FIFA DRC ve PSC’nin ULUSAL YARGI MAKAMLARINI YETKİSİNE İLİŞKİN KARARLARI ve DEĞERLENDİRMESİ
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Hukuk Arman Özdemir FIFA DRC ve PSC’nin ULUSAL YARGI MAKAMLARINI YETKİSİNE İLİŞKİN KARARLARI ve DEĞERLENDİRMESİ

FIFA DRC ve PSC’nin ULUSAL YARGI MAKAMLARINI YETKİSİNE İLİŞKİN KARARLARI ve DEĞERLENDİRMESİ

1bireysel-spor-hukuku-avukatı

Arman Özdemir- 18 Ekim 2022 Tahkim sınır aşan nitelikte bir konu olduğu için hem iç hukukumuz hem uluslararası hukuk kaynakları birbirlerine paralel niteliktedir. Bu nedenle konunun anlaşılması için FIFA DRC ve PSC kararlarının yanı sıra Yargıtay kararlarına da konuyla ilgili olduğu ölçüde son kısımda değinilmiştir.

 

FIFA DRC’nin 24/03/2021 Tarihli Kararı

 

10 Haziran 2015 tarihindeKazakistan kulübü Aktobe (kulüp) ile Ioan Ciprian (oyuncu) arasında bu tarihten 30 Kasım 2017 tarihine kadar geçerli olmak üzere sözleşme yapılmıştır.

 

31 Aralık 2015 tarihindetaraflar karşılıklı olarak Sözleşmeyi feshetmiştir. Fesih Sözleşmesinin 5. Maddesine göre “taraflar arasındaki herhangi bir yargılamanın münhasıran Lozan’da bulunan CAS tarafından tek hakemli olarak İngilizce olarak” görülecektir. Fesih Sözleşmesi

gereğince 30/04/2016 tarihine kadar oyuncuya 45.556 Dolar tazminat ödenecektir.

 

Aynı tarihte taraflar Fesih (ikale) Sözleşmesine Ek Sözleşme (Ek Sözleşme) yapmışlardır. Sözleşmenin 5. Maddeyi tadil eden hükmüne göre taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda Aktobe mahkemeleri yetkili olacak, Kazakistan Cumhuriyeti hukuku uygulanacak ve dil Rusça olacaktır. Buna ek olarak taraflar herhangi uyuşmazlığı bir diğer yargısal mercii önüne götürme haklarından feragat etmişlerdir.

 

Daha sonra oyuncu, Ulusal Uyuşmazlık Çözüm Merkezi’ne (NDRC) 45.556 Doların ödenmediği gerekçesiyle başvurmuştur. NDRC tarafından Sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca CAS’ın yetkili olduğu gerekçesiyle talep reddedilmiştir.

 

28/03/2017 tarihinde oyuncu NDRC kararını Kazakistan Futbol Federasyonu (KFF) nezdinde temyiz etmiştir. Yetkili temyiz organı tarafından oyuncunun talebi 15/04/2017 tarihinde Ek Sözleşmenin Aktobe Mahkemelerinin yetkisine ilişkin maddesi dikkate alınmadığı için reddedilmiştir.  

 

 

Buna karşın oyuncu tarafından ise KFF DRC’nin gözden geçirilmesi için başvuru yapılmıştır.

 

Yine 2017 yılı içerisinde oyuncu tarafından Uzlaştırma Komisyonuna (Komisyon) da başvurulmuştur.

 

07/04/2017 tarihinde Komisyon tarafından oyuncunun talebi reddedilmiştir.

22/05/2017 tarihinde Aktobe Mahkemesi tarafından oyuncunun talebi Fesih Sözleşmesinde yer alan tazminat hükmünün Kazakistan iç hukukuna aykırı olması sebebiyle reddedilmiştir.

25/01/2018 tarihinde oyuncu tarafından FIFA’ya başvurulmuş olmasına karşın dosya 01 Ekim 2019’da tekemmül etmiştir. Oyuncu yukarıda belirtilen maaşına ek olarak ödeme gününe kadar işleyecek % 5 talebinde de bulunmuştur.

Oyuncu talebinde ilk olarak NDRC’nin FIFA Düzenlemelerinde belirlenen minimum usuli standartları bile karşılamadığını, bağımsız olmadığını bu nedenle yabancı oyuncularla ilgili olarak usul adaletini sağlamadığını iddia etmiştir.

Oyuncu buna ek olarak kulübün Fesih Sözleşmesinde uzlaşılan miktarı ödemediğini ve ödeme yapılmamasının haklı sebebe dayanmadığını da iddia etmiştir.

Kulüp cevabi olarak aşağıdaki hususları ileri sürmüştür;

 

1. Ek Sözleşme ile tarafların Aktobe Mahkemelerinin yetkisini kabul ettiğini, Ek Sözleşme olmasa dahi oyuncunun Aktobe Mahkemesinde dava ikame etmek suretiyle yetkiyi teyit ve kabul ettiğini ifade etmiştir.

2. Oyuncunun ulusal yargısal makamlar nezdinde 4 farklı başvurusunun bulunduğunu, bunların iki tanesinde işin esasına girilerek (Komisyon ve Aktobe Mahkemesi tarafından) hüküm ittihaz edildiğini belirterek kesin hüküm itirazında bulunmuştur.

3. Aynı şekilde oyuncunun 4 farklı başvurusu da ayrı bir cevap olarak yetkili yargısal mercii seçimi açısından ileri sürülmüştür.

4. Kulüp davaya konu olayın 30/04/2016 tarihinde meydana gelmesine karşın FIFA nezdinde dosya tekemmül tarihinin 01 Kasım 2019 olduğunu belirtmiş ve talebin zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür.

 

Davanın esasına ilişkin olarak ise kulüp Kazakistan’da gelir vergisinin % 20 oranında uygulandığını bu nedenle eğer FIFA talebi kabul edecek ise 36,444.80 Dolarla sorumlu tutulmasını talep etmiştir.

 

DRC Hakim Kararı

 

DRC Hakimi tarafından ilk olarak uyuşmazlığın 2018 yılında huzura gelmesine karşın 24/03/2021 tarihinde karara sunulduğu gerekçesiyle usule ilişkin olarak FIFA 21/01/2021 tarihli Usul Hükümlerinin uygulanacağına karar verilmiştir.

Hakim tarafından daha sonra ilgili usul hükümleri uyarınca yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıkta yetkili olduğuna karar vermiştir.

 

Hakimlik tarafından oyuncunun kötü niyetle birden fazla yargısal mercii önünde talepte bulunduğu, talebinin zamanaşımına uğradığı, Aktobe Mahkemelerinin münhasır yetkili olduğu, uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunduğu cevapları dikkate alındığı belirtilmiştir.

Davacı NDRC’ye ve NDRC bünyesinde temyiz başvurusunu kabul etmekte buna ek olarak davalı tarafından da Aktobe Mahkemesine başvurusu ve Uzlaşma Komisyonuna başvurusu kanıtlanmaktadır.

 

Hakim tarafından davalı cevapları ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.

 

 

İlk olarak başvurunun yapıldığı tarih (25/01/2018) ile dosyanın tam olarak tekemmül ettiği tarihleri (1 Kasım 2019) birbirinden ayıran yargıç, başvuru tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığına karar vermiştir.

 

İkinci olarak kararda Ek Sözleşmenin geçerliliği kabul edildikten sonra tarafların sadece yetkili olan yargısal mercii değil aynı zamanda uygulanacak hukuku da seçtikleri belirtilmiştir. Söz konusu Ek Sözleşme ile FIFA organlarının yetkisinden hukuka uygun biçimde vazgeçildiği de vurgulanmıştır. Yargıç ayrıca Ek Sözleşme ile taraf iradelerinin bu yönde oluştuğunu değil buna ek olarak oyuncu tarafından Aktobe mahkemelerine başvurulduğunu da yani hakkın fiili olarak kullanıldığını da belirtmiştir.

 

Belirtilen hususlar göz önüne alındığında DRC hakimi tarafından oyuncunun reddedilmiştir.

 

Hakim ayrıca kararında lehe karar için birden fazla yargısal makama başvuruyu da hukuka aykırı bulmuştur.

 

 

FIFA DRC’nin 19/12/2020 Tarihli Kararı

 

02/06/2018 tarihinde oyuncu Badaliy Dogo (oyuncu) ile Azerbaycan Neftçi PFK arasında imza tarihinden 30/06/2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere hizmet sözleşmesi (Sözleşme) imzalanmıştır.

Sözleşmenin 7. maddesi uyarınca oyuncuya 2018/2019 sezonu için 205.000 Dolar net ödeme yapılacaktır. Sözleşmeye göre ödeme planı;

-         Haziran 2018 içerisinde 30.000 Dolar

-         Aralık 2018 içersinde 30.000 Dolar

-         2019 Mayısında 30.000 Dolar

-         Geriye kalan 115.000 Dolar ise Ağustos 2018-Mayıs 2019 arasında 10 eşit taksit olarak ödenecektir.

2019/2020 sezonu için de oyuncuya yukarıda belirtilen ödeme planının sadece yıl kısımları değiştirilerek yine 205.000 Dolar ödenecektir.

 

Ödemeler yerel para birimiyle ödeme günündeki kur üzerinden yapılacaktır. Gelir vergisi ve sosyal güvenlik ödemeleri de yerel para birimiyle Azerbaycan kanunları uyarınca yapılacaktır.

 

Sözleşmenin 15. Maddesine göre taraflar arasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkların doğrudan görüşmelerle çözülememesi durumunda, taraflar uyuşmazlık konusunu münhasıran Bakü Tahkimine götüreceklerdir.

 

25/06/2020 tarihinde oyuncu tarafından kulübe temerrüt ihtarnamesi gönderilmiştir. İhtarnamede oyuncunun daha sonra özür dilediği Instagram paylaşımının ardından kulübün ceza olarak ödemeleri durdurduğu, oyuncunun takımla antrenmanlardan yasaklandığını ve kulüp içi disiplin soruşturmasının adil bir şekilde yürütülmediği belirtilmiştir. İhtarnameye göre kulüp oyuncuya 71.500 Dolar borçlu durumdadır.

 

18/09/2020 tarihinde oyuncu talebini FIFA’ya taşımış ve Eylül 2019’da muaccel 30.000 Dolar, Mayıs 2020’de muaccel 30.000 Dolar ve yine Mayıs 2020’de muaccel olan 11.500 Dolar olmak üzere toplam 71.500 Dolar talep etmiştir.

 

Kulüp cevabi olarak, usul hukuku açısından, DRC içtihatları uyarınca Sözleşmenin 15. maddesinde münhasır olarak ulusal yargısal makamlarının yetkilendirildiğini bu nedenle DRC’nin yetkisiz olduğunu ileri sürmüştür.

 

Esasa ilişkin olarak ise 15/06/2020 tarihinde oyuncunun eşinin onayıyla oyuncunun rakip takım Karabağ formasını giydiği ve bu paylaşımın ulusal medyada yer alması nedeniyle kulübün marka değerinin zedelendiğini iddia edilmiştir. Ek olarak oyuncunun özür dilemesi gerektiği belirtilmekle hareketinin etik dışı ve disiplinsiz olduğu iddia edilmiştir. Bu nedenle kulübün gerekli önlemleri aldığı ileri sürülmüştür.

 

DRC Heyet Kararı

 

Heyet ilk olarak kendi yetkisini belirlemiştir. Heyet kural olarak yabancılık unsuru barındıran hizmet sözleşmesinde kendisinin yetkili olduğunu belirlemiştir. Bununla birlikte Sözleşmenin 15. Maddesinde geçen Bakü Tahkiminin münhasır yetkisinin kabul edildiği ve diğer yargısal yolların açık olarak dışlandığını da göz önüne almıştır.

 

Buna ek olarak adil yargılanma ve eşit temsil ilkesine aykırı olmadığı sürece tarafların ulusal bağımsız tahkim heyetleri huzuruna uyuşmazlıklarını götürme yetkisine sahiptir.

 

DRC, FIFA organları dışındaki bir yargısal makamın uyuşmazlık çözümünde yetkilendirilmesini sözleşmede açık ve anlaşılır olarak belirlenmiş olmasına bağlamıştır.

 

Sonuç olarak Sözleşmenin 15. Maddesinin açık ve anlaşılır biçimde Bakü Tahkimini yetkili kıldığı belirtilerek oyuncunun talebi reddedilmiştir.

 

FIFA PSC’nin 26/01/2016 Tarihli Kararı

 

Players’ Status Comittee’nin özet olarak aktaracağımız kararında davacı konumunda bulunan (B) ülkesinden antrenör (A-davacı), (D) ülkesinden kulüp (C-davalı) uyuşmazlık halindedir.

01/01/2013 tarihinde davacı ile davalı arasında 30/06/2015 tarihine kadar geçerli olmak üzere “antrenörlük” sözleşmesi yapmıştır.

Sözleşmenin 1.2. maddesine göre antrenörün görevi baş antrenörün gözetiminde oyuncularla birlikte idman sezonunu organize etmektir.

Sözleşmenin 2. Maddesi gereğince antrenör, FIFA, UEFA ve (D) ülkesinin Futbol Federasyonu ve Liginden gelen mecburi görevleri yerine getirmek, bunlara ek olarak maçlara, idmanlara, toplantılara, maç analizlerine ve diğer aktivitelere katılmak zorundadır.

Sözleşme uyarınca davacı 200.000 (para birimi bu noktada kararda belirtilmemiştir) maaş alacaktır.

01/01/2013 tarihinde taraflar Ek Sözleşme imzalamış ve bu sözleşmeyle aylık taksitler halinde antrenöre yıllık toplamda net 360.000 Euro ödenmesi kararlaştırılmıştır. Antrenöre buna ek olarak bonus ve diğer ayni yararlar da sağlanacaktır.

Sözleşmenin 7. Maddesi Fesih başlığını taşımakta olup buna göre antrenör, kulübün amaçlarının gerçekleştirilmesi için gerekli olan UEFA lisansını almazsa sözleşme (D) ülkesinin İş Kanunu md.77 uyarınca feshedilecektir. Bu halde antrenörün tazminat hakkı bulunmamaktadır.

Sözleşmenin 8.4. maddesi gereğince kulüp tarafından kullanılan tek yanlı fesih kullanımı eğer sözleşmede belirtilen hallerden bir tanesine dayanmıyorsa antrenör Sözleşmenin sonuna kadar alacaklarının tamamına hak kazanacaktır.

Sözleşmenin 9.2. maddesi uyarınca taraflar arasında ortaya çıkacak uyuşmazlıklar (D) ülkesinin Futbol Federasyonu Uyuşmazlık Çözüm Merkezi yetkili olup, uyuşmazlık daha sonra (D) ülkesinin Futbol Federasyonu ve FIFA’ya uygun olarak diğer yargısal makamlar önünde görülebilir.

23/01/2014 tarihinde davalı, davacının geçerli UEFA lisansı bulunmadığı gerekçesiyle 31/01/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere akdi feshetmiştir.

21/02/2014 tarihinde davacı FIFA önünde davalıdan edimin ifa edilmediği gerekçesiyle 720.000 Euro talep etmiştir.

Davacı talebinde kendisi tarafından kulübe UEFA antrenörlük lisansının ve (B) ülkesi (kendi ülkesi) antrenörlük lisansının gönderildiğini belirtmiştir.

Kulüp ise cevabi dilekçesinde antrenörün 2009’dan beri kendi bünyelerinde kondisyoner olarak çalıştığını ve hatta Sözleşmenin feshinden sonra farklı bir ülke ve kulüpte yine kondisyoner olarak sözleşme imzaladığını belirtmiştir. Davalı buna ek olarak FIFA DRC’nin yetkisiz olduğunu da ileri sürmüştür.

Davalı buna ek olarak (D) ülkesinin futbol federasyonunun Uyuşmazlık Çözüm Düzenlemelerini de dilekçesine eklemiştir.

Bu düzenlemelerin 3. Maddesine göre NDRC oyuncuların ve antrenörlerin tescilleri, transfer sözleşmeleri ve hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkları görmede yetkilidir.

Ayrıca Düzenlemenin 7. Maddesine göre NDRC başkan, başkan yardımcısı, oyuncuları temsil etmek üzere oyuncular sendikası tarafından önerilen 10 temsilci ile kulüpleri temsil etmek üzere Lig tarafından önerilen 10 üyeden oluşur.

(D) ülkesi düzenlemelerinin 46. Maddesine göre ise kararlar çoğunlukla alınacaktır. Oyların eşitliği durumunda başkanın oyu karar için belirleyici olacaktır.

53. madde ise NDRC kararının tebliğden itibaren 5 gün içerisinde PSC’de temyiz edilebileceğini, PSC kararlarına karşı ise 21 gün içerisinde CAS temyiz yoluna başvurulabileceğini belirtmiştir.

Esasa ilişkin cevabında ise davalı, davacının geçerli UEFA lisansına sahip olmadığını, davacıyla yapılan eski sözleşmelerde söz konusu şartın aranmadığını ancak yeni Sözleşmeden bunun bir zorunluluk olarak belirlendiğini, UEFA lisansına sahip olmayan davacının resmi maçlarda ve devre aralarında teknik ekiple aynı yerde bulunamadığını ileri sürmüştür.

Aynı şekilde davalı, davacının lisansının da şüpheli olduğunu, lisans numarasının 2333 olmasının yanı sıra diğer teknik ekibin lisans numaralarının da 2334 ve 2335 olarak devam ettiğini belirtmiştir.

Davalı ayrıca PSC’nin davacıyı haklı görmesi durumunda davacının farklı bir kulüple anlaşması sebebiyle tazminat miktarında indirim yapılması gerektiğini Sözleşmede öngörülen cezai şarta başka ekleme yapılmaması gerektiğini savunmuştur.

22/07/2015 tarihinde davacı cevaba cevap dilekçesinde Sözleşmenin lafzı ile açık olduğu üzere kendisinin kulüple arasındaki Sözleşmenin teknik direktörlük sözleşmesi olduğunu, NDRC’nin münhasır yetkisinin bulunmadığını ve NDRC’nin FIFA’nın aradığı minimum usuli standartları karşılayamadığını bu nedenle uyuşmazlık çözümünde FIFA’nın yetkili olduğunu belirtmiştir.

Davacı dilekçesinde ek olarak UEFA lisansının kendisinde bulunduğunu ve kulübün söz konusu lisans eksikliği ile ilgili kendisini ihtar etmediğini belirtmiş, Sözleşmenin asıl fesih nedeninin diğer personelin de işlerine son verilmesi olduğunu iddia etmiştir.

 

FIFA PSC Kararı

 

PSC tek hakimli olarak baktığı uyuşmazlıkta önce uygulanacak usuli kuralları belirlemiştir. Buna göre uyuşmazlığın FIFA önüne getirilme tarihi 21/02/2014 olduğundan PSC Usul Kurallarının 2012 versiyonunun uygulanacağını belirlemiştir.

 

İkinci adım olarak uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden kaynaklanması sebebiyle Kuralların 3. Maddesi ve 2015 yılına ait olan Oyuncuların Statü ve Transferlerine İlişkin Düzenlemenin 22. Maddeleri atfıyla yetkili olduğuna karar vermiştir. Söz konusu madde mucibince yabancılık unsuru taşıyan ve teknik direktör ile kulüp yahut üye federasyonlar arasında hizmet sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıkların çözümünde FIFA yetkilidir.

 

PSC uyuşmazlık çözümünde Sözleşmenin metnini dikkate almış ve yukarıda belirttiğimiz teknik direktöre sözleşmeyle yüklenen edimin kondisyonerlik değil teknik direktörlük görevi olduğunu belirtmiştir.

 

Bununla birlikte PSC hakimi hizmet sözleşmesinden kaynaklı futbola ilişkin uyuşmazlıkların adil yargılanma söz konusu olduğu müddetçe ulusal tahkimler yoluyla da çözülebileceğini belirtmiştir.

 

NDRC’nin oluşumunu da değerlendiren PSC, başkan, başkan vekili, kulüpleri temsilen 10 üyenin ve futbolcuları temsil eden 10 üyenin bulunmasını da göz önüne almış buna ek olarak NDRC tarafından verilen kararların (D) ülkesinin NDRC yetkilerini düzenleyen kuralların 46. Maddesi uyarınca CAS nezdinde temyize tabi olduğu da belirtmiştir.

 

Sonuç olarak PSC hakimi NDRC’nin, FIFA’nın aradığı bağımsız ve adil yargılanma ilkelerine uygun olarak teşekkül ettiğini ifade etmiştir.

 

Açık olarak Sözleşmenin 9.2 maddesinin ulusal tahkim yolunu öngörmesi sebebiyle yetkisiz olduğunu belirtmiştir.

 

 

DEĞERLENDİRME ve ÖZET

 

Tahkim sözleşmesiyle taraflar, aralarında doğmuş ya da ileride doğacak bir uyuşmazlığın çözülmesi için tahkim yoluna gitmeyi yani hakeme başvurmayı kararlaştırırlar. Yukarıda yer verdiğimiz kararlarda belirtilmemiş olsa da taraflar uyuşmazlığın bir kısmı için tahkim sözleşmesi yapabilirler.

 

Yukarıda ki kararlar etrafında bazı çıkarımlar yapılmalıdır.

 

İlk olarak ulusal düzeyde tahkim yolunun olup olmadığı değerlendirilmelidir. Doğrudan hakem yargılamasının düzenlenmediği ülkeler söz konusu olabilir.

 

İkinci olarak tahkim şartının açık, münhasır ve yazılı olması gereklidir. Yazılı olma şartı ilk kararda belirttiğimiz üzere sözleşmede yer alabileceği gibi ayrı bir sözleşmede de öngörülebilir. Yazılılık şartı FIFA tahkim kararlarından da anlaşılabileceği üzere yazılılık geçerlilik şartıdır.

 

Açıklık şartını Yargıtay 15. HD. 5077 E., 6009 K., 25/11/2015 T. sayılı kararında “uyuşmazlığın çözümlenmesinde hem mahkemeden hem tahkimden söz edilmesi halinde tahkim sözleşmesi geçerli sayılamaz” şeklinde belirtmiştir. Kararlardan anlaşılabileceği üzere FIFA’nın da benzer bir yaklaşım benimseyebileceği söylenebilir.

 

Kararlardan ve FIFA düzenlemelerinden de anlaşılabileceği üzere adil yargılanma ilkesi ve eşitlik prensibine uygunluk FIFA uyuşmazlık çözüm mekanizmaları için vazgeçilmez niteliktedir. Ezcümle Yargıtay 22. HD. 6529 E., 11095 K., 18/04/20014 T. sayılı kararında “Tahkim sözleşmesi veya şartı, borçlar hukuku anlamında bir sözleşme olduğu için genel şartların tahkim sözleşmesinde de bulunması ve aranması gerekir. Tahkim sözleşmesinin ahlaka aykırı olması halinde geçerliliğinden söz edilemez. Bu hal genellikle tahkim sözleşmesinde bir tarafın diğer taraf üzerinde ekonomik ve sosyal üstünlüğünü kullanarak tahkim sözleşmesinde eşitliği kendi lehine bozduracak hususları kabul ettirmesi veya taraflardan birine hakemlerin yarıdan fazlasını yada tamamının seçme imkanının verilmesi hallerinde kendini gösterecektir... İşçi işverenin otoritesi altında ve onun emir ve talimatları ile iş görür. Denetim altındadır. İrade serbestliği yoktur...(İşçinin serbest iradesini yansıtmaması sebebiyle) iş sözleşmesinin kurulması ve devamı sırasında düzenlenen tahkim sözleşmesi geçersizdir”.

Üçüncü olarak oyuncu ve kulübün eşit şekilde temsil edilmesi, bağımsız olması ve adil yargılanma ilkesine riayet etmesi FIFA için uyuşmazlığa bakacak merci tayininde önemli bir rol oynamaktadır.

 

Kararlarda görülebileceği üzere kulüplerin amacı eğer ulusal tahkimler aracılığıyla uyuşmazlık çözümü ise, öncelikle tahkim şartı yahut bağımsız tahkim sözleşmesinde yer alacak şartın açık olması gereklidir. Ancak bu şart öngörülürken tarafların uygulanacak hukuku da seçmesinde fayda bulunmaktadır.

 

Bunun yanı sıra FIFA’nın uyuşmazlık çözümü için oluşacak heyetin teşekkül edişini de özellikle son kararda öne çıkardığını belirtmek gereklidir. Bu nedenle tarafların eşit olarak temsil edilmesi ulusal tahkim yolu için elzemdir.

 

Yabancılık unsuru taşıyan oyuncu, teknik direktör yahut diğer yabancılık unsuru taşıyan meseleler genel olarak FIFA DRC yahut PSC’nin yetki alanına girmektedir. Bazı katı koşulların karşılanması koşuluyla yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda, tarafların, FIFA uyuşmazlık çözüm organları haricinde de ulusal makamlar önünde aralarında ki uyuşmazlığı çözebileceği yine FIFA tarafından kabul edilmiştir. Uyuşmazlık taraflarını FIFA’ya alternatif yolları seçmeye iten sebeplerin başında doğal olarak süre ve masraf sorunsalı gelmektedir.

FIFA 20/12/2005 tarih ve 1010 Numaralı Sirkülerinde tarafların seçecekleri alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının bazı minimum standartları karşılaması gerektiğini belirtmiştir. Bunların başında hakem heyetinin oluşum sürecine tarafların eşit olarak katılması gelmektedir. Sirkülerde tarafların birer hakem seçmesi ve seçilen hakemin bir hakem heyeti başkanı seçmesi yahut tek hakem seçiminin taraflarca birlikte yapılması örnek kabilinden sayılmıştır. İkinci olarak FIFA, heyetin bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini belirtmektedir. Taraflardan bir tanesinin hakemlerin bağımsızlığı konusunda haklı görülebilecek bir sebebi varsa hakemin reddedilebilmesi gereklidir. Bunun yanı sıra ret durumunda heyetin tekrar nasıl teşekkül edeceğinin sözleşmede, tahkim kurallarında ya da usul hukuku yasalarında belirlenmiş olması gereklidir. Adil duruşma da FIFA’nın aradığı kriterlerden biridir. Buna göre taraflardan her birinin vekille temsil edilme hakkı bulunmalı davanın esasına ilişkin talepleri dinlenmelidir. Çekişmeli yargılama hakkı ise tarafların diğer tarafça sunulan yorum ve iddiaları kendi kanıt ve yorumlarıyla çürütme hakkı olarak değerlendirilmiştir. Eşit davranma ilkesi uyarınca da hakem heyeti taraflara eşit muamele etmek zorundadır.

 

FIFA’nın Oyuncuların Statü ve Transferleri Hakkında Düzenlemesi md.22/b’ye göre söz konusu heyetin üye federasyon bünyesinde olması yahut toplu iş sözleşmesinde öngörülmesi gerekmektedir. Böyle bir yetkilendirmenin geçerliliği doğrudan sözleşme içerisinde yer almasına yahut taraflara uygulanacak toplu iş sözleşmesi hükümlerinde düzenlenmiş olmasına bağlıdır. Ulusal tahkimin adil yargılanma ve oyuncu ya da teknik direktörün eşit temsili ilkesine saygı göstermesi ve bunu garanti altına alması gereklidir.  

Devam eden 22/c fıkrası ise içerik olarak aynı olmakla birlikte bu sefer üye federasyonlar ile kulüpler ve teknik direktörler arasında çıkabilecek uyuşmazlıkları aynı ilkelere bağlamıştır.

 

FIFA belirttiğimiz üzere bu konuda oldukça titiz davranmış ulusal uyuşmazlık çözüm merkezlerinin dahi nasıl teşekkül etmesi gerektiğini belirlemiştir. Buna göre NDRC’lerin başkan ve başkan yardımcısının avukat olması, aynı kulüpten birden fazla üye bulunmaması gerekmektedir. Bunun yanı sıra yeniden seçilebilme hakkı bulunan başkan ve başkan yardımcısı ile 3 ile 10 arası oyuncu ve kulüp temsilcisi NDRC oluşumunda bulunmalıdır. NDRC oturumlarında başkan ve başkan yardımcısı dahil en az 3 temsilcinin bulunması gerekmekte olup her şekilde oyuncu ve kulübü temsil eden sayılarının eşit olması gerekmektedir.

 

Başkan ve başkan yardımcısının üye federasyon tarafından seçilen en az beş kişilik bir listeden oyuncu ve kulüp temsilcilerinin oy birliği ile seçilmesi gereklidir. FIFPro ile bağlantılı sendika bulunmaması durumunda FIFA ve FIFPro tarafından öngörülen seçim usullerine uygun biçimde yahut oyuncu sendikası bulunması durumunda sendikanın ataması yahut önerisi çerçevesinde seçilecek 3-10 arası oyuncu temsilcisi NDRC içerisinde yer almalıdır. Aynı şekilde 3-10 arası kulüp temsilcisi bulunmalıdır.  {jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  1610  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Arman Özdemir Salı, 09 Ağustos 2022.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

13/12/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

10125,46

+0,66

 bjk BJKAS

4,33

-0,92

 fb FENER

103,30

-0.58

 gs GSRAY

6,54

-0,91

 trabzon TSPOR

0,90

-1,10

   SPOR ENDEKSİ

3.021,26

-0,87

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 44133821

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 14 12 2  0 38 15 23 38
2 Fenerbahçe 14  10   2 2 36  13   23

32

3 Samsunspor 15 9 2  4

29

17 12

29

4 Eyüpspor 15  7   5  3 24 15 9 26
5 Beşiktaş 14 7 4  3  23  15 8 25
6 Göztepe 14 7 3 4 27  20 

  7

 24 
7

Başakşehir

14 6  4  4 24 18 6 22
8 Konyaspor 15 5 4

6

17 22 -5 19
9 Rizespor 14 6 1 7 15    21  -6 19
10 Gaziantep  14 5 3 6 20 21 -1 18
11 Sivasspor 15 5 2 7

20

25   -5 17
12 Antalyaspor 14 5 3 6 18  26 -8 18
13 Trabzonspor 14 3 7

4

20  18  2  16
14 Kasımpaşa 14 3 7 4 18 21 -3 16
15 Kayserispor 14 3 6 5 15 25 -10 15
16

Alanyaspor

14

3

5 6 12 18 -6 14
17 Bodrum FK 14 3 2 9 10 21 -11 11
18 Hatayspor 14 5 8 12 23  -22 8

19

A.Demirspor 14 0 2 12 10 34 -24

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.