Dört Kulübün Gelirleri, Zararlarını Karşılamaya Yetmiyor!
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Mali Tuğrul AKŞAR Dört Kulübün Gelirleri, Zararlarını Karşılamaya Yetmiyor!

Dört Kulübün Gelirleri, Zararlarını Karşılamaya Yetmiyor!

4B

Tuğrul AKŞAR/ 26 Nisan 2017- Borsa İstanbul’da (BİST) işlem gören dört kulüp, 2016’nın 3.dönemine ilişkin finansal tablolarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderdi.

 

Açıklanan finansal tablolara göre, kulüplerin kendi faaliyetlerinden yarattıkları gelirler, mevcut birikimli zararlarını karşılayamıyor ve dört kulüp çok önemli tutarda özkaynak açığı veriyor.

 

Gelirleri giderlerini karşılamaya yetmeyen kulüplerin bu dönemde yoğun borçlanmaya yöneldiklerini, bu sebeple mali yapılarının ciddi bir borç baskısı altında kaldığını gözlemliyoruz.

 

Dört Kulübün Gelirleri 1.5 Milyar TL’na Ulaştı

 

Kulüplerimizin finansal göstergelerine geçmeden önce kısaca, dört kulübümüzün 2015-16 itibariyle gelir durumlarını da kısaca sizlerle aşağıdaki tabloyla paylaşmak isterim.

Finansallar1

 

Yukarıdaki tablodan da görülebileceği üzere, dört kulübün toplam gelirleri 2015-16 sezonu sonrasında 1 milyar 376 milyon TL’na ulaştı. En fazla gelir elde eden kulüp 495,6 milyon TL ile Galatasaray olurken, Fenerbahçe 476,2 milyon TL ile ikinci sırada yer aldı. Beşiktaş’ın gelirleri 323 milyon TL’na ulaşırken, Trabzonspor’un gelirleriyse 81,2 milyon TL olarak gerçekleşti.

 

Dört Kulübün Gelirlerinin Bileşimi

Tablo 2 bize, kulüplerin toplam gelirleri içinde en fazla payı ticari gelirlerin aldığını gösteriyor. Yayın gelirlerinin toplam gelirler içindeki payı %33’te kalırken, ticari gelirlerin payı %40’a kadar yükseldi. Maç günü gelirlerinin toplam gelirler içindeki payı ise (Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi gelirleri dikkate alındığında) %27 olarak gerçekleşti.

Finansallar3png

                                                     

Finansallar Bize Ne Anlatıyor?

 

Öncelikle, büyük resmi görmek bakımından kulüplerin KAP’a gönderdikleri finansal tabloların genel olarak bize ne anlattıklarını iyi analiz etmemiz gerekiyor. Bu amaçla kulüplerin finansal temel göstergelerini sizlerle paylaşmak için finansal tablolarından konsolide ettiğimiz aşağıdaki tabloyu sizinle paylaşalım.

 

Varlıklarının İki Katı Borç Yükü Altına Girdiler

Kulüplerin 2016/3.dönem itibariyle açıkladıkları finansal tablolarından derleyerek oluşturduğum aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere, Borsa İstanbul’da (BİST) işlem gören dört kulübün toplam aktifleri (varlıkları) 1.952 milyon TL’na ulaşırken, toplam yükümlülükleri ise 3.851 milyon TL olarak gerçekleşmiş durumda. Yani, kulüplerin başta kendi futbolcu ve teknik adamları olmak üzere, bankalara ve diğer üçüncü kişilere karşı ödemeyi taahhüt ettikleri kısa ve uzun vadeli toplam yükümlülükleri, mevcut varlıklarının 2 katına ulaşmış görünüyor. Daha kısa bir ifadeyle, kulüpler varlıklarının iki katı bir borç yükü altına girmiş durumdalar. Toplam varlıklar borçlarını karşılamaya yetersiz kalırken, diğer taraftan varlıklar ve gelirler üzerinde hızla kulüp aleyhine ipotek, temlik, blokaj gibi takyidatlar artmaya başlamış vaziyette.

 

Kulüpler bazında baktığımızda; toplam varlıklarına göre en fazla kısa ve uzun vade yükümlülüğü bulunan kulüp olarak karşımıza %228’le Beşiktaş çıkıyor. Beşiktaş’ın toplam varlıkları 426 milyon TL iken, toplam yükümlülükleri 970 milyon TL’na ulaşıyor. Buna göre, Beşiktaş toplam varlıklarından tam 2,28 kat daha fazla bir borç yükü altına girmiş durumda. Beşiktaş’ı %197’lik oranla Galatasaray takip ediyor. Galatasaray’ın borç yükü 1.2 milyar TL olarak gerçekleşirken, toplam aktifleri 627 milyon TL. Fenerbahçe’nin ise toplam kısa ve uzun vade yükümlülükleri 1.127 milyon TL iken, varlıkları toplamıysa 627 milyon TL’na ulaşıyor. Buna göre, Fenerbahçe’nin toplam yükümlülüklerinin varlıklarına oranı %186 oluyor. Yani, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin bankalar dahil, başta kendi oyuncu ve teknik adamları olmak üzere üçüncü kişilere olan toplam yükümlülükleri, varlıklarının 2 katına ulaşıyor. Trabzonspor’da ise bu oran %178 olarak gerçekleşmiş durumda.

 

Birikimli Zararlar, Toplam Aktiflerin Üzerine Çıktı!

 

2016’nın 3.çeyrek sonuçlarına göre dört kulübün yıllar itibariyle birikimli zararları 2 milyar 170 milyon TL’na ulaştı. Buna karşın, dört kulübün toplam gelirleri ise 1 milyar 376 milyon oldu. Yani, dört kulübün toplam gelirleri, bu kulüplerin birikimli zararlarını karşılamaya yetmiyor. Artan zararlar süreç içinde kulüplerin özkaynaklarını da eritmiş durumda. Nitekim, dört kulübün özkaynak açıkları 1 milyar 894 milyon TL’na ulaşıyor. Yine, dört kulübün birikimli zararlarını, sahip oldukları varlıklarıyla karşılaştırdığımızda da ortaya ürpertici bir durum ortaya çıkıyor. Dört kulübün toplam varlıkları 1 milyar 952 milyon TL’na ulaşırken, mevcut birikimli zararları ise 2 milyar 170 milyon TL olarak gerçekleşti. Dört kulübün özkaynak açıkları o kadar hızla artmış ve büyümüş ki, bu açıkları var olan gelir yapıları ve varlıklarıyla kapatabilmeleri mümkün görünmüyor. Toplam varlıklarını satsalar bile, mevcut birikimli zararlarını karşılayamıyorlar. Bu durumun finansal açıklamasıysa, teknik iflas anlamına geliyor.  

     Finansallar                                                                        

Tablo:3, dört kulübün toplam birikimli zararlarının, sahip oldukları aktiflerinin üzerine çıktığını; yıllar itibariyle artan zararların, kulüplerin özkaynaklarını da ciddi şekilde eritip çok önemli öz kaynak açıklarına neden olduğunu bize gösteriyor... 

Özkaynak açıkları bakımından karşılaştırma yapıldığında ise, Galatasaray 606 milyon TL’lık özkaynak açığıyla, ilk sırada yer alırken, Galatasaray’ı 543 milyon TL ve 519 milyon TL negatif öz kaynakla, sırasıyla Beşiktaş ve Fenerbahçe izliyor. Trabzonspor’un öz kaynak açığıysa 229 milyon TL olarak gerçekleşmiş. Yani, dört kulübün yıllar itibariyle oluşan birikimli zararları, kulüplerin tüm öz kaynaklarını erozyona uğratmış durumda.  

Özkaynak Açıkları Gelirlerin Bir Buçuk Katını Aşıyor 

Kulüplerin özkaynak açıklarını gelirleriyle karşılaştırdığımızda, dört kulübün toplam özkaynak açıkları, gelirlerinin bir buçuk katını aşıyor. Dört kulübün toplam gelirleri 1.376 milyon TL’na yaklaşırken, özkaynak açıkları ise 2.170 milyon TL’na ulaşıyor. Yani, özkaynak açıkları gelirlerin %157’ne ulaşmış durumda. 

Aşağıdaki tablodan da görüldüğü gibi, mevcut gelirlerine göre en fazla özkaynak açığı veren kulüp Trabzonspor. Trabzonspor’un özkaynak açıkları, gelirlerinin %281’ine ulaşıyor. Trabzonspor’un özkaynak açıkları neredeyse kulübün gelirlerinin üç katına yaklaşıyor.

Finansallar4                                

Tablo:4’ü yorumlamaya devam edersek, mevcut gelirine oranla en fazla özkaynak açığına sahip kulüp olarak %168’le Beşiktaş’ı görüyoruz. Yani, Beşiktaş’ın özkaynak açıkları, gelirlerinin 1.5 katını aşmış durumda. Bu oran Galatasaray’da %122, Fenerbahçe’de ise %109. Bu iki kulüpten Galatasaray’ın özkaynak açıkları, toplam gelirlerinden %122; Fenerbahçe’nin özkaynak açığı da %109 daha fazla görünüyor. 

Dört Kulübün Zararları, Gelirlerinin Bir Buçuk Katına Yaklaşıyor 

Aynı şekilde, kulüplerin birikimli zararlarını gelirleriyle kıyasladığımızda da, ortaya çok endişe verici bir tablo çıkıyor. Dört kulübün toplam birikimli zararları gelirlerinin %138’ine ulaşmış durumda. Mevcut gelirine göre en fazla zarar eden kulüp olarak yine Trabzonspor’u gözlemliyoruz. Trabzonspor’un mevcut birikimli zararları, gelirlerinden %405, yani tam dört kat daha fazla görünüyor. Bu tablo gerçekten ürkütücü.  

Trabzonspor’u %244’lük oranla Beşiktaş izliyor. Her ne kadar Beşiktaş son finansallarına göre 2016’nın üçüncü çeyreğinde, dönemsel olarak kara geçmiş gibi görünse de, Beşiktaş’ın birikimli zarar tutarı, gelirlerinden %244 daha fazla. Yani, Beşiktaş’ın birikimli zarar toplamı, gelirlerinin 2.5 katına ulaşmış durumda. Galatasaray’ın birikimli zararlarının tutarı da, gelirlerinden %134 daha fazla görünüyor.  

Bu tabloda diğer kulüplere göre ‘’ehveni şer-kötünün iyisi’’ birikimli zarara sahip kulüp olarak Fenerbahçe görünüyor. Fenerbahçe’nin birikimli zararları toplamı gelirlerinin %81’ine karşılık geliyor. Fenerbahçe’nin birikimli zararları neredeyse, gelirleri toplamına ulaşmış durumda.  

Dönemsel Finansallar Bizi Yanıltmasın! 

BİST’te işlem gören dört kulübümüzün KAP’a gönderdikleri dönemsel finansal tablolar bizi yanıltmasın. Çünkü, dönemsel bakış açısı ile bazı finansal değerler olumlu gerçekleşmiş olarak görünse bile, kulüplerin bazı birikimli değerlerine baktığımızda olayın böyle olmadığı çok rahatlıkla görebiliriz. Örneğin, geçen sezon Haziran-Aralık arasında 24.3 milyon zarar açıklayan Kara Kartal, bu sezon Vodafone Arena’nın tamamıyla hizmete girmesi, başta isim hakkı ve hasılat olmak üzere, kombine kart satışı, localardan elde olunan hasılatlar ve Şampiyonlar Ligi’nden gelen gelirlerle 2016/3 çeyreğini 2.9 milyon TL kârla geçtiler. Ancak, bu olumlu gelişmeye karşın, büyük resme baktığımızda, Beşiktaş’ın birikimli zararının 788 Milyon TL’na ulaştığını görüyoruz.  

Haziran-Kasım 2016 Dönemsel Sonuçlarına Göre Kulüpler

Kulüplerin dönemsel olarak açıkladıkları tablolara bakılarak da bir değerlendirme yapılabilir. Ancak, bu değerlendirmeler bize finansal durumun sadece o döneme ilişkin bağımsız sonuçlarını gösterir. Bu sonuçlar, bağımsız dönem itibariyle kulüplerin finansal gelişimleri hakkında bize önemli ip uçları verirler ama sadece o döneme ilişkin bilgi verirler. Oysa, kulüplerin finansallarına yıllık ve birikimli değerler üzerinden bakmak, finansalları dönemsel etkilerden de uzaklaştırır, bize daha anlamlı bilgiler verir. (Örneğin, 31 Mayıs-31 Ağustos 2016 arası döviz sepetindeki kur artışı sadece %05 iken, Ağustos sonrası 2016 yıl sonu bu artış oranı ise %13,2 olarak gerçekleşmiştir.) Kurlardaki artış şüphesiz ki, kulüplerin finansal giderlerini artırıcı bir etki yapmıştır. Ancak, finansal yapılardaki olumsuzlukları sadece döviz kurlarına ve dolayısıyla finansal gider artışına bağlamak ta tek başına anlamlı değildir.

Bu bağlamda sadece kulüplerin bağımsız dönemlerine (çeyreklere göre) bakılarak, uzun erimli analizler yapmak, kararlar almak bizi yanıltabilir.    

Bu kapsamda dört kulübün Haziran-Kasım 2016 bağımsız dönemlerine ilişkin kısa analizlerimize geçersek;  

  1.  
  2. Kara Kartal Sürekli Yüksekten Uçmak Zorunda!

  3.  

    Beşiktaş’ta İşler Şimdilik Yolunda Gidiyor ama Geçmişten Gelen Finansal Sorunlar Hala Kulübü Mali ve Sportif Olarak Tehdit Ediyor.

  4.  
  5. Geçen yıl Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’nde ülkemizi tek başına temsil etmesi, Siyah Beyazlılara iktisadi ve mali açıdan önemli katkılar sağladı. Nitekim, 2015-16 sezonunda Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi kazançları bu dönemde kulübe ilave 83 milyon lira daha gelir katkısı sağladı. Naklen yayın gelirlerinin yanısıra Vodafone Arena’nın bitiminin ardından hem isim hakkı gelirine kavuşan Beşiktaş, diğer yandan da hasılat, kombine ve localardan kazandığı paraların artmasıyla Beşiktaş Haziran-Kasım 2016 bağımsız döneminde zarardan kara döndü. Ancak hala Siyah beyazlılar 2016/3.döneminde 88.4 Milyon TL gibi çok önemli finansman giderine katlanmak zorunda kalıyorlar. Finansman öncesi karı 2016/3.dönemde 66.6 Milyon TL olarak gerçekleşen Beşiktaş’ın, 633 Milyon TL’na ulaşan kısa vadeli yükümlülükleri, kulübün karlılığını ve mali yapısını tehdit etmeye devam ediyor. Kısa süreli borçlanmanın bilanço üzerindeki etkisi hafifletilmeden, kulübün sürdürülebilir bir karlılığa ulaşması çok mümkün görünmüyor. Beşiktaş’ın dört büyük kulüp içerisinde en fazla öz kaynak açığına sahip olması, kulübün mali yapısı üzerinde artan borç baskısını artırıyor. Yine, gelirlerin ve varlıkların çok önemli bir kısmı üzerinde takyidat ve temlik bulunması, Beşiktaş’ı nakit akışında zorluyor. Mali yapıyı düzeltmenin yolu sürekli sportif performans ortaya koymaktan ve tasarruf yapmaktan geçiyor. Bu olumsuzluklar maalesef Kara Kartalı sürekli yüksekten uçmaya, yani sürekli sportif performans koymaya zorluyor. 

  6.     

  1. Fenerbahçe Finansal Giderlerden Yakasını Kurtaramıyor!

  2.  
  3.  Giderlerini karşılamakta yetersiz kalan Sarı Lacivertlilerin, sürekli ilave finansmana gereksinim duymaları, kulübün mali yapısı üzerinde ciddi baskı oluşturuyor. 

  4.  
  5. Fenerbahçe’nin 1 Haziran-30 Kasım 2016 tarihli finansal tabloları, kulübün gelirlerinin bir önceki 6 aylık bağımsız dönemine göre %9 düşerek, 257 Milyon TL’dan 234 Milyon TL’na gerilediğini; buna bağlı olarak sarı lacivertlilerin zararlarının da bir önceki altı aya göre %23 artarak 61 Milyon TL’dan 75 Milyon TL’na yükseldiğini gösteriyor. Bu süreçte, kulübün finansal yapısını zorlayan ve zarar etmesine neden olan üç önemli etmen karşımıza çıkıyor. Bunlar, 1) Net 83 Milyon Dolar + 47 Milyon Euro döviz yükümlülüğü bulunan Fenerbahçe’nin, TL mali tablolarının kurlardaki artıştan olumsuz etkilenmiş olduğunu, 2) Giderlerini karşılamakta yetersiz kalan kulübün gelirlerinde yaşanılan %9’luk düşüşün ilave finansman yükü getirdiğini, 3) Finansal borçlarda Mayıs 2016’dan, Kasım 2016’ya kadar gerçekleşen 112 Milyon TL’lık artışla birlikte, toplam finansal borçların 567,9 Milyon TL’na ulaşması, kulübün toplam finansman giderlerini 78,5 Milyon TL’na yükselttiğini görüyoruz. Bunların sonucu, Fenerbahçe’nin finansal giderlerden yakasını kurtaramadığı için zarar ettiğini görüyoruz.

   

  1. Galatasaray’da Gelirler Düştü, Zararlar Arttı!

  2.  

    Giderlerini karşılamakta zorlanan Galatasaray’ın gelirlerindeki düşüş, kulübün borçlanmasını ve zararlarını arttırdı. Sportif performansta da gerileyen Galatasaray’da İşler Yolunda Gitmiyor!

  3.  

    Galatasaray’ın bir önceki yıla göre konsolide gelirlerinde yaşanılan %23’lük düşüş, kulübün finansal yapısını daha da sıkıntılı hale getirdi. Sarı Kırmızılılar UEFA’dan bir yıl men edilmiş olmalarının etkisiyle, 2015-16 sezonunda lige havlu atınca, hem Şampiyonlar Ligi’nden gelecek olası gelirlerden mahrum oldu, hem de Süper Lig’deki sportif performans yetersizliğinden dolayı düşük havuz geliriyle yetinmek durumunda kaldı. Bunun sonucu Galatasaray’ın 2016 yıl sonuna göre konsolide gelirleri %23 gerileyerek, 557 Milyon TL’dan, 427 Milyon TL’na düştü. Bir yandan gelirler azalırken, diğer yandan $/TL kurunun 2016’da %21 oranında değer kazanması, net döviz yükümlülüğü fazla olan kulübün TL mali tablolarını da olumsuz etkiledi. Bu da Galatasaray’ın 2016/3. Dönemini 240 Milyon TL’lık bir zararla kapatmasına neden oldu. Kulüp nakit akışında yaşanılan sıkıntıyı hafifletebilmek için 27 Aralık 2016’da, Riva ve Florya arazilerini proje geliştirme kapsamında Emlak Konut’a bir protokolle devretti. Bu gayrimenkullerden gelecek yıllarda elde olunacak yaklaşık 500 Milyon TL’lık geliri, bazı finans kuruluşlarına iskonto ettiren kulüp, bu sayede geçici de olsa bir finansal sıkışıklıktan kurtulmaya çalıştı.

 

Trabzonspor’da Gelirler Arttı ama Özkaynak Açıkları da!

 

Trabzonspor’da bu sene sportif anlamda işler iyiye doğru gidiyor olmasına karşın, kulübün zararları özkaynakları tamamıyla eritmiş durumda. Mevcut zararlar, özkaynakların dört katına ulaşıyor. Finansal yapıyı düzeltmeden, sportif başarıya ulaşmak çok zor görünüyor.    

 

Trabzonspor’un 28.02.2017 tarihli ara dönem finansal tablolarına göre, kulübün konsolide gelirleri 31 Mayıs 2016/28 Şubat 2017 arasında %53’lük bir artış kaydederek, 82.8 Milyon TL’dan 126,8 Milyon TL’na yükselmiş olmasına karşın, özkaynak açığı %35 artarak 169,9 Milyon TL’dan, 228,6 Milyon TL’na ulaştı. Bağımsız dönem itibariyle, olumlu bir gelişme ise, Trabzonspor’un net dönem zararında, bir önceki döneme göre %34,9’luk bir azalma gözlemliyoruz. Bunda en önemli etken, yeni stadyumum devreye girmesi ve sportif performansta olumlu gelişimin etkisiyle, başta maç günü olmak üzere kulüp gelirlerinde önemli artışlar yaşanmasıdır. Bu dönemde kulübün kısa ve uzun vadeli borçlanmasının da %33’lük bir artışla, 391,8 Milyon TL’dan, 520,5 Milyon TL’na ulaştığını görüyoruz. Burada dikkat çekici konuysa: Trabzonspor’un mevcut borç stokunun toplam varlıklarının %133’ünden, %178’ine yükselmiş olmasıdır.

 

Sonuç

BİST’te işlem gören dört büyük kulübün 2016 üçüncü çeyrek sonuçları bize, bu kulüplerin finansal yapılarında önemli mali sıkıntıların artarak devam ettiğini gösteriyor.

Süper Lig’de en fazla şampiyonluğa sahip dört büyük kulübün futbol gelirlerinden aldıkları pay yüzde 36’ya ulaşıyor. Aynı zamanda en fazla gidere sahip bu kulüplerin özkaynak açıkları bugün 2 Milyar TL seviyesine ulaşmış durumda. Yani, dört büyük takım sahip oldukları varlık ve gelirlerinin üzerinde harcama ve zarar yaparak, kendilerine haksız rekabet üstünlüğü sağlamış durumdalar.

Türk futbolunun lokomotifi konumundaki bu dört kulübün KAP’taki finansalları, Türk futbolu için gelecek vaat etmediği gibi, var olan iktisadi ve mali yapıları da, bu kulüplerin sürdürülebilir bir performans gelişimine destek olabilecek yapıdan uzak olduğunu gösteriyor.

Sahip olduğundan daha fazlasını harcamada ve yaptığı zararla özkaynaklarını negatife çevirmede Beşiktaş 788 Milyon TL ile birinci sırada görülüyor. Yani, Beşiktaş kaybettiği sermayesini başa baş getirebilmek için 800 Milyon TL nakit para bulmak zorunda. Diğer kulüplerin hepsi de özkaynak açığını kapatabilmek için ilave yeni gelir kaynakları bulmak/yaratmak zorundalar. Ancak, yukarıda ifade ettiğimiz mevcut iktisadi ve mali yapılar, kulüplerin Zarar/Özkaynak oranına bakıldığında, birikimli zarar tutarlarını artıya çevirebilecek sportif, iktisadi, mali ve yönetsel yetkinliklerden uzak görünüyorlar. Kısacası, bu iktisadi ve mali yapılarla bu kulüplerin özkaynak açıklarını kapatmaları mümkün görünmüyor. Bir diğer anlatımla, normalinde özkaynağın zararı karşılama oranı olarak değerlendirebileceğimiz Zarar/Özkaynak oranı, bu kulüplerimizde “zararı karşılayamama oranına” dönüşmüş durumda.

 

Türk futbolunun son onyedi yılda gelirleri yaklaşık 4,5 kat artarken, birikimli zararları da tam 8,5 kat bir artış göstermiş vaziyette…2000 yılında toplam 150 Milyon Euro gelir ve yaklaşık 75 Milyon Euro zarara sahip futbolumuzda, bugünkü gelirlerimiz 1 Milyar Euro’ya ulaşırken, toplam kulüp zararları da 700 Milyon Euro’ya ulaştı. Neredeyse, Süper Lig kulüplerinin toplam birikimli zararları, yıllık futbol gelirlerini yakalamış durumda. Yıllar itibariyle giderek artan birikimli zarar tutarları, bugün öyle bir duruma gelmiş vaziyetteki, hiç bir kulübümüz mevcut gelirleriyle bu zararlarını tasfiye edebilecek durumda değil.

Endüstriyel Futbolda Gelirler Arttıkça, Zararlar da Artar!

Buradan çıkan sonuç şu: Son on yedi yılda hızla parasallaşıp ticarileşen futbolumuzda, gelirlerimiz geometrik hızda artarken, zararlarımız da astronomik bir artış gösterdi. Bu süreçte parasal gelişmenin, yönetsel gelişimin önüne geçmesi, yani Türk futbolunun parasal gelirleri artarken, bu parasal büyüklüğü yönetebilecek gerekli yönetsel transformasyonu gerçekleştirememesi, kulüplerde kurumsal yönetişimin egemen örgüt modeli haline getirilememesi, kulüplerimizi bugünkü içinden çıkamayacakları kısır döngüye getirdi.

Kendilerine Haksız rekabet Üstünlüğü Sağlıyorlar!

Bu durum, bir yandan bu kulüplere haksız rekabet üstünlüğü sağlayıp takımlar arasında finansal dengesizliğe yol açarken, diğer taraftan bu kulüpler üzerinde finansal baskının artmasına neden oluyor. Bunun kaçınılmaz sonucu ise: sürdürülemez bir mali yapı ve içinden çıkılamaz borç batağıdır. Bu ise, uzun vadede kulüplerimizin (dolayısıyla Türk futbolunun) sportif rekabet gücünün zayıflaması anlamına geliyor. Bugüne kadarki çalışmalarımız sağlıklı bir mali yapıya sahip olmayan kulübün rekabet gücünün süreç içinde giderek düştüğünü bize gösteriyor.  Bu nedenle, kulüplerimizin mali yapılarını hızla düzeltmeleri kaçınılmaz bir zorunluluk olarak onların önünde duruyor. Ancak, bugüne kadar ki uygulamalar da göstermiştir ki, kulüplerin bu konuda kendi dinamikleriyle harekete geçmeleri çok da mümkün olamıyor. Bu sebeple futbol otoritesinin bu konuyu zaman geçirmeden denetimi ve yönetimi altına alması gerekir.

Son Söz

Sadece dört kulübe bakarak bir genellemeyi doğru bulmayabilirsiniz. Ancak, bu dört kulüp Türk futbolunu sportif, iktisadi ve mali olarak domine ediyorsa, bu genellemeyi önemsemek ve dikkate almak zorundayız. Bu dört kulübün mali portresi, Türk futbolunun genel görünümünü belirliyor. Bu mali yapılarla sürdürülebilir bir sportif performansı yakalama şansımız ne yazık ki mümkün görünmüyor. Bunun için kulüplerimizin ve futbol otoritesinin acilen yapması gerekenler var. Mali yapının sağlam ve sürdürülebilir bir sportif performansı destekleyecek niteliğe ulaştırılması Türk futbolunun önünde duran tarihsel bir görevdir.

Neler mi yapılmalı? Bu konuda o kadar çok yazıp raporlar düzenledim ki, bunları burada teker teker anlatmak için ayrı bir yazıyı daha kaleme almak gerekir. Ama Türk Futbolunun bu konuda izleyeceği yol haritası çok net olarak makalelerimizde ortaya konmuştur.{jcomments on} 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  11909  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43432024

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.