Futbolda şiddetin kökenleri
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Galeri Mevzuat Futbolda şiddetin kökenleri

Futbolda şiddetin kökenleri

alt

16 Şubat 2004—  Futbolda şiddetin ne yakıcı bir sorun olduğunun henüz farkına varabilmiş değiliz.

 Yitirdiğimiz yaşamlar, sadece birkaç gün bizi sorun üzerinde düşünmeye sevk ediyor.

Olayın sıcaklığını çok çabuk yitiriyor ve kısa süre içinde unutuyoruz. İnsan belleğinin unutma özrü olduğu bilinen bir gerçek ama, insan yaşamına endeksli bu sorun karşısında sergilediğimiz toplumsal duyarsızlık ve umursamazlık, ciddi bir sorgulamayı da beraberinde getirmektedir.

Daha geçen hafta İzmir’de Karşıyaka-Göztepe futbol maçında, iki kulübün taraftarları arasında yaşanılan ve onlarca insanın yaralanmasına neden olan bu şiddet olayları neden durmamaktadır? Bu tür şiddet gösterilerinin kökenlerinde neler bulunmaktadır? Bu tür eylemler, organize bir hareket midir? Olayın toplumsal ve siyasal yönleri bulunmakta mıdır? Kısacası, daha bir çok soruyu sormak mümkün olmakla birlikte; sorulara yanıt ve çözüm bulmakta zorlanmaktayız.
       Orta yerde duran bu sorunun çözümüne ne ölçüde toplumsal ilgi ve duyarlılık gösteriyoruz? Şiddet kapımızda olmasına karşın, ne yazık ki biz ona dur diyememekteyiz ve sükunetle şiddetin kapımızı çalmasını beklemekteyiz. Önümüzde ciddi bir tehlike olarak duran bu sorunun çözümü için, önce onu doğuran temel nedenler üzerinde kısaca durmak gerekmektedir.
       Anımsanacağı üzere; futbolda ülkemizin başına gelen en büyük şiddet felaketi, 1967 yılının Eylül ayında, Kayserispor ile Sivasspor arasında oynanan İkinci Lig karşılaşmasında yaşanmıştı.
       İki takımın taraftarları arasında çıkan çıkan arbedede 48 kişi ölmüş, 600 kişi de yaralanmış, stadın tribünleri yakılıp yıkılmıştı. Dış dünyada yaşanılan en dramatik olay ise, 1985 yılında Brüksel’in Heysel Stadı’nda gerçekleşmiş; Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası finalini oynayan Liverpool ile Juventus arasındaki maçta, Liverpool’un saldırgan taraftarlarının çıkardıkları olayda 50 den fazla insan ölmüş, yüzlerce kişi yaralanmıştı.
       
       Saldırganlık ve Şiddetin Kaynakları
       
Toplumların hızlı değişim zamanlarında ortaya çıkan ve giderek kuralsızlığa dönüşen bireysel ve toplumsal kargaşa durumu, saldırgan davranışların ve şiddet eylemlerinin kaynağıdır. Saldırganlık davranışının eyleme dönüşmesi sürecinde kullanılan bir yöntem ve araç olarak karşımıza çıkan şiddetin, çok çeşitli toplumsal ve ekonomik nedenleri olabilir.
       Sporda saldırganlık ve şiddete baktığımızda ise: Sporun tüm dallarında ve de en çok futbolda, insanın kendisiyle ve başkalarıyla savaşımına tanık oluruz. “Sporda amaç, doğal ve evrensel olan saldırganlık içgüdüsünü yüceltmek, ‘daha güçlüye, hızlıya, yükseğe ulaşmak’ için savaşmaktır. (Prof.Dr. Özcan Köknel, Bireysel ve toplumsal şiddet, sh.233, , Altın Kitaplar, 2.basım İst.,2000)
       Saldırganlık içgüdüsel olduğu kadar, sonradan öğrenilebilir ve yönlendirilebilir bir nitelik de taşır. Bu anlamda, içgüdüsel olarak başlangıçta ortaya çıkan saldırganlığın, süreç içinde yönlendirilebilir bir hale dönüşmesi, spor karşılaşmalarında, özellikle de futbolda büyük bir öneme sahiptir.
       Ülkemizde çarpık kentleşme ve gelir dağılımındaki dengesizliğin giderek artması; ekonomik, siyasal ve toplumsal olarak kültürel bir çöküntü ve yozlaşmaya neden olmuştur. Bu olumsuzlukların yol açtığı bireysel anomi, bu alt kültürü oluşturan kitlelerde büyük bir öfke birikimine sebep olmaktadır. “…Bu kitleler de öfke birikimlerini ifade edebilecekleri en uygun ortam olarak spor alanları ve futbol maçlarını görmektedirler.”(Mahmut Sert, 10.11.2003 tarihinde NTV’de yapılan söyleşiden)
       
       Futbolda Şiddet Kültürünün İçsel Bir Olgu Haline Gelmesinde Medyanın Rolü
       
Şiddetin futbolda sürekli var olmasının bazı iç dinamikleri bulunmaktadır. Şiddet bir sonuçtur. O halde bu sonuca yol açan nedenleri iyi incelemek zorundayız. Futbolu bugün sadece basit bir spor dalı gibi göremeyeceğimizi, yine bu sütunlarda yazmış olduğum Futbol A.Ş.’de uzun uzun anlatmış ve dünya genelinde beş yüz milyar dolara ulaşan devasa bir pastanın varlığından bahsetmiştim. Bu denli yüksek bir gelirin paylaşımının olduğu bir yerde savaşım da olacaktır şüphesiz.
       Bugün futbolun bir gösteri endüstrisine dönüşmesi, kendi siyasal iktidarını da yaratmaktadır. Bu siyasal iktidarı paylaşanların, futbolun yığınsallığından yararlanmak ve onu kendi dümen sularına çekmek için gösterdikleri çaba ve harcadıkları her tür enerji ve tahrik, futbol izleyicisindeki içgüdüsel saldırganlık davranışının harekete geçirilmesini sağlayan temel içsel dinamiklerden en önemlisidir.
       Bu içsel dinamiği harekete geçiren en önemli araç ta medyadır. Futbolda şiddetin özellikle, bu sektörde pastanın giderek büyümeye başladığı 1990’lı yılların başından itibaren, yönlendirilebilir içsel bir olgu haline gelmesi; kitlelerin, bu tehlikeyi görmelerinin önünde bir perde görevi görmektedir. Bugün yeni futbol ekonomisinde, altyapıda dev bir tekelleşme; üstyapıda, yani iktidarda ise yönetim ve denetimi elinde tutan oligarşik bir yapılanma mevcuttur.
       “Futbol iktidarının oluşumunda kitle iletişim araçlarının çok önemli işlevleri bulunmaktadır. Bu iktidarı paylaşanlar, futbolun kitleler tarafından-uygulanmasından çok, konuşularak kendi iktidarlarının yeniden üretilmesini, birbirleriyle girdikleri sıkı ilişkilerle sağlamaya çalışırlar…kitle iletişim araçlarının gelişmişliği, herhangi bir izlencenin izleyicilerini toplu olarak avucunda tutabilir.
       Bugünün koşullarında bir futbol maçını, stadyumda en fazla iki yüz bin kişi- Brezilya’da Maracana’da- izleyebilir; oysa aynı maç, televizyondan milyarlarca insana izlettirilebilir; yine milyonlarca insan yazılı basından aynı maç hakkında bilgi sahibi olabilir. Hangi araç kullanılırsa kullanılsın, hedef kitle bu alanın iktidar odaklarının etkisi altına girmektedir.”(Mahmut Sert, Gol Atan Galip-Futbola Sosyolojik Bir Bakış, Sh. 132-133, Bağlam yayınları, İst.,2000)
       Kısacası, yeni futbol ekonomisinde gelirin paylaşımı ve nüfuz alanının daha da arttırılabilmesinin yolu, medya aracılığıyla daha büyük kitlelere ulaşmaktan geçmektedir. Bu amaca ulaşmada kullanılan yöntem ise ilginin her zaman en üst seviyede olmasını sağlayacak, rating mücadelesinden geçmektedir. Bu amaçla, TV’lerde spor programları, basında köşe yazıları ve futbol haberleri, her zaman rutin olmayan şeyleri ön plana çıkartarak; bir yandan bu tür olayların önüne geçilmesi şeklinde göstermelik bir popülist yaklaşım sergilerken; diğer yandan da taraftarın, futbolcu, yönetici, federasyon ve hakemle karşı karşıya gelmesini sağlayacak ve daima ateşi yüksek tutacak, yorum ve haberlerle, konuyu sürekli tekrarlayarak, sıcak tutmaya çalışır. “Yapılan maç eleştirilerinin ve yorumlarının genellikle tribündeki taraftarın bakış açısından, özellikle kullanılan dil bağlamında yapılması”(Mahmut Sert, a.g.e., Sh.136) futbolda atmosferin giderek daha da arttırılmasına yol açmaktadır. Bütün şiddet unsurlarının artmasında, kışkırtılmasında medyanın rolü olduğunu görmekteyiz. Olayların defalarca gazetelerde yazılması, televizyonlarda konuşulması, maç sonralarında her türlü pozisyonla birlikte bu şiddet olaylarının, sözde şiddeti önleme bahanesiyle yayımlanması, şiddete çanak tutan en önemli faktörlerden birisidir.
       Ülkemizde İstanbul kentinin üç takımı Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe, Türkiye geneline yayılmış taraftar profilleriyle ve bunlar üzerindeki etkinlikleriyle futbolun iktidarını paylaşmaktadırlar.(Mahmut Sert, a.g.e.,sh.149)
       
       Ülkemizde Görülmeyen Bir başka Neden -Irkçılık
       
Futbolda ülkemizde ortaya çıkan saldırganlık ve şiddetin sebeplerinin, diğer ülkelerden farklılıklar taşıdığını görmekteyiz. Örneğin ülkemizde hiç karşılaşmadığımız, ancak özellikle Avrupa’da yoğun olarak karşılaşılan faktörlerden birisi “ırkçılık”tır. İngiltere’de, Belçika’da, İtalya’da, İspanya’da, Macaristan’da, Sırbistan ve Slovakya’da futbol dünyasının yakından tanıdığı futbol kulüplerinin ırkçı taraftarlarınca oluşturulan organize şiddet örgütlerinin olduğunu belirtelim.(Bu konu üzerinde ileride bir başka yazımızda detaylıca durulacaktır.)
       Futbolun beşiği İngiltere, aynı zamanda futbol serseriliğinin de beşiğidir. İngiltere’de “hooliganizm”in merkezi Liverpool, işsizliğin ve yoksulluğun da yoğun olduğu bir kent… 1985 yılında Brüksel’in Heysel Stadyumu’nda, sarhoş ve saldırgan Liverpool’lu holiganlar onlarca insanın ölümüne neden olmuşlardır. (Serhat Hürkan, Yıkılmayan İmparatorluk Futbol, sh. 105, Ümit yay., Ank. 2000)
       
       Ülkemizde Taraftar Oluşumları
       
Ülkemizde başta üç büyükler olmak üzere tüm kulüplerin taraftarlarınca oluşturulmuş, sivil kitle örgütleri adında çeşitli taraftar oluşumları mevcuttur. Bu oluşumlar esas itibariyle, maçlarda taraftarı olunan takımın desteklenmesi ve motive edilmesi gibi masumane amaçlarla yola çıkmışken; örgüt içi ve dışı sabotajların etkisiyle bugün farklı mecralara sürüklenmeye çalışılmışlardır. Oysa bu tür demokratik kitle örgütleri, bugün tribündeki terörün önlenmesinde istenilirse ciddi uygulamalar içine girerek, olası kötü sonuçların önüne geçebilme yeteneğine sahiptirler. Çoğu futbol maçlarında, tribünlerde başlayan saldırganlık ve şiddet olaylarının bazen, belirli bir çekirdek grup tarafından yönlendirildiğini de dikkate alındığında bu oluşumlara önemli görevler düşmektedir.
       
       Sonuçta;
       
Futbolda saldırganlık ve şiddetin çeşitli toplumsal, siyasi ve ekonomik nedenleri bulunmaktadır. Bunun dışında karşılaşılan çeşitli şiddet ve saldırganlık olayları aslında münferit olaylardır. Futbolun giderek endüstriyel bir sektöre dönüşmesi, oluşan gelirin paylaşımında ciddi savaşımlar gerektirmektedir. Bugün futbol iktidarına ortak olanlar, yeni futbol ekonomisindeki paylarını arttırabilmek için daha geniş kitlelerin ilgisini çekmek ve bu ilgiyi artan düzeyde korumak durumundadırlar. Bunun için futbolun büyülü atmosferini, kitle iletişim araçlarını kullanarak daha da gerginleştirip, kışkırtmaya çalışan bu anlayışın önüne geçmenin çok da kolay olmadığı görülmektedir. Futbolda şiddet bugün içsel bir olgu haline gelmiştir. Şiddet ve saldırganlık bugün organize bir hal almıştır. Şiddetin önlenmesinde toplumsal gereklerin yerine getirilmesi sorunun çözümünde gerekli olmakla birlikte yeterli değildir.{jcomments on}
       

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  25335  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43213011

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.