Digitürk Oyunu Değiştirebilecek mi?
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x

Digitürk Oyunu Değiştirebilecek mi?

4585b

Tuğrul AKŞAR/27 Kasım 2016 Önümüzdeki 5 sezonun Süper Lig ve TFF 1. Lig karşılaşmaları yayın haklarının devri için düzenlenen ihaleye tek başına giren Digitürk, sezonluk 500 milyon dolardan 5 yıllığına futbolun yeniden yayıncısı oldu.

 

Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) 2017-2018, 2018-2019, 2019-2020, 2020-2021 ve 2021-2022 futbol sezonları Süper Lig ve TFF 1. Lig müsabakaları yayın haklarının devri için açtığı ihaleye Digiturk ve Turkcell Superonline şirketleri katıldı. İhale sonunda Digiturk tüm yayın haklarını içeren D paketine 500 milyon dolar + KDV teklif vererek ihaleyi kazandı. Turkcell ise sadece mobil yayın haklarını içeren C paketine teklif verdi. Dört ayrı paket halinde devredilmesi planlanan yayın haklarında, A paketi muhammen bedelinin 425 milyon dolar, B paketi muhammen bedelinin 45 milyon dolar, C paketi muhammen bedelinin 15 milyon dolar ve D paketi muhammen bedelinin ise 495 milyon dolar olarak belirlenmişti.

 

İhaleyi kazanan Digitürk, ayrıca %4 TFF payı ve toplam tutar üzerinden de %18 KDV ödeyecek. Digitürk’ün beş yılda ödeyeceği paranın toplamı 2 Milyar 950 Milyon Amerikan Doları buluyor.

 

Yayın İhalesini Kazanan Digitürk’ün Sahibi Kim?

 

Futbolun yayıncısı Digitürk’ün sahibi Dünyanın 38 ülkesinde yayın platformu bulunan Bein Sports.

 

Bein Sports, Al Jazeera Networks tarafından Kasım 2003'te Al Jazeera Sport adı ile kurulmuş ve hızlı bir şekilde büyümüş popüler bir Arap spor kanalı olarak karşımıza çıkıyor. Orta Doğu'daki en ünlü spor kanalı olan Bein Sports, 24 Kasım 2009'da ART Sport kanallarını satın alarak büyüdü. 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren de BeIN Sports olarak adını değiştiren platform, UEFA Avrupa Ligi, UEFA Şampiyonlar Ligi, İspanyol La Liga, İtalyan Serie A, Fransız Ligue 1 ve daha birçok futbol liginin ve spor müsabakalarının yayın haklarına sahip. Bu grup genelde Katar Spor Yatırımları olarak biliniyor. Arapça, İngilizce, İspanyolca ve Fransızca yayın yapan kuruluşun büyük ortağı ise Al Jazeera Media Network olarak görünüyor. [1]

 

 

Ülkemizde siyasilerle yakın ilişkisi bulunan ve ihale sonrası yaptıkları açıklamayla ‘’Süper Lig’i dünyaya pazarlayacaklarını ’’ anons eden şirketin  temel sloganı ise: ‘’Change the game- Oyunu değiştir.’’ 

 

BskyB’den Sonra En uzun Yayın Yapan Kurum Digitürk

 

Süper Lig maçlarının yayın haklarını 2001’den beri elinde bulunduran Digitürk, Premier Lig yayıncısı BskyB’den sonra Avrupa’nın en uzun süreli aynı ligin yayın hakkını elinde bulunduran bir kuruluş. Geçen 15 yıllık süre içinde 3.5 Milyar Dolara yakın bir parayı Türk Futboluna yatıran Digitürk diğer taraftan teknolojisini de sürekli geliştirdi. HD, 3D ve 4K naklen yayınlar gerçekleştirdi. BTK verilerine göre toplamda 3.105.600 kullanıcı sayısına sahip[2] Digitürk’ün abonelerinin yaklaşık % 50’ye yakın kısmının Lig TV abonesi olduğu tahmin ediliyor.

 

 Hangi Paket Neleri İçeriyordu?

 

İhaleye konu yayın paketlerine bakıldığında dört değişik paket söz konusuydu. Bunlar:

 

A Paketi: Süper Lig maçlarının tamamının canlı yayınlama ve yayınları uluslararası kuruluşlara pazarlama hakkına sahip olma hakkını veren paket.


B Paketi: TFF 1. Lig’in yayın ve isim hakkını kapsan ve Süper Lig’deki 9 maçın geniş özetini yayınlama hakkını veren paket.

C Paketi: Görüntülerin cep telefonu ve internet gibi mobil araçlar tarafından yayınlanmasına izin veren yayın paketi.

D Paketi: A, B ve C paketlerindeki tüm yayın haklarını içinde bulunduran en kapsamlı paket.

 

Süper Lig Yayın İhale Tarihi

Süper Lig kulüplerinin naklen yayın ihale tarihi 1994’te başlıyor. Bu sürecin sonunda bugün Süper Lig kulüplerinin naklen yayın gelirleri önemli tutarlara ulaştı. Son Süper Lig yayın ihalesi, yıllık 500 Milyon dolarla Avrupa’nın 5’inci en yüksek yayın ihalesi oldu.

 

Aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere, 2015-16 sezonu itibariyle naklen yayın gelirlerinin toplam gelirler içindeki payı Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray hariç ortalamada % 64’e ulaşmış durumda.[3] Bu haliyle naklen yayın gelirleri üç takım dışında diğer takımlar için yaşamsal öneme sahip.

NY1

 

1994-1996: Takımların yayın hakkından elde ettiği toplam gelir 30 milyon dolardı.

1996-1999: 1996’da havuz sistemine geçildi ve yapılan 3 sezonluk ihale sonucunda da ligin tüm maçları 140 milyon dolara pazarlandı.

1999-2001: İki sezonluk yayın bedeli 120 milyon dolar oldu.

2001-2005: 2001’de yapılan 4 sezonluk ihale sonunda bu rakam 614 milyon dolara çıktı. Ancak o yıllarda yaşanan ekonomik kriz sebebiyle kur sabitlemesi yöntemine başvuruldu ve kulüplerin kazancı da yaklaşık olarak yarı yarıya azaldı.

2005-2008: Yapılan ihalede yayın hakları, toplam 376 milyon dolara alıcı buldu.

2008-2010: 2008’deki ihale 2 sezonu kapsadı ve ihaleyi kazanan kuruluş, yıllık 140 milyon dolar vermeyi taahhüt etti. 

2010-2014: 2010’da yapılan ihalede ise rekor kırıldı ve Süper Lig’in yayın geliri yıllık 321 milyon dolara çıktı. 

2014-2016: İlk 3 yıl sonunda, mevcut anlaşma 2017 yılına dek uzatıldı. Böylece Süper Lig, Avrupa’da en fazla yayın geliri elde eden 6’ncı lig oldu.

2017-2022: İhalede tutar 500 milyon dolar olarak gerçekleşti. 

2017-22 Sezonları İhalesi Türk Futbolu İçin Bir Rekor 

2017-22 sezonları için Digitürk’ün toplamda 2.950 Milyon Dolar ödeyecek olması, Türk futbolu için bir dönüm noktası. Bugüne kadar yapılan ihalelerde oluşan fiyata en yakın ihale tutarı 2016-17 dönemine ilişkin 360 Milyon Dolar idi.  

Aşağıdaki tablo bize önümüzdeki beş sezonda yayıncı kuruluşun futbol takımlarımıza ödeyeceği tutarlar ile TFF (Türkiye Futbol Federasyonu) payı ve yasal yükümlülüklerini gösteriyor. Yayıncı kuruluşun ödeyeceği 5 yıllık toplam tutar 2.950 Milyon Dolar. Yani, bugünkü $/TL paritesi üzerinden 10 Milyar TL’na ulaşıyor. Bu tutar Türk futbol ekonomisi için müthiş bir para…Kulüplerimizin bunu nasıl değerlendirecekleri çok kritik öneme sahip.  

 Yeni sezonda TFF’nin %12 olan payı %4’e düşürülmüş durumda. Bunun bir diğer anlamı ise takımlarımıza yıllık bazda 40 Milyon dolar daha fazla para ödenecek olması. TFF payı değişmemiş olsaydı, TFF’nin payı 60 Milyon dolar olacaktı. Şimdi ise bu tutar 20 Milyon dolara düşmüş olacak. 

                       2017-2021 Dönemi Yayın İhalesi Ödemeleri 

(Milyon Dolar)

2017-18

2018-19

2019-20

2020-21

2021-22

TOPLAM

Kuluplere Ödenecek

480

480

480

480

480

2.400

TFF Payı (%4)

20

20

20

20

20

100

Vergi (KDV %18)

90

90

90

90

90

450

Toplam Ödenecek Tutar

590

590

590

590

590

2.950

 

İhale Bedeli Kulüpler İçin % 51 Artış Kaydetti! 

2017-2022 sezonları için Süper Lig naklen yayın bedelinin 500 Milyon Dolara yükselmesi, sonuç olarak Süper Lig ve dolayısıyla kulüplerimiz için büyük bir başarıdır. Bu başarıda şüphesiz ki, en büyük pay TFF’ne aittir. Ancak, bu performansın oluşmasında siyasetin de etkili olduğunu düşünenlerdenim. Burada, Kulüpler Birliği ile TFF’nin yapmış olduğu görüşmelerde, TFF payının %12’den %4’e düşürülmesi de yine Süper Lig için olumlu bir gelişmedir.  

Aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere, 2016-17 sezonunda yayıncı kuruluşun kulüplerimize ödediği toplam tutar 360 Milyon Dolardı. 2017-22 döneminde bu tutar %38,89’luk bir artışla 500 Milyon Dolar’a ulaştı. TFF kesintilerini düştüğümüzde, kulüplere 2016-17 sezonunda ödenen net tutar 316,8 Milyon Dolar olacak. TFF’nin yeni dönemde payı %4’e düşürüldükten sonra kulüplere gidecek net para tutarına göre toplam artış ise %51,52’ye yükselmiş durumda. 

2016-17/2017-18 Yayın Gelirleri Olası Değişimi 

 

Milyon Dolar

 
 

2016-17

2017-18

Artış %

Kulüplere Ödenecek yayın Gelirlerindeki değişim tutar ve oranları

(Tutarlar Dolar olarak verilmiştir.) 

360

500

38,89

       
 

TFF Kesintisi Sonrası Net Artış

 

Milyon Dolar

%

 

316,8

480

51,52

TFF Kesintisi

12%

4%

 
       
 

Milyon Dolar

 

TFF Payı

43,2

20

 

 

Süper Lig Avrupa’da Yayın Gelirlerini En Fazla Arttıran 4. Lig 

Süper Lig yayın bedellerindeki artış, 2015-16 sezonunda kulüplere ödenen tutarın 360 Milyon dolar olduğu dikkate alındığında, bu artış %38,89’a karşılık geliyor. Buna göre, Süper Lig Avrupa’da naklen yayın haklarını en fazla artıran dördüncü lig. En yüksek artış %67 ile İngiliz Premier Lig’de görülürken, %64’lük artışla İspanyol La Liga ikinci, %52’lik artışla Alman Bundesliga ise üçüncü konumda.

                  Avrupa’da Naklen Yayın Geliri Artışlar [4] 

NY2

 

Kulüplerimizin Eline Ne Kadar Geçecek? 

Yeni ihalede 1.Lig kulüplerine ödenecek olan 45 Milyon Dolar’ı mevcut ihale bedelinden düşerek Süper Lig kulüplerine ödenecek net tutarı hesaplarsak: [(500 Mio $- (500 Mio $*%4 TFF Payı)+(45 Mio $ 1.Lig Payı)]= 435 Milyon $ olacaktır.  

2015-16 sezonu baz alınarak Süper Lig kulüplerine dağıtılacak havuz gelirlerinde yaklaşık %37,6’lık bir artış olması bekleniyor. Buna göre, 2015-16 kulüplerin havuz gelirleri baz alınarak (435 Mio $/ 316,8 Mio $= %37,6) yeni ihale bedeli kulüplere dağıtıldığında, Beşiktaş yaklaşık 46 Milyon $, Fenerbahçe 48 Milyon $, Galatasaray da 38 milyon $ tutarında havuz geliri elde edecekler.[5] 

TFF yayın bedellerinin yarısını TL, kalan yarısını da döviz üzerinden kulüplere ödüyor. Burada TL olarak kulüplere yapılacak ödemelerde belirlenecek $/TL kuru çok önemli olacaktır.  

Yurtdışına Satış Yapmadan Para kazanmak Zor! 

Günümüz futbolunun en önemli gelir yaratma araçlarından birisi naklen yayınların digital platformlar aracılığıyla küresel tüketiciye ulaştırılmasıdır. Domestik gelirler önemli olmakla birlikte, esas parasal gelir yurtdışındadır. Önemli olan naklen yayınların ya da diğer futbol içeriklerinin küresel futbolsever tüketiciyle buluşturulabilmesidir. Bu konuda en iyi örneklerden birisini yıllık 5.1 milyar sterlin naklen yayın geliri yaratan Premier Lig oluşturuyor. Aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere, Premier Lig’in  yayın gelirlerinin  yaklaşık %60’lık kısmı olan 3 Milyar Sterlinlik tutarı yurtdışından geliyor[6]. Premier Lig yurtdışı satışlarının dönemler itibariyle artarak büyüdüğünü görüyoruz.  

 Premier Lig Yayın Haklarının İngiltere Dışı Satış Gelişimi

   

Milyon Sterlin

Dönemler

 Yıl

Toplam Gelir

Değer/Yıl

Artış %

1992-97

5

38

7,6

-

1997-01

4

98

24,5

322,37

2001-04

3

178

59.3

242,04

2004-07

3

325

108.3

182,63

2007-10

3

650

216.7

200,09

2010-13

3

1.437

479

221,04

2013-16

3

2.230

743.3

155,18

2016-19

3

3.000+

1.000+

134,54

 

Naklen yayınların yurtdışı izlenilirliği yayıncı kuruluş için yaşamsal öneme sahiptir. Bu bağlamda, 1) Lig maçlarının ne kadarlık kısmının yurtdışında yayınlanacağı, 2) En çok seyirci/izleyici çeken derbi maçların yurtdışına satımının gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği büyük öneme sahip.  

Nitekim, İngiliz Premier Lig maçları haftada 212 ülkede, 82 farklı yayıncı tarafından yayınlanıyor ve potansiyel 643 Milyon futbol seyircisi bu maçları izliyor. [7] 

İzlenilirlik aynı zamanda kaliteye, rekabete, yarattığı heyecana, izleyici sayısına, görselliğe, statların konforuna, yayıncı kuruluşun teknolojik alt yapısına, o ligin istatistiklerine, o ligdeki yıldız oyuncu sayısına ve kıtalararası sportif başarıya yani, endüstriyel futbolun yüksek standartlarına yaklaşım düzeyine bağlıdır. Bu anlamda yer yüzünde en çok izlenen ve yukarıda sayılan özelliklere maksimum seviyede sahip Dünyanın en iyi lig sıralaması aşağıda görülüyor. Bu kriterlere göre yapılan sıralamada 48 puanla La Liga ilk sırada, Premier Lig 2.sırada görünüyor. Premier Lig’i ikinci sıraya iten en önemli faktör, İspanyol devleri Real Madrid ve Barcelona’nın kıtalar arası sportif başarılarıdır. 

Dünyanın En İyi Futbol Ligleri Sıralaması[8] 

NO#

Lig

Puan

1

Spanish La Liga 

48

2

Premier League 

47

3

 Bundesliga

42

4

Italian Serie A 

37

5

Portuguese Liga

35

6

French Ligue 1 

31

7

Dutch Eredivisie

27

8

Argentine League

21

9

Brazilian Serie A 

20

10

Major League Soccer

20

 

 Yine aşağıda listesini verdiğimiz dünyanın en çok izlenen derbi maçları ya da klasikleşmiş karşılaşmaları görülüyor. Yukarıda da belirttiğimiz üzere en çok izlenen ve bu nedenle satışı en fazla olan maçların mutlaka yurtdışında pazarlanıyor olması, o ligin hem marka değerine, hem de naklen yayın gelirlerinin gelişimine olumlu katkı sağlıyor. Bu kapsamda aşağıdaki tabloya bakıldığında, dünyanın en çok izlenen maçının bir İspanyol klasiği olan ‘’El Clasico’’ Real Madrid- Barcelona maçı olduğunu görüyoruz. Bu maç 200 ülkede yayınlanıyor ve 500 Milyon kişi tarafından izleniyor. 

Ülkemizde en çok izlenen maçlardan birisi olan Fenerbahçe- Galatasaray maçı ise ne yazık ki, bu listede bulunmuyor. Bu listede bu maçın olmayışının tek nedeni futbol kalitesinin yetersizliği olarak görülmemeli. Çünkü, bu açıdan bakılırsa, Lazio-Roma veya Kızılyıldız-Partizan derbilerinin de bu listede yer almaması gerekirdi. Burada karşımıza çıkan en önemli sorun, bu maçın yurtdışına pazarlanabilmesi/satılabilmesi olanağının yaratılmamasıdır. Avrupa’nın parasal gelir olarak altıncı sırada bulunan bir liginin en önemli  derbi maçının bugün yurtdışına satılamıyor olmasının en önemli nedenlerinden birisi, bu konuda izlenecek ciddi  bir satış/pazarlama ve iş planımızın/stratejimizin olmayışı ve mevcut yayıncı kuruluşun bu konuda ihtiyaç duyulan net-work’ü yaratamamış olmasıdır.

Değişen ortaklık yapısıyla Digitürk, dünyada 38 ülkede ve en önemli liglerde yayıncı konumunda bulunan Bein Sports aracılığıyla artık bundan sonra Süper Lig maçlarını ve önemli derbilerimizi yurtdışında farklı ülkelere satabilecek, yayınlayabilecek bir network’e ulaşacak gibi görünüyor. Eğer bu gerçekleşirse, bunun en önemli etkisini ileri yıllarda görebileceğiz. Bein Sports sahip olduğu olanaklarla Türk Futbolunu dünyanın çok farklı potansiyel futbol tüketicilerine ulaştırabilir.  

                                   Dünya’da En Çok İzlenen Derbiler[9] 

AC Milan- Inter

70 Ülkede yayınlanıyor

100 Milyona Yakın kişi izliyor

Real Madrid- Barcelona

200 ülkede yayınlanıyor

500 Milyon Kişi İzliyor

Dortmund-Schalke

120 Ülkede yayınlanıyor

150 Milyon kişi izliyor

Man.United- Man.City

200 Ülkede yayınlanıyor

400 Milyon kişi izliyor

Celtic- Rangers

70 Ülkede yayınlanıyor

150 Milyon kişi izliyor

Boca- River Pllate

100 Ülkede yayınlanıyor

300 Milyon Kişi İzliyor

Kızılyıldız- Partizan

40 Ülkede yayınlanıyor

100 Milyon Kişi İzliyor

Lazio- Roma

70 Ülkede yayınlanıyor

200 Milyon Kişi izliyor

Liverpool- Everton

100 Ülkede yayınlanıyor

300 Milyon Kişi İzliyor

Real Madrid-Atletico Madrid

200 Ülkede yayınlanıyor

300 Milyon kişi izliyor

 

500 Milyon Dolar Pahalı mı? 

Süper Lig için yayıncı kuruluşun verdiği 500 Milyon Dolar ligimiz için ucuz mu, yoksa pahalı mı? Bu soruyu yanıtlamak istersek, konuya iki açıdan yaklaşmakta yarar var. 

Birincisi; Türk futbol liginin rekabetçi yapısı, kalitesi, sportif performans başarı kalitesini baz alarak yapılacak değerlendirme; (Fiyat/Kalite) karşılaştırması. 

İkincisi ise; Naklen yayın gelirlerinin Toplam lig değerine oranına, GSMH’ya oranına ve satın alma gücü paritesine bakılarak yapılacak değerlendirme… 

Futbol Kalitesi ve Sportif Performans Bakımından Değerlendirme 

Süper Lig’de rekabetçi dengeye ve futbol kalitemize baktığımızda, kulüpler arasındaki rekabetin, dengesiz bir rekabete dönüştüğü görülüyor. Özellikle, havuz gelirlerindeki dağıtımdan gelen dengesizlik, yeşil sahalarda da kendisini gösteriyor. Bir ligdeki rekabetçi dengeyi belirleyen en önemli kıstaslardan birisi, o ligdeki şampiyon kulüplerin sayısıdır. Bu bağlamda baktığımızda, toplam 59 şampiyonluğun beş takım arasında paylaşıldığını, şampiyonlukların %88’inin ise üç takım arasında el değiştirdiğini, son on beş yıldaki şampiyon sayısının ise dörde düştüğünü gözlemliyoruz. 

Geçen yıl dağıtılan toplam 871 Milyon TL’lık havuz gelirinin %30’unun Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray arasında paylaşıldığını, kalan 15 takımın ise toplam pastanın %70’ini paylaştığını görüyoruz. Buna göre üç takımın havuz geliri ortalaması takım başına %10’a ulaşırken, diğer 15 kulüp başına gelir ortalaması %4,67’ye düşüyor. Yani, 3 kulüp diğer kulüplerden 2.1 kat daha fazla gelire sahip olmuş durumda.  

2015-16 sezonu bu üç kulübün sportif performanslarıyla, parasal gelirlerini karşılaştırdığımızda ise, bu kulüplerin toplam 841 puanın %24’üne ulaşırken, havuz gelirlerinin %30’unu aldıklarını görüyoruz. Bu bağlamda sportif performans ile parasal performans arasında dengesiz bir durumun olduğu ortaya çıkıyor.  

Puan başına ortalama gelire bakıldığında ise; üç kulübün maç başına ortalama gelirleri 1.323.302 TL iken, diğer 15 takımın ortalama gelirleri maç başına 981.304 TL olarak gerçekleşmiştir. Üç kulübün puan-para performans karşılaştırmasında Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray puan başına, diğer 15 kulüpten %34 daha fazla parasal gelir elde etmişlerdir. Parasal performans farkını artıran iki temel faktör: İlk 2 sırada yer almanın parasal ödülü ve şampiyonluk primleri uygulamasıdır. 

Lig sıralamasının sonunda yer almakla birlikte, dağıtım modelinden dolayı, daha az puan alan bazı kulüpler ortalamanın üzerinde gelir elde ettikleri görülüyor. 

2015-16 Sezonu Havuz Gelir Dağıtımı (TL)

Puan

Toplam

Puan Başına Gelir

1.BEŞİKTAŞ A.Ş.

79

92.500.000

1.170.886

2.FENERBAHÇE A.Ş.

74

96.200.000

1.300.000

3.TORKU KONYASPOR

66

58.550.000

887.121

4.MEDİPOL BAŞAKŞEHİR FK

59

52.950.000

897.458

5.OSMANLISPOR FUTBOL KULÜBÜ

52

46.200.000

888.462

6.GALATASARAY

51

76.450.000

1.499.020

7.KASIMPAŞA A.Ş.

50

41.400.000

828.000

8.AKHİSAR BELEDİYE GENÇLİK VE SPOR

46

40.750.000

885.870

9.ANTALYASPOR A.Ş.

45

39.450.000

876.667

10.GENÇLERBİRLİĞİ

45

38.800.000

862.222

11.BURSASPOR

44

39.750.000

903.409

12.TRABZONSPOR A.Ş.

40

45.800.000

1.145.000

13.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş.

37

36.200.000

978.378

14.GAZİANTEPSPOR

36

35.550.000

987.500

15.KAYSERİSPOR

34

35.550.000

1.045.588

16.MEDICANA SİVASSPOR

31

34.250.000

1.104.839

17.ESKİŞEHİRSPOR

30

32.300.000

1.076.667

18.MERSİN İDMANYURDU

21

28.400.000

1.352.381

 

840

871.050.000

18.689.467

 

 Ortalamanın üzerinde kalan beş takım toplam gelirin %43.2’sini kendi aralarında paylaşırken, diğer 13 takımın toplam gelirden aldığı pay ise %56.8 civarında. Buna göre 13 takımın toplam gelirden takım başına aldıkları pay %4,4 iken, ortalamanın üzerinde kalan beş takımın, kulüp başına toplam gelirden aldıkları pay ise %8,6 düzeyinde… 

En fazla gelir elde eden Fenerbahçe’nin toplam gelirden aldığı pay %11, şampiyon Beşiktaş’ın gelir payı %10.6, lig sonuncusu Mersin İdman Yurdu’nun payı ise %3,2 civarında gerçekleşmiş durumda.[10] 

Yukarıda açıklanan veriler doğrultusunda Süper Lig yayın hakkı olarak ortaya çıkan 500 Milyon Dolarlık tutarın, mevcut futbol kalitesi ve rekabet düzeyi göz önüne alındığında, Süper Lig'in pahalı bir Lig olduğu görülüyor.

Süper Lig’de artan futbol gelirleri, özellikle de naklen yayın gelirlerindeki artış, ne yazık ki, Türk futbolunun kalitatif gelişimine beklenen desteği sağlayamamıştır. Parasal gelir sürekli artarken, Türk futbolu sportif performans kalitesi bakımından, UEFA ve FIFA sıralamasında sahip olduğu iktisadi potansiyelini kullanamamış, bu nedenle sonuç olarak istenilen sıçramayı gerçekleştirememiştir. Bugün itibariyle Türk futbolu UEFA’da 10., FIFA’da ise 24.sırada yer alıyor.

UEFAFFA

Sportif performans olarak beklenenden ve potansiyelden uzak bir performans sergileyen Türk futbolu, izleyici sayısı, marka değeri, ilave gelir yaratabilme kapasitesi, izlenilirlik düzeyi gibi temel kriterler bakımından Avrupa’nın ve Dünyanın en iyi ligleri arasında kendisine yer bulamamıştır.

Yıllık 700 Milyon Euro’ya ulaşan gelirleriyle, 900 Milyon Euro’ya yükselen bonservis bedelleri üzerinden lig değeriyle Avrupa’da hemen beş büyük ligin arkasından gelen Süper lig marka değeri olarak 297 Milyon Dolarlık bir değere sahip görünüyor.[11] Süper Lig her ne kadar beş büyük ligin arkasından bu değere ulaşsa da, pratikte bu değerin çok da fazla bir önemi bulunmuyor. Çünkü, Süper Lig hala ne futbol yatırımcıları, ne de futbol tüketicileri için olması gereken çekim merkezi haline gelememiştir.

               Avrupalı Bazı Liglerin Marka Değerleri

NY4

Seyirci sayısı bakımından da Süper Lig’in 2015-16 ortalamasına bakıldığında Süper Lig’in diğer liglerin çok gerisinde kaldığı görülüyor. 2015-16 sezonu ortalama seyirci sayısı 8.395 kişi olarak gerçekleşmiştir. [12]

Süper Lig ve Diğer Ligler Ortalama Seyirci Sayısı

NY5

Türk futbol yapılanmasında parasal performans gelişim hızının, sportif performans gelişim hızının üzerine çıkmasındaki en önemli etmenlerden birisi, futbolun üzerinde hala siyasetin etkisinin bulunuyor olmasıdır. Diğer bir etmen de, yönetsel yeniden yapılanmanın kulüp ve futbol otoritesi bazında gerçekleştirilememiş olmasıdır.

Süper Lig her ne kadar, naklen yayın haklarını 500 Milyon Dolara yükseltme becerisi gösterse de, bugünkü mevcut futbol yapılanması ve parasal gelir düzeyi bakımından sürdürülebilir bir büyümeyi sağlayabilecek dinamiklere sahip görünmüyor. Düşük kaliteli bir büyüme oranı ile sürdürülebilir bir büyümeyi sağlamak çok mümkün görünmüyor.

Türk futbolunda rekabeti artıracak, sportif verimliliği yükseltecek, kaliteyi Avrupa standartına yükseltecek kapsayıcı kurumları inşa etmek durumundayız. Bugünkü mevcut futbol yapılanması yüksek kaliteli büyümeyi sağlayacak, rekabeti artıracak düzeyden uzak göründüğü için 500 Milyon Dolar Türk futbolu için pahalı bir tutarı ifade ediyor.  Yani, Türk Futbolu Fiyat/Kalite bakımından pahalı bir lig olarak karşımıza çıkıyor.

Naklen Yayın Gelirlerinin Toplam Lig Değerine ve Satın Alma Gücüne Göre Değerlendirilmesi

Naklen yayın gelirlerinin pahalı olup olmadığını bir başka açıdan değerlendirmek istersek; 500 Milyon Dolar'lık naklen yayın gelirini, toplam lig değerine oranlamımız gerekir.

Bu bağlamda ilk olarak 500 Milyon Dolarlık naklen yayın gelirini,  Süper Lig Bonservis bedelleri üzerinden hesaplanan 913 Milyon Euro Lig değeriyle karşılaştırdığımızda, bu oranın  %54,76'ya ulaştığını görüyoruz. Bu oran, aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere Premier Lig’de %48,84;  Fransız Lig1’de %48,47 olarak görünüyor. Bu haliyle Naklen Yayın Geliri/Lig Değeri rasyosunda en büyük orana sahip Lig olarak Süper Lig’i görüyoruz.  Bu tablodan çıkan temel sonuç: 500 Milyon Dolarlık naklen yayın bedelinin Lig değerine göre pahalı olduğunu bize gösteriyor.

Bir Lig’de naklen yayın gelirlerinin, toplam futbol gelirleri içindeki payının %50’nin üzerine çıkması, o ligin yayın gelirleri dışında başka gelir yaratmakta zorlandığını bize gösterir. Futbol liginde naklen yayın gelirlerinin payı, endüstriyel gelişimle çok önemli hale gelmekle birlikte, esas olan maç günü, ticari gelirler, sponsorluk gelirleri gibi gelirler başta olmak üzere bu gelirlerde ligin potansiyelini artırmak, temel hedef olmalıdır. Aksi halde, naklen yayın gelirlerinin toplam gelirler içinde giderek yükselmesi, zaman içinde kulüpleri iktisadi tembelliğe ve finansal disiplinsizliğe iter.

 Avrupalı Liglerde yayın Gelirleri ile Lig Değeri Karşılaştırması[13]

 

Naklen

Toplam

 

Kişi Başına

 

Yayın Geliri

Lig Değeri

Ligin Değerine

Gelir

Ülke

Milyon Euro

Oranı (%)

(Bin $)[14]

Hollanda

80

589

13,58

49.200

Belçika

91

465

19,57

43.600

Polonya

34

143

23,78

26.500

Almanya

628

2.518

24,94

46.900

İspanya

983

3.530

27,85

34.800

İtalya

945

2.670

35,39

35.700

Türkiye

500

913

54,76

9.730

Fransa

727

1.500

48,47

39.900

İngiltere

2.359

4.830

48,84

41.200

 

Satın Alma Gücüne Göre Bu Futbol Bize Pahalı!

Satın alma gücüne göre benzer ülkelerin futbol izleyicilerinin ödedikleri tutarları temel alarak bir karşılaştırma yaptığımızda, nasıl bir durumla karşı karşıyayız?

Yukarıdaki tabloda karşılaştırma yaptığımız ülke liglerinin satın alma güçleri görülüyor. Buradaki verilere bakıldığında, İngiltere’de kişi başına gelir 41.200 Dolar iken, bizde 9.730 Dolar. Buna göre satın alma gücünü baz alan bir değerlendirme yaparsak, İngilizlere göre gelir düzeyimiz 4 kat daha düşük olmasına karşın, İngilizlerle neredeyse aynı maliyete maç izliyoruz. Dünyanın ve Avrupa’nın bir numaralı ligi olan Premier Lig’de maç izlemenin bedeli neredeyse, bir Türkün maç izlemek için ödediği ücrete yakın görünüyor.

Bir İngiliz Premier Lig’i, 1. Lig’i ve FA Cup maçlarını içeren bir paketi aylık yaklaşık 17 Sterlin yani yaklaşık 100 TL ödeyerek izleyebiliyor. Bu rakam bir Türk futbolseverin Süper Lig’in tüm maçlarını izleyebilmek için yayıncı kuruluşa ödediği tutarla hemen hemen aynı. Bu kıyaslamayı yaparken izlenilen ligin kalite farkının yanı sıra İngiltere’de satın alma paritesine göre kişi başına düşen milli gelirin bizden 4 kat daha fazla olduğunu gözden kaçırmayalım.[15]

KPMG Football Benchmark ekibinin çalışmasına göre[16], Süper Lig; İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya ve Fransa’dan sonra en çok maç yayını geliri elde eden 6’ncı lig. 2015-16 sezonu için yıllık 360 milyon Euro’luk bir anlaşmayla yayın hakları satılan Süper Lig’in bir maçı 1 milyon 111 bin Euro karşılığında televizyonlara yansıyor. Türkiye düzeyindeki Avrupa liglerinin yayın hakları ile Süper Lig arasında ise uçurum var. Örneğin Hollanda Ligi 12 yıl süreyle 960 milyon Euro karşılığında satılmıştı. Türkiye Süper Ligi’nden yaklaşık 4.5 kat daha az kazanan Hollanda kulüplerine yılda ortalama 80 milyon Euro ödeniyor.

Sonuçta; Süper ligi karşılaştırdığımız diğer liglerin ülke ekonomileriyle, ülkemiz ekonomik gücü, yani satın alma paritesine göre daha az zengin olmamıza karşın, futbol izleyicimiz Avrupalıdan daha pahalıya maç izliyor.

Yukarıdaki tablodan da görüleceği gibi, Lig’de oynayan futbolcuların bonservis değerleri üzerinden konsolide edilen Lig Değeri ile naklen yayın gelirleri kıyaslandığında, Süper Lig’de futbol maçı izleme maliyetinin yüksek olduğu ortaya çıkıyor. Bu bağlamda, Süper lig en pahalı liglerden birisi olarak görünüyor. ‘’Yani bir anlamda düşük kaliteye, oldukça yüksek bir bedel ödeniyor. İhalede çıkan bu yüksek tutar da bir şekilde futbolseverlerden çıkarılmaya çalışıyor. Futbol severler evlerinde TV’den maç izlemek için dünyanın en zengin ülkelerinin vatandaşları ile aylık aynı ücreti ödemek durumunda kalıyorlar.’’[17]

Bu Para Bu Lig’den Nasıl Çıkar?

Naklen yayıncı kuruluş vergi dahil yıllık 600 milyon dolar civarında bir tutarı kulüplere dağıtılmak üzere TFF’ne ödemeyi taahhüt ve garanti etti. Bu tutarın bugünkü $/TL[18] kuru itibariyle 2 Milyar 70 Milyon TL’na ulaşıyor. Bu rakam neredeyse, Türk futbolunun yıllık gelirine yakın bir tutarı ifade ediyor.

Yayıncı kuruluşun bu parayı kulüplere ödeyebilmesi için operasyonel giderler hariç yılda en az 600 Milyon dolarlık bir gelir yaratması gerekiyor. Operasyonel giderler eklendiğinde, bu tutarın 650-700 Milyon dolara ulaşması bekleniyor. Hal böyleyken, yayıncı kuruluşun temel gelir enstrümanı decoder satışı gibi görünüyor. Önce decoder satışı ile bu tutarın geri ödemesinin yapılıp yapılamayacağına bir bakalım.

BTK 2016, 1.çeyrek verilerine göre Digitürk’ün 2.801.276 Yurtiçi, 304.324 Yurtdışı kullanıcı olmak üzere toplam 3.105.600 kullanıcı sayısı bulunuyor.[19] Bu kullanıcıların yaklaşık %50’sinin de Lig  TV abonesi olduğu tahmin ediliyor. 

                       Digitürk Abone Sayısı

NY7

 

Abone/kullanıcı sayılarını sizlerle yukarıda paylaştık. Şimdi de Digitürk paket fiyatlamasına bir göz atalım. 

Aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere, Digitürk aboneleri içinde Lig TV abone sayısı, paket fiyatları bakımından çok önemli. Çünkü, Lig TV fiyatları diğer paketlerden daha pahalı görünüyor.  Digitürk paketleri 9.99 'lık temel paketten, 69.99'lık film paketi gibi daha geniş bir yelpazede, değişik fiyatlardan oluşuyor. Biz bu paketlere dahil abone sayısını bilmediğimiz için Lig TV paket fiyatları üzerinden hesaplama yapalım. Aşağıdaki tabloda en yüksek tutar üzerinden ve Lig TV abone sayısının Digitürk’ün abone sayısının %50’sine karşılık geldişi varsayımıyla hesaplama yapalım. 

[(Toplam Digitürk kullanıcı sayısı 3.105.600*%50 Lig TV abone sayısı)* Paketlerin Ort.yıllık fiyatı 996 TL]=1.546.588.800 TL olur. Bunu bugünkü kurdan dolara çevirdiğimizde 448.286.608 USD ediyor.  

Yani, en iyimser senaryo, en iyimser fiyatlarla hesaplama yaptığımızda (operasyonel maliyetleri dikkate almadan hesaplama yapsak) bile, toplam yıllık gelir 448.3 Milyon USD civarında görünüyor. Şüphesiz ki, Digitürk’ün kalan %50’lik abone sayısını dikkate alırsak, bu tutar için ortalama 19.99 TL üzerinden hesaplama yaptığımızda, Digitürk’ün gelirine 31.040.472 TL daha eklememiz gerekir.  

Digitürk’ün diğer sponsorluk gelirlerini de yaklaşık 100 Milyon TL civarında dikkate aldığımızda, toplam yıllık gelir tahmini 1.677.629.272 TL’na ulaşıyor. Bugünkü kurlardan bu tutarın Dolar karşılığı ise 486.269.354 USD yapıyor.  

Yani, operasyonel maliyetler ve finansman giderleri dikkate alınmaksızın, en iyimser fiyatlar ve adetler üzerinden ulaştığımız tutar maksimum 486.3 Milyon Dolar’a ulaşıyor.  

Buradan çıkan genel sonuç: Digitürk’ün 2017-2022 sezonları için ödeyeceği toplam tutarları karşılayabilecek bir gelir yapısı çok mümkün görünmemekle birlikte, Bein Sports’un 38 farklı ülkede sahip olduğu network’u ve altyapıyı kullanarak, Süper Lig’i yurtdışına satar ve ilave gelir yaratabilirse, Digitürk mevcut taahhütlerini zorlanmadan yerine getirebilir diye tahminde bulunmak istiyorum. Bu süreçte ödemenin USD bazında yapılacağı dikkate alındığında, kurlardaki yukarı yönlü hareket Digitürk’ün ilave gelir yaratmasını, dolayısıyla yeni abonelere ulaşmasını zorunlu kılıyor.  

Mevcut yayıncı kuruluşun finansal durumu bu bedeli ödeyebilecek güçte ve yetkinlikte olabilir ama sürdürülebilirlik bakımından kendi dinamikleriyle bu parayı çıkartabilecek bir iş modelini yayıncı kuruluşun oluşturması bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor.   

Süper Lig Paketleri (2016) 

Süper Lig Paketi (Tüm Maçlar)

Aylık (TL)

Yıllık (TL)

     

Taahhütlü

87,99

1.056

Taahhütsüz

97,99

1.176

     

Şampiyonlar Paketi (*)

       

Taahhütlü

76,99

924

Taahhütsüz

86,99

1.044

     

Taraftar Paketi

   

Taahhütlü

68,99

828

Taahhütsüz

78,99

948

         

 500 Milyon Dolarlık Naklen Yayın İhalesi Türk Futbolunu Nasıl Etkiler?

 Naklen yayın gelirlerinde rekor bir tutara ulaşılmasının, futbolumuza olumlu ve olumsuz etkileri olabilir. Bunları çok kısa başlıklarla değerlendirecek olursak; 

1.Olumlu Yönler 

ØParasal gelirin artması, kulüplerin gelirlerini arttıracağından, sportif performansın yükselmesi beklenir. (Bugüne kadar bu beklenti ne yazık ki, gerçekleşmedi)

 

ØTakımlarımızın iktisadi gelirleri artacağından, rekabet güçleri yükselebilir.

 

ØBilet fiyatlarında düşüş olabileceği için, tribündeki seyirci sayısı artabilir.

 

ØKulüplerin finansal olarak rahatlamaları beklenebilir. (Ancak, endüstriyel futbolda saptadığımız bir paradoks var. Gelirler arttıkça, harcamalar artar, bu da zararları arttırır. Bu kez, bu paradoks tekrar çalışacak mı? Hep birlikte göreceğiz)

 

ØKulüplerin gelirleri artacağından Para Ligi’ne Süper Lig’den de kulüp girebilir.

 

ØKontrollü transfer harcamalarıyla transfer edilecek starlarla, Süper Lig’in cazibesi artabilir ve bu nedenle yeni sponsorlar bulunabilir.

 

ØParasal gelirde yaşanılan artış, diğer gelir kalemlerinde de artışlara yol açabilir.

 

ØKulüplerde kurumsal yönetişimin sağlanmasına olumlu katkı sağlayabilir.

 

2. Olumsuz Yönler 

ØParasal gelir artışı, kulüplerde başta transfer harcamaları olmak üzere, giderlerde kontrolsüzlüğe ve mali disiplinsizliğe neden olabilir.

 

ØHavuz gelirleri dağıtım kriterlerinden kaynaklanan dengesizlik nedeniyle, üç kulüple diğer kulüpler arasındaki haksız rekabet daha da artabilir.

 

ØBu durum sonuçta Türk futbolunun sportif performansını olumsuz etkileyebilir.

 

ØNaklen yayınları TV’den, internetten, mobilden izleme maliyetleri artabilir. 

Sonuçta; 

Bugün ulaşılan naklen yayın bedeli, futbol kulüplerini sportif ve mali anlamda yukarı ve aşağıya itebilecek bir momentuma sahip. Bu gelir etkin, yerinde ve verimli kullanıldığında Türk futbolunun sportif rekabet gücü artacağından, buna bağlı olarak mali performans ta yukarı yönlü olacaktır. Ancak, bugüne kadar ki uygulamalarımız bize göstermiştir ki, gelirlerimizdeki astronomik artışlar bize refah yerine, darboğaz ve kriz getirmiştir. Nitekim, TFF başkanı Yıldırım Demirören’in ihale sonrası yaptığı açıklamayı burada sizlerle bir kez daha paylaşmak isterim.  

Bu sene kulüplerin eline geçen paranın 360 milyon Dolar + KDV olduğunu dile getiren Yıldırım Demirören, "2017 Hazirandan itibaren 500 milyon Dolar + KDV. Yani Dolar bazında baktığınızda yüzde 20 gibi bir artış oldu. Bu da çok büyük bir rakam ama mühim olan Türk futbolunun bu rakamı çok olumlu ve faydalı bir şekilde kullanması gerekiyor. Burada kulüp Başkanlarımıza çok büyük işler düşüyor. Bu para sonsuz gelen bir para değil ona göre harcamaları gerekiyor. Ekonomik dağılım olarak altıncıyız ama futbolumuz olarak daha değiliz. Demek ki bizim sadece ekonomik değil, futbol olarak da buralara gelmemiz gerekiyor. Bunu da ekonomik gücü Sayın Başkan Göksel Gümüşdağ'ın da dediği gibi kulüplerimizin düzgün kullanması ve altyapıya vereceğimiz önem ile yapılır. Bugün tarihi bir gün bunu çok iyi değerlendirebilirsek kulüplerimizin, Türk futbolunun önünün çok açık olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu.[20] 

Ağustos 2016’da Katar merkezli beIN Media bünyesine geçen Digiturk’ün yeni CEO’su Yousef Al-Obaidly, ihalenin ardından yaptığı açıklamayla, ''Türkiye’nin futbola tutkulu bir ülke olması, nüfus yoğunluğu ve ekonomik gelişmeler gibi faktörler'' nedeniyle, ''Türk futbolunun önemli bir potansiyele sahip olduğunu, uzun vadede yatırım yapmaya devam edeceklerini, orta ve uzun vadede Süper Lig markasını Avrupa'nın en iyilerinden biri haline getirmek için katkıda bulunacaklarını, Türkiye'de futbolun giderek büyüyen bir ekonomisi olduğunu, bu nedenle Süper Lig'i Avrupa'da pazarlanan bir Lig haline getireceklerini'' ifade etmiştir. [21]

Yukarıdaki açıklamalardan da görülebileceği üzere, Digitürk'ün bundan sonraki temel hedefi, yayıncı kuruluşun sahip olduğu network’ü kullanarak, küreselleşmek olacak gibi görünüyor. Bu temel olarak doğru bir strateji. Bu ihaleyle Türk futbolu bir yandan parasal gelirini artırırken, diğer taraftan da küresel futbol pazarına girebilme olanağını yakalamış olacak. Bu anlamda Digitürk'ün yaşamsal varlığını devam ettirebilmesi de, Türk futbolunu sportif ve mali anlamda yukarı itebilmesine bağlı.  Çünkü, bu finansal ve ekonomik bir zorunluluk olarak Digitürk'ün önünde duruyor. Yani, bu ihaleyle Türk futbolu kendisini sportif ve mali olarak yukarıya kaldırabilecek bir kaldıraca da ulaşmış olacak. Bu sayede Türk futbolunun refah seviyesi de yükselebilir. Tabi bu beklentinin gerçekleşmesi tamamen kulüplerimizin sahip oldukları kaynakları optimal bir şekilde kullanmalarına bağlı. Bunu yönlendirecek ve denetleyecek olan da futbol otoritesi olacak.   {jcomments on}


 

[1] https://en.wikipedia.org/wiki/BeIN_Sports

2 http://yayinekrani.com/digiturk-d-smart-ve-tivibunun-resmi-abone-sayisi-3/

3 http://www.aktifbank.com.tr/tr/Documents/FUTBOL%20EKONOMISI%20RAPORU.pdf

4 https://www.footballbenchmark.com/european_leagues_broadcasting_rights, 26.01.2016

5 2017-18 havuz gelirleri tahmini tutarları, kulüplerin 2015-16 sezonu havuz gelirlerinden aldıkları paya göre hesaplanmıştır. Buna göre Beşiktaş’ın havuz gelirlerinden aldığı pay (%10,6*435 Mio $)=46,1 Mio $; Fenerbahçe’nin (%11*435 Mio $)=47.8 Mio $; G.Saray’ın %8,8*435 Mio $)=38,1 Mio $ olarak hesaplanmıştır.

6  http://www.sportingintelligence.com/2013/09/16/revealed-asia-driving-boom-as-premier-league-foreign-tv-cash-hits-2-23bn-160901/

7 https://en.wikipedia.org/wiki/Premier_League

8 http://www.totalsportek.com/football/ranking-best-league-in-the-world/

9 Hürriyet, 23 Kasım 2016

10 ‘’Süper Lig’de Rekabet Ne Durumda?’’, Tuğrul Akşar, http://www.futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/genel/122-tugrul-aksar/4005-2016-10-05-19-38-28.html

11 Ekolig-http://www.aktifbank.com.tr/tr/Documents/FUTBOL%20EKONOMISI%20RAPORU.pdf

12 Eko lig  http://www.aktifbank.com.tr/tr/Documents/FUTBOL%20EKONOMISI%20RAPORU.pdf

13 Naklen yayın Gelirleri  https://assets.kpmg.com/content/dam/kpmg/pdf/2016/06/it-Football-Club-2016.pdf; Lig değerleri ise www.transfermarkt.com’dan derlenerek bu tablo oluşturulmuştur.

14 Veriler  https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook’dan alınmıştır.

15 Sefer Yüksel, ‘’Süper Lig yayın ihalesinin faturası futbolsevere çıkacak’’,  http://www.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/1304580-super-lig-yayin-ihalesinde-geri-sayim-basladi

16KPMG Football Benchmark Analyzes European Football Media Rights, Published January 28, 2016

17 Sefer Yüksel, ‘’Süper Lig yayın ihalesinin faturası futbolsevere çıkacak’’, http://www.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/1304580-super-lig-yayin-ihalesinde-geri-sayim-basladi

1825.11.2016 itibariyle $/TL Serbest piyasa kuru 3,45 baz alarak hesaplanmıştır.

19 http://yayinekrani.com/digiturk-d-smart-ve-tivibunun-resmi-abone-sayisi-2/

20 Cumhuriyet, 21 Kasım 2016

21 Süper Lig'e Çılgın Rakam http://www.turkiyegazetesi.com.tr/spor/421574.aspx

 

 

 

 

 

 

 

 

 
                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  15400  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43236707

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.