Ne Kadar Rezil Olursak O Kadar İyi!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Müslüm GÜLHAN Ne Kadar Rezil Olursak O Kadar İyi!

Ne Kadar Rezil Olursak O Kadar İyi!

1245

Müslüm Gülhan- 28 Temmuz 2017  Her şey bu kadar ayyuka çıkmışken…Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş takımları yaptıkları transferler ile adeta bir birlerine nazire yapıyorlar. Tabii ki burada önemli olan kıstas sonuçtur. Her şey, bir sezon içerisindeki performans değerleri ve başarı beklentilerinin karşılığının verilip verilmemesiyle belli olacak.

 

Genelde, ülkedeki ağustos ayı tüm takımların şampiyonlukları ile geçer. Ta ki, yeni sezon başlayana kadar… 

 

Medyanın bu transfer tezgahının içerisinde olması ve adeta Messi, Ronaldo ayarında transfer yapılıyormuş gibi olayı pazarlaması, işe farklı bir kalite (!) katıyor…

 

Alınan oyuncuların yaşı, performans değerleri, Avrupa Liglerindeki konumları ve verilen paralar tüm bunlar transfer edebilmenin kriterlerdir.

 

Bu kriterlerin hepsi, tüm ülkelerdeki takımları bağlayan unsurlardır. Ülkedeki spor politikaları ve futbol prensipleri bu kriterlerin nasıl uygulanması gerektirdiğinin ana öğelerini oluşturur.

 

Esas şekil veren unsur: Ülkelerin kendi futbol ekollerine adapte olabilecek ve mali açıdan ciddi katkılar sağlayacak oyuncuları seçmektir. Bu bakış açısı, reel anlamda prensiplerin olması ve bunların tereddütsüz uygulanması ile gerçekleşir.

 

Hiçbir ekolü ve futbol prensipleri oluşmamış Türkiye’de, nasıl bir kurallar silsilesi geçerli olabilir ki?Zaten bu oluşamayan kurallar yüzünden Terim gibiler bu sistemden nemalanıyor. Terim gibiler sisteme de izin vermezler foyaları ortaya çıkmasın diye…

 

Ama futbol kültürü yok diyemeyiz. Ülkenin içinde bulunduğu siyasi ve sosyal koşullara uygun ve sürekli kabuk değiştiren bir kültür var elimizde…

 

‘Biat’ ve ‘rant’ kurgusu bunun ana öğesini oluşturur.

  

Kulübün çaycısından başlayıp siyasi erkin tepesine kadar gider.

 

Bu yolda iş kazası yapmamak lazım… Çünkü bertaraf olunur.  Fatih efendinin yaptığı maçoluk ve örgütüyle tasfiyesi gibi…

 

Anlaşılacağı üzere, futbol kültürünün ana çerçevesini ‘rant’ oluşturur. Buna ulaşmak için de biat haritasının içine girip, etki edilecek kişinin altında örgütlenmek lazım.

 

İşte bu örgütlenme içindeki kişiler sayesinde, bu transferlere yön verilir. Hani, içinde kimse futbol adına bir unsur arama zahmetine girmesin ki, yok böyle bir şey!

 

Çünkü, bu anlamlı sosyolojik aile (….) küçük bir örgüt halinde çalışarak ve içeriye kimseyi almayarak bu inanılmaz (!) transferleri gerçekleştirir.

 

Genelde bu aile: Başkan, başkanın yönetimde en güvendiği kişi ve asıl adam menajerden oluşur. 

 

Bu kişilerin yaptığı transferlerin PİAR’ını ise medyadaki kankanlar yapar.

 

Artık, aile ve ortam hazır olduğuna göre transferin gerçekleşmesine sıra gelir.

 

Burada, menajerin uluslararası bağlantısı ve şirket irtibatı önemlidir. Çünkü sıkışıldığında, hani fatura filan, ya da banka hesap numarası lazım olur ya, o sorunların çözülmesi şarttır. Bu donanımları olmayan menajerler, genelde iç transferlerdeki aile transferlerine katılmaya çalışırlar!

 

Hani, öyle yüksek meblağda komisyonlar filan olmaz, sakın yanlış anlaşılmalara gerek olmasın!

 

Kriterler biraz can sıkıcı;

 

Yaş: en az 32, en çok 36 olmalı…

 

Kariyer: Genelde bitmek üzere olması tercihtir.

 

Sözleşme: İmza parası ve tüm avantajlar futbolcu lehine olmalı…

 

Ücret: Dünyanın hiçbir yerinde ödenmeyecek meblağ olmalı…

 

Burada, banko olarak değişmeyen tek şey hayal kırıklıklarıdır. Seyircinin bu pazarlamada kendi payına düşen ile yetinmesi ve arkadaki durumu oluruna bırakması, sadece ağustos şampiyonluklarını yaşamasına neden olmaktadır.

 

Bu transferler ile kimse Şampiyonlar Liginde, ya da Avrupa’da bir şey beklemeye kalkışmasın. Türkiye Ligi şampiyonluğu (neye yarıyorsa) yeterlidir.  

 

Burada asıl olan kulüplere olmaktadır. 

 

Kulüpler dernek statüsünde olduğu için, kulübün borçları kimseyi bağlamamaktadır. Başkanlar istedikleri kadar borç yapabilirler, ama hiç bir sorumlulukları olmaz…

 

Beşiktaş başta olmak üzere, Galatasaray ve Fenerbahçe ile diğer çoğu takım artık içinden çıkılamayacak ve kurtulamayacak borç batağındadırlar.

 

Eğer bunun karşılığı, seyirciye, sosyal medyada geyik muhabbet üstünlüğü sağlamaya yetiyorsa, o zaman sorun yok…

 

Yok, futbol adına beklenti varsa, o zaman hesap sorulmalıdır.

 

Aksi, takım sevdası dışında, hiç kimse bitmiş bir futbolun paraziti olmaktan öteye gidemez.

 

Gereksiz beklentiye girmemek lazım…{jcomments on}

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  2764  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Müslüm Gülhan Cuma, 20 Nisan 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 5329 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 53491002

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1