Oyunculara Atılan Taş Yürekleri Yaralıyor!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Recep Cengiz Oyunculara Atılan Taş Yürekleri Yaralıyor!

Oyunculara Atılan Taş Yürekleri Yaralıyor!

0 z250JxOEjLoOroUT

Recep Cengiz 24 Mayıs 2022 Lig maçlarımızda, özellikle derbi müsabakalarında puan almak için baskı ögesini gerektiğinden fazla kullanma alışkanlığı play-off maçlarında da hız kesmeden devam ediyor.

 

Müsabaka öncesinde, yöneticilerin medya üzerinden cılız sataşmaları, fanatik taraftarın sosyal medya üzerinden küfürleşme ve tehditleri, rakip takımın kaldığı otel önünde maytap ve havai fişeklerle gösterileri gibi baskı ve stres yaratıcı rahatsızlıklar önemli bir strateji kabul ediliyor.

Müsabaka esnasında sahaya bozuk para, pet şişe, taş veya çakmak gibi yabancı maddeler fırlatmak rakibi sindirmek için taktiksel bir araç olarak kullanılıyor. Rakip takım otobüsünü taşlamak marifet zannediliyor.

Müsabaka atmosferi böyle olunca şiddetin ve yıkıcılığın temeli futbol algımız ve futbolcularla kurduğumuz ilişkinin biçiminde yatıyor.

Yaratılan algı “özellikle derbi maçlarında sahaya yabancı madde fırlatarak rakip oyuncuları sindirdiler” o halde “bizde, aynı yöntemi uygulayalım” rakibi sindire sindire yenerizdir.

Futbolcuların saha da oyunun gereğini değil, kabul göreni yaptığında teknik direktörlerin sağlıklı bir strateji oluşturamıyor. Saha içerisinde rakip oyuncularla dalaşmak, cılız bireysel tehditler savurmak, ortamı germek ve seyirciyi galeyana getirmek gibi kışkırtıcı oyun anlayışı kabul görüyor.

Bu görüntü play-off öncesinde bir sezon boyunca aynı formayı terleten nitelikli oyuncuların emeklerine uygun değil. Futbolcuların sahada futbol yaşamları boyunca hiçbir etik değer bilinci edinmemiş gibi davranmaları, böylesine büyük bir deneyimde güzel ve kaliteli bir futbolla anılamayacak olmaları büyük bir talihsizliktir. Mesele şiddete eğilimli taraftarın tribünde olması değil, galibiyetten daha önemli olması gereken futbolcuların birbirlerine karşı nasıl bir biçim alması gerektiğidir.

Bu uygunsuzluğu play-off müsabakasının zorluk derecesine ve stres yüküne bağlamak doğru değildir. Çünkü önceki futbol insanlarını saygın kılan şey bu tür müsabakalarda duygularını yönetmeleri, öfkelerini kontrol etmeleri, sevgi, saygı ve centilmenlik prensibinden ödün vermemeleridir.

Tribünlerde saldırgan kimliği göstermek, bir kişilik ve davranış bozukluğudur. Bu istenmedik davranışlar oyunun kural ve fair play ilkelerine göre oynamasını zorlaştırmakta, futbolcuların duygudaşlık yeteneğini azaltmaktadır.

Şiddeti uygulayan dışarı da güçlü gibi görünse de iç dünyasında zihinsel dayanıklığı, psikolojik sağlamlığını kaybetmiştir. Yani doğru düşünme, öfke kontrolü, irade, problem çözümü ve kriz yönetim yerine şiddet içerikli söylem ve davranışları tercih etmiştir.

Play-off müsabakalarında şiddetin görünür nedeni rakibi yıldırma, istenen veya istenmeyen skorsa; görünmeyen belirleyicileri defolu bir çocukluk, bozuk bir kişilik, kötü bir yaşantı ve mutsuz bir aile ortamıdır. Şiddet, aktöründe görünmeyen sorun ve rahatsızlıkların dışavurumudur.

Bu sorunlu ve rahatsız insanlara, şiddetin kötü bir şey olduğunu söylüyoruz ama şiddetten uzak durmalarını sağlayamıyoruz. Şiddet konusunda engellemeyi, önlemeyi veya ussal çözümlemeyi değil de yakınmayı seçiyoruz. Aspirin önlemler arıyoruz. Bu bağlamda, şiddet “kötü, istenmeyen veya can acıtan bir şeydir” demek duygusallığın dışavurumundan başka bir anlam ifade etmiyor. Her derde deva hamle ve söylemlerden vazgeçmemiz gerekiyor.

Şiddete önlem almak: Kamu hizmeti

Şiddetten korunmak: Eğitim

Şiddetsiz yaşamak: Kültür gerektirir.

Şiddet kazanmak ve başarı için bir yöntem olmamalıdır. Şiddet olaylarına karşı futbolun tüm paydaşlarının özellikle şiddeti uygulayan kulüp yönetim, futbolcu ve teknik direktörünün tepki göstermesi gerekiyor. Örneğin, sahaya yabancı madde atılmasına ilk olarak aynı takım futbolcularının “kazanmak için buna ihtiyacımız yok” diyerek tepki göstermesi gerekiyor. Tepki olmayınca rakibi yıldırarak müsabaka kazanmak birçok futbol insanın kafasında yer ediyor. Derbi maçlarında büyük takım taraftarlarının olumsuz rol ve modelleriyle başlayan ve diğer maçlara virüs gibi yayılan bu istenmedik davranışlarla müsabaka kazanmanın normalize edilmesi akla ve mantığa uygun değildir.

Şiddet uygulayarak rakibi yıldırmanın bir taktik olarak sunulması bir yanılsamadır. İyi, adil ve dürüst futbol oynamadan saldırganlık ve şiddetle alınacak puan ve kazanılan başarıya “hayır” dememiz gerekiyor.

Şiddetten suç olduğu için değil, bizi kazanımlarımız, değerlerimiz en önemlisi insanlığımızdan uzaklaştırdığı için uzaklaşmak gerekiyor.

Şiddet eğilimlerimizi öncelikle fark etmeyi ve sonrasında kontrol etmeyi en önemlisi kaybetmeyi öğrenmemiz gerekiyor.

Şiddetin sonuçlarını ya biliyoruz ya görüyoruz ya da hissediyoruz. Bu anlamda, fair play yönetici, teknik direktör, futbolcu veya taraftar olduğunu kanıtlamış insanlara bu kazanımlarını dürüst ve doğru bir şekilde kullanma fırsatıdır.

Fair play zor bir problemin basit bir yöntemle çözülmesidir. Ne olursa olsun fair play herkes için olmasa da pek çok kişi için kaçınılmaz olan centilmenlik bağlantılı ideal bir çözüm durumudur. Yani, oyunu “adil ve dürüst oynamak” oyunda “şiddete başvurmamak” centilmen olmak anlamına da gelmektedir. Yoksa centilmenliğin uzak olduğu bir yerden atılan taş oyunculara çarpıyor ama yürekten yaralıyor.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  1407  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Doç. Dr. Recep Cengiz Cuma, 22 Kasım 2013.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1009 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 55345364

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1