Avrupa’ya Gidemezsek Ne Olur? (II)
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Galeri Mevzuat Avrupa’ya Gidemezsek Ne Olur? (II)

Avrupa’ya Gidemezsek Ne Olur? (II)

Tuğrul Akşar/ 24 Nisan 2012  Bu hafta yazdığımız son bölüm ile dizi yazımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz.

Geçen iki hafta içinde özellikle holiganizmin İngiliz futbolunu ve dolayısıyla Avrupa futbolunu nasıl şekillendirdiğini somut örneklerle sizlerle paylaştım. Aslında bugünkü endüstriyel ve modern futbolun gelişimini bir yerde holiganizme borçluyuz. Holiganizm kendi tahripkar etkisiyle futbolun yeniden şekillenmesini sağladı.

 

Bugünkü Futbolu Holiganizme Borçluyuz

 

Özellikle, önceki yazılarımızda da dile getirdiğimiz gibi, Ada futbolunda meydana gelen şiddet olayları futbolun tarihsel gelişimine çok önemli katkılar sağladı. Bu sayede futbolun, şiddet ve benzeri anti-futbol unsurlarından nasıl korunacağına ilişkin yeni düzenlemeler ardı ardına gelirken, futbol daha güvenlikli bir ortamda oynanmaya başlandı. Futbola olan ilginin paraya tahvil edilebilmesi sürecinde oyunun saha içi ve saha dışı güvenliğinin sağlanması en öncelikli amaçlardan birisiydi. Nitekim, tüm statlarda güvenlik en üst düzeye çıkartıldı. Buna bağlı olarak artan maliyetleri karşılamaya yönelik, daha paralı taraftarın statlara çekilmesi gerekiyordu ve öyle de oldu. Statlarda konfor ve lüks seviyesi yükseltilerek, oyuna finansal katkı sağlayacak kitlenin oyun alanına çekilmesi sağlandı.

 

Şiddet futbolu bu vesileyle farklı bir mecraya yönlendirirken, futbol aynı zamanda digital yayın platformlarının da gelişmesiyle parasal bir sürece doğru evrildi. Parasallaşma ve ticarileşme, futbolun endüstriyel bir karaktere bürünmesine yol açtı ve Avrupa futbolu milyon Eurol’luk seviyelerden bugünkü  milyar Euro’luk düzeylere geldi.

 

İşte bu parasallaşma, doğal olarak futbolun paydaşları olan kulüplere çok büyük servetler dağıtmaya başladı.  Endüstriyelleşmeyle farklı bir boyuta geçen futbol, sadece bir spor olmaktan çıkıp ‘show business’a, yani gösteri ve eğlence endüstrisine dönüştü ve kendi pazarını yarattı. Futbol pazarının temel dinamikleri kulüpler için çok büyük bir pastayı da beraberinde getirdi. Bu bağlamda, UEFA tarafından düzenlenen Şampiyonlar Ligi 1992’den itibaren paydaşı olan kulüplere büyük servetler dağıtmaya başladı.  İşte bu ahval ve şerait içinde bugün hiçbir profesyonel kulübün Avrupa’ya gitmeme ya da UEFA’nın organizasyonlarına katılmama gibi bir lüksü bulunuyor.  

 

Yukarıda dile getirilen temel analiz kapsamında kulüplerimizin Avrupa’ya gidememeleri bu yazımızda somut olarak analiz edilmeye çalışılacaktır.

 

Avrupa’ya Gidememenin Futbolumuza Olası Etkileri

 

Avrupa’ya gidememenin Türk futboluna etkisi temel olarak iki noktada ortaya çıkacaktır. Bunlardan ilki:

 

1.Mali ve İktisadi Etkisi

Türk futbolu çok ciddi bir iktisadi ve mali darboğaza girecektir. İktisadi ve mali anlamda Avrupa futbolundan gerekli ve hak ettiği payı alamayan bir futbol ekonomisinin sürdürülebilir bir büyümeyi yakalayamaması, zaten sağlıksız bir mali yapı içinde olan kulüplerimizin iktisadi ve mali olarak daha kötü bir pozisyona sürüklenmelerine yol açacak ve bu süreç sonunda futbolumuz rekabetçi yapısını kaybedecektir. Bunun pratiğe yansıması ise, kulüplerimizin artan borç yükü ve yetersiz gelirleri nedeniyle kapanmaları ya da devlet yardımına ihtiyaç duyan bir futbol yapılanması olacaktır.

 

İktisadi ve Mali Fatura

 

Türk takımlarının Avrupa'ya 5 yıl gidememesi ekonomik kriz sürecini beraberinde getirebilir...

 

UEFA Şampiyonlar Ligi Avrupa ve Dünya futbolunun göz bebeği. Böylesi bir organizasyonda olmamak, daha baştan futbol vitrininden uzaklaşmak anlamına geliyor. Vizyonda olmamak, parasal felaketi ve çöküşü de beraberinde getirir. Çünkü, şampiyonlar Ligi bugün yıllık olarak yaklaşık 751 milyon Euro'yu bu organizasyonda gruplara kalan 32 takıma dağıtıyor.  Basit ortalama üzerinden kulüp başına düşen ortalama gelir yaklaşık 23.4 Milyon Euro'ya ulaşıyor.

 

Şampiyonlar Ligi'ne katılım payı olarak 3,9 milyon Euro ödeyen UEFA, UEFA Avrupa Ligi'ne katılımın bedeli olarak maç başına da 600 bin Euro olmak üzere takım başına 3.3 Milyon Euro'yu kasasından çıkartıyor.

 

UEFA, Şampiyonlar Ligi'nde her galibiyete 800 bin Euro ödül veren UEFA, her beraberliğe de 550 bin Euro ödüyor. Buna göre UEFA geçen sene sportif performans olarak kulüplere 76,8 milyon Euro dağıtmış.  Ayrıca kulüplerin havuz gelirlerinden ülkelerin katılım paylarına göre dağıtılan tutar ise 2,2 Milyon Euro'dan 25,8 milyon Euro'ya kadar değişiyor. Ki, bu şekilde geçen yıl havuzdan yayın geliri olarak dağıtılan tutar 341.1 Milyon Euro civarında. UEFA Avrupa Ligi'nde ise bu rakamlar biraz daha aşağı seviyede...gruptan çıkan takımlara ekstra 3'er milyon Euro dağıtan UEFA, çeyrek finali geçenlere 3,3 milyon, Yarı final oynayanlara 4,2 milyon Euro ,  şampiyona 9 Milyon Euro, finali kaybedene ise 5,6 milyon Euro veriyor. Buna göre sadece Şampiyonlar Ligi’nde 32 takıma dağıtılan tutar 754,1 milyon Euro düzeyinde...

 

 2010-11 sezonunda ülkemizi gruplarda temsil eden Bursaspor'un kasasına bu bağlamda giren para 20 milyon 48 bin Euro.

 

Gruplara kalan takımlar katılım bonusu olarak 640 bin Euro, maç başına bonus 360.000 Euro, galibiyete 120 bin Euro, beraberliğe ise 50 bin Euro veriyor.

 

Gruplardan çıkan 200.000 Euro, ilk 16'ya 300.000, çeyrek final 400.000, yarı final 700.000 Euro verdi. Finali kazanan 3 milyon , kaybeden ise 2 milyon Euro UEFA Avrupa Ligi'nde gruplara kalınması halinde medya payını da arttıran UEFA, Avrupa Ligi'nde mücadele eden 56 kulübe bu şekilde geçen sezon toplam 150.360.000 Euro dağıttı.

 

2010-11 sezonunda Avrupa Ligi'nden Beşiktaş 8,4 milyon Euro kazandı.

 

Görüldüğü üzere sadece şampiyonlar Ligi ve Europa Lig'den 2010-11 sezonunda iki kulübümüzün toplam kazancı yaklaşık 28,4 milyon Euro. Çok basit bir hesapla Türk takımlarının sadece bu iki organizasyona dahil olamamalarından dolayı yıllık kaybı minimum 28,4 milyon Euro  civarında. Beş yıl sadece katılım ve sportif performans olmayacağından kayıp 142 Milyon Euro'ya ulaşıyor.

 

Bunun yanı sıra, kulüplerin ekstra maç günü geliri olmayacağından buradan da kaybedilecek tutar yıllık yaklaşık 6 takım için ortalama 750'şer bin TL'den 487.500 TL olmak üzere 10 maçta 4.9 milyon TL ve buradan da minimum 5 milyon TL (yaklaşık 2 milyon Euro) yapar. 5 yıldan da buradan gelecek kayıp yaklaşık 10 milyon Euro'ya ulaşabilir.

 

Sadece kulüplerimizin yıllık maç günü kaybı en az 10 milyon Euro'ya ulaşır ki, bu tutar'ın yüzde elli daha fazla olma ihtimalini de göz ardı etmeyelim.

 

Bu tutarı da eklediğimizde sportif performans + maç günü gelir kaybı 5 yılda 192 Milyon ile 220 milyon Euro arasında olabilecektir.

 

Reklam gelirleri...

 

UEFA tarafından verilecek olan tutarların yanı sıra, Avrupa'da mücadele edeceği için kulüpler ile özel sponsorluk ya da reklam anlaşması yapan kurumlar da ‘5 yıl Avrupa'dan men' kararının ardından kulüplere olan para akışını da durduracaktır. Futbolun sponsorluk ve reklam gelirleri konusunda ciddi bir sekteye uğraması, muhtemel kulüplerin 5 yıl boyunca özel reklam anlaşmalardan yoksun kalmasına sebep olacaktır. Bunun mali bedeli  ise toplamda 50 milyon Euro’ya kadar yükselebilecektir.

 

Sponsorluk gelirleri,

 

Avrupa'da mücadele edemeyecek kulüplerimizin sponsorluk desteği bulması da zorlaşacaktır. Buradan da gelecek kayıp en az 30 milyon Euro civarında olabilecektir.

 

Zarar 250 Milyon Euro’ya Kadar Çıkabilir!

 

Sonuçta,  futbolun asıl gelirlerinin dışında başta turizm olmak üzere uydu, tv, decoder, diğer elektronik ekipman vb. olmak üzere 25-30 Milyon Euro civarında da diğer gelir kayıplarını da baz aldığımızda, bu tutar toplamda 250 Milyon Euro'ya kadar yükselebilecektir.

Toplam gelirlerimizin 525 milyon Euro civarında olduğunu dikkate aldığımızda, Türk futbolu böylesi bir kararda toplam gelirlerinin %47’sini kaybetmiş olacaktır. Kaldı ki, bunun etkisi sadece beş yıl ile sınırlı kalmayacaktır. Gelecek 6-7  ve hatta 10. Yıla kadar bu zararı hesapladığımızda, bu tutar yüzde elli daha katlanarak artabilecektir.

 

Türk futbol ekonomisinin giderek daralması, zararın daha fazla oluşmasına neden olabilecektir.

 

Avrupa’ya gidemeyen Türk futbolunun izlenilirliği de düşecektir.

 

Bu ise naklen yayın gelirlerimizin azalmasına neden olacaktır. İzleyen sayısının azalması, yayıncı kuruluşun yükümlülüklerini yerine getirmesini zorlaştırabilecektir. Bu durum yayıncı kuruluşun ve kulüplerimizin önemli finansal sıkıntılara girmesine yol açabilecektir. Yeterli abone ve izleyiciye ulaşamayan yayıncı kuruluşun gelirlerindeki olası azalış, futbola aktarılacak maddi fonların da azalması anlamına geliyor. Bugün naklen yayın gelirleri endüstriyel futbolun temel yakıtını oluşturuyor. Bu yakıttan yoksun bir ekonominin yol alması mümkün görünmüyor. Bu durum aynı zamanda çevresine de çok önemli dışsal etki sağlayan futbol ekonomisini ve onun katma değer yaratan paydaşları da ciddi etkileyecektir.  

 

2.Sportif Etkisi

Kulüplerimizin Avrupa futbolunun organizasyonlarına katılamaması, süreç içinde kulüplerimizin sportif rekabet gücünü olumsuz etkileyecektir. Avrupalı kulüplerle mücadele edememek, kulüplerimizin rekabetçi dengelerini, dengesiz rekabete dönüştürecektir. Tekrar rekabet gücünü kazanabilmek ise kulüplerimizin en az on yıl boyunca üstün performans sağlamalarına bağlı olacaktır. Kulüplerimizin beş yıllık süre içinde oyun dışında kalmaları, ülke katsayımızın düşmesine yol açacaktır. Takımlarımızın maç yapamıyor olmaları, takım katsayılarının beş yıl içinde sıfırlanması anlamına geliyor. Bu ise Avrupa’ya daha az kulüp göndermek ve Şampiyonumuzun ve kulüplerimizin daha fazla ön eleme oynaması ve çok güçlü rakiplerle eşleşmesi anlamına geliyor.  

 

Uğur Meleke'nin Milliyet Gazetesi'nde derlediği ve dile getirdi UEFA ülke katsayılarımızın bugünkü durumu ve olası inebileceğimiz sıra aşağıda sizlerle paylaşılıyor.

Avrupa kupaları sıralamasında şu anda 11. olan Türk futbolu, 5 yıl mücadelenin dışında kalırsa 53.’lüğe (yani San Marino düzeyine) gerileyecek.

UEFA Ülke Katsayısı'nda 30.Sıraya kadar Düşeriz!


"3 yıl Avrupa kupalarının dışında kalmamız halinde, 11,225 puanla muhtemel derecemiz 30’unculuk olarak gerçekleşiyor. Bu da lig şampiyonumuzun 3 ön eleme oynaması anlamına geliyor. Avrupa Ligi’ne yine 3 takım gönderebiliyoruz, ama onların da ikisi dört, biri 3 ön eleme turu oynamak zorunda kalıyor.
3 yıl Avrupa kupalarının dışında kalmamız halinde tekrar bugünkü derecemize (yani Avrupa 11.’liğine) dönüş de belki 10 senemizi alacak. Çünkü daha fazla ön eleme oynayıp, daha az takımla gruplara girmemiz, daha az puan toplamamız ve daha yavaş yükselmemiz anlamına gelecek." (Uğur Meleke, Milliyet, 30 Nisan 2012)

 

 

Kaynak: Uğur Meleke, Milliyet, 30 Nisan 2012

 

Türkiye Futbol Federasyonu’nun 2010 yılında düzenlediği ve Türk futbolunun gelecek 10 yıllık stratejisini oluşturan “Futbolla Türkiye’yi İleriye Taşıma” temel anlayışından da vazgeçmek anlamına geliyor. Bu ise, Türk Futbolun temel çelişkilerinden birisini oluşturuyor.

3. Altyapıya Etkisi

 

Futbola yeterli fon transfer edemeyen ve gelir elde edemeyen  bir ekonomi doğal olarak, futbolun alt yapısına da yatırım yapamayacaktır. Alt yapısı gelişmeyen ya da ihmal edilen bir futbol liginin ayakta kalması ve rakipleriyle mücadele edebilmesi mümkün değildir. Bu durum orta ve uzun vadede futbolumuzun rekabetçi dengesini sportif anlamda olumsuz etkileyecektir.

 

Sonuç

 

Yukarıda yaptığımız analiz ve bu analizden çıkarmaya çalıştığımız olası sonuçlar, Türk futbolunun Avrupa’ya gitmeme gibi bir lüksünün olmadığını bize gösteriyor.

 

UEFA’ya karşı bir duruş sergileyebilmenin yolu iktisadi, mali ve sportif anlamda güçlü olmaktan geçiyor. Bu güç dengesi ve merkezinde yer almayan bir futbol yapısının ayakta kalması, böylesi bir karar durumunda ancak devletin açık desteği ve bu alana aktaracağı parasal fonlara bağlı olacaktır. Bu ise, siyasetin futbol üzerindeki vesayetini daha da artırması anlamına gelir. Oysa, biz bu vesayeti ortadan kaldırmanın yolunu aramalıyız.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  23703  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43177821

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.