Recep Cengiz- 26 Mayıs 2024 Futbolda ligin sonu yaklaştıkça, centilmenlik dışı sert söylem ve kışkırtıcı davranışların ardı arkası kesilmiyor.

Hakem yumruklayan, sahaya girip hakem uyaran veya takımını sahadan çeken, rakip başkanı düelloya davet eden yöneticilerle uyumlu bazı futbolcuların sıradanlaşan etik dışı davranışları kaygı uyandırıyor.

İstenmedik davranışlar “hak aramak” veya “hakkını korumak” mazereti ve “racon kesme, alaycı, aşağılayıcı, argo ve küfürlü konuşma” maharetinde karşılık buluyor. Oysa bu davranışların, fanatik taraftarlar üzerinde değil, insan aklı ve erdemi üzerindeki etkisini düşünmek gerekiyor.

Bu istenmedik centilmenlik dışı davranışlara tepki olarak edilen saygısızca küfürlere konu olan saygın “Anne, Baba, Kız kardeş, Eş ve Çocukları düşünmek ve empati yapmak gerekiyor. 

Böyle düşündüğüm için kusura bakmayın!

Maçta, eşini centilmenlik dışı tahrik edici bir davranışından dolayı kendisine küfürlerle izleyen kadını düşündüm...

Babasını korkarak izleyen, edilen küfürleri utanarak duyan çocukları düşündüm...

Sahaya çıkarken ellerinden tutulan, maç bitiminde kucağa alınıp sevilen çocukların zihninde açılan yarayı düşündüm…

Oğlunun istenmedik davranışından dolayı kendisine küfredilen bir anne ve babayı düşündüm...

Abisinin abartılı bir itirazına tepki olarak kendisine küfredilen bir kız kardeşi düşündüm...

Bu tip futbolcuyu idol alan genç futbolcuların hayalini düşündüm...

Aldatma, yanıltma ve abartmaları izlerken ona dürüstlüğü öğretmek için çırpınan öğretmen ve antrenörleri düşündüm...

Sosyal medyada yapılan alaycı, küçümseyici ve aşağılayıcı yorumları yoz kültürle yapılan tartışmaları düşündüm...

İş yaşamlarında bıraktıkları iz ve sosyal çevrelerinde yarattığı etkiyi düşündüm…Bu istenmedik söylem ve davranışlarla sosyal hayatını ne kadar daralttığını, geleceğini yok ettiğinden dolayı kendisine ve ailesine ne kadar haksızlık ettiklerini düşündüm... 

Bu istenmedik davranışlarından dolayı sevinen, gönlü ferahlayan, huzurlu ve mutlu olan normal bir insan olup olmadığını düşündüm...

Daha önce yine kulüp yönetimi, forma sevgisi, takım bağlılığı, oyun karakteri ve hırs mazeretiyle;

Gazetecilere; parmak sallayıp tehdit eden, 

Tribünlere; küfür edip, cinsel organını gösteren, 

Taraftara; tekme atıp yumruklayan,  

Sahada; sinirden formasını yırtıp tekmeliklerini fırlatıp adam kovalayan, 

Rakip oyuncunun; saçını çekip gırtlağını sıkan, yumruk atan, ırkçı söylemde bulunan, 

Hakemlere; şiddet uygulamayı, baskı altına almayı, taraftara hedef göstermeyi, aldatmaya çalışmayı maharet zanneden “büyük başkan, delikanlı, cesur yürek, ağır abi, lider” sıfatlı yönetici ve futbolcuların şimdiki “itibarsız” futbol adamlarını düşündüm...

Makalenin,  bu tip insanların aklı, yönetim anlayışı ve futbol karakteri üzerindeki etkisi nasıl olur, bilmiyorum. Ancak, bu şekilde şampiyonluk, kupa veya para kazanılsa da itibarın böyle kazanılmadığını (Ayrıca, bu makalenin numarasız gözlük gibi birçok yönetici ve futbolcuya uyduğunu) biliyorum.

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş