doğrudan "İyi Yönetişim - Good Governance" anlamlarına da gelecektir. Burada yönetişimin üç farklı anlamı söz konusudur:

  • 1- bir strateji olarak yönetişim,
  • 2- bir analitik araç olarak yönetişim ve
  • 3- bir normatif model olarak yönetişim

Bunları açarsak; strateji olarak yönetişim bir kurum veya yapının stratejik hedeflere ulaşmak için yönlendirilmesi anlaşılmalıdır. Bu genel olarak modern demokratik hükümetlerin uygulamalarıdır. Hükümetler burada olanaklar yaratır ve koordine ederler, yönetmekten çok yönlendiricidirler. Yönlendirmek üzerindeki vurgu, yönetim organındaki iktidarın mümkün olduğunca yaygınlaştırılarak daha fazla organın iktidar sahibi olmasını sağlamaktır. Böylece sistemin yaratma ve yönetme kapasitesi artacaktır. Böylece hükümet içi ve hükümet dışı aktörler arasındaki kontrol ve koordinasyon yönetimin verimini arttıracaktır.

 

İkinci kavram - networklerin yönetişimi - esas olarak ortaklık, işbirliği ve dayanışma kavramlarına dayanır ve hiyerarşik otorite kavramına bir alternatif sunar. Network yaklaşımı örgütler arası ilişkilerin etkilerine yoğunlaşır. Örgüt içinde ise bu bölümler ve organlar arasındaki yatay ilişkiler anlamına gelecektir. Bu süreçler tek bir tepe organın hakimiyetine dayanan otoriter karar verme süreçleri yerine pazarlık ve uzlaşmanın öne çıkmasına yol açar. Böylece yönetişim yaklaşımı ile örgütler veya organlar arası politika oluşumlarının doğasını açıklayan bir analitik araç elde ederiz.

Yönetişim kavramının üçüncü uygulanışı ise bunun, "İyi Yönetişim - Good Governance" uygulaması ile eş anlamlı kullanılmasıdır. Bu uygulama, örgütler ile bunlara kaynak sağlayan paydaşları arasındaki ilişkileri tanımlayan deontolojik ilkeleri, örgütlerarası ilişkileri düzenleyen yöntem ve teknikleri ve paydaşların birbirine karşı olan hak ve yetkilerini düzenler. Gerçekte "İyi Yönetişimi" gerçekleştiren belirgin bir yöntem olmamasına karşılık, deyim bir kaç temel kavramdan oluşan, oldukça açık bir anlama sahiptir. Bunlar; şeffaflık, hesap verilebilirlik, paydaş katılımı ve net yasal ve deontolojik çerçeve olarak özetlenebilir.

 

Şimdi bu üç boyutla tanımlamayı esas alırsak aşağıdaki soruları nasıl cevaplandırabileceğimizi görebiliriz.

  • Bu üç yönetişim anlayışı ile bir analitik model oluşturabilirmiyiz?
  • Bir spor politikasının "yürütülmesi" ile ne anlamalıyız?
  • Spor için bir politik  cemaat veya bir network söz konusumudur? ve bir yönetişim networkü ile ne anlamalıyız.?
  • Birbirleri ile ilintili "İyi Yönetişim Good Governance" ve "Kurumsal yönetişim - Corporate Governance" deyimleri, sporda yönetici organlar ve birincil/ikincil paydaşlar arasındaki ilişkiler tanımlamamızda nasıl yardımcı olabilir?

Yönetişim üzerine oldukça yoğun bir literatür bulunmasına karşılık, bur terimin spor organizasyonlarının örgütlenmesi, idaresi ve yönetimi açısından ne anlama geldiğini açıklayan çok az çalışma bulunmaktadır. Sporun ve futbolun yönetilme tekniklerinin araştırılması ve özellikle bu tekniklerin yetersizliğinin görülmesi yönetişim olgusunun  da gündeme gelmesine neden oldu. Sporun ve futbolun tarihi gelişimi ve kurumlaşması genellikle ticari rekabet kurallarına değil de sportif rekabet kurallarına uygun olması ve günümüzde ticari boyut beklenmedik şekilde gelişmesi tarihi yapıların yetersizliklerinin de görülmesini sağladı. Geleneksel yapılanma sporun ve futbolun stratejik yönetimi ve sektörün iç dengelerinin sağlanması açısından yeterli kontrol olanaklarını sunamıyordu. Stadyum yapımı, genç ve yetenekli futbolcuların yetiştirilmesi ve sektörde gelirlerin dengesiz bir şekilde yoğunlaşması gibi sorunlar geleneksel yönetim tekniklerinin yetersizliğini açıkça ortaya koyuyordu.

 

Sporun ve futbolun "Yönetişimi" konularına giderek artan ilgi, sportif organların amatör gönüllüler tarafından yönetilmesi yerine yönetim fonksiyonlarında uzmanlaşmış profesyonel yöneticiler tarafından yönetilmesi doğrultusunda önemli açılımlar yarattı. Artık sporun ve futbolun oldukça gelişmiş aktifleri üzerinde yönetici iktidarının kötüye kullanılmasını engelleyecek ve yönetimde verimliliği sağlayacak teknikler önem kazanmaya başlamıştı. Bu da ancak "iyi yönetişim" için temel ilkeler olan şeffaflık, açıklık, hesap verilebilirlik ve paydaşların katılımı ile sağlanabiliyordu.

Bu yaklaşım diğer taraftan paydaşların kim olduğu ve spor organizasyonlarının mülkiyeti gibi sorunların da gündeme gelmesine neden oldu. Bu çerçevede geleneksel taraftarlık organlarının yanında sporun ve futbolun sorunlarına yönelik organlar da oluşmaya başladı. İngiltere'de Manchester United in GLAZER ailesi tarafından satın alınarak sahipliğinin el değiştirmesi, taraftarların da mülkiyet üzerinde hak iddia eden organlar oluşturmalarına neden oldu. Manchester United Supporters Trust (MUST) taraftar organizasyonu, MU yönetişim sistemi içinde bir yer sağlamak için yoğun bir kampanyayı yürütüyor. BU kampanya taraftarlar tarafından bir yarı-profesyonel futbol kulübü FC United of Manchester (FCUM) kurulmasına kadar ilerledi. Tarihi kulüplerin taraftarları da kulüpleri üzerinde tarihi hakları olduğunu iddia ediyorlar ve bu hakkı talep ediyorlar. Benzer bir taraftar ilgisi  ve katkısı Barcelona Kulübü taraftarlarının "Blue Elephant - Mavi Fil" örgütlenmesinde de gözlenebiliyor. Bu ve benzerleri hareketler taraftarların da futbolun ekonomi-politiği içinde anlamlı bir yer alma isteklerini yansıtıyor. İngiltere, Galler ve İskoçya bölgelerinde şimdi kulüp yönetişiminde yer almak amacı ile oluşturulmuş yüzün üzerinde taraftar organizasyonu görülüyor. Bu örgütler kulüp hisselerini toplayarak yönetimde temsil edilme olanağı sağlamaya çalışıyorlar.

 

SONUÇ: iyi Yönetişim gereklimi? 

İyi Yönetişim kavramı, genellikle içine kapalı, şeffaflıktan uzak futbol kulüpleri ve hesap vermek ve şeffaf olmak istemeyen futbol yönetim organları dünyasında özellikle önem taşıyan bir kavramdır. Futbol yönetim organlarının kulüplerdeki yönetişim sistemlerinin geliştirilmesine destek olmak için  için daha fazla çaba göstermeleri gerekiyor. iyi yönetişim kulüplerim kendi başlarına başarabilecekleri bir uygulama olmaktan uzak görünüyor.Bu sürece taraftar örgütlerinin de katılmaları gerekiyor. Bu anlayış uygulamaya geçmeden bütün dünyada futbolum geleceği  çok parlak görünmüyor.

 

Otoriteler  aynı zamanda futbol gelirlerinin dağılımındaki adaletsizlikleri giderecek çareleri de geliştirmelidir.  Yayın gelirleri daha adaletli dağıtılabilir. Gerçekte bu gelirlerin daha önemli bir kısmı alt ligler  ve futbol alt yapısının geliştirilmesi için pay olarak ayrılmalıdır. Diğer taraftan maç günü gelirlerinin ve diğer ticari gelirlerin de yeniden dağılımı için teknikler geliştirilmelidir.

 

Bu yaklaşıma önemli bir itiraz, kötü yönetilen kulüplerin neden iyi olanlar sırtından finanse edilmeleri gerektiğidir. Buna cevap iyi yönetişimin bütün kulüplere yaygınlaştırılmasının etkinliği arttıracağıdır. İki temel stratejik hedef; gelirlerin daha adil dağılımı ve kulüplerin etkin yönetimi birbirleri ile tutarlıdır. Futbol yönetim otoriteleri gelirleri daha dengeli dağılan ve daha etkin yönetilen bir futbol modeli üzerinde ısrarlı olmalıdır. Burada taraftar dernekleri ve bunların federasyonları da iyi yönetişim modeline dahil edilmelidir. Taraftarların kulüp yönetimindeki etkinlikleri bir çok Avrupa liginde görülebilmektedir.

{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  9271  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Kutlu Merih Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43130866

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.