Recep Cengiz- 19 Mayıs 2023 Arda Güler’in kazanımı zor olan yetenek ve becerilerini izlerken heyecanlanmamak ve futbolu sevmemek mümkün değil.  “Bir kumaş ilk metresinden bellidir” derler.

Arda Güler topu ayağına alışını, kontrol edişi ve pas atışından kalitesini belli ediyor.  Topun nereden ve nasıl geleceğini tahmin edebiliyor. Oyunu takım arkadaşlarından daha hızlı okuyor. Attığı paslar akıl ile vücut arasındaki bağın ürünü. Eleştirel bir yaklaşımla, Arda’nın daha zor şartlarda ve üst düzey oyunculara karşı geliştirmesi gereken rakipten korunma, vücudunu şekillendirme, çevre kontrolü yapma ve en önemlisi yere düşmesini öğrenmesi gerekiyor.  Arda’nın duran topları, aynı vuruş tekniğiyle kullanması vuruş tekniğine güvendiğini gösteriyor. Ancak mesafe, zemin ve kalecinin pozisyon ve özelliklerine dikkat etmesi gerekiyor. Ayrıca, olduğundan daha iyi oyuncu olduğunu ispatlamaya kalkışınca çok hata yapıyor.

            Ferdi, bedensel ve zihinsel dayanıklılığı üst düzey bir oyuncu, tam bir rol model. Oyunu iki yönlü ve takım arkadaşlarından daha hızlı oynuyor. Ferdi’nin iki yönlü bir oyuncu olması büyük bir avantaj ancak oyununu olgunlaştırması ve gelişmesi için iyi çalım atarken çalım yememeyi, şut atarken şut attırmamayı, pas atarken pas attırmamayı, çok koşarken rakibinin koşu yolunu kesmeyi aynı orantı da öğrenmesi gerekiyor. Bu nedenle, Ferdi gibi oyuncuların sürdürülebilir başarılı olması takımda çok çalışması, çok koşması veya çok mücadele etmesi her zaman yetmeyebilir. Planlı ve verimli çalışması, bilinçli koşması, oyuna odaklanması ve rakibini etkisiz kılmak için stratejik oynamak becerisi kazanması gerekir. Takımın karşılaşma takvimi durumu ne olursa olsun oyuncunun gelişme süreci sabittir. Futbol aklı ve çağdaş futbol anlayışı sürekli gelişim koşulları yaratılmasını gerektiriyor. Bu nedenle, Ferdi’nin hangi bölgede nasıl davranacağını bilmesi için sadece topu ve rakibini değil sahayı da kontrol etmesi, nerede yavaşlayıp hızlanacağını, nerede şut veya çalım atacağını, nerede faul yapacağını bilmesi gerekiyor. Yani oyunun hangi yönünü nerede ve nasıl oynayacağını bilmesi gerekiyor. 

Futbol zekâ oyunudur, kendimize beynimizi kullanmak için en iyi şansı verir. Planlı çalışma beyinde başlar. Bilinçsiz ve plansız çalışma zaman kaybı, bedensel ve zihinsel yorgunluk yani bir külfettir. Nasıl ki öğrendikleri her yeni harekette beyinle kas hücreleri arasında bir bağlantı kuruluyorsa, yapacakları her harekette anlam ve mantık ilişkisi kurmak zorundalar. Öğrenmeye, gelişmeye ve ilerlemeye entelektüel bir kimlikle devam etmeleri gerekiyor.

Bu bağlamda, Arda ve Ferdi gibi genç oyuncular daha üst seviyelere çıkmak için doğuştan getirdikleri yeteneklerini “başlangıç” saymak, bireysel yeteneklerini sosyal yaşamda verimliliğe dönüştürmek zorundalar. Yani, saha içinde neyi nasıl yapacağını saha dışında neyi nasıl yöneteceğini öğrenmek için oyuna odaklanmak inanç, sabır ve azimle özverili çalışmak zorunda ve entelektüel bir kişiliğe sahip olmak zorundalar.

Bu zorunluluk, Türk ulusunu gençlere emanet eden Atatürk’ün “Spor, yalnız beden iktidarının bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve zekâ, ahlakta bu işe yardım eder. Zekâ ve ihatası kısa olan kuvvetliler; zekâ ve ihatası yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” veciz sözlerinin karşılığı olacaktır.{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş