Süper Lig Bu Yükü Taşıyabilir mi?
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x

Süper Lig Bu Yükü Taşıyabilir mi?

 

 

Tuğrul AKŞAR
 24.02.2007

   

1. Giriş

 

Bu yazıya aslında saygın iktisatçı ve değerli futbol yorumcusu sayın Deniz GÖKÇE’nin 24 Şubat 2007 tarihinde Akşam Gazetesi’nde yayımlanan “Futbol ve verimlilik” başlıklı makalesi neden oldu. Çoğu zaman aklımda olan bu konuyu, kendisinden çok şey öğrendiğim sevgili Deniz hocamın makalesini görünce yazmaya karar verdim. Umarım hocamın yazısına da böylece bir katkı sağlamış olurum. 

 

Yaklaşık 500 milyon dolar parasal büyüklüğü olan Türk Futbol pastasının yüzde doksanını Süper Lig üretiyor. Süper Lig bu anlamda futbolumuzun lokomotifi. Bu gelirler elde olunurken de Süper Lig başta oyuncu ve teknik adam ücret ve bonservisleri olmak üzere önemli giderler yapıyor. Sadece oyuncu ve teknik adamlara ödenen ücretler ve onların yıllık bonservis bedelleri toplamı, 180 milyon dolara ulaşıyor. Bu bağlamda  2006-07 sezonunda kulüplerin transfere harcamış oldukları tutar  ise 152 milyon dolar.  Bu tutar, Türk futbol pastasının yüzde otuzuna karşılık geliyor. Yine  www.transfermarket.de sitesine göre bonservis bedelleri üzerinden  hesaplanan Süper Lig’in piyasa değeri de bu harcamalarla birlikte 705 milyon dolara ulaşmış durumda. Kulüplerimizin 2006-07 sezonunda yapmış oldukları transfer harcamalarının da 140 milyon dolarlık kısmı, yani yüzde doksanüçü  yabancı transferlere gitmiş. 

 

Bu temel bilgilerin ışığında çeşitli analizler yapılabilir. Bu analizlerden önemli sonuçlar çıkartılabilir. Daha çok da belki fayda-maliyet analizi anlamlı görülebilir. Ancak biz bu yazımızda bu konu üzerinde durmayacağız. Daha çok genel resmi çizdikten sonra özellikle kulüplerimizin yapmış olduğu bu harcamaların altından kalkıp kalkamayacaklarını ve bunu yaparken de özellikle son günlerde gündeme gelen tazminat ödemelerinin de neden olduğu ilave maliyet yüklerini, Süper Lig’de yanlış konumlandırılmış “rekabetçi denge” açısından yeniden sorgulamak istiyoruz.

 

 

2. Transfer harcamalarının kulüplere getirdiği yükler

 

 2 Eylül 2006 tarihli Vatan Gazetesi’nin transfere ilişkin yaptığı bir haber yorum, Süper Lig ekiplerinin yıllık ortalama 100 ila 150 milyon dolar arasında transfer harcaması yaptığını ortaya koyuyor.

 

Aslında yapılan bu harcamalar diğer liglerle karşılaştırıldığında çok da uçuk gelmiyor. Beş büyük ligde transfer harcamalarının payı toplam gelirler içinde ortalama yüzde 52’ye ulaşırken; bizde bu oran yüzde otuz civarında. Şüphesiz ki bunda makro göstergelerin payı bulunuyor. Beş büyük ligin ortalama geliri 1,2 milyar dolar düzeyindeyken; Süper Lig yaklaşık beş yüz milyon gelir yaratabiliyor. Yani beş büyük lig bizde ortalama bir buçuk kat daha fazla gelir elde ediyor. Buna bağlı olarak transfer harcaması da büyüyor.

 

Kulüplerimizin 2006-07 sezonu itibariyle yapmış oldukları toplam transfer harcamaları ve takımlarımızın piyasa değerleri  aşağıdaki tabloda görülüyor.

 

 

2006-07 Sezonu İtibariyle Kulüplerin Transferlere Harcadığı Tutar ve Piyasa Değerleri

 

Kulüpler

 

 

Transfer

Olunan

Oyuncu

sayısı

 

Giden

Oyuncu

Sayısı

 

 

Tahmini

Transfer

harcaması

Bin Dolar

 

Piyasa

Değeri

Bin Dolar

 

 

Transfer

Harcamasının

Takım Değerine

Oranı

 

Fenerbahçe

6

7

50.000

116.071

0,43

Beşiktaş

8

15

18.000

80.581

0,22

Trabzonspor

9

8

13.000

84.708

0,15

Sakaryaspor

15

17

10.000

27.853

0,36

Ankaraspor

10

8

6.500

29.023

0,22

Konyaspor

9

5

5.750

24.336

0,24

ÇaykurRizespor

10

11

5.500

19.052

0,29

Gençlerbirliği

7

10

5.350

22.068

0,24

G.Antep

12

10

5.250

22.945

0,23

Galatasaray

5

12

5.000

93.555

0,05

K.Erciyesspor

8

6

4.750

22.563

0,21

Ankaragücü

8

10

4.500

19.988

0,23

Vestel Manisaspor

8

9

4.500

24.921

0,18

Denizlispor

11

10

3.750

23.953

0,16

Bursaspor

14

13

3.500

25.253

0,14

Sivasspor

9

11

2.500

27.294

0,09

Kayserispor

8

8

2.200

27.170

0,08

Antalyaspor

11

15

2.000

14.372

0,14

Toplam

168

185

152.050

705.706

0,22

 

Yukarıdaki tabloyu analiz ettiğimizde Türk Futbolunun bu sezon itibariyle gelirinin yüzde otuzunu transfer harcamalarına ayırdığını;  kulüplerimize 2006-07 sezonunda toplam 168 oyuncu gelirken, yine bu kulüplerden 185 oyuncunun ayrıldığını; en fazla transfer harcamasının 50 milyon dolarla Fenerbahçe'nin gerçekleştirdiğini; Fenerbahçe’yi  18 milyon dolarla Beşiktaş’ın ve Beşiktaş’ı da 13 milyon dolarla Trabzonspor’un izlediğini görüyoruz. Anadolu takımları içinde ise en yüksek harcamayı ise 10 milyon dolarla Sakaryaspor’un gerçekleştirdiğini gözlemliyoruz. Galatasaray ise bu sezonda sadece 5 milyon dolarlık bir transfer harcaması yapabilmiş.

 

Yukarıdaki tablo bize; yıllık naklen yayın gelirlerinin 150 milyon dolara ulaştığını dikkate aldığımızda, kulüplerin naklen yayın gelirlerinin tamamını transfere harcadığını ortaya koyuyor... Bu sürdürülebilir bir dinamik değildir.

 

3. Süper Lig Pahalı Transfer Yapıyor

 

Bir başka farklı konu da transfer harcamalarının, takımın piyasa değerinin ne kadarına karşılık geldiği konusudur. Buna göre Süper Lig’de yapılan transfer harcamaları toplamı, Süper Lig kulüplerinin, bondervis değerleri üzerinden hesaplanan toplam 700 milyon dolarlık değerlerinin yüzde yirmiikisine karşılık geliyor...Bu oran toplam transfer değerinin ne kadar pahalı ya da ucuz olduğunun da bir göstergesidir. Örneğin Fenerbahçe toplam transfere, piyasa değerinin yüzde kırküçü gibi bir tutar ayırırken; Sakaryaspor toplam piyasa değerinin yüzde otuzaltısını transfere ayırmış. Burada kabul edilebilir oran çalışmalarımıza göre Avrupa ölçeğinde yüzde 15 civarındadır. Bu oranın üzerinde yapılan her transfer (eğer yıldız bir oyuncu değilse) çok pahalıya yapılan bir transferdir.

 

Bu anlamda baktığımızda Süper lig’in transfer politikası “pahalı bir transfer politikası” olarak karşımıza çıkıyor. Bu sürdürülebilir ve kabul edilebilir sınırların üzerinde bir orandır. Bu yükün altından kalkabilen kulüp sayısı da Avrupa dahil çok az sayıdadır. 

 

Yapılan toplam transfer harcamalarının  yaklaşık yüzde elliyedisi dört büyük kulüp tarafından gerçekleştirilirken, diğer ondört kulüp ise toplam transfer harcamasına katkısı yüzde kırküç civarında. Aşağıdaki konsolide tablodan da görülebileceği üzere 4 büyük kulüp toplam 86.3 milyon dolar transfer harcaması yaparken; Anadolu Kulüplerinin harcama tutarı 65,7 milyon dolar.  Büyüklerin ortalama transfer harcamaları 21,5 milyon dolar iken; Anadolu kulüplerinin ortalaması 4,6 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmiş. Bu oran bile takımlar arasındaki dengesizliği çok açık bir şekilde ortaya koyuyor.

 

 

 

 

4. Kulüplerin Transferlere Ayırdıkları Bütçe ve Oyuncu Devinimi

 

Kulüplerimizin transferlere ayırdıkları planlı bir bütçeleri olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Transfer bütçesi, zamana, mekana, başkana ve oyuncuya göre değişebiliyor. Oysa transfer bütçesinin daha sezon başından belirlenmiş; transferlerin de planlı yapılmış olması gerekiyor. (Yapılan transferlerin mutlaka ihtiyaç gerektirdiği için yapıldığını varsaydığımızdan ayrıca bu konuda bir değerlendirme yapmıyoruz)

 

4 Büyüklerin ve Anadolu Takımlarının Transfer Harcamaları

 

 

 

 

Transfer

harcaması

(Bin Dolar)

Ortalaması

 (Bin Dolar) 

4 Büyük Kulüp

86.308

21.577

Diğer 14 Takım

65.742

4.696

 

152.050

8.447

 

 

Kulüplerin içinde ise en fazla oyuncu  değiştiren kulüp olarak ta karşımıza 15 oyuncuyla Sakaryaspor çıkıyor. Sakaryaspor’dan aynı sezonda ayrılan oyuncu sayısı da 17’e ulaşmış. Bu durum bile transfer harcamalarının ve değişiminin ne kadar efektif olduğu konusunda bize bir ip ucu veriyor. 

 

Dört Büyüklerde ve Anadolu Kulüplerinde Değişen Oyuncu sayıları

 

 

 

 

Dört Büyük

Kulübe gel.

Oyuncu Sayısı

4 Büyük

Kulüp

Ortalaması

Diğ.14 Kulübe

Giden

Oyuncu sayısı

Diğer

14 kulüp

ortalaması

4 Büyük Kulüp

28

7

42

10,5

Diğer 14 Takım

140

10

143

10,2

 Toplam

168

 

185

 

 

Yukarıdaki tabloya göre 4 Büyük kulüp 2006-07 sezonunda ortalama 7 oyuncu transfer ederken; Anadolu kulüpleri 10’un üzerinde transfer yapmış. Bu tablo bize kulüplerimizde oyuncu devinim sayısının çok yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Buradan çıkan en önemli sonuç transferlerde isabetin düşük olması veya ihtiyaca uygun oyuncu transferinin yapılmadığıdır.

 

Yine yukarıdaki tablo bize kulüplerin yapmış oldukları harcamalarla birlikte piyasa değerlerinin de nereye ulaştığını gösteriyor.  Muhakkak ki, yapılan her transfer takımın piyasa değerine olumlu etki yapıyor ve oyuncunun bonservis bedeli kadar takımın piyasa değeri artıyor. Transfer market sitesinin verilerine göre Türkiye Süper Lig Avrupa’nın en değerli altıncı ligi durumunda. Beş büyük ligin arkasından hemen biz gelirken, bizi de Hollanda ligi takip ediyor.

 

5. Anadolu Kaplanları Büyüklerle Rekabeti Nereye Kadar Sürdürebilecekler?

 

Saygın iktisatçı ve değerli futbol yorumcusu sayın Deniz GÖKÇE, 24 Şubat 2007 tarihli Akşam gazetesi’nde  “Futbol ve Verimlilik” başlığı altında yayınladığı makalesinde soruyor:  “...Anadolu takımları ile büyükler arasında büyük mali kaynak farkı var iken, son haftalarda görüldüğü gibi Anadolu takımları deplasmana gelen büyükleri nasıl yeniveriyorlar veya puanlarını kapıyorlar? Neden ve nasıl verimliler?”. Gerçekten de yukarıda açıkça belirttiğimiz transfer bütçeleri ve futbol pastasından bu bağlamda alınan farklar gözönüne alındığında Anadolu kaplanlarının “teknik verimlilikleri” çok yüksek. Bu sezon üç büyüklerin bu anlamda Anadolu kulüpleriyle yaptıkları maçlarda uğradıkları  toplam puan kayıpları rekor düzeye ulaşmış durumda.

 

Aslında mevcut kıt kaynaklarını maksimum “teknik verimlilik” sağlayacak şekilde kullanan Anadolu kaplanları ne yazık ki, rekabetçi denge içinde ve mevcut futbol yapılanması bazında bu “teknik verimlilik” üstünlüklerini ne kadar daha sürdürebilirler, bunu hep birlikte göreceğiz.
 

Olayın mali ve iktisadi boyutunu ortaya koyduğumuzda, aslında Anadolu kaplanları mevcut  maddi ve mali yetersizlikler yüzünden, rekabet üstünlüklerini İstanbul’a kaptırmış durumdalar.  Bu olumsuzluk Anadolu Kaplanlarının rekabetçi yeteneklerini köreltici ve onların vizyonlarını daraltıcı “defacto” bir durumu da beraberinde getiriyor. Üç büyüklerin dışındaki hiç bir kulüp, önlerine “şampiyonluk şiarını” koyma  ve bu uğurda strateji oluşturma cesaretini gösteremiyor. Daha baştan kaderine razı “periferiler” ve bu “perferilerden oluşan başaltılar” bugün ligimizde, üç büyükler ve “ötekiler” ayrımının da kanıksanmasına yol açan bir yapıyı doğuruyor.  Bu yapının temel dinamiğini ise “iktisadi ve  mali yapıdaki dengesiz gelir dağılımının neden olduğu haksız rekabet" oluşturuyor.
 

Gerçekten de bugün Süper Lig’imizde “Üç büyükler” süper bir rekabet üstünlüğüne sahipler. Büyüklerin ekseninde konumlanmış, onları koruyan ve kollayan bu sistem bir türlü Liglerimizde dengede rekabeti kuramıyor; futbolumuzun kalitesini daha yukarılara taşıyamıyor; teşvik, şike, rüşvet gibi anti-futbol ögelerinin futbola sızmasının önüne geçemiyor. Haksız rekabet temelinde yükselen bu dengesiz gelişim dinamikleri, futbol liglerimizin çarpık yapılanmasını ve adil olmayan gelir dağılımını da beraberinde getiriyor. Hal böyle olunca da futbolumuzun gönenç düzeyini yükseltecek, futbol pastasını bir türlü büyütemiyoruz. Tüm konsantrasyonumuz futbol pastasının paylaşımına odaklanmış durumda. Oysa biz paylaşıma değil, futbol pastasının büyütülmesine odaklanmalıydık, ama bunu hala becerebilmiş değiliz.
 

Gelirin elde edilmesi ve paylaşımı futbolun genel ekonomi politiğini oluşturuyor. Futbol gelirinin elde edilmesi süreci “determinist” bir süreci kapsarken; gelirin bölüşümü bir üst yapı sorunu, daha çok insan iradesinin etkisinin bir sonucu yani “volantirist”  bir öge olarak kendisini pratikte somutluyor. Düşünsel stratejiler, gelirin bölüşüm politikalarını belirliyor. Burada öncelikler ön planda. Türk futbolunun lokomotifi olarak görülen “Üç büyükler” buna göre bu bölüşümden “aslan payını” alırken; her nedense, “ötekilerden oluşan başaltı perifeleri” hiç bir zaman Ligin lokomotifi olarak düşünülmüyor. Bugün ligimizde rekabetçi dengenin, futbolumuzun kalitesi artıracak şekilde nasıl kurulacağı ve “üç büyüklerin” mevcut konumlandırılmalarının devam edip etmeyeceği Türk futbolunun önünde duran temel sorunu oluşturuyor...
 

Görülüyor ki, mevcut oligopolistik yapı futbolumuzun kalitesini artırma ve futbol pastasının büyütülerek mali gönenç seviyesinin yükseltilmesine olanak vermiyor. Bu yapı yukarıdan aşağıya çarpık bir yapılanmayı işaret ediyor. Bu çarpık yapılanmanın 49 yıllık sonucu ise dört şampiyon  ve 1 UEFA Kupası, 1 Süper kupa ve  de 1 dünya üçüncülüğü...yani bu süreçte Türk futbolu mevcut kaynaklarını, sportif ve mali başarısını maksimize edebilecek şekilde kullanamamış. Aksine futbol pastasından en büyük payı alanlar, futbol pastasına aldıkları kadar katkı sağlayamamışlar. Kaynaklar savurganca kullanılmış, Anadolu'ya plase edilebilecek fonlar, bu yanlış politikalar sonucu “büyükler” uğruna heba edilmiş; adeta başarısızlık makus talihimiz olmuş... Özellikle geçen on yıllık süre içinde yapılan yabancı oyuncu transferlerinde bunu çok daha net olarak görebiliyoruz. Yanlış harcanan kıt kaynaklar, Türk futbolunun mali, iktisadi ve sportif anlamda büyümesinin önünü kesiyor. İşte bu konuya kısaca aşağıda bir göz atalım isterseniz.

 

6. Yabancı Transferlerinde Heba Olunan Kıt kaynaklar

 

Bu sezonun başında Sabah gazetesinde, deneyimli ve değerli gazeteci Turgay  DEMİR’in önemli bir araştırması yayınladı (Sabah, 22 Eylül 2006). Aşağıdaki tablo Sn. Turgay DEMİR’in bu çalışmasından oluşturulmuş bir tablodur.

 

Aşağıdaki tablo da bize net olarak gösteriyor ki, özellikle 2003-04 sezonundan itibaren Süper Lig’de  yabancı transfer harcamalarında çok önemli bir artış gözlemlenmiştir.  2003-04 sezonu ile 2006-07 sezonu arasında yabancı oyuncu transferine yapılan harcama tutarı tam 5,4 kat artmıştır. (%540’lık bir artış). Bu harcamaların yapılmasında özellikle kulüplerimizin yüzüncü yılları nedeniyle önlerine koydukları iddalı hedefler bu harcamaların yapılmasına neden olmuştur. Çünkü yapılan yabancı transfer harcamalarının yüzde yetmişbeşi üç büyük kulüp tarafından gerçekleştirilmiştir. Yani yapılan her dört yabancı transferinin  üçünü üç büyük kulüp gerçekleştirmiştir.

 

Turgay DEMİR’in de saptadığı gibi Süper lig ekiplerinin yıllık naklen yayın gelirlerinin önemli bir kısmı yabancı transferine gidiyor. Yıllık naklen yayın gelirinin 150 milyon dolar civarında olduğunu dikkate aldığımızda, gerçekten de kulüplere dağıtılan bu tutarın genel olarak transfere harcandığını ifade edebiliriz.

 

 

 

 

7. Süper Lig’de Teknik Adam ve Oyuncu Tazminatlarının Kulüplere Getirdiği İlave Maliyet Yükü

 

Kulüplerimizin bir sezonda oyuncu transferlerine harcamış oldukları toplam tutar 150 milyon dolara ulaşırken; bu yıl Beşiktaş’ın Vicente Del BOSQUE’ye ödemek zorunda kalacağı yaklaşık 7 milyon Euro’luk tazminat, transfer olayının bir başka boyutunu gündemimize taşıdı.

 

Aslında bu sorun hep vardı ama olayın boyutu hiç bu kadar büyümemişti. En son Uluslararası Spor Mahkemesi (CAS)’ın Beşiktaş aleyhine vermiş olduğu önemli tazminat cezası, artık bundan sonra kulüpleri  bu konuda daha temkinli olmaya itecek. Gerçekten de bu konuda başta Galatasaray olmak üzere zaman zaman Süper Lig kulüplerinin Uluslararası bu mahkeme nedeniyle ödemek zorunda kaldıkları tazminatlara tanık oluyorduk. Aslında bu olay RIBERY vakası nedeniyle uzunca bir süreden beri gündemimizi işgal etmekteydi. En son Uluslararası mahkemenin Galatasaray aleyhine karar vermesi, konunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

 

Kulüplerimiz oyuncu ve teknik adamlara başlıca iki nedenden dolayı tazminat yükümlülüğü altına giriyorlar.

 

  1. Kulübün teknik adamın iş akdini fesih etmesi ya da teknik adamın Zenga/Gaziantep örneğinde olduğu gibi kulübünü terk etmesi durumunda ya da;
  2. Kulübün oyuncunun işakdini tek taraflı fesih ederek, oyuncunun kalan ücret veya hak ve alacaklarını ödememesi ya da oyuncunun RIBERY örneğinde olduğu gibi kulübünü bırakıp gitmesi (tek taraflı fesih) durumunda,

 

Tazminat konusu gündeme geliyor. Bugüne kadar genellikle Kulüplerin oyuncuların sözleşmelerini ya da teknik adamların sözleşmelerini karşılıklı sulh olarak fesih etgmeleri nedeniyle önemli bir tazminat gündeme gelmemişti. Ancak son Del BOSQUE olayı, konunun önemini ve tehlikesini bir kez daha gözler önüne serdi.

 

Bugün özellikle üç büyüklerde  görev yapan yabancı teknik adamlarla yapılan sözleşmeler büyük tazminatlar içeriyor. Beşiktaş’ta görev yapan Jean TIGANA’nın tazminatı 4 milyon Euro’yu bulurken; Eric GERETS’in sözleşmesindeki tazminat tutarı 2,5 milyon; ZICO’nun ki ise 2 milyon Euro civarında.

 

Son zamanlarda gerek oyuncu bazında gerekse teknik adam bazında yaşanılan gelişmeler, kulüplerimize önemli maliyetler çıkartıyor. Örneğin, Franck RIBERY için tazminat beklerken, beklenmedik bir gelişme ile büyük şok yaşayan Galatasaray, Fransız futbolcunun ülkesinde oynadığı amatör takımlara, FIFA'nın da kararı ile 100 bin Euro yetiştirme parası ödeyecek.

  • Değeri 20 milyon euroya çıkan RIBERY için Metz Kulübü'ne de 2 milyon dolar ödeyen sarı-kırmızılılar, şu ana kadar bunu da geri alamadı. 

  • Galatasaray yine eski oyuncusu Karl HEINZ’ı göndermek için de yediyüz bin Euro tazminat vermek durumunda kalmıştı.  

  • Yine Beşiktaş Kulübü, teknik direktör Vicente Del BOSQUE'nin açtığı davayı kaybetti ve Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi, siyah-beyazlı kulübü 6 milyon 700 bin Euro ödemeye mahkum etti. 

  • Tahkim Kurulu, Rizespor'dan sözleşmesi fesh edilerek gönderilen Güvenç KURTAR'a da 280 bin YTL tazminat ödenmesine karar verdi.

  • Trabzonspor da bu sezon başında göreve getirdiği Lazoroni'yi daha ilk ayında geri göndermek durumunda kalınca, yardımcıları dahil 1 mil USD tazminat ödemek durumunda kaldı.

Burada örnek olarak verilebilecek daha çok tazminat olayı mümkün. Biz sadece bir kaç örnekle kulüplerimizin dikkatlerini bu konuya çekmek istedik. Bundan sonra “tazminat konusu” kulüplerin çok canını yakacağa benziyor. Kulüplerimizin sözleşme yaparken bu hususa çok dikkat etmesi gerekiyor.

 

8.Sonuç

 

Kulüplerimizin yapmış olduğu transfer harcamaları bugünkü yapısıyla sürdürülebilir bir dinamik olarak görünmüyor. Naklen yayın gelirlerinin neredeyse tamamı bugün transfere harcanıyor ve kulüplerimiz isabet yüzdesi düşük çok pahalı/maliyetli transferler yapıyorlar.

 

Bunun yanısıra rekabetçi denge bakımından da dört büyükler ile diğer kulüpler arasında büyük uçurumlar bulunuyor. Bu dengesizlik, büyüklerin leyhine, diğerlerin aleyhine haksız rekabete neden oluyor.

 

Kulüplerin yapmış oldukları transfer sözleşmelerinde olası hatalar, büyük tazminat cezalarının doğmasına neden oluyor. Bu tazminatlar zaten finansal sıkıntı içindeki kulüplerimizin mali yapılarının giderek daha da kötülemesine neden oluyor.

 

Bu konulara ilişkin futbol otoritesinin acilen önemli kararlar alması ve bunları uygulaması, Türk Futbolunun gelişimine olumlu katkı sağlayacaktır.

Kaynaklar

Tuğrul AKŞAR

Anadolu ve İstanbul Açısından  Ligimizde İktisadi ve Mali Anlamda Rekabetçi Denge

FESAM

 18.02.2007

Deniz GÖKÇE

Futbol ve verimlilik

AKŞAM

 24.02.2007

Turgay DEMİR

Bu gemi batar

SABAH

 22.09.2006

Hakan YAŞAR

Hesap 210 Trilyon

VATAN

   2.09.2006

www.transfermarket.de    

 

www.tff.org      
                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  20325  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43328708

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.