Futbolda Anadolu Açılımı
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Tuğrul AKŞAR Futbolda Anadolu Açılımı

Futbolda Anadolu Açılımı

28 Mart 2010

Futbol ekonomisti Akşar: "Tek adamlı kulüplerin dünya pazarında tutunma şansı olmadığını hâlâ kavrayamamış yönetimler görüyorum."

Açılımlar paketine futbolu da ekleyen Türkiye gündemi "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" filminin unutulmaz "Hayat fena halde futbola benzer" repliğine adeta selam duruyor. Newsweek Türkiye'den Bahar Kader futbol ekonomisti Tuğrul Akşar'la gidişatı konuştu. Röportajdan bazı bölümler...

 

- Bahar Kader: Turkcell Süper Lig'in bugünkü mali ederiyle futbol kalitesi arasında paralellik var mı?
Tuğrul Akşar: Futbolda yükseliş mali ve iktisadi anlamda çıkışla gerçekleşiyor. Türkiye'de 2010-2011 sezonu yayın ihalesiyle beraber pasta 812 milyon Euro gibi bir rakama ulaştı. Bu rakamın yaklaşık yüzde 40'lık bölümü naklen yayın gelirlerinden, yüzde 10'luk bölüm iddia'dan. Diğer gelirleri de topladığınız zaman bu rakama ulaşılıyor. Üç büyük kulübün toplam gelirden aldığı pay yüzde 31 civarında. Yine üç büyüklerin harcamalarına baktığımızda yaklaşık olarak yüzde 32 civarında. Tüm bu veriler ışığında pastanın paylaşımında ciddi bir dengesizlik olduğunu düşünüyorum. Turkcell Süper Lig'de yer alan 18 takımdan üçü pastanın yüzde 31'lik bölümünü paylaşıyor ve diğer 15 takıma yüzde 69'luk bir oran kalıyor ki bu da takım başına yüzde 4,5 demek.
Ancak büyükler kaynakları yerinde ve verimli kullanamadıkları için sportif anlamda verimli olamıyor. Anadolu kaplanları olarak adlandırılan takımlarsa çok düşük bütçelerle büyük performanslar ortaya koyuyor. Bunu geçtiğimiz yıllarda Sivasspor ve Vestel Manisaspor bir şekilde zorladı. Yine geçmişte Eskişehirspor ve Adanaspor'un çok önemli çıkışları olduğunu görüyoruz. 53 yıllık tarihi olan profesyonel ligde sadece dört takımın şampiyonluğa ulaşmış olması düşündürücü. Bu yüzden Bursaspor'un çıkışını çok anlamlı buluyorum.

- Bursaspor'un şampiyonluğu mümkün mü?
Bursaspor şampiyon olursa bunun sportif bir başarı olacağını düşünüyorum. Ancak pastanın paylaşımı alt ve üst yapıda düzenlenmediği sürece bu başarı tesadüfen ortaya çıkan bir durummuş gibi algılanacak. Çünkü Türk futbol yapısı üç büyükleri koruyan ve kollayan bir düzen üzerine inşa edildi. Anadolu kulüpleri sportif anlamda transfer yaparken üç büyüklere kıyasla hayli zorlanacaklar. Sportif anlamda üst sıraları zorlasalar da bunu kalıcı kılmaları mümkün görünmüyor. Türkiye'de naklen yayın gelirlerinin yüzde 31'lik, tribün gelirlerinin yüzde 45'lik, sponsorluk gelirlerinin 60'lık, reklâm ve medya gelirlerinin yüzde 50'lik bölümü üç büyüklere gidiyor. Tüm bu parametrelere baktığınızda Bursaspor'un çıkışı çok önemli ama sürekliliğini sağlamak için yapılanması gerekiyor. Sivasspor da çıkış yakaladığında umutlandırmıştı ama gelecek vizyonu çizmediği için bugün durumu ortada.

- Anadolu kulüplerinin en büyük engeli nedir?
Üç büyükler yüz yıllık takımlar. Arkalarında büyük taraftar kitleleri, destekçileri ve oturmuş organizasyonları bulunuyor. Aslında futbol otoritesinin de işini zorlaştırıyor. Devlet tarafından baktığımızda imtiyazlar tanınıyor. Mesela arazi tahsis edilmesi, vergi ve SSK borçlarının ertelenmesi gibi kolaylıklar sağlanıyor. Kâğıt üzerinde yine üç büyüklerin diğerlerine karşı haksız bir kazanç elde ettiğini görüyoruz. Bu sadece Türkiye'ye özgü bir durum değil. Premier Lig de aynen Süper Lig gibi 1992 yılında kuruldu ve o zamandan günümüze sadece dört kulüp şampiyon olabildi. Benzeri bir haksız rekabet orada da yaşanıyor. 90'lı yılların başından itibaren futbolun giderek ticarileşmesi, futbol kulüpleri arasında gelir ve gider anlamında ciddi bir uçurum yarattı. Reyting çok önemli hale geldiği için bugünkü durum yaşanıyor. Üç büyüklerin reytinginin daha yüksek olması sponsorluk ve benzeri konularda üç büyüklerin lehine işleyen bir süreç başlattı. Bu durumdan Anadolu kulüpleri kendilerine yeni bir vizyon geliştiremedikleri için kaybettiler. Rakip güçlü değilse o ligin kalitesinden ve performansından bahsetmek mümkün değil.

- Üç büyüklerin artan gelire karşın sportif anlamda geri düşmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Turnuvalarda ödül miktarı yükseldikçe takımların kazanma bilinçleri de artıyor. Ancak küçük takımların mali anlamda daha kısıtlı olması rekabette önlerini kesiyor. Son on yılda üç büyüklerin bütçesine baktığımızda transfere yaklaşık olarak 1 milyar 100 milyon dolar para harcadıklarını görüyoruz. Bunun karşılığında futbolcu satışından elde edilen rakam 150 milyon dolar civarında. Transferin yaklaşık 800 milyon dolarlık miktarı yabancı oyuncuya gidiyor. Sportif anlamda ne elde ettiklerine bakınca elimizde 2000 yılında Galatasaray'ın kazandığı UEFA Kupası şampiyonluğu, Süper Kupa; Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ndeki çeyrek finali dışında bir şey yok. O zaman ortada çok pahalıya mal olan bir sportif performans bulunuyor demektir. Aşağıdan gelen bir tehdit olmaması üç büyükleri bu hale getirdi. Son birkaç yıldır üç büyüklerin içinde bulunduğu düşüş Anadolu takımlarının uyanmasına ve sportif anlamda baş kaldırmasına vesile oldu. Yanı sıra son üç yıldır Kulüpler Birliği, Anadolu takımlarını büyüklere karşı daha çok koruyor. Mesela maçlarda üç büyükler aleyhine çalınan kararların sıklaştığını görmeye başladık.

- Bursaspor'u farklı kılan nedir?
Bursaspor, Sivasspor'dan farklı bir ivme yakaladı. Sadece üç büyüklerin kötü olmasıyla açıklanacak bir durumdan söz etmiyorum. Türkiye'de toplanan vergilerin üçte ikisi Marmara Bölgesi'nden ve Bursa'nın GSMH'ye katkısı yüzde 20 civarında ki bu çok önemli bir rakam. Bursa'nın Marmara Bölgesi takımı olmasının dışında ekonomisinin gücü, taraftar desteği ve kulübün köklü olmasıyla şampiyonluğa yakın durduğunu düşünüyorum. Türkiye'de lige katılımın en düşük olduğu bölgenin Güneydoğu Anadolu ve en yüksek olduğu yerin ise Marmara Bölgesi oluşunun ekonomik ve sosyolojik sebepleri bulunuyor. Ekonomiye en çok katkı sağlayan bölge doğal olarak futbol alanında da güçlü bir yapıya sahip ve Bursaspor diğer Anadolu takımlarına göre daha dirençli. Tabii bunların yanı sıra federasyonun içinde Bursaspor'da yöneticilik yapmış üst düzey insanların varlığı, kentin İstanbul'a yani dolayısıyla merkeze yakınlığı çok önemli etkenler. Fiziki yakınlık çok önemlidir bu konularda ve hafife almamak gerekiyor.

- Geçmişte Kayserispor, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ve Ankaraspor'dan da sportif başarı bekleniyordu. Ancak sonuç ortada...
Dışardan empoze etmekle vizyona sahip olunmuyor. Bu takımların hiçbirinin taraftarı, geçmişi ve futbol tutkusu yok. Ankaraspor kara bir lekeyse Kayserispor paranın her şey demek olmadığının kanıtı. İBŞB kimin takımı? Belediyenin. Kamu kaynaklarıyla destekleniyor. İçi boş ve verimli olması mümkün değil. Futbolun kendine ait dinamiklerini yok sayarak, dışardan dayatmayla, siyasetle ancak bir yere kadar gelebilirsiniz. Daha fazlasını beklemek hayal kurmaktır.

- Türkiye'de her anlamda açılım yaşanıyorken Turkcell Süper Lig'de yaşanan bu değişim ülkeye ayna tutuyor mu?
Anadolu kulüplerinin geneline baktığınızda parasal anlamda en rahat olanlarının başında Gençlerbirliği gelse de asla şampiyonluk veya Avrupa'da mücadele etmek gibi somut hedefler koyduklarını başkan İlhan Cavcav'dan duymamışsınızdır. Çünkü bu hedefleri belirlemek için adım atıp, değişmeniz gerekir ve Gençlerbirliği tek adamlı yapısı nedeniyle böyle bir açılıma müsait değil. Bursaspor'un Ertuğrul Sağlam'la beraber bu yönde bir vizyonu olduğunu düşünüyorum. Hedef koyduğunuzda öncelikle bütçenizi büyütmeniz ve hedefinizin arkasında durmanız da gerekiyor. Harcamalar arttıkça bunların denetimi ve takibi biraz zorlaşır. Klasik yöntemlerle kulüpleri yönetmek zorlaşıyor. "Küçük olsun benim olsun" anlayışıyla bir yere varmanız mümkün değil. Bursaspor bu yıl şampiyonluk dışında önümüzdeki yıl için de ortaya koyduğu başarıyı koruyarak, yukarı taşımak için mücadele veriyor.

- Türk futbolunun büyük resminde ne görüyorsunuz?
Tek adamlı kulüplerin dünya pazarında tutunma şansı olmadığını hâlâ kavrayamamış yönetimler görüyorum. Mesela kulüp başkanları başkanlık yapmasalardı onları kim tanıyacaktı? Sadece ilişkide oldukları çevreler. Ama kulüp başkanı kimliğiyle Cumhurbaşkanı'yla rahatça görüşebilir, yeni çevrelerle iş anlaşmaları yapabilir ve yeni imtiyazlara kavuşursunuz. Böyle olunca da kimse başkanlıktan ve elde ettiği avantajlardan vazgeçmek istemiyor. Kişisel rantlar futbolu kirletiyor. Endüstriyel futbolun içinde var olmak için değişmek, şeffaflaşmak ve ezberlerden kurtulmak gerekiyor. Günümüz futbolu Türkiye'nin yansıması; sorunlar üstü kapalı olarak konuşulduğundan, herkes bir tarafından çektiği için bir türlü somut sonuçlara ulaşılamıyor.

http://www.newsweek.com.tr/haberler/detay/37355/Futbolda-Anadolu-acilimi

{jcomments on}

sayı: 75

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  18291  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 880 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 55320019

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1