Spor faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar ile spor federasyonlarının mali denetimi
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Hukuk Murat Başaran Spor faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar ile spor federasyonlarının mali denetimi

Spor faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar ile spor federasyonlarının mali denetimi

alt

Murat Başaran -17 Ekim 2010

 

Spor faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar ile spor federasyonlarının mali denetimi günümüzde çok önemli hale gelmiştir.

 

SPOR FAALİYETİYLE UĞRAŞAN KURUMLAR VE SPOR FEDERASYONLARININ MALİ DENETİMİNDE YETKİLİLER:

 

I- DENETİM VE İŞLEVİ:

                                                                                       

İster kamu, ister özel hukuk alanında oluşturulmuş bir organizasyon açısından, Latince kökeni itibariyle “dikkatlice dinlemek”[1] olan “denetim” kavramının anlamı ve işlevi nedir?”

 

Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde denetim kavramı, “bir görevin yolunda yürütülüp yürütülmediğini anlamak için araştırma yapmak, teftiş etmek, murakebe etmek, kontrol etmektir” olarak tanımlanmıştır.[2]

 

            Bir diğerine benzer ve tamamlayıcı biçimde yüzlerce farklı tanımı yapılabileceği üzere “denetim, iktisadi faaliyet ve olaylarla ilgili iddiaların, önceden saptanmış ölçütlere uygunluk derecesini araştırmak ve sonuçları ilgi duyanlara bildirmek amacıyla, tarafsızca kanıt toplayan ve bu kanıtları değerleyen sistematik bir süreçtir.[3]

 

Bu boyutuyla denetim;

(i)         araştırı, arayıcı, bulucu ve doğrulayıcı,

(ii)        önleyici,

(iii)        eğitici,

(iv)       düzeltici,

(v)        cezalandırıcı işlevlere sahiptir.

           

Denetim ile ilgili olarak, American Accounting Association bünyesinde faaliyet gösteren Committee on Basic Auditing Concepts (Temel Denetim Kavramları Komitesi) tarafından yapılan bir diğer tanım ise şöyledir: “Denetim, ekonomik faaliyetler ve olaylar hakkındaki beyanlarla ilgili delillerin tarafsızca sağlanması ve belirlenmiş kriterler çerçevesinde değerlendirilerek, sonuçların ilgili kişilere iletilmesine ilişkin sistematik bir süreçtir.”  (The AAA Committee on Basic Auditing Concepts - 1971).

 

Bu tanımda önem taşıyan hususlar şunlardır:

 

a) Denetim, sistematik bir süreçtir. Bu süreç, amaçlı, mantıklı ve karar verme yolunda disipline dayanan bir olgudur. Burada rastgelelik, plansızlık ve amaçsızlık söz konusu değildir.

 

b) Bu süreç, delillerin sağlanmasını ve değerlendirilmesini içerir. Deliller, ekonomik faaliyet ve olaylar hakkındaki beyanlarla ilgili olarak denetim elemanının son aşamadaki kararlarını oluşturan bütün etkileri içerir. Denetimin başlangıcında denetim elemanına verilen mali tablolar ve diğer bilgiler, ekonomik faaliyet ve olaylar hakkındaki ilk delillerdir.

 

c) Delillerin sağlanması ve değerlendirilmesindeki amaç, belirlenmiş kriterlere uygunluğun saptanması ve sonuçların ilgililere iletilmesidir. Etkili bir iletişim için belirlenmiş kriterlerin esas alınması gerekli bir husustur. Belirlenmiş kriterler çeşitli kaynaklardan bulunabilir. Bağımsız denetçiler, devlet görevlileri ve denetim elemanları için bu kriterler, genellikle “kabul edilmiş muhasebe ilkelerinden” ve ilgili ülke mevzuatından oluşur.

 

Denetim, Black’s Hukuk Sözlüğü’nde ise “muhasebe kayıtları üzerinde tahliller, çözümlemeler ve doğrulamalar içeren sistematik kontrollerdir” biçiminde tanımlanmıştır.”[4]

 

Futbol hukuku açısından yapılmış bir başka denetim ve denetçi tanımını ise Kulüp Lisans Talimatı’nda bulmak mümkündür. Bu talimata göre;

“Mali tabloların denetiminde amaç, denetçinin o mali tabloların belirli bir raporlama çerçevesine her açıdan uygun bir şekilde hazırlanıp hazırlanmadığı konusunda bir mütalaa beyan etmesini sağlamaktır.

 

Mali bilgilerin incelenmesine dair bir sözleşmenin amacı, denetçinin kendi incelemesine dayanarak kendi dikkatini çeken ve mali bilgilerin önemli açılardan belirli bir mali raporlama çerçevesine uygun olarak hazırlanmadığı yönünde bir kanaate varmasına neden olan bir hususa ilişkin mütalaa vermesidir. İnceleme faaliyeti, denetimin aksine mali bilgilerin önemli yanlışlıklardan arındırılmış olduğu yönünde makul bir güvence elde etmeye yönelik değildir. İnceleme faaliyeti, esas olarak finans ve muhasebe işlemlerinden sorumlu olanlara sorular sormak, analitik ve diğer inceleme prosedürlerinin uygulanmasından ibarettir (Not: bu açıklamayı TFF mali tablolarının bağımsız denetim kuruluşları tarafından yapılan denetimin niteliğinin vurgulanma aşamasında da görmek mümkündür). İnceleme faaliyeti, mali bilgileri etkileyen önemli hususları denetçinin dikkatine sunabilir, ancak denetim için gerekli olan kanıtları sağlamaz.

 

Denetçi: IFAC’ın Profesyonel Muhasebecilere ilişkin Etik Kuralları çerçevesinde bir kuruluştan bağımsız olarak faaliyet gösteren bir denetçidir. Ulusal mevzuatımıza göre 3568 sayılı kanuna göre yetki almış Yeminli Mali Müşavirler ile 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca denetim yetkisi almış Bağımsız Denetim Kuruluşudur”

 

Tüm bu tanımlamalardan sonuçla denetsel sınıflandırma şu şekilde olmalıdır:

1-İç Denetim: Organizasyonun kendi içerisinde yer alan kişiler tarafından, gerek sahip oldukları ana sözleşme/tüzük/yönetmelik, gerek ilan edilen (kendi) çalışma kuralları/standartları, gerekse faaliyette bulunulan alan itibariyle tabi bulundukları yasal düzenlemelere göre icra edilen denetimidir.

2-Bağımsız Dış Denetim: Kendi nam ve hesabına çalışan uzmanlarca önceden belirlenmiş ve ilan edilmiş standartlara göre yapılan denetimdir.

3-Kamu Denetimi: Kamu kurumları tarafından görev alanları çerçevesinde, bu kurumlara bağlı denetim elemanları eliyle yürütülen denetimdir. Bu başlık altında, Vergi İdaresi, Sosyal Güvenlik Kurumları veya Sermaye Piyasası Otoritesi tarafından yapılan denetimleri örnek olarak verebiliriz.

 

Kamusal Mali Denetiminin niteliği şu şekilde sıralanabilir.

-Hukuki bir denetimdir.

-Tarafsızdır.

-Yaptırımcıdır.

-Dış denetimdir.

-Hesap denetimidir

-Alanında uzmanlaşmış kişilerce ifa edilir.

-Sonuçları her türlü yargı denetimine tabi ve bağlıdır

                    

            Görüldüğü üzere, bu noktaya dek yapılan açıklamalarda, denetim kavramının teorisi, pratiği ve sonuçları ile herhangi bir aşamasında hukuk dışı (siyasi,sosyal) bir norm, bir unsur barındırabilmesi olası değildir. Neticede denetimi gerçekleştiren uzmanlaşmış kişiler de dayandıkları ve kullandıkları kurallar ve düzenlemeler itibariyle, gerekli (nesnel) vasıf ve araçlara sahip olmak zorundadırlar.  Bu süreç, her hal ve takdirde denetimin başlangıcına (kaynağına) dayanak idari tasarruflar da dahil olmak üzere, sonuçları itibariyle yargı organları tarafından denetlenmekte, değerlendirilmektedir.

 

            Kamusal denetim harici denetim yolları, kurumlar tarafından periyodik olarak kullanılabilmektedir. Kurumlar, organizasyonları kapsamındaki iç denetim birimi ve yollarını kullanırken aynı zamanda, gerek yasal düzenlemeler nedeniyle zorunlu olarak, gerekse mali yönelimleri veya plan ve projeleri itibariyle iradi olarak bağımsız dış denetim hizmeti de almaktadırlar.

 

“Bağımsız Dış Denetim” ya da bilinen ifadesi ile Audit, kaynağını ve uygulamasını, (ana metinler olarak) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu MÜK. 227’nci maddesi ve bu maddeden atfen 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik Ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanunu ve ilgili mevzuat (YMM Tasdik Yönetmeliği, YMM Çalışma Usul Ve Esasları Yönetmeliği v.b.), SPK Dış Denetim Yönetmeliği, UFRS (Uluslar arası Finansal Raporlama Sistemi) ,TMS (Türkiye Muhasebe Standartları) ,THP (Tekdüzen Hesap Planı) metinlerinden almaktadır.

 

3568 sayılı Kanunun amacı, işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmî mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek meslekî standartları gerçekleştirmek üzere, "Serbest Muhasebecilik", "Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik" ve "Yeminli Malî Müşavirlik" meslekleri ve hizmetlerine dair esasları düzenlemektir. Bu Kanun hükümlerine göre meslek icrasına hak kazananlara "Serbest Muhasebeci", "Serbest Muhasebeci Malî Müşavir", "Yeminli Malî Müşavir" denir.

 

 Muhasebecilik ve malî müşavirlik mesleğinin konusu: Gerçek ve tüzelkişilere ait teşebbüs ve işletmelerin;

a) Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço kâr-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak.

b) Muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, malî mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak.

c) Yukarıdaki bentte yazılı konularda, belgelerine dayanılarak, inceleme, tahlil, denetim yapmak, malî tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak.

 

Yukarıda sayılan işleri; bir işyerine bağlı olmaksızın yapanlara serbest muhasebeci malî müşavir denir.

 

Yeminli malî müşavirlik mesleğinin konusu ise yukarıda (b) ve (c) bentlerinde yazılı işleri yapmanın yanında Kanunun 12’nci maddesine göre çıkartılacak yönetmelik çerçevesinde tasdik işlerini yapmaktır.

 

            Kanunun 12’nci maddesine göre, Yeminli malî müşavirler gerçek ve tüzelkişilerin veya bunların teşebbüs ve işletmelerinin malî tablolarının ve beyannamelerinin mevzuat hükümleri, muhasebe prensipleri ile muhasebe standartlarına uygunluğunu ve hesapların denetim standartlarına göre incelediğini tasdik ederler.

Yeminli malî müşavirlerin tasdik edecekleri belgeler, tasdik konuları ile tasdike ilişkin usul ve esaslar; gerçek ve tüzelkişilerin mükellefiyet şekilleri, iş kolları ve ciroları, döviz kazandırıcı işlemleri, ithalat ve ihracatları, yatırımın miktarları ve nevileri ile belgelerin ibraz edileceği merciler esas alınmak suretiyle Maliye ve Gümrük Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.

Kanunları gereğince, kamu kurum ve kuruluşlarına verilen tasdik edilmiş mali tablolar, kamu idaresinin yetkili memurlarınca, tasdikin kapsamı ölçüsünde incelenmiş bir belge olarak kabul edilir. Ancak, çeşitli kanunlarla kamu idaresine tanınan teftiş ve inceleme yetkilerinin kullanılmasına ve gerektiğinde tekrarına ait hususlar saklıdır.

Yeminli malî müşavirler yaptıkları tasdikin doğruluğundan sorumludurlar. Yaptıkları tasdikin doğru olmaması halinde, tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Yeminli malî müşavirler yaptıkları tasdikin kapsamını düzenleyecekleri raporda açıkça belirtirler.

Bu Kanun hükümlerine göre meslek icra edenlerin vergi kanunları ve diğer kanunlardaki sorumlulukları saklıdır.

            Bu süreçle ilgili usul, esas, sorumluluk ve uygulamalara dair düzenlemeler yönetmeliklerle yapılmış olup, daha fazla detaya girilmesine gerek bulunmamaktadır.

 

Sonuç ve özet olarak bağımsız dış denetim, biçimsel boyutu öne çıkacak şekilde bağımsız denetim kuruluşlarınca genel kabul görmüş standartlara göre incelenmesi ve mali tabloların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının tespit edilmesi, ekonomik faaliyet sonuçlarının genel kabul görmüş standartlara göre gerçek mahiyetinin kanıtları ile araştırılarak onaylanması ve/veya raporlanmasıdır. Sonuçları itibariyle, YMM tasdik işlemlerini saklı tutarak, “İç Denetim ve Kamu Denetimi” dışında yer alan bağımsız dış denetim, kurumun kendi iradesi ile talep etmekte olduğu, sonuçlarından kurumsal açıdan faydalandığı, mali danışmanlık hizmet alanıdır. Kamu otoritesi, alınan/verilen bu hizmetin varlığını ve kamu hukuku açısından etki alanlarını dilediğince belirleyebilir. Yani, üretilen bu hizmete kamusal nitelik atfedebileceği gibi, aynı çalışmayı doğrudan kamu görevlilerine de yaptırabilir.

 

II- MALİ DENETİM BİRİMLERİ:

 

Genelde spor federasyonları ve özelde Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı (TFF) olmak üzere, hem dernek statüsünde bulunan spor kulüplerinin hem de spor faaliyetiyle uğraşan anonim şirketlerin hesap ve işlemlerinin mali denetimi, incelenen konunun niteliğine göre ve kamusal niteliği haiz olmak üzere ana hatları ile aşağıdaki birimlerce ve/veya bu birimlere bağlı denetim elemanlarınca yapılmaktadır.

 

A-İÇ DENETİM BİRİMİ OLARAK DENETİM KURULU/DENETLEME KURULU:

 

            5253 sayılı Dernekler Kanunu (DK) ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na (TMK) göre kurulan dernek ve şubeler ile derneklerin oluşturdukları federasyon ve federasyonların oluşturdukları konfederasyonlar ve yabancı derneklerin Türkiye’deki şube veya temsilcilikler ile 3335 sayılı Uluslararası Nitelikteki Teşekküllerin Kurulması Hakkında Kanun kapsamında bulunan birlik, federasyon veya benzeri teşekküller olan derneklerde DK’nın 9’uncu maddesi düzenlemesi uyarınca, iç denetim esastır. Genel kurul, yönetim kurulu veya denetim kurulu tarafından iç denetim yapılabileceği gibi, bağımsız denetim kuruluşlarına da denetim yaptırılabilir. Genel kurul, yönetim kurulu veya bağımsız denetim kuruluşlarınca denetim yapılmış olması, denetim kurulunun yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

 

    Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliği’nin 15’inci madde düzenlemesine göre, kulüpler; tüzüklerinde yer alması ve genel kurul kararı ile kulüp merkezinin bulunduğu il dışında olmak üzere, birer şube açabilir. Kulüp yönetim kurulunca yetki verilen en az üç kişilik kurucular kurulu, şube açılacak yerin en büyük mülki amirliğine şube kuruluş bildirimini ve gerekli belgeleri verir. Şubeler, bu Yönetmelik hükümlerine göre faaliyetin yapılacağı yerdeki il müdürlüğüne kayıt ve tescil işlemlerini yaptırdıktan sonra kulüp adını alarak Teşkilat faaliyetlerine katılır.

     Her şubede genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kurulu veya denetçi bulunması zorunludur. Bu organların görev ve yetkileri ile şubelere ilişkin diğer hususlar hakkında 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu ve 31/3/2005 tarihli ve 25772 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Dernekler Yönetmeliği hükümleri uygulanır.

 

Denetim kurulu; derneğin, tüzüğünde gösterilen amaç ve amacın gerçekleştirilmesi için sürdürüleceği belirtilen çalışma konuları doğrultusunda faaliyet gösterip göstermediğini, defter, hesap ve kayıtların mevzuata ve dernek tüzüğüne uygun olarak tutulup tutulmadığını, dernek tüzüğünde tespit edilen esas ve usullere göre ve bir yılı geçmeyen aralıklarla denetler ve denetim sonuçlarını bir rapor halinde yönetim kuruluna ve toplandığında genel kurula sunar.

 

Denetim kurulu üyelerinin istemi üzerine, her türlü bilgi, belge ve kayıtların, dernek yetkilileri tarafından gösterilmesi veya verilmesi, yönetim yerleri, müesseseler ve eklentilerine girme isteğinin yerine getirilmesi zorunludur.

 

Derneklerin iç denetimine ilişkin olarak İçişleri Bakanlığı Dernekler Daire Başkanlığınca 11.05.2009 tarih ve 2009/45 sayılı genelge ekinde yayınlanan Dernek İç Denetim Raporu Rehberi ve aynı genelge ekinde yayınlanan Dernek İç Denetim Raporu çerçevesinde aşağıda sıralanmış denetim faaliyetini gerçekleştireceklerdir. Bu kurul tarafından;

 

 1. TMK’nın 64’üncü maddesi gereğince dernek üyelik İşlemleri,

   2. TMK’nın 62, 72, 83 ve 98’inci maddeleri ve Dernekler Yönetmeliği’nin (DKY) 12, 16 ve 17’nci maddeleri gereğince genel kurul toplantıları,

   3. TMK’nın 90’ıncı, DK’nın 30’uncu maddesi gereğince dernek faaliyetleri,

   4. DK’nın 21’inci ve DKY’nin 18 – 21’inci maddeleri gereğince yurt dışından yardım alma,

   5. DK’nın 11’inci, DKY’nin 31 – 37’nci maddeleri ve Vergi Usul Kanunu (VUK) düzenlemeleri gereğince derneğin defterleri ve kayıt yöntemleri,

   6. TMK’nın 90’ıncı, DK’nın 11’inci, DKY’nin 38 – 41 inci maddeleri ve VUK düzenlemeleri gereğince derneğin giderleri,

7. DK’nın 11’inci ve KY’nin 42 – 47’nci maddeleri gereğince alındı belgeleri,

   8. DK’nın 26’ncı, DKY’nin 59 ila 67’nci maddeleri gereğince ve Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) düzenlemeleri gereğince (varsa) dernek lokali,

9. DK’nın 26’ncı maddesi gereğince derneğin diğer tesisleri,

   10. DK’nın 12’nci ve DKY’nin 72 – 82’nci maddeleri gereğince (varsa) derneğin sandığı,

   11. DK’nın 19’uncu ve DKY’nin 83’üncü maddeleri gereğince beyanname,

   12. DK’nın 10’uncu ve DKY’nin 91’inci maddeleri gereğince (varsa) ortak projeler,

   13. DK’nın 25’inci ve DKY’nin 94 üncü maddeleri gereğince (varsa) platformlar,

   14. (varsa) Derneğin taşınmaz malları,

   15. 5187 sayılı Basın Kanununun 4, 5, 7, 10 uncu maddeleri gereğince (varsa) yayınlar,

   16. KVK, Gelir Vergisi Kanunu, hükümleri gereğince (varsa) derneğin ticari faaliyetleri,

   17. DK’nın 28, 29’uncu maddeleri  ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince gerekli bildirimler; 

   18.Diğer çeşitli işlemlerden olmak üzere,

   a)   Dernek hakkında adli ve idari işlem yapılıp yapılmadığı,

   b) Derneğin, DK’nın 28’inci maddesinde belirtilen kelimeleri dernek adında kullanıp kullanmadığı,

   c) DK’nın 28’inci maddesinde belirtilen kelimeler dernek adında kullanılıyor ise gerekli iznin alınıp alınmadığı,

   ç)   Derneğin, DK’nın 29’uncu maddesinde yasaklanan ad, işaret ve sembolleri kullanma yasağına uyup uymadığı,

   d) Dernek ikametgahı ile dernek tüzüğünde yapılan değişikliklerin süresi içinde mülki idare amirliğine bildirilip bildirilmediği, ayrıca tüzükte yapılan değişiklikler sonucu oluşan yeni tüzüğün şubelere gönderilip gönderilmediği,

   e)   Dernek organlarında meydana gelen değişikliklerin süresi içinde mülki idare amirliğine bildirilip bildirilmediği,

   f)   Gençlik ve Spor Derneklerinin, GSGM tarafından tutulan kütüğe kayıt ve tescil ettirilip ettirilmediği,

   g) Kamu yararına çalışma niteliği bulunan derneklerin yönetici ve denetçilerinin mal bildiriminde bulunup bulunmadığı,

   ğ) Derneğin temsilciliğinin bulunup bulunmadığı, varsa, temsilciliğin adresinin, yönetim kurulu kararı ile temsilci olarak görevlendirilen kişi veya kişiler tarafından, o yerin mülki idare amirliğine yazılı olarak bildirilip bildirilmediği,

   h) Dernek tarafından halka açık olarak konser, tiyatro, şenlik veya sinevizyon vb. etkinliklerin düzenlenip düzenlenmediği,

   ı) Dernek tüzüğünde belirtilen borçlanma usulleri ile ilgili hükümlere uyulup uyulmadığı,   

   i) Dernek Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerine ücret ödenip ödenmediği,

   j) Dernek Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerine ücret ödeniyorsa buna dair genel kurul kararının alınıp alınmadığı,

   k) Derneğin, e-dernek uygulamasından yararlanıp yararlanmadığı,

   l) Dernek tüzüğü ile varsa derneğin yetkili organı tarafından çıkarılan yönetmelik vb. alt düzenleyici işlemlerde yer alan diğer hükümlere uyulup uyulmadığı,

            19. 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu (YTK) kapsamında yardım toplama faaliyetinin bulunup bulunmadığı

            19.02. YTK’nın 7’nci ve Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 5’inci maddesi gereğince Yardım toplama izni

            19.03. YTK’nın 10,13 ve 15’inci maddeleri gereğince süresi, çalışma koşulları,

            19.04. Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 9 ve 11’inci maddeleri gereğince makbuz ve biletler ile bunların kayıtları,

            19.05. YTK’nın 17’nci ve Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmeliğin 13 ve 14’üncü maddeleri gereğince kesin hesap ve yardım paralarının teslimi,

            19.06. YTK’nın 24’üncü maddesi gereğince faaliyetin giderleri

            19.07. YTK’nın 14 ve 25’inci maddeleri gereğince Yardım toplama gelirleri

   Konularında inceleme ve araştırma yapılır.

 

“DK, iç denetimin denetim kurulu yanında genel kurul ve/veya yönetim kurulunca da ifa edilebileceği ve yine Genel Kurul, Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulunun derneğin denetim işini bağımsız denetim kuruluşlarına da yaptırabileceği hükmünü getirmekle birlikte bağımsız denetim kuruluşlarına denetim yaptırılmasının yasa ve yönetmeliklerce kendilerine denetim işi yüklenen yetkili kurulların yani dernek denetim kurulunun denetimden doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmadığını da açıkça ifade etmektedir.

 

Denetim Kurulu, bir yandan derneğin tüm faaliyetlerinin tüzük amaçları doğrultusunda yürütülüp yürütülmediğini denetlerken, diğer yandan bu faaliyetlere esas defter, dosya ve diğer kayıtlar ile derneğin icrai muamelatının mevzuata uygunluğunu denetleyecektir.

 

Dernek denetim kurulu mutad denetimini 1 yıldan daha fazla bekletemez. Dernek Genel Kurulu kaç yılda bir yapılırsa yapılsın, dernek faaliyet ve muamelatının yılda en az 1 kez denetlenmesi kanuni bir zorunluluktur.”[5]

 

Spor federasyonları açısından iç denetim faaliyeti, esas olarak “Denetim Kurulları” tarafından icra edilir. TFF özelinde bu kurulu ele almak sanırım yeterli olacaktır.

 

Spor federasyonları organizasyonları içerisinde tam zamanlı olarak mesai veren ve ücretli olarak istihdam edilen, GSGM Spor Kontrolörleri Birimi benzeri bir teftiş/denetim birimi bulunmamaktadır.  5894 sayılı TFF Kuruluş Kanunu’nun 7’nci maddesi gereğiTFF’nin hesapları ve mali durumu, Genel Kurul tarafından seçilmiş Denetleme Kurulunca denetlenir. Denetleme Kurulu raporu, Genel Kurul tarihinden en az onbeş gün önce Genel Kurul üyelerine gönderilir ve ayrıca Genel Kurula sunulur.

 

TFF Ana Statüsü’nün 41’inci maddesinde yer verildiği biçimde,

1. Denetleme Kurulu, dört yıl için, Genel Kurulca seçilecek mali konularda ihtisas sahibi olan beş asıl ve beş yedek üyeden oluşur. Süresi dolan Denetleme Kurulu üyeleri yeniden seçilebilir. Denetim Kurulu üyelerinin Genel Kurul delegesi olması şart değildir.

2. Asıl üyeler kendi aralarından bir başkan seçerler.

3. Denetleme Kurulu, Yönetim Kurulunca hazırlanan ve Genel Kurulca kabul edilen talimata uygun olarak Federasyonun mali işlemlerini Genel Kurul adına denetler. Her yıl hazırlayacağı yıllık denetleme raporunu Genel Kurulun onayına sunar.

4. Denetleme Kurulu görevini toplu olarak yapabileceği gibi, denetçilerden biri tarafından belli konularda yapılacak inceleme ve araştırma sonucunda hazırlanacak rapor, Denetleme Kurulunun tamamı tarafından imzalanarak ortak rapor olarak sunulabilir.

5. Denetleme Kurulu kararlarını oy çokluğuyla alır, karara katılmayan üyeler, karşıt oyun gerekçelerini belirten bir raporu Genel Kurul’a sunmakla yükümlüdür.

6. Denetleme raporunda, gelir-gider tabloları, bilançolar ve yıllık faaliyetleri esas alan mali tablolar yer alır. Ayrıca kaynakların etkin, ekonomik ve verimli kullanılıp kullanılmadığı, harcamaların federasyon faaliyetleri için yapılıp yapılmadığı ve mali işlemlere ilişkin karar ve tasarrufların amaç ve programlarına uygun olup olmadığı hususlarına da yer verilir.

7. Denetleme Kurulu, raporunu Genel Kurul delegelerine Genel Kurulun toplantı tarihinden en az on beş önce gönderir.

           

İlave olarak, Denetleme Kurulu başkan ve asil ve yedek üyelerine bakıldığında bu kişilerin bir kısmının serbest muhasebeci, mali müşavir veya yeminli mali müşavir sıfat ve yetkilerini haiz, bir kısmının da halen kamu mali teşkilatında yönetici ya da denetim elemanı olarak istihdam edilen kişiler oldukları, dolayısıyla tanımlı görevi  ifa edebilme bilgi ve donanımı sahibi oldukları görülmektedir.

 

 

 

 

 

B-     DIŞ DENETİM BİRİMİ OLARAK SPORDAN SORUMLU DEVLET BAKANLIĞI VE BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU VE SAYIŞTAY:

 

Kanun ile kurulmuş bulunan TFF dışındaki spor federasyonlarının her türlü faaliyet ve işlemleri, Genel Müdürlüğün bağlı bulunduğu Bakanlığın gözetim ve denetimine tabidir. Türkiye Basketbol Federasyonu Ana Statüsü’nün 39’uncu maddesi bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

 

Özerk federasyonların her türlü faaliyet ve işlemleri Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlığın denetimine tabidir. Bu denetim sonucunda görevi basında kalmasında sakınca görülen federasyon başkanı veya yönetim kurulu üyeleri hakkında karar almak üzere, Genel Müdürlüğün bağlı olduğu Bakan, genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmaktadır.

 

Özerk Spor Federasyonları çerçeve statüsünün 14. maddesine göre, Özerk federasyonların denetimine ilişkin hususlar hariç olmak üzere, Genel Müdürlük ile özerk federasyonlar arasında çıkacak her türlü ihtilaf, Tahkim Kurulunca belirlenecek bir üyenin başkanlığında, Genel Müdürlük ve özerk federasyonca görevlendirilecek üçer kişiden oluşturulacak komisyon tarafından görüşülerek kesin karara bağlanır.

 

Özerkleşen federasyonların her türlü işlem ve faaliyetleri Genel Müdürlüğün bağlı olduğu Bakanlığın denetimine tabi kılınmıştır. Ancak bu denetimin nasıl olacağına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. Futbol federasyonu örneği ortada dururken özerk federasyonlara bu şekilde bir denetimin öngörülmesi, özerk federasyonlarda devlet memurlarının halen çalışıyor olması, yapılan iş ve işlemlerin inceleme / soruşturma / denetim gerektirmesi ve dahası özerk federasyonlarda son dönemde yaşanan sıkıntılara rağmen Genel Müdürlüğün mevcut denetim sistemine işlerlik kazandırılmaması ve bu konuda açıkça vurgulama yapılmaması anlaşılamamakta, bu durum bir eksiklik olarak görülmektedir.[6]

 

Her ne kadar bu federasyonların kanunda özerk oldukları ifade edilse de özellikle federasyonların statülerini GSGM tarafından öngörülen çerçeve statüye uygun şekilde hazırlamak zorunda olmaları, özerk federasyonların ceza veya disiplin kurullarınca verilen kararlara karşı Genel Müdürlük bünyesinde oluşturulacak Tahkim Kuruluna24 itiraz edilebilmesi ve özerk federasyonların her türlü faaliyet ve işlemlerinin Genel Müdürlüğün bağlı olduğu Bakanlığın denetimine tâbi olması, tam ve gerçek anlamda bir özerkliğin mevcut olmadığını ortaya koymaktadır.

15/6/1993 gün ve 21608 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış bulunan T.C. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı Yönetmeliği’ne göre,Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın Görev ve Yetkileri şunlardır.

Başbakanın emri ve onayı üzerine:
1. a) Bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla, kamu iktisadi teşebbüslerinde teftişin etkin bir şekilde yürütülmesi hususunda genel prensipleri tespit etmek ve personelin verimli çalışmasını teşvik edici teftiş sistemini geliştirmek,
b) 1. (a) bendinde sayılan kuruluşlarla, bunların iştirak ve ortaklıklarında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında, teftiş, denetim veya bu maksatla kurulmuş olan birimlerin görev, yetki ve sorumluluklarını haiz olarak her türlü inceleme, araştırma, soruşturma ve teftiş yapmak veya yaptırmak,
2. Vakıflarda, derneklerde, kooperatiflerde, her seviyedeki işçi ve işveren teşekküllerinde teftiş, denetim veya bu maksatla kurulmuş olan birimlerin görev, yetki ve sorumluluklarını haiz olarak gerektiğinde her türlü inceleme, araştırma, soruşturma ve teftişi yapmak veya yaptırmak,
3. Başbakanlık bağlı ve ilgili kuruluşlarında her türlü inceleme, araştırma, soruşturma ve teftiş,merkez teşkilatında ise inceleme, araştırma ve soruşturma yapmak,
4. Gerektiğinde, imtiyazlı şirketlerle, özel kuruluşları mali yönden denetlemek ve teftiş etmek,
5. Başbakanlık Makamı’nca verilen teftiş hizmetleriyle ilgili diğer işleri yapmak.

 

Keza, Sayıştay Kanunu kapsamında, tüm kamu kurumlarında yürütülebileceği biçimde (TFF hariç) spor federasyonları hesap ve işlemleri üzerinde Sayıştay’ın denetim yapması da mümkündür.

Yürürlükten Kalkan 3813 sayılı Kanun’un 31’inci maddesine göre T.C. Başbakanlık Makamının İLGİLİ KURULUŞU olarak T.F.F’nin bütün faaliyet ve işlemleri Başbakanlık Teftiş Kurulunca yapılacak inceleme ve soruşturma kapsamında yer almaktaydı.

 

Bilindiği üzere 5894 sayılı Yasa ile yaklaşık 10 yıldır üzerinde yoğun tartışma yapılan ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na (T.F.F.) siyasi müdahalelerin kapısını açtığı ileri sürülen 3813 sayılı Kuruluş Kanunu’nun ünlü 31’inci maddesi değiştirilmiş bulunmaktadır. Anımsanacağı üzere değişiklik öncesi 31’inci madde düzenlemesi su şekildeydi:

 

“Federasyonun başta millî ve milletlerarası müsabakalar olmak üzere bütün faaliyet ve işlemleri, spordan sorumlu Devlet Bakanlığının gözetim ve denetimine tabidir.

 

Başbakanlık Teftiş Kurulunca yapılacak inceleme ve soruşturma sonucunda, görevi başında kalmasında sakınca görülen Federasyon Başkanı veya Federasyon Yönetim Kurulu hakkında karar alınmak üzere, spordan sorumlu Bakan, Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırır.”

 

Yine o dönem gerçekleştirilen tartışmalardan anımsanacağı gibi, bu madde çevresinde yürütülen idari ve hukuki çalışmaların bir sonucu ve ürünü olarak T.F.F., Türkiye’den (yürürlükten kalkan) 3813 sayılı Kanunun bazı maddelerinde  değişiklik isteyen FIFA’nın talepleri doğrultusunda hazırladığı yeni kanun taslağını tamamlayarak FIFA’ya göndermiştir.”[7]

 

“Futbol Extra Dergisi, Haziran/2007 sayısında futbol kamuoyuna bomba gibi düşen bir yazı yayınladı. Dergi FIFA'nın gizli mektubunu ele geçirip yayınlayarak T.F.F tarafından önerilen kanun değişikliklerinin FIFA tarafından talep edilenlerle uyumlu olmadığını ortaya koydu. Bu yazı bir çok medya kuruluşu ve internet sitelerinde haber olarak işlendi. Bu yazıda, T.F.F.’nin, FIFA'nın 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunu incelemesi sonrası istediği bazı değişikliklerle ilgili olarak 19 Mart 2007'de Futbol Federasyonu'na gönderdiği altı sayfalık mektubun "çarpıtıldığı" ve mali genel kurulun onayına sunulacak yeni kanun taslağının da bu çarpıtma temelinde hazırlandığı iddia ediliyor. FIFA Hukuk İşleri Müdürü Marco VILLIGER imzasıyla TFF Genel Sekreteri Lutfi ARIBOĞAN'a gönderilen 6 sayfalık mektupla ilgili haberde, TFF'nin FIFA'nın mektubuna aykırı hareket ettiği belirtilerek, "FIFA'nın talepleri arasında yer alan birçok konu değiştirilerek, talepleri arasında olmayan birçok madde de varmış gibi gösterilerek yeni kanun tasarısı hazırlanmıştır" şeklinde bir yorum yapılıyor. 

 

Federasyonun, FIFA'nın taleplerine aykırı hareket ettiğini ortaya çıkartan en can alıcı konu ise FIFA'nın 'kabul edilemez' olarak eleştirdiği Türkiye'deki futbol yargı organlarının bağımsızlığındaki eksiklik oldu. FIFA, 6 sayfalık mektubunda sadece yargının bağımsızlığı konusuna iki sayfa ayırırken, Futbol Federasyonu'nun yeni kanun taslağında bunun tam aksine davranması oldukça dikkat çekici. Tahkim Kurulu ile ilgili yeni kanun taslağında yapılan düzenlemenin son dakikada değişikliğe uğradığı ve bu nedenle çalışma grubundaki kişilerin rahatsız olduğu konusunda haberler izledik.

MEKTUPTA TALEP EDİLENLER VE TFF TASARISINDAKİ KARŞILIKLARI

1…

11-FIFA, Futbol Federasyonu'ndan "İç denetçiler ile dış bağımsız denetçiler birbirinden ayrılmalıdır. Sizin Denetleme Kurulu'nun dış ve bağımsız bir denetçi olup olmadığını belirtin. Eğer değil ise bağımsız dış denetçiler edinin" talebiyle FIFA statüsünün 71. maddesine uyulmasını istiyor. Madde 71'e göre "Bağımsız denetçiler Genel Kurul tarafından tayin edilirler" dese de bugün Federasyonun "bağımsız" dış denetçileri Federasyon Yönetim Kurulu tarafından tayin edilerek bu ilkeye karşı gelindi.”[8]

 

Bu sürecin sonucu olarak, T.F.F. tarafından Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Bakanlığın Gözetim ve Denetimi" kenar başlığını taşıyan 31’inci maddesi, önce 3813 sayılı Kanunun 31’nci maddesinde yapılan değişiklik ile ve sonra 5894 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesi olarak (Ana Statü’nün 68’nci maddesinde aynen), başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

                 

Dış denetim

MADDE 10 – (1) TFF’nin mali durumu ve kâr zarar hesapları yıllık dönemler halinde spor sektöründe uluslararası denetim tecrübesi bulunan bağımsız bir denetim kuruluşu tarafından denetlenir.

(2) Denetim raporları Genel Kurulda tetkik edildikten sonra kamuoyuna duyurulur.

(3) Denetim raporunun bir kopyası, Genel Kurul toplantı tarihinden önce, TFF Statüsünün ilgili hükümleri çerçevesinde delegelere ulaştırılır.

(4) Aynı denetim şirketi aralıksız olarak beş yıldan fazla denetim görevi yapamaz.

 

“Bugün devletin spora müdahalesinin özerklikle bağdaşmayacağı ileri sürülmekte; devletin federasyonlar ve kulüpler üzerindeki denetim faaliyetlerinin özerkliği zedelediği iddia edilmektedir. Bu iddialar sonunda ise dünyanın hiçbir devletinde rastlanmayan bir uygulama geliştirilmiş ve spor, devlet yargısına tabi olmaktan kurtarılmıştır.

 

Bunun sorumlusu elbette sadece federasyonlar, kulüpler değildir. Siyasiler ve GSGM, sporla ilgili uluslar arası gelişmeleri takip edecek, karşılaştırmalı hukuk çalışması yapacak bilgi birikimine sahip değildir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, İsviçre hukukuna göre sadece bir dernek olan FIFA ve UEFA’nın sözünden çıkamaz hale gelmiştir. Bu kuruluşlar, hükümet temsilcileri ile toplantı yapma, kendi düzenlemelerini kabul ettirme gücüne sahip olmuşlardır.

Federasyonların denetimi söz konusu olduğunda, usulsüzlük iddiaları üzerine soruşturma açılması tartışılmaya başlandığı vakit FIFA ve UEFA devreye girerek Türkiye Futbol Federasyonu’nun üyeliğinin askıya alınabileceği ve uluslar arası yarışmalardan men edileceği tehdidi ile federasyonu koruma gayreti içine girmektedirler. Oysa FIFA ve UEFA her sene devlet denetimine tabi olmaktadırlar. İsviçre polisinin usulsüzlük sebebiyle FIFA’nın belgelerine el koyduğu, başkanı ve bazı yönetim kurulu üyeleri, FIFA ile ortak çalışan bazı şirketler hakkında dava açıldığı gözden kaçırılmaktadır. Merkezinin bulunduğu ülkede rahat hareket edemeyen bir derneğin bir başka devletin spor yapısına, yürütme ve yargı yetkilerine karışması alışılmış ve kabul edilebilir bir durum değildir.[9]

 

TFF, GSGM il müdürlükleri, spor federasyonları, kamuya yararlı dernekler ve Spor-toto Teşkilat Müdürlüğü, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahallî idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin malî yönetim ve kontrolünü kapsayan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine tabi değildir.

 

C- DIŞ DENETİM BİRİMİ OLARAK İÇİŞLERİ BAKANLIĞI VE SPOR FEDERASYONLARI/TFF :

 

Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliği’nin 22’nci maddesi “Denetim” konusu ve sürecini hüküm altına almaktadır.

 

Genel Müdürlük veya mülki idare amirin onayı alınmak kaydıyla il müdürlükleri; kulüpleri ve üst kuruluşları DK ve DKY hükümleri saklı kalmak kaydıyla her yönden denetler. Kulüplerin genel kurullarına gerekli hallerde il müdürü veya yetki vereceği kişi gözlemci olarak katılır ve hazırlayacağı raporu ilgili birimlere havalesi yapılmak üzere mülki idare amirliğine sunar.

 

Kulüpler, GSGM çatısı altına girdikten sonra faaliyet gösterecekleri spor branşına göre, ilgili federasyonun denetimine tabi olacak. Spor Kulüpleri Kanun Tasarısının ''denetim'' başlığı altındaki 14’üncü maddesinde, kulüpler, yönetim yerleri, tesisleri, işletmeleri ve her çeşit eklentileriyle defterleri, hesap ve işlemleri, spor eğitimi çalışmaları, spor faaliyetleri ve diğer hususlar bakımından genel müdürlükçe ve taahhüt ettikleri spor dalı itibariyle de ilgili spor federasyonu tarafından denetleneceği yer almaktadır. Bu düzenlemeye göre,

 

(1) Kulüpler; yönetim yerleri, tesisleri, işletmeleri ve her çeşit eklentileriyle defterleri, hesap ve işlemleri, spor eğitimi çalışmaları, spor faaliyetleri ve diğer hususlar bakımından Genel Müdürlükçe ve taahhüt ettikleri spor dalı itibariyle de ilgili spor federasyonu tarafından denetlenir.

 

(2) Denetlemeler sonucunda belirlenen aksaklıkları ile bu Kanun hükümlerine ve genel mevzuata aykırı uygulamalar saptanması durumunda kulübe altmış gün süre verilerek uyarılır. Verilen süre içerisinde aykırılıklar giderilmediği takdirde kayıt ve tescilin iptaline ilişkin hükümler uygulanır. Ayrıca, suç unsuruna rastlanması halinde cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulur.

           

(3)Genel Müdürlük, spor federasyonları ve kamu kurum ve kuruluşları tarafından kulübe yapılan yardımın amacına uygun kullanılmaması halinde, yardımı yapan kuruluş tarafından yönetim kurulu başkan ve üyeleri hakkında alacak davası açılır. 

 

 

DK ve uygulaması açısından denetim birimi merkezde İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı, illerde Valilik Dernekler İl Müdürlüğü’dür.

 

DK’nın 19’uncu maddesi düzenlemesine göre dernekler, yıl sonu itibarıyla faaliyetlerini, gelir ve gider işlemlerinin sonuçlarını düzenleyecekleri beyanname ile her yıl Nisan ayı sonuna kadar mülkî idare amirliğine vermekle yükümlüdürler. Beyannamenin düzenlenmesine ilişkin esas ve usuller yönetmelikte düzenlenir.

 

Gerekli görülen hallerde, derneklerin tüzüklerinde gösterilen amaçlar doğrultusunda faaliyet gösterip göstermedikleri, defterlerini ve kayıtlarını mevzuata uygun olarak tutup tutmadıkları İçişleri Bakanı veya mülkî idare amiri tarafından denetletilebilir. Bu denetimlerde kolluk kuvveti mensupları görevlendirilemez. İçişleri Bakanlığı ve mülkî idare amirlerinin yapacağı denetimler mesai saatleri içerisinde yapılır. Bu denetimler en az yirmidört saat önce derneklere bildirilir.

 

Denetim sırasında görevli memurlar tarafından istenecek her türlü bilgi, belge ve kayıtların, dernek yetkilileri tarafından gösterilmesi veya verilmesi, yönetim yerleri, müesseseler ve eklentilerine girme isteğinin yerine getirilmesi zorunludur.

 

Denetim sırasında, suç teşkil eden fiillerin tespit edilmesi hâlinde, mülkî idare amiri durumu derhal Cumhuriyet savcılığına ve derneğe bildirir.

 

Bu düzenleme DKY’nin 83 ve 84’’üncü maddelerinde aşağıdaki biçimde genişletilmiştir.

 

Dernek yönetim kurulu başkanları, her takvim yılının ilk dört ayı içinde bir önceki yıla ait Dernek Beyannamelerini, mülki idare amirliğine vermekle yükümlüdürler. İl merkezlerinde ve büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçelerde bulunan dernekler beyannamelerini bir adet, diğer ilçe merkezinde bulunanlar ise iki adet olarak verirler.

 

Şubeler, mülki idare amirliğine verecekleri beyannamelerin birer örneğini bağlı bulundukları derneğe de vermekle yükümlüdürler.

 

İlçelerde verilen bu beyannamelerden bir adedi alıkonularak, diğerleri il dernekler müdürlüklerine gönderilir.

 

Temsilcilikler için ayrıca beyanname verilmez ancak, temsilciliklere ilişkin her türlü bilgiler dernek beyannamesinde gösterilir.

 

Birlikler, beyannamelerini bu maddede belirtilen esas ve usullere göre vermekle yükümlüdürler.

 

Dernekler beyannamesinde belirtilen sınıflamaların alt gruplarını belirlemeye veya alt gruplarda değişiklik yapmaya Daire Başkanlığı yetkilidir. Ancak, derneklerin amaç, faaliyet alanları ve ekonomik faaliyetleri ile dernek üye, personel veya diğer görevlilerinin meslekleri ve eğitim durumları sınıflamalarının alt grupları; Birleşmiş Milletler Uluslararası Kar Amacı Olmayan Kuruluşlar Sınıflaması, Avrupa Topluluğu Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması, Birleşmiş Milletler Uluslararası Standart Meslek Sınıflaması ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Standart Eğitim Sınıflaması alt grupları göz önünde bulundurularak düzenlenir.

 

Beyannameler valiliklerce incelenir. Gerekli görülen hallerde bu inceleme Bakanlıkça da yapılabilir. Beyannamelerde eksiklik veya yanlışlıklar görülmesi halinde, ek bilgi ve belgeler istenebilir ve bunlar tamamlattırılır. Beyannamelere ilişkin istenen ek bilgi ve belgelerin verilmemesi, eksik verilmesi veya verilen sürede tamamlanmaması hallerinde ilgili dernek denetime tabi tutulabilir.

 

Beyannamelerin incelenmesi esnasında konusu suç oluşturan hususların tespit edilmesi halinde, ilgili mülki idare amirliğince durum Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir. Beyannameler ile ilgili olarak haklarında adli ve idari işlem yapılan dernekler, Bakanlığa bildirilir.

 

DK’nın 27’nci maddesi uyarınca, kamu yararına çalışan dernekler, ilgili bakanlıkların ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine, İçişleri Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla tespit edilir. Bir derneğin kamu yararına çalışan derneklerden sayılabilmesi için, en az bir yıldan beri faaliyette bulunması ve derneğin amacı ve bu amacı gerçekleştirmek üzere giriştiği faaliyetlerin topluma yararlı sonuçlar verecek nitelikte ve ölçüde olması şarttır.

 

Kamu yararına çalışan dernek statüsünün kazanılması, kaybedilmesi ve gerekli belgeler ile diğer esas ve usuller yönetmelikte düzenlenir.

 

Kamu yararına çalışan dernekler en az iki yılda bir denetlenir. Yapılan denetimler sonucunda düzenlenen raporlar üzerine, kamu yararına çalışan derneklerin organlarında görev alan üyeler veya ilgili personel, ağır hapis veya ağır para cezası verilmesini gerektiren suçların işlendiğinin tespit edilmesi halinde, geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanınca görevden uzaklaştırılabilir. Görevden uzaklaştırılanların yerlerine, kesin hükme kadar, öncelikle dernek üyelerinden olmak üzere görevlendirme yapılır.

 

Kamu yararına çalıştıklarına karar verilen dernekler, denetimler sonunda bu niteliklerini kaybettikleri tespit edilirse, birinci fıkrada öngörülen usulle haklarında alınan kamu yararına çalışan derneklerden sayılma kararı kaldırılır. Kamu yararına çalışan derneklerin mallarına karşı suç işleyenler Devlet malına karşı suç işlemiş gibi cezalandırılır.

 

DKY’nin 52’nci maddesi gereği, kamu yararına çalışan derneklerin, denetimler sonunda bu niteliklerini kaybettiği anlaşılırsa; Maliye Bakanlığının ve varsa ilgili bakanlıkların görüşü alınarak, Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla haklarında alınan kamu yararına çalışan derneklerden sayılma kararı iptal edilir. Sonuç, Bakanlıkça ilgili valiliğe bildirilir ve valilik tarafından da ilgili derneğe bilgi verilir.

 

Yine futbol faaliyeti ile uğraşan kurum özelinde Federasyon denetimini tartışacak olursak, TFF düzenlemelerini dikkatlice incelememiz yerinde olacaktır.

 

TFF Kuruluş Kanunu’nun 3’üncü ve Ana Statüsü’nün 2’nci maddesi gereği, Türkiye’deki her türlü futbol faaliyetini yürütmek, düzenlemek ve denetlemek TFF’nin görevleri arasında sayılmıştır. Keza Ana Statü’nün 35’inci maddesine göre,

a) Futbol takımlarını kayıt ve tescil etmek, bunları liglere ve gruplara ayırmak, liglerin isimlerini belirlemek, ligleri düzenlemek, uygulanacak terfi ve tenzil statüsünü belirlemek,

d) Kulüplerin futbol dalı kurmak için yapacakları başvuruları karara bağlamak, bununla ilgili faaliyet ve taahhütleri denetlemek Yönetim Kurulu’nun yetkisindedir.

 

            TFF bu görev ve yetkisini somut olarak, muhtelif talimat düzenlemeleri üzerinde belirlemiş bulunmaktadır.

 

            Ana Statü’nün Kulüplerin Yapısı ve Tescili başlıklı 76’ncı maddesine göre,

1 Tüm futbol kulüpleri ve futbol şubesi bulunan spor kulüpleri TFF Yönetim Kurulu tarafından oluşturulan "Futbol Kulüplerinin Tescil Yönetmelikleri" doğrultusunda tescil edilir.

2 Tüm futbol kulüpleri ve futbol şubesi bulunan spor kulüpleri gelir ve gider cetvellerini, bilançolarını ve gelecek sezonu kapsayan bütçeleri ile Genel Kurul Tutanaklarını yıllık Genel Kurullarında onaylandığı biçimi ile ve ilgili Genel Kurul tarihinden itibaren otuz (30) gün içerisinde TFF'ye sunar. Herhangi bir kulübün bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi veya bu açıdan yanlış yönlendirici bilgi vermesi durumunda bu kulübe bir uyarı verilir ve yetkililerinin hakları askıya alınır.

3 Kulübün sözü edilen yükümlülüğünü uyarı tarihinden itibaren otuz (30) gün içerisinde yerine getirmemesi durumunda puan tenzili yaptırımı uygulanır. Kulübün sözü edilen yükümlülüğünü ilave otuz (30) gün içerisinde de yerine getirmemesi durumunda küme düşürülür.

4 TFF kulüpler tarafından sunulan bu mali cetvelleri denetleme yetkisine sahiptir. Mali yükümlülüklerini karşılaması için gerekli mali güce sahip olmadığı veya son bilançosuna göre Genel Kurulunda onaylanan yıllık bütçe gelir tutarının %25'inden fazlasını temlik ettiği belirlenen kulüpler Disiplin Kuruluna sevk edilir ve ihlalin yoğunluğuna bağlı ve kademeli olarak ihtar, bir para cezası, puan indirimi ya da küme düşürme yaptırımı ile

cezalandırılır. Ayrıca kulübün yetkililerine de hak mahrumiyeti cezası verilir.

5 Futbolla uğraşan bir kulüp futbol şubesini ilgili kanun ve yönetmelikler doğrultusunda kurulmuş bir anonim şirkete devredebilir. Kendisini bir ticari kuruluş olarak yeniden yapılandıran bir kulüp tescilini başka bir şehre transfer edemez. Bu gibi transferlerde futbol oyununun tanıtımı, güçlendirilmesi ve çıkarları öncelik taşır.

6 Hiçbir gerçek veya tüzel kişi (holding şirketler ve bağlı kuruluşları dâhil) herhangi bir müsabaka ya da turnuvanın dürüstlüğünü herhangi bir biçimde zedeleyecek şekilde birden fazla kulübü yönetemez veya kontrolünü elinde bulunduramaz.

7 TFF Yönetim Kurulu, TFF yetkisi kapsamındaki kulüplerin birleşmeleri, genel merkez transferlerini ve isim değişikliklerini kapsayan talimatlar hazırlar.

 

Futbol Kulüpleri Tescil Talimatı’nın (FKTT)  “III. Kulüplerin Tescili Ve Denetimi” Üst Başlıklı 8’inci maddesi düzenlemesi “Tescil Edilecek Kulüplerde Aranan Kriterleri” belirleyerek TFF’ye kriter belirleyerek dolaylı denetim yetkisi de verebilmektedir. Buna göre;

(1) Tescili yapılan ve yapılacak futbol kulüpleri ile diğer spor kulüplerinin futbol şubelerinde aranacak kriterler TFF tarafından belirlenir ve ilan edilir.

(3) Tescil edilen kulüpler TFF tarafından belirtilen kriterlerden herhangi birini sonradan kaybeder ise TFF o kulübün tescilini iptal eder.

 

FKTT’nın 13’üncü maddesinden aldığı yetki ve görev ile kulüplerin, TFF mevzuatına ve genel hukuk kurallarına uygun olarak faaliyette bulunup bulunmadıkları TFF tarafından denetlenecektir. TFF, kulübün TFF mevzuatına ve genel hukuk kurallarına aykırı faaliyette bulunduğunu tespit etmesi halinde, önce, ihlalde bulunan kulübü ihlalin sona erdirilmesi için uyarır, ihlalin devamı halinde ise kulübün tescilini iptal eder.

 

            TFF tarafından yayımlanan Kulüp Lisans Talimatı kriterlerini karşılayan ve Federasyon Kriterlerine uyan lisans adaylarına Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulunun kararı ile takip eden UEFA sezonu için geçerli olmak üzere bir yıllık lisans verilmektedir. Ayrıntıları talimat düzenlemesinde yer aldığı biçimde,

 

Kulüpler mali yasalara ve Tekdüzen Muhasebe Sistemine uygun olarak ilgili hesap dönemine ilişkin mali tablolarını hazırlamak, söz konusu tabloların Federasyon tarafından belirlenen denetçi tarafından uluslararası denetim standartlarına göre denetlenmiş ve uygun görüş verilmiş olması gerekmektedir. Söz konusu mali tabloların mali ve idari kanunlara ve denetim standartlarına uygun olarak düzenlenmesi ve onaylı mali beyanlar olması gerekmektedir. Denetçi raporunda olumsuz görüş veya çekince bildirilmiş olması halinde, lisans adayının lisans talebi reddedilmektedir. Lisans adayı, çekince konmuş olması halinde, belirtilen süre içinde ek bilgi ve belge sunabilmektedir.

 

Her ulusal federasyon, UEFA'nın hazırladığı kulüp lisans talimatını kendi kanunları doğrultusunda ve UEFA'nın belirlediği asgari koşulları aynen muhafaza ederek hazırlamak zorundadır.Kulüp Lisans Sistemi Talimatı ekler dahil 11 Bölümden ve 5 Kriter üzerinden yapılan açıklamalardan oluşmaktadır. Bu kriterler şunlardır;

- Sportif Kriterler:

- Altyapı Kriterleri:

- Personele İlişkin ve İdari Kriterler:

- Mali Kriterler:

- Hukuki Kriterler:

 

Türkiye Süper Ligi ve 1’inci Lig kategorisindeki kulüpler için mali kriterler: kulüplerin ekonomik ve mali kapasiteleri ile şeffaflık ve kredibilitelerinin artırılması, yatırımcılara gerekli önemin verilmesinin yerleştirilmesi, ulusal ve uluslararası turnuvaların devamlılığının temini ve mali yönden “fair-play”in yerleştirilmesi amaçlarına dönük kriterlerdir. Federasyona, diğer kulüplere olan kesinleşmiş borçları ile, FIFA ve TFF kararları doğrultusunda futbolculara, başka federasyonlara bağlı kulüplere, teknik direktörlere ve lisanslı futbolcu temsilcileri ile futbolcu, teknik direktör, antrenör, idari personel v.b çalışanlarına kesinleşmiş ve vadesi geçmiş transfer faaliyeti borcu olmaması, borçlanma olanaksızlıkları da dahil olmak üzere nakit girişlerinin nakit çıkışlarını karşılayabilecek yeterlilikte olması, kulüpte mali yapının sağlamlaştırılması, öz varlığı artırıcı önlemlerin alınması gibi mali ve finansal ölçüt, yapı ve stratejilerin varlığı önem arz etmektedir.

      (A) Zorunlu: Herhangi bir A kriterini yerine getirmeyen lisans adayı lisans alamaz ve UEFA kulüp müsabakalarına katılamaz.

(B) Diğer yaptırımlar: Herhangi bir A kriterini yerine getiremeyen lisans adayı, lisans verence belirlenen yaptırımlara tabi olacak, ancak yine de lisans alarak UEFA kulüp müsabakalarına katılabilecektir.

(C) En iyi uygulama: En iyi uygulama diye adlandırılan C kriteri ise, yerine getirilmediği takdirde herhangi bir yaptırımı gerekli kılmayan ve lisans verilmesine engel teşkil etmeyen kriterdir. Ancak bazı C kriterleri ileride zorunlu kriterler haline getirilebilir.

Kısaca, lisans talebinde bulunan adayın; ara hesap dönemlerini kapsayan ve ana mali tablolar ile aynı muhasebe ilkelerine göre hazırlanmış ve denetlenmiş ek mali tabloları federasyona vermesi,

 

Transfer işlemlerinden kaynaklanan, Federasyona, diğer kulüplere olan kesinleşmiş borçlarıyla FIFA ve Federasyon kararları doğrultusunda futbolculara, başka federasyonlara bağlı kulüplere, teknik direktörlere ve lisanslı futbolcu temsilcilerine olan kesinleşmiş borçlarını ve sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmesi, vadesi geçmiş transfer faaliyeti borçlarının olmadığını mali tablolarındaki ilgili hesaplarda gösterilmesi, ayrıca ödeme makbuzları, banka dekontları ve ibranameleri ibraz etmek suretiyle teyit etmesi,

 

Çalışanlar (futbolcu, teknik direktör, antrenör, idari personel vb.) ile yaptığı sözleşme hükümlerinden kaynaklanan borçlarından vadesi geçmiş tutarlar olmadığını bordo veya çalışan tarafından imzalanmış yazılı belge ile kanıtlaması, (bu kriter, başvuru sahibi kulüp tarafından Sosyal Sigortalar Kurumu veya vergi idaresine

Çalışanların maaşı üzerinden ödenmesi gereken prim ve vergileri de içermektedir.) gerekmektedir.

 

Belirlenen “A” kriterleri arasında sayılan mali dokümantasyon kriteri gereğince; lisans adayı, birinci aşamada sayılan kriterlere ilave olarak, yeminli bir denetçi veya Federasyonun belirlediği bir meslek organizasyonuna kayıtlı bağımsız denetleme şirketi tarafından denetlenmiş ve incelenmiş bir mali lisans dokümantasyonu hazırlamaktadır.

 

Mali lisans dokümantasyonu;

Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ve Tekdüzen Muhasebe Sistemine göre hazırlanmış ve denetlenmiş Bilanço,

Kar/Zarar Hesabı,

Nakit Akış Tablosu,

Mali Tablolar ile ilgili açıklamalar,

Bütçelenmiş Kar ve Zarar Hesabı ile

Bütçelenmiş Likidite Planı’ndan oluşmaktadır.

 

Kurul ve Kulüp Lisans Müdürlüğü, lisans başvurusunda bulunan kulüpler nezdinde başvurularını veya kendilerine lisans verilmesini takiben inceleme ve denetimlerini yukarıdaki fıkrada yazılı kriterler çerçevesinde gerçekleştirebilir. Kulüpler inceleme veya denetimleri yapacak Kurul üyelerine ve/veya Kulüp Lisans Müdürlüğü Müdür ve uzmanlarına görevlerine ilişkin her türlü kolaylığı sağlamakla yükümlüdürler. İnceleme ve denetim raporlarının bir örneği ilgili kulübe de gönderilir.

 

Yıllık mali tablolar, bağımsız bir denetçi veya YMM(Yeminli Mali Müşavir) tarafından denetlenmelidir.

Yıllık mali tablolarda bulunması gereken bilgiler:

a) Bilanço;

b) Kâr ve zarar tablosu;

c) Nakit akım tablosu;

d) Önemli muhasebe politikalarının özeti ve diğer açıklamaları içeren notlar;

e) Yönetimin mali raporu’dur

 

            Denetçi, Uluslararası Muhasebeciler Birliği’nin (IFAC) Profesyonel Muhasebecilerle İlgili Mesleki

Etik Kuralları çerçevesinde bağımsız olmak zorundadır.

 

Denetçi, ilgili IFAC üyesi kuruluşlardan birine kayıtlı üyesi olmalıdır. Lisans adayının ülkesinde

IFAC üyesi bir kuruluş yok ise, lisans adayı, denetimi gerçekleştirmek üzere ulusal mevzuata uygun bir denetçi görevlendirmek zorundadır.

 

Lisans adayları her yılın Ocak ayı sonuna kadar mali tablolarını denetleyecek ve rapor yazacak olan Yeminli Mali Müşavir veya Bağımsız Denetim Şirketi ile “ Denetim Sözleşmesi” yaparak sözleşmelerin bir örneğini TFF’ye gönderecektir. İnceleme Prosedürü TFF tarafından aşağıdaki biçimde gösterilmiştir.

 

1 Denetçi/YMM, yıllık mali tabloları denetlemekle yükümlüdür. Denetçinin/YMM’ nin raporu:

a) denetimin niteliğini tanımlayan ve denetimin Uluslararası Denetleme Standartlarına uygun olarak veya Uluslararası Denetleme Standartlarının asgari koşullarına uygun ilgili ulusal denetleme standartlarına veya uygulamalarına uygun olarak yürütüldüğünü belirten bir paragraf içermeli ve

b) lisans veren lisanslama kararına dayanak oluşturmak amacıyla yıllık mali tablolarla birlikte lisans verene sunulmalıdır.

2 Denetçi, asgari olarak ara mali tablolarını incelemelidir. Denetçinin raporu:

a) incelemenin İnceleme Sözleşmelerine İlişkin Uluslararası Standarda (ISRE) 2410 (‘Şirketlerin Ara Dönem Mali Tablolarının Bağımsız Denetçi/YMM Tarafından İncelenmesi) veya asgari olarak ISRE 2410’a uygun olan ilgili ulusal standartlara veya uygulamalara uygun şekilde yapıldığına ilişkin bir paragraf içermeli ve

b) lisans verenin lisanslama kararına dayanak oluşturmak amacıyla ara dönem mali tablolarla birlikte lisans verene sunulmalıdır.

3 Denetçi, varsa bütün ek bilgileri de değerlendirmelidir. Denetçinin/YMM bulgulara ilişkin raporu:

a) denetimin İlgili Hizmetlere İlişkin Uluslararası Standarda (ISRS) 4400 veya ISRS 4400’e uygun olan ilgili ulusal standartlara veya uygulamalara uygun şekilde yapıldığına ilişkin bir paragraf içermeli ve

b) lisans verenin lisanslama kararına dayanak oluşturmak amacıyla ilgili ek bilgilerle birlikte lisans verene sunulmalıdır.

4 Mali tablolar dışındaki mali bilgiler bir denetçi tarafından denetlenebilir. Bu amaçla bir denetçinin görevlendirilmesi durumunda, denetçinin bulgulara ilişkin raporu:

a) denetimin İlgili Hizmetlere İlişkin Uluslararası Standart (ISRS) 4400 çerçevesinde üzerinde mutabık kalınmış prosedürlere veya ISRS 4400’e uygun olan ilgili ulusal standartlara veya uygulamalara uygun şekilde yapıldığına ilişkin bir paragraf içermeli ve b) lisans verenin lisanslama kararına dayanak oluşturmak amacıyla ilgili belgelerle birlikte lisans verene sunulmalıdır.

 

                        TFF tarafından yayımlanarak ilan edilen Talimatlara aykırı eylemlerde ise Futbol Disiplin Talimatı’nın 45, 46 ve 47’nci maddelerinde karşılık bulan yaptırımlar uygulanmalıdır.

 

Kulüp Lisans Talimatı’nın 59’uncu maddesine göre UEFA tarafından lisans alan kulüpler nezdinde denetim yapılabilecektir. UEFA ve/veya onun yetkili birimleri ya da yetkilendirdiği kişiler, lisans veren ve onun hazır bulunması şartıyla lisans adayını her zaman yerinde denetleyebilir. UEFA tarafından yerinde yapılacak denetimler sırasında, UEFA tarafından akredite edilen talimatın İngilizce sürümü ile talimatın Türkçe sürümü arasında tutarsızlık olması halinde Kulüp Lisans Talimatı’nın içeriğinin yorumlanmasında İngilizce metne itibar edilir.

 

Ayrıca, Kulüp Lisans Talimatı düzenlemeleri ve uygulamalarından sonuçla, tüm bu detaylı mali tablo ve bilgilerin toplandığı TFF’nin, gerek kulüp tescili gerekse lisans verilip verilmemesi konusunda karar alabilmesini sağlayacak düzeyde, incelenme, değerlendirilme ve analiz uzmanı istihdam ettiği anlaşılmaktadır.

 

İlave olarak TFF Kaynak Kullandırma Talimatı çerçevesinde kullandırılan kaynağın projelere, kaynak kullandırma kararına ve işbu talimat hükümlerine uygun olarak harcanıp harcanmadığı hususunda projelerin gerçekleştirildiği yerlerde proje denetimi de yapılacaktır.

 

D- MALİYE BAKANLIĞI ADINA VERGİ DENETİM BİRİMLERİ:

 

Türk Vergi Kanunları uygulamalarının doğal bir sonucu olarak, münhasıran spor faaliyetiyle uğraşan spor kulüpleri ve anonim şirketler ile T.F.F dahil tüm spor federasyonları, kazanç üzerinden alınan vergiden (kurumlar vergisi) bağışık olsalar da, örneğin KDV, Gelir Vergisi gibi vergiler açısından vergi mükellefidirler ve her vergi mükellefi gibi her hal ve takdirde hesap ve işlemleri üzerinde, VUK’un 134’üncü maddesine  göre, “ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak amacıyla vergi incelemesine muhatap tutulabilmektedir. Bu amacı tesis etmek doğrultusunda, adı geçen Kanunun 135’inci maddesi uyarınca yapılacak görevlendirmeler üzerine, Gelirler Kontrolörleri ve Stajyer Gelirler Kontrolörleri, Maliye Müfettişleri, Maliye Müfettiş Muavinleri, Hesap uzmanları, Hesap uzman yardımcıları, ilin en büyük mal memuru, vergi denetmenleri, vergi denetmen yardımcıları veya vergi dairesi müdürleri, ile Gelir İdaresi Başkanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar vergi incelemesini gerçekleştirebilirler.

 

E-    BAĞIMSIZ DENETİM KURULUŞLARI:

 

Yazımızın bu aşamasına kadar pek çok noktada gerek yasal zorunluluk olarak, gerekse idari ve iradi bir tasarruf olarak bağımsız dış denetim birimlerine atıflar yapılmış, bu kurumlarla ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. Bu kurumlarla, ilgili genel bilgilere yazının I’inci Bölümünde yer verildiğinden mükerrerlik olmaması açısından burada tekrar değinilmeyecektir. Bu kurumların spor kurumları nezdindeki etkinliği TFF mali denetim yapısının değiştirilmesi ve Kulüp Lisans Talimatı düzenlemeleri çerçevesinde artmış bulunmaktadır. Yasal düzenleme açısından (vergisel denetimler hariç olmak üzere) kamu denetiminin yerine geçecek biçimde dizayn edilmiş olan bu denetim yöntemine dair ilk adım TFF tarafından atılmıştır.

 

“Futbol Federasyonu, bağımsız denetleme kurumu Deloitte Denetim SMM A.Ş.'yle sözleşme imzaladı. Federasyonun Levent'teki merkez binasında gerçekleştirilen törende, federasyon başkanvekili Kemal Kapulluoğlu ile Deloitte'in Türkiye temsilcisi Hüseyin Gürer sözleşmeye imza attı. Törene Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi Erdal Batmaz ve genel sekreter Lütfi Arıboğan ile şirket yetkililerinden Özlem Gören de katıldı.

 

Kapulluoğlu, önemli bir adım attıklarını ifade ederek "Bundan sonra federasyonumuzun kaynakları ve faaliyetleri sırasında yaptığı harcamaları, kuruluş yasamızda belirlenmiş denetleme organları dışında, uluslararası kariyeri olan bağımsız bır denetleme kurumu aracılığıyla kamuoyunun da denetimine açıyoruz" dedi. Çoğu saygın kurumun, şeffaf bir mali yapı uygulamasını, artık çağdaş yönetim anlayışının en vazgeçilmez gereklerinden biri gördüğünü ifade eden Kapulluoğlu, şöyle konuştu: "Futbol, bu ülkenin sadece sportif anlamda değil, günlük yaşamda da üzerinde en fazla konuşulan, olgularının başında geliyor. Böylesine yoğun ilgi gören futbolun, idari ve mali anlamda da kamuoyuna açık tutulmasının yararına inanıyoruz.

Kapulluoğlu, FIFA ve UEFA'nın mali yapı denetimini yapan Deloitte'in, üçer aylık periyotların yanı sıra federasyonun yıllık mali yapı denetimini de gerçekleştireceğini belirterek, şöyle devam etti: "Bu denetlemeler, düzenli olarak kamuoyuna sunulacak. Gerek genel kurul üyelerimiz, gerekse kamuoyu, dilediği zaman bu bilgilere ulaşma olanağını bulacak. Bu yöntemle artık federasyonun harcamalarına ilişkin spekülasyonlarının da ortadan kalkacağına inanıyoruz."[10] Demiştir.

Spor sektöründe çalışmaları bulunan uluslar arası denetim kuruluşunun araştırmaları arasında Deloitte Touch/İngiltere birimi tarafından (2006 yıllığı Rich Parkers ve Austin Houlihan tarafından) 10 yıldır hazırlanan  ve dünyanın önde gelen Futbol kulüplerinin incelendiği Changing of the Guard “Football Money League” serisi  bulunmaktadır. Bu kurum tarafından Şubat 2007 de 2007 Futbol Finans Yıllığı da yayımlanmıştır. [11]

T.F.F.’nin hazırladığı yasa taslağı ile bağlantı kurulabilmesi açısından ayrıca, FIFA’nın 2006 yılı Finansal Raporu’nun, bağımsız denetim kuruluşu  KPMG Ltd./İsviçre.[12] UEFA’nın 2005-2006 Finansal Raporu’nun ise Ernst & Young Ltd./İsviçre [13]tarafından yazıldığı da belirtilmelidir.

III-             BAĞIMSIZ DIŞ DENETİM HİZMETİ ALINAN DÖNEMLERE DAİR FAALİYET RAPORLARINDA, BELİRLENEN GÖREV VE SORUMLULUK ALANLARI:[14]

A-FEDERASYON YÖNETİMİNİN SORUMLULUĞU:

Federasyon yönetimi finansal tabloların muhasebe politikalarına uygun olarak hazırlanıp ve dürüst bir şekilde sunumundan sorumludur. Bu sorumluluk, finansal tabloların hata ve/veya hile ve usulsüzlükten kaynaklanan önemli yanlışlıklar içermeyecek biçimde hazırlanarak, gerçeği dürüst bir şekilde yansıtmasını sağlamak amacıyla gerekli iç kontrol sisteminin tasarlanmasını, uygulanmasını ve devam ettirilmesini, koşulların gerektirdiği muhasebe tahminlerinin yapılmasının ve uygun muhasebe politikalarının seçilmesini içermektedir.

B- BAĞIMSIZ DENETİM KURULUŞUNUN SORUMLULUĞU:

            Sorumluluk, yapılan bağımsız denetime dayanarak bu finansal tablolar hakkında görüş bildirmektir. Bağımsız denetim, Genel Kabul Görmüş Denetim Standartlarına uygun olarak gerçekleştirilmektedir. Bu standartlar, etik ilkelere uyulmasını ve bağımsız denetimin finansal tabloların gerçeği doğru ve dürüst biçimde yansıtıp yansıtmadığı konusunda makul bir güvenceyi sağlamak üzere, planlanarak yürütülmesini gerektirmiştir.

 

            Bağımsız denetim, finansal tablolardaki tutarlar ve dipnotlar ile ilgili bağımsız denetim kanıtı toplamak amacıyla, bağımsız denetim tekniklerinin kullanılmasını içermektedir. Bağımsız denetim tekniklerinin seçimi, finansal tabloların hata ve/veya hileden ve usulsüzlükten kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususu da dahil olmak üzere önemli yanlışlık içerip içermediğine dair risk değerlendirmesini de kapsayacak biçimde mesleki kanata göre yapılmıştır. Bu risk değerlendirilmesinde, işletmenin iç kontrol sistemi göz önünde bulundurulmuştur. Ancak, amaç iç kontrol sisteminin etkinliği hakkında görüş vermek değil, bağımsız denetim tekniklerinin koşullara uygun olarak tasarlamak amacıyla, işletme yönetimi tarafından hazırlanan finansal tablolar ile iç kontrol sistemi arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır.

 

            2008-2009 Faaliyet Raporu’nda ise bağımsız denetim kuruluşu tarafından “İncelemenin Kapsamı”

Kulüp Lisans Talimatı’nın yapılan denetim ve inceleme tanımları ile aynı olmak üzere “.. Ara dönem finansal tablolarının incelenmesi, ağırlıklı olarak finansal raporlama sürecinden sorumlu kişilerden bilgi toplanması, analitik inceleme ve diğer inceleme tekniklerinin uygulanmasını kapsamaktadır. Bir incelemenin kapsamı Genel Kabul Görmüş Denetim Standartlarına çerçevesinde yapılan bağımsız denetim çalışmasına göre daha dar olduğundan, inceleme, bağımsız denetimde farkında olunması gereken tüm önemli hususları ortaya çıkarabilme konusunda güvence sağlamaz. Dolayısıyla inceleme sonucunda bağımsız bir görüş açıklanmamıştır”

 Biçiminde ifade edilmiştir.[15]

 

            Bu boyutuyla denetimin, gerçekleştirilen işlemlerin ve temin edilen/düzenlenen belgelerin yalnızca defter kayıtlarına ve mali tablolara yansıtılması ile mali tabloların belirlenmiş şekil ve standartlara uygunluğu denetimi (biçimsel denetim) olduğunu söylemek yanıltıcı olmayacaktır.

 

            C- DEĞERLENDİRME:

 

            Buraya dek gerek denetim kavramı ve kamusal yansımaları, gerekse, T.F.F. özelinde yapılan bağımsız denetimin işlevi ortaya konulmuş bulunmaktadır. T.F.F. tarafından hiç tartışmasız, Genel Kurul/Yönetim Kurulu onayıyla özel hukuk alanında faaliyette bulunan Kamu Kurumları tarafından (Maliye Bakanlığı, SPK, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, RTÜK gibi) yetkilendirilen bağımsız dış denetim kuruluşundan/kuruluşlarından her hangi birinden diledikleri sürede, ölçüde ve yoğunlukta ve elbette ücreti karşılığı hesap ve mali danışmanlık hizmeti alınabilir. Sorun bu hizmeti, kendi birimlerinden/tamamı mali konularda ihtisas sahibi bulunan Denetleme Kurulundan ya da biçimsel denetim boyutuyla kendi adına çalışan bağımsız dış denetim kuruluşlarından almaları elbette değildir. Sorun, yapılan işin/üretilen mali hizmetin özü, gereği, uygunluğu ve sonuçları ve doğuracağı sorumlulukları itibariyle, kamu kurumu tarafından TFF Kanunu’na, “Başbakanlık Teftiş Kurulu” denetiminin yerine geçecek biçimde” yerleştirilmesidir. Varsa, subjektif ve siyasi müdahalelerin mevcudiyetinin ya da T.F.F.’nin özerk yapısına etkisinin engellenmesinin başka yollarının araştırılmasını önererek;

 

1-      O halde idare olarak her zaman kolaylıkla yaptırılabilecek/alınabilecek bir bağımsız dış denetim hizmeti neden Kuruluş Kanunu’na konulmuştur? Kendileri, kamu otoritesi tarafından yetkilendirilen kuruluşların denetiminin varlığının bu biçimde, kamu denetimini ortadan kaldıracak biçimde yerleştirilmesi, hukukun da özelleştirilmesi olmamakta mıdır?

2-      Yasaya eklenen “spor sektöründe denetim tecrübesi olma” koşulu, Türk Mali Denetim Hukuku ve düzenlemeleri boyutuyla, ister kamu, ister özel sektörde faaliyette bulunsun, mali denetim birimlerinin kuruluş, görev ve yetkileri ile mali denetim usul ve esaslarının çerçevesi itibariyle hangi teknik düzenlemeye göre bir ölçüt olmaktadır. Ancak, faaliyetlerindeki farklılık ve çeşitlilik gereği, spor kulüpleri ve spor faaliyeti ile uğraşan anonim şirketler, özel hukuk kişilikleri gereği, böyle bir uzmanlaşma arayabilirler.

3-      Kamu kurumu tarafından, çalışılacak bağımsız dış denetim şirketi açısından “Uluslar arası denetim şirketleri ile ortak olma koşulu” aramak, hem de bu ön koşulu yasa metni olarak tasarlamak, Türkiye’deki Bağımsız Dış Denetim şirketlerinin kuruluş, yetkilendirilme ve çalışma usul ve esasları açısından uygun olmayacağı gibi, benzer yetkileri kullanan şirketler açısından idari ve anayasal tartışma kaynağı olacaktır. Türkiye’de bağımsız dış denetim şirketlerinin denetim faaliyetleri, yetki ve görev ile sorumlulukları veren/belirleyen Maliye Bakanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve RTÜK gibi kuruluşlar tarafından aynı oranda hüküm ifade etmektedir. Benzetmede hata olmaz kuralı ile; her türlü fizik ve teknik özellikleri, becerileri, eşit olan lisanslı iki sporcudan, a malı spor malzemesi kullanan ve beyaz tenli olanının tercih edileceğinin ilanı gibi bir şeydir bu.

4-      Bağımsız denetim, kural olarak aynı zamanda sorumluluk da içermektedir. Hem de doğrudan kuruluş yasasına, kamu denetimini ikame edecek biçimde tasarlanan bu hizmet, denetim teknikleri kullanarak, hesap, kayıt ve belge kontrolü ile mali danışmanlık hizmetleri olarak alınmakta ve sorumluluk T.F.F.’de kalmaktadır. T.F.F.’nin (lisans alan spor kulüplerinin) hesapları ve mali durumuyla ilgili olarak yürütülecek kamu denetiminde ortaya çıkacak olumsuzluklarda muhatap T.F.F. yönetimi olacaktır. Bu halde, bağımsız denetim, (T.F.F. kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte) kamusal sorumluluk itibariyle bir tam tasdik hizmeti olarak düşünülmeli ve bu kurumlar, her türlü işlemde kamuya karşı denetim hizmeti verdikleri T.F.F. veya spor kulüpleri ile birlikte müteselsil sorumlu olmalıdırlar.

5-      En önemli hususlardan bir diğeri ise, bağımsız dış denetim şirketinin, denetim sürecinde hesap ve mali işlemlerde hata ve/veya usulsüzlük tespitinde ortaya çıkacaktır. Şu seçeneklerin olasılığı nedeniyle, kurumlar arasındaki sözleşmenin koşulları belli edilmelidir. Bağımsız dış denetim kuruluşu tarafından;

a-       Hata ve/veya usulsüzlüklerin tespiti halinde T.F.F. (spor kulübü) uyarılır.

b-      Hata ve/veya usulsüzlüklerin tespiti halinde T.F.F. (spor kulübü) uyarılır ve bu konu Faaliyet Raporunda gösterilir.

c-       Hata ve/veya usulsüzlüklerin tespiti halinde bu durum her boyutuyla düzelttirilir.

d-      Hata ve/veya usulsüzlüklerin düzeltilmemesi durumunda, durum ilgili kamu otoritesine bildirilir/raporlanır.

e-       Hata ve usulsüzlüklerin süreklilik arz etmesi halinde durum kamuoyuna ve kamu otoritesine zamanında ilan edilir.

f-       Hepsi

6-      Devlet Denetleme Kurulu Raporunda da yer verildiği biçimde, federasyon denetleme kurulları, denetimin gerektirdiği bağımsızlık ve tarafsızlığı sağlayacak idari ve mali özerkliğe uygun bir yapıya kavuşturulabilir. Ya da bu organizasyona benzer biçimde Federasyon Başkanı’na bağlı görev icra eden denetim elemanları istihdam edilebilir. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, spor kulüplerini düzenli olarak denetleyebilir. Federasyonların gelir ve gider tabloları, bilançoları ve yıllık faaliyetlerini esas alan mali tabloları kamuoyuna duyurulsun. Federasyon yöneticileri ile çalışanları kamu etik kurulunun görev kapsamına da alınabilir.

TFF açısından dış denetim, kar ve zarar hesaplarının federasyonun belirleyeceği bağımsız bir denetim kurulu tarafından denetlenmektedir. Ancak madde metninde kastedilen denetimin iç denetim olduğu anlaşılmakta olup madde başlığı ile içeriği birbiriyle örtüşmemektedir. Bu nedenle, tercih edilecek tüzel kişilik türüne göre dış denetimin yeniden tanımlanması, kamu tüzel kişiliği olarak belirlenmesi halinde gider denetimi açısından Sayıştay denetiminin gelir ve vergi denetimi açısından Gelir İdaresi Başkanlığı denetiminin dış denetim olgusu olarak düzenlenmesi gerekmektedir. {jcomments on}


 

 

 

 

             

 



[1] TEKİN Fazıl, ÇELİKKAYA Ali, Vergi Denetimi, Seçkin Yayıncılık, Mat 2009

Türk Dil Kurumu Güncel Sözlük, http://www.tdk.gov.tr

[3] Denetim Standartları ve Vergi İncelemesine Yönelik Muhasebe Kılavuzu, Vergi Konseyi Alt Komisyon Raporu Haziran/2003 sayfa 3

[4]  Denetim Standartları ve Vergi İncelemesine Yönelik Muhasebe Kılavuzu, Vergi Konseyi Alt Komisyon Raporu Haziran/2003 sayfa 9

[6] ÇOLAKOĞLU Tekin- ERTURAN E.Esra,  Spor Federasyonlarının Özerkleşmeleri Ve Hukuksal Boyutunda Spor Hukuku Gereksinimleri, www.esosder.org

 

 

[7]Ayrıntılı bilgi için, Futbol Extra Dergisi, Haziran 2007 Sayı:27 sayfa 20-21

Merih Kutlu, Türkiye Futbol Federasyonu'nun 3813 no. lu yasada değişim taslağı FIFA ile uyumlumu?  http://fesam.org/sur_makale.php?kod=1&url=uzman/km029.htm

[9] YAŞAR Mert, Spor Şurası Spor Hukuku Alt Komisyon Raporu Hakkında Görüşler, http://www.turkhukuksitesi.com/makale_927.htm

[10] Radikal Gazetesi 16.03.2006

[14] T.F.F. FAALİYET RAPORU 2006-2007 SAYFA 152-153

[15] T.F.F. FAALİYET RAPORU 2008-2009 SAYFA 117

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  29719  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Murat Başaran Cuma, 02 Nisan 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43124961

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.