Futbolda Finansal Üstünlük Rekabeti Öldürüyor!
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Tuğrul AKŞAR Futbolda Finansal Üstünlük Rekabeti Öldürüyor!

Futbolda Finansal Üstünlük Rekabeti Öldürüyor!

images4NY7Z26P

Tuğrul Akşar 27 Ekim 2014 1992’de UEFA’nın Şampiyonlar Ligi formatını değiştirmesiyle başlayan futbolun parasallaşma süreci, zaman içinde Avrupa futbolunda önemli bir parasal gelirin doğmasına yol açtı. Nitekim, 2000-2012 yılları arasında Avrupa futbolunun geliri % 171 artarak, 6.6 Milyar Euro’dan 17.9 Milyar Euro’ya ulaştı.[1]

 

Parasal gelir artışı, futbolun daha da finansallaşmasını beraberinde getirdi. Finansallaşan futbol kulüpleri, süreç içinde daha fazla kazanmak için birer sportif organizasyon olmaktan çıkıp borçlanma dahil her türlü riski alan birer ekonomik işletmeler (eko-sport örgütler) haline geldiler. Aşırı parasallaşma, kulüpler arasında kazanmak için her şeyi mubah gören, etik dışı yaklaşımların da filizlenmesine neden oldu.

   

Diğer taraftan, artan bu parasal gelir, UEFA’nın sportif organizasyonel yapısını ticari ve endüstriyel bir karaktere de dönüştürdü. Bu dönüşüm, doğal olarak UEFA’nın Avrupa ve Dünya futbolu üzerinde bir hegemonya kurmasına da olanak sağladı. Özellikle bu transformasyon sürecinde UEFA, Beş Büyük ligi (İngiliz Premier Lig, Alman Bundesliga, İspanyol La Liga, İtalyan Serie-A, Fransız Lig 1) merkez alan sportif, iktisadi ve mali rekabet koşularını yeniden belirleyerek, Avrupa ve Dünya futbolunu sportif, iktisadi ve mali olarak domine etmeye başladı.

   

UEFA Turnuvalarını Beş Büyük Lig Merkezli Organize Ediyor

 

Rekabetin yeniden belirlendiği endüstriyel dönüşüm sürecinde, UEFA diğer üye ülke federasyonlarını da merkezin periferisi olarak konumlandırdı ve rekabeti buna göre yeniden örgütledi.

   

Avrupa’nın periferisi konumundaki diğer liglerin rekabet açısından geride kalması, Avrupa futbol pastasının daha hızlı büyümesine olumsuz etki edebilirdi. Olası bu olumsuzluğun önüne geçebilmek için UEFA kulüpler bazında UEFA Kupası’nı, Milli takımlar bazında da Avrupa Futbol Şampiyonası’nı yeniden düzenleme yoluna gitti.

   

Merkezde (Beş Büyük Lig’de) endüstriyel dönüşüm dinamiklerine uygun mali ve idari yapılanmayı daha önce gerçekleştiren UEFA, diğer liglerin rekabetçi güçlerinin de gelişimine destek sağlayacak, yeni parasal gelir dağıtım modelleri geliştirdi. Futbolda rekabetin kalitesinin, rakibin gücüne bağlı olduğunu, bu nedenle parasal geliri artırabilmenin yolunun reytingden geçtiğini iyi bilen UEFA, gelir maksimizasyonu için bunun kaçınılmaz gereği olarak, her zaman pastanın önemli kısmını Beş Büyük ligin alabileceği, ama diğer taraftan da periferi liglerin de bu yarışma içinde var olmalarına olanak sağlayacak, bir futbol yapılanmasını gerçekleştirdi.

   

Avrupa Futbol Pastasının Yarısı Beş Büyük Lig’den

 

Nitekim, Deloitte’un son raporundaki verilere göre, 2012-13’te 19.4 milyar Euro büyüklüğündeki Avrupa futbol pastasından Beş Büyük Lig’in aldığı 9.3 Milyar Euroluk pay, toplam gelirin %48’ine ulaşıyor. Kalan %52’lik payı ise diğer 48 ülke ligi paylaşıyor. [2] Daha açık ifadeyle, Beş Büyük Lig’de, lig başına ortalama gelirden alınan pay %9.6 iken, periferi liglerde bu oran %1,8 civarında gerçekleşiyor. Bu durum, Avrupa futbolunda rekabetin, büyüklerin lehine haksız rekabete nasıl dönüştüğünü/dönüştürüldüğünü de net olarak bize gösteriyor.

   

UEFA’nın Ana Stratejisi Büyüklerin Lehine Haksız Rekabet Üzerine Kurulu

   

Platini itiraf etmese de, UEFA Beş büyük lig odaklılığında Avrupa futbol pastasının büyütülmesi stratejini destekleyen bir yaklaşımla futbolu sportif olarak yönetiyor, rekabeti buna göre kuruyor. Sözde ülke puanı ve takım katsayı sistemi kulüpler arasında rekabetin adil bir şekilde sürdürülmesi için, onların sıralamaya tabi tutulmasına olanak sağlayan bir sistem olarak UEFA tarafından uygulamaya alındıysa da, gerçekte olayın/niyetin hiç te böyle olmadığı, uygulama sonuçlarıyla açıkça ortaya çıktı.

 

1955 yılında başlayan ülke puanı, 1960'da uygulamaya alınan katsayı uygulamasıyla UEFA Avrupa futboluna farklı bir pencere açtı. 1979 yılından itibaren seribaşı uygulaması daha da yaygınlaştırıldı. Başlangıçta UEFA Kupası ve Şampiyon Kulüpler Kupası'nda adil olarak çalışan sistem, 1992'den itibaren UEFA tarafından farklılaştırılarak, finansal futbolun gelişimine uygun ortam hazırlayacak bir yapıya bütündürüldü ve bugün geldiğimiz sürecin sonunda, Seribaşı, Ülke ve takım katsayısı uygulaması öz itibariyle, merkez takımlarını koruyan ve kollayan bir katsayı sistemi haline geldi.

 

Seribaşı uygulaması, UEFA'nın finansallaşan futbol sistemini koruyan, küçüklerin büyüklere (olası) sürprizlerini ortadan kaldıran, büyüklerin daha baştan birbirlerini elimine etmelerine izin vermeyen, "show"un devam etmesi ve reytingi yüksek tutmak için, mutlak favorileri kollayan ve sürpriz sonuçları ortadan kaldıran bir strateji olarak karşımıza çıkıyor. Adeta endüstriyel futbolun varlığını idame ettirmeye, sistemi çalıştırmaya yarayan bir marş görevi görüyor. Her beş yılda bir yenilenen puan ve  katsayı sistemi, Seribaşı uygulamasını biçimlendiriyor. Aşağıdaki tablodan da görülebileceği üzere 2013-14 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi'nde kulüpleri takım katsayısı uygulaması aracılığıyla dört gruba ayırmış durumda. Seribaşı sisteminin en önemli kullanım alanlarından birisini de, Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi ön eleme maçlarında görüyoruz. Milli takımlar bazında da yine bu uygulama aracılığıyla gruplar belirleniyor.

 

 

2013-14 sezonu Şampiyonlar Ligi 

1.torba: Bayern Munich, Barcelona, Chelsea, Real Madrid, Manchester United, Arsenal, FC Porto, Benfica

2.Torba: Atletico Madrid, Shakhtar Donetsk, AC Milan, Schalke, Marseille, CSKA Moscow, Paris St-Germain, Juventus

3.Torba: Zenit St Petersburg, Manchester City, Ajax Amsterdam, Borussia Dortmund, FC Basel, Olympiakos, Galatasaray, Bayer Leverkusen

4.Torba : FC Copenhagen, Napoli, Anderlecht, Celtic, Steaua Bucharest, Viktoria Plzen, Real Sociedad, Austria Vienna

 

Bu bağlamda bu uygulama, Beş Büyük Lig lehine çalışan, rekabeti düzenleyen bir meknizma olarak işlevini sürdürüyor, haksız rekabeti koruyor ve kolluyor. Bu uygulama sayesinde futbolun gelirini daha da artırıp finansallaşmasını sağlayan UEFA, bu sistem aracılığıyla Avrupa  kulüpleri arasında dengesiz servet ve gelir transferinin gerçekleştirilmesini sağlıyor. UEFA’nın seribaşı uygulaması, Avrupa’nın periferisi konumundaki diğer liglerin Şampiyonlar Ligi’ne daha az takım göndermesine neden oluyor. Fonksiyonel bir uygulama da olsa, futbolda adil rekabeti ortadan kaldırıp haksız rekabetin kurumsallaşmasına payanda oluyor. Bu uygulamanın ayrılmaz bütünü konumundaki ülke katsayısı uygulamasıyla, Merkez liglerden üçer-dörder takım Şampiyonlar Ligi’ne giderken, diğer periferi liglerden Şampiyonlar Ligi’ne birer-ikişer takım gönderilmesi, UEFA'nın fair play anlayışıyla da çelişiyor. Bu uygulama sonuç itibariyle, merkez ile periferi ligler arasında rekabetin mali ve sportif anlamda giderek açılmasına neden oluyor.

 

   

 

Yukarıdaki tablodan da görülebileceği üzere, Beş Büyük Lig UEFA organizasyonlarına 7 ve altışar takım gönderirken, merkeze yakın semi-periferi ligler de altışar takımı UEFA şampiyonalarına gönderebilmekteler.

 

İstatistikler Hep Beş Büyük Lig’den Yana…Bu Bir tesadüf Olamaz!

 

Nitekim, Beş Büyük Lig’den son on yılda Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi’nde gruplara kalan takım sayısı, Lig başına yıllık ortalama 6 adet iken, periferi liglerden bu iki turnuvada gruplara kalan takım sayısı lig başına yıllık ortalama 0,86 adet. Daha ilginç ve dramatiği ise periferideki son 18 ligden hiçbir takım bu turnuvalara katılamamış. Yine aynı dönemde Beş Büyük Lig’in takımlarından %87’si, gruplardan çıkma başarısı gösterirken, prefieri lig takımlarının gruplardan çıkma oranı ise %1,76[3]

   

Bir başka ilginç veri de; kuruluşundan (1992’den) bu yana 22 Şampiyonlar Ligi finalinden sadece birisini periferiden (Portekiz Ligi'nden) bir takımın kazanmış olması (Porto-2004) ve yine son oniki yıllık süreçte Şampiyonlar Ligi’nde en fazla gelir elde eden 10 takım içinde periferiden takım bulunmuyor. Beş Büyük Lig takımları son on yılda Şampiyonlar Ligi’nden, takım başına yıllık ortalama 29.5 Milyon Euro parasal ödül kazanmış durumdalar.[4]

  

Finansal Polarizasyon Krize Yol Açıyor

 

UEFA’nın yönetimi ve denetimindeki bugünkü Avrupa futbol yapılanması, Johan Samuels’in de belirttiği üzere, “parasal gücün, futbola egemen olduğu”[5] bir sürece evrilmiş durumda. “Finansal polarizasyon, yani kulüpler arasındaki finansal kutuplaşma, bir yandan zengin kulüpler yaratırken, diğer taraftan da düşük bütçeli ve rekabet gücü zayıf kulüpler yaratıyor.”[6] Bu durum aslında, Doç.Dr.Kutlu Merih’in futbol ekonomisi literatürüne armağan ettiği, futbolun en önemli paradoksunu bize anlatıyor. Kutlu Merih paradoksuna göre: üstün finansal güç, rekabeti zayıflatıyor, bir süre sonra da bitiriyor. Rekabet için rakip gerekirken, büyükler lehine kurulan dengesiz rekabet, zaman içinde küçük kulüplerin futbol pastasından daha az pay almalarına ve buna bağlı olarakta bir süre sonra rekabet dışı kalmalarına yol açıyor.[7]

Futbolun geleceğini tehdit eden ve haksız rekabeti yücelten bu futbol anlayışı ve yapılanması, uzun vadede futbolun ölümü anlamına geliyor. Bugün UEFA’nın, önündeki en acil görev: merkez ve periferi ligler arasında dengesiz rekabeti minimize edecek, dengede rekabeti yüceltecek, sportif, mali ve iktisadi olarak dengeli bir yarışa olanak sağlayacak bir yapılanmayı yeniden kurmak olmalıdır. {jcomments on}


 

 Yararlanılan Kaynaklar:

[1] Tuğrul Akşar, Krizdeki Futbol, Literatür Yay., İstanbul Mart 2013, sh. 93.

 [2] Deloitte Sport Business Group, Annual Review of Football Finance, June 2013,Sh.6-7.

 [3] Bu oranlar “UEFA Benchmarking Report on the Clubs qualified and licensed to compete in the UEFA Competition Season 2013/14, sh.13” teki tablodan oluşturulmuştur.
 [4] Tuğrul Akşar, Krizdeki Futbol, Literatür Yay., İstanbul Mart 2013, sh. 36.
 [5] Johan Samuels, The Beautiful Game is Over, The Gobalisation of Football, Book Guild Publishing, Sussex, England, 2008, sh.287.
 [6] Tuğrul Akşar, Futbolun Ekonomi Politiği, 1.Basım, Literatür yay., İstanbul, Haziran 2010, sh. 339-40
 [7] Tuğrul Akşar-Kutlu Merih, Futbol Ekonomisi, 1.basım, Literatür yay.,İstanbul, Haziran 2006, sh. 240.
 
 

 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  11294  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Tuğrul Akşar Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43263525

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.