Spor Toto Süper Lig'de 20 Takım Olmalı
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x

Spor Toto Süper Lig'de 20 Takım Olmalı


Tuğrul AKŞAR/16 Mayıs 2011

Geçen haftanın dikkat çekici tartışmalarından birisi Süper Lig’de optimal takım sayısının ne olması gerektiği yönündeydi. Bu tartışma iki çok değerli dostum olan Attila Gökçe ve Uğur Meleke arasındaydı.

Sevgili Uğur Meleke önce 8 Mayıs 2011 tarihinde Milliyet’teki köşesinde “Meduna’yı hatırlıyor musunuz?” başlıklı yazısında bu konuyu gündeme taşıdı ve “Lig 16 Takıma Düşemez mi?” diye sordu. Hemen arkasından üç gün sonra da Attila Gökçe “Gelin, 20 Takımı Düşünelim” başlıklı mevcut durumu ve olması gerekeni, her zamanki entelektüel birikiminin imbiğinden geçirip, geleceğe ışık tutacak uzgörülerini Balzac tadında köşesinde kaleme aldı.

 

Aslında bu konuda bundan tam bir sene önce 5 Nisan 2010’da “Anadolu’dan Şampiyon Çıkabilir mi? Ya da Rekabetin Ekonomi Politiği” http://www.futbolekonomi.com/index.php?option=com_content&view=article&id=1497:sueper-liga-drekabet&catid=122:tugrul-aksar&Itemid=58  başlıklı yazımla özellikle Türkcell Süper Lig ve 1992 öncesi Türkiye 1.Ligi’nin “Demografik” açıdan rekabetçi yapısını incelemiş ve yine 12 Nisan 2010’da bu sütunlarda kaleme aldığım  “ Süper Lig 20 Takım Olmalı (mı?)” http://www.futbolekonomi.com/index.php?option=com_content&view=article&id=1496:futbol-ve-rekabet&catid=117:tugrul-aksar&Itemid=61  başlıklı  yazı ile de Süper Lig’de rekabetçi dengenin demografik açıdan da yeniden düzenlenmesini teminen 20 takımlı bir ligin Türk futboluna ne tür katkılar sağlayabileceğini bu iki yazı ile gündeme getirmiş ve tartışmıştım. Bu vesileyle bu konuya ilişkin görüşlerimi tekrar sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bildiğiniz üzere Spor Toto Süper Lig 22 Mayıs 2010 günü oynanacak maçlarla perdesini kapatıyor. Yeni sezon ise TFF'den yapılan açıklamaya göre 7 Ağustos'ta başlayacak ve 13 Mayıs 2012 tarihinde sona erecek. Ligin 1. devresi ise 18 Aralık'ta bitecek ve 2. devresi de 22 Ocak'ta başlayacak.

Lig 16 Takıma mı Düşürülmeli Yoksa 20 Takıma mı Yükseltilmeli?

Aslında bu tartışma sevgili Uğur Meleke’nin Süper Lig’in erken başlamasının yaz mevsimi ile olası olumsuz sonuçlarını irdelemesi ve geçmişte yaşadığımız Meduna olayı nedeniyle futbolcu sağlığı açısından oluşabilecek bazı  olumsuzlukları gündeme getirmesiyle başladı. Meleke, sezonun bu kadar erken başlamasının çok da anlamlı olmadığını, her ne kadar Euro 2012 nedeniyle fikstürün sıkışık olduğunu ama hafta içi oynanacak maçlarla bu sıkışıklığın atlatılabilme olasılığı bulunmasına karşın Federasyon’un bu konuyu gündeme almadığını, oysa devre arasının kısa tutularak, hafta içi maçların oynatılması sağlanarak bu sıkışıklığın atlatılabileceğini, bu nedenle Lig’e sarı yaz sıcağıyla başlamanın bir anlamı olmadığını vurguluyordu. Kaldı ki, ligdeki takım sayısının da fazla olduğunu, bizim ayarımızdaki liglerde takım sayıları düşürülürken, bu sıkışık fikstürde bir rahatlama sağlanabilmesini teminen takım sayısının onaltıya düşürülmesinin yerinde olacağını ve bu şekilde rekabetin daha da maksimize edilebileceğini ifade ediyordu.

Usta gazeteci Attila Gökçe ise olaya biraz daha farklı bir açıdan yaklaşarak, “düşük yoğunluklu” ligde rekabeti artırabilmek, futbol pastasının büyümesine olanak sağlamak ve 81’e ulaşan il sayısı ile Süper Lig’e demografik açıdan daha fazla katılımı sağlamak bakımından bırakın takım sayısını azaltmayı aksine ligi 20 takıma çıkartmanın Türk futbolu açısından bir zorunluluk olduğunu gündeme getiriyordu.

Şampiyonluklar Üç Büyüklerin Tekelinde

Spor Toto Süper Lig’de genel bir rekabet dengesi analizini yaptığımızda;  ülkemizde rekabetçi dengenin dengesizlik temelinde konumlandığını görüyoruz. Spor Toto Süper Lig’de rekabeti belirleyen Marmara Bölgesi ve bu bölge içinde de İstanbul  kulüpleri  dönemsel ve tarihsel rekabette üstünlüğü ellerinde tutuyorlar. Bugüne kadar 15 ekibin İstanbul’u temsil ettiği profesyonel futbol liginde 3 büyüklerin kesin ve tartışmasız bir üstünlüğü bulunuyor. 54 yıllık profesyonel futbol liginde üç kulübümüzün toplam şampiyonluk sayısı 45’e ulaşıyor. Trabzonspor’un 6 şampiyonluğunu da dikkate aldığımızda toplam 52 şampiyonluk sayısının %96’sı  Dört Büyüklere gitmiş durumda. Son 28 yılda Üç Büyüklerin gerisine düşen Trabzonspor’un altı şampiyonluğunu ve geçen senenin Şampiyon Bursaspor’unu dikkate almadığımızda  Toplam 45 sampiyonlukta üç büyüklerin 45 şampiyonluğu toplam şampiyonluk sayısının %83’ünü oluşturuyor. Üç Büyükler’in bu süreçte oluşan  toplam puanların ise sadece %32’sini alabilmeleri ise sportif performans ile şampiyonluk arasında çok büyük bir çelişkinin de var olduğunu da bize gösteriyor.

Dönem dönem Spor Toto Süper Lig’de rekabetçi dengeye yaklaşılsa da genel olarak 90’ l ı yıllardan bu yana rekabetçi dengenin giderek daha da bozulduğu gözlemleniyor. Özellikle Türkiye 1. Ligi’nin isminin değiştiği 1992 yılından bu yana haksız rekabetin giderek Üç Büyüklerin lehine çalıştığı; gelirlerde bu kulüplerin lehine bir yoğunlaşmanın yaşandığı; buna bağlı olarak şampiyonlukların da bu takımlara gittiği açıkça görülüyor.

Demografik Rekabet’te İstanbul Üstünlüğü

 

Ayrıca Süper Lig’in dengesiz demografik dağılımı da rekabetçi dengeyi olumsuz etkiliyor. Bu kapsamda daha çok takımın daha farklı bölgeden katılımına olanak sağlayacak bir futbol alt yapısının ve üst yapısının oluşturulması gerekiyor. Kanımca bu bağlamda 20 takımlı ligin bütün yönleriyle tartışılmasının yararlı olacağını düşünüyorum. Lige katılan takımların bölgesel dağılımındaki dengesizlik,  7 bölgeli ülkemizi  ve 54 yıllık geçmişi bulunan Süper Lig’i adeta 4 bölgeli bir lig haline getirmiştir. Bu bulgular etrafında rekabetçi düzen için neler yapılabileceği, gelir artırıcı politika önermeleri , rekabet yapısını düzenleyici önlemler  ve öneriler bu sütunlarda ve kitaplarımızda detaylıca ele alındığından burada tekrar etmek istemiyoruz.

Bölgelere göre Türkiye 1.Liginde Temsil Edilme

Marmara

Yıl

İç Anadolu)

Yıl

BEŞİKTAŞ

54

MKE ANKARAGÜCÜ

48

FENERBAHÇE

54

GENÇLERBİRLİĞİ

38

GALATASARAY

54

ESKİŞEHİRSPOR

24

BURSASPOR

41

KAYSERİSPOR

16

İSTANBULSPOR AŞ

28

ANKARADEMİRSPOR

13

KOCAELİSPOR

20

PTT

12

VEFASPOR

14

KONYASPOR

12

SARIYER

13

HACETTEPE

9

SAKARYASPOR AŞ

11

ŞEKERSPOR

6

FERİKÖY

9

ŞEKERHİLAL

4

BEYKOZ

8

BŞB ANKARASPOR

4

KASIMPAŞA

9

YİMPAŞ YOZGATSPOR

2

KARAGÜMRÜK

6

GENÇLERBİRLİĞİ OFTAŞ SPOR

2

ZEYTİNBURNU

5

KAYSERİ ERCİYES SPOR

1

BAKIRKÖYSPOR

3

KIRIKKALE

1

DARDANEL AŞ.

3

PETROLOFİSİ

1

İSTANBUL BELEDİYE SPOR

4

   

ADALETSPOR

2

Güneydoğu Anadolu

Yıl

BEYOĞLUSPOR

2

GAZİANTEPSPOR

21

YEŞİLDİREK

2

DİYARBAKIRSPOR

11

BALIKESİRSPOR

1

SİİRT JETPASPOR

1

Ege

Yıl

Karadeniz

Yıl

ALTAY

41

TRABZONSPOR

36

GÖZTEPE

25

SAMSUNSPOR

28

DENİZLİSPOR

17

BOLUSPOR

20

KARŞIYAKA

16

ZONGULDAKSPOR

14

ALTINORDU

10

ÇAYKUR RİZESPOR

15

İZMİRSPOR

10

ORDUSPOR

9

VESTEL MANİSASPOR

6

GİRESUNSPOR

6

AYDINSPOR

3

KARDEMİR DÇ.KARABÜKSPOR

4

 BUCASPOR

 1

AKÇAABAT SEBATSPOR

2

Akdeniz

Yıl

Dogu Anadolu

Yıl

ADANASPOR

21

MALATYASPOR

10

ADANADEMİRSPOR

17

VANSPOR

5

ANTALYASPOR

14

ERZURUMSPOR

3

MERSİN İDMANYURDU

11

ELAZIĞSPOR

2

KAHRAMANMARAŞSPOR

1

 

 

 Bugüne kadar Marmara Bölgesi 21 takımla 1.ligde temsil edilmiştir. İç Anadolu Bölgesi ise 15 takımla temsil edilirken; Karadeniz Bölgesi 9 takımla; Ege bölgesi ise 9 takımla 1.Lig’de temsil edilebilmiş. Bu 4 bölge toplam temsilin yüzde 81’ini oluşturuyor.  En az temsil edilme şansı bulunan bölgemiz 3 takımla G.Doğu Anadolu ve 4 takımla Doğu Anadolu Bölgesidir.  Bu durum aşağıdaki tablodan da net olarak görülüyor.

Bölgelere göre Türkiye 1.Liginde Temsil Edilme ve Yüzde Dağılımı

Bölge

Sezon

Yüzde

Marmara

21

32,00

İç anadolu

15

23,00

Karadeniz

9

14,00

Ege

8

12,00

Akdeniz

5

8,00

Doğu Anadolu

4

6,00

G.Doğu

3

5,00

Toplam

65

100,00

Temsil edilen her sezonu dikkate alarak yapılan ağırlıklı temsili baz aldığımızda ise Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray 54 sezonun hepsinde yer almaları nedeniyle temsilde Marmara bölgesinin ağırlığı  artmıştır. Marmara, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege’nin ağırlıklı temsildeki payı %81’e kadar yükselmiştir.   

Futbolun ülke sathında yaygınlığı açısından bakıldığında Türk futbolunun tarihsel süreçte Marmara odaklı olduğunu ve bunu İç Anadolu, Karadeniz ve Eğe bölgelerinin takip ettiğini görüyoruz.  İlk 3 bölgeye Eğe bölgesini de dahil ettiğimizde lig tarihinde 4 bölgenin ağırlığı % 81’e ulaşmaktadır ki, bu da bize ligin aslında 4 bölgeli bir lig olduğunu gösteriyor. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu takımları temsilde oldukça geride kalmış durumdalar.  

1992’den Sonra Demografik Rekabet Bozulmaya Başladı

Yukarıdaki tablo da bize gösteriyor ki, 1992 yılında Türkiye 1.Ligi’nin Süper Lig’e dönüşmesiyle demografik rekabet üstünlüğünü Anadolu takımlarının kaybettiği görülüyor. Bu bağlamda 1959-2010 arasını değerlendirdiğimizde bugüne kadar;

  • Şampiyonların sadece iki bölgenin çıktığını (Marmara Bölgesi 47 kez ve Karadeniz Bölgesi’nin 6 kez şampiyon),
  • Lig ikincisi olan 7 takımdan 3’ünün Marmara Bölgesinden (Üç büyükler); diğer dört takımın farklı diğer dört bölgeden çıktığını,
  • Lig üçüncüsü olan 15 takımdan 4’ünün Marmara Bölgesi’nden; diğer 11 takımın da 5 farklı bölgeden çıktığını görüyoruz.

1992’ye kadar; 12 farklı takım ligde üçüncülüğü yakalamışken; 1992’den sonra bu sayının beşe düştüğünü görüyoruz. Yine aynı şekilde 1992’ye kadar 6 farklı takım Lig ikinciliğini yakalamışken; 1992 sonrası bu sayının Üç Büyüklerin dışında sadece Trabzonspor ve Sivasspor ile sınırlandığını gözlemliyoruz.

Yine 1959-1992 arası ligde yer alan 39 değişik takım yedi farklı bölgeden lige katılırken; 1992’den sonra  bu durumun doğu bölgeleri aleyhine bozulmaya başladığı; bu dönemde Türkiye’nin ekonomik ve sosyal anlamda daha gelişmiş bölgelerinden takımların profesyonel lige çıkabildiklerine tanık oluyoruz. 1992-2010 arası 23 değişik takımın yedi farklı bölgeden Süper Lig’e yükselebildiklerine tanık oluyoruz.

Söylemek istediğimiz Süper Lig ile birlikte aslında bir anlamda bir toplulaşma yaşandığı ve bu süreçte her ne kadar nispeten ekonomik anlamda Batı’nın gerisinde kalmış bölgelerimizden de takımlar Lig’e katılmış olsalar da; asıl çoğunluğu ekonomik anlamda gelişmiş bölgelerimizden daha fazla takımın Lig’e yükselebildikleri görülüyor. Buradan çıkan sonuç: Türkiye 1.Ligi gibi konvansiyonel bir ligden, Süper Lig gibi endüstriyel dönüşümün yaşandığı ve futbolun giderek parasallaşıp ticarileştiği bir sürece girilmesiyle, Süper Lig’de dengenin nispeten refah seviyesi batıya göre geride kalmış bölgelerimiz aleyhine bozulmaya başlaması sonucu bu bölgelerden daha az ekip Süper Lig’e çıkabilmiştir. Bu durum da doğal olarak Süper Lig’de demografik dengenin bozulduğunu ortaya koymaktadır.

20 Takım Olmalı mı?

Yukarıda belirttiğim nedenleri dikkate aldığımızda, Ligimizde 20 takımın yer alması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Ancak futbolumuzun alt yapısı ve üst yapısından gelen bazı sorunlar ve dengesizlikler giderilmediği sürece takım sayısının artırılması Süper lig’de sosyal ve ekonomik dengeyi sağlamaktan uzak olacaktır. Başlangıçta belki daha farklı bölgelerimizden daha değişik takımlarımız Süper Lig’e çıkma başarısı gösterebilir ancak ilerleyen dönemlerde, söz konusu dengesizlikler giderilmediği sürece yine refah seviyesi yüksek bölgeler lehine denge bozulmaya devam edecektir. Bu da sonuçta Süper lig’de rekabetçi dengeyi demografik bakımından olumsuz etkileyecektir. Ancak bütün bunlara karşın, yine de takım sayısının yükseltilmesi temel olarak;

  1. Demografik rekabetin yeniden düzelmesine olumlu katkı sağlayabilecektir.
  2. Ülkemizin mevsimsel yapısı Süper Lig’in 20 takımla oynanmasına müsaittir. 20 takım olması halinde bir takımın oynayacağı maç sayısı 2*(20-1)=38’e yükselecektir. Bugün 18 takımla 34 maç oynayan takımlarımız dört maç daha fazla oynamış olacaklardır. Aslında bu tempo ile biz takımlarımızı yıllık elli maçın üzerinde bir performansa zorlamış olacağız. Bu da Avrupalı rakiplerimizle fizik-kondüsyon açısından rekabet edebilmemize olanak sağlayacaktır.
  3. Süper Lig’de futbol pastasının gelişimine imkan verebilecektir. Başta Süper Lig’e yükselen takımların şehri olmak üzere ekonomiye olumlu katkı sağlayacaktır.
  4. Yayıncı kuruluş daha fazla maç yayınlayacağı için bunun Türk futboluna reklam, medya, sponsorluk, maç günü geliri ve İddaa gelirleri başta olmak üzere ilave ve yeni parasal katkıları olacaktır.
  5. Sportif rekabetin yükselmesine ve dengede rekabetin kurulmasına olumlu etki yapabilecektir.
  6. Beş büyük ligden Alman Bundesliga dışında diğer dört ligin takım sayısını yakalamış olacağız. Türkcell Süper Lig’in bu liglere sayısal anlamda da yakınlaşabilmesi açısından bu bir zorunluluktur.
  7. Hedef modelimiz beş Büyük Lig olmalıdır. Bu liglerin dördünde takım sayısı 20, sadece Alman liginde 18’dir. {jcomments on}

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  33927  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43221938

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.