Enkaz!
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Müslüm GÜLHAN Enkaz!

Enkaz!

1deprem

Müslüm Gülhan- 10 Şubat 2023  Kelime karşılığına baktığımız zaman:Yıkıntı, döküntü, çöküntü, yıkılmış şeyin artıkları, harabenin parçaları tanımlarının dışında, hukuki ve siyasi olarak geçersiz sayma ve veto etme anlamlarıyla bir terminolojisi de vardır.

 

 

 Savaş’tan çıkmış genç cumhuriyet bir’ enkaz’ devralsa da, sanayi devrimini ıskalamış ve üretemeyen bir Osmanlı’dan hiçbir şey kalmasa da, Türkiye Cumhuriyeti, ulusal bir anlayışla yürüttüğü ekonomik kalkınma çalışmaları sonucunda üretim mekanizmaları kurarak Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının temellerini attı.

 

Bağımsızlığın temelini attı derken; ekonomik bağımsızlığı kazanmadan bir ülkenin tam bağımsız olamayacağını belirten Mustafa Kemal’in yorumuna dikkat çekmek istiyorum. 

 

 Çünkü, bugünün parası ile hemen-hemen 500 milyar dolar civarında, yani o dönemin parası ile 145 milyon altın lira borç kalmıştı yeni Cumhuriyet’e. Lozan da taksitlere bağlanırken ne Mustafa Kemal ne de Cumhuriyet Devrimini gerçekleştiren genç yönetim bir ‘enkaz’ edebiyatından söz ederek, süreci sömürmeye ve de kendi çıkarları doğrultusunda popülist bir politika üretmeye hiç yanaşmamışlardı. 

 

Halbuki…

 

 Evet, halbuki ne güzel demagoji yapılabilecek bir fırsata sahiptiler. Neden bunu bu kadar didikliyorum, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetmeye aday olan ve bunu başaran tüm sağ partiler ki 73 yıldır iktidarlardalar, bu ‘enkaz’ edebiyatı üzerinden ve bu kelime üzerinden çok ciddi politikalara üreterek, kendi sömürü mekanizmalarını kurmak adına kendilerine bir savunma alanı yarattılar. Onların sığ siyasetleri için önemli bir politik jargondur. 

 

 Ve hâlâ bir sağ parti ülkeyi yönetiyor. 

 

 Cumhuriyet dönemine ait tüm gerçeklerin açıkça orta da olmasına rağmen, o döneme kadar inip bir ‘enkaz’ edebiyatı yapma sürecini çok iyi işleten iktidar, bazen de öyle bir sürece giriyor ki; kendi döneminin başlangıç noktasını bile bir ‘enkaz’ olarak değerlendirip yeni bir yapılanmadan söz edecek kadar ileri gidebilmektedir.. 

 

 Onlar için bunlar politikadır ve tutuğu sürece gündemde kalır. Ne zaman etkisini kaybederse, o zaman benzer ve kendi çıkarları doğrultusunda yeni politikaları üretmek zorunda kalırlar. 

 

 Ama, doğal afetlerin yarattığı enkazlar farklıdır. Depremin yarattığı enkazlar farklıdır. Bu noktada ‘enkaz’ edebiyatı yapılamaz.

 

 Hiçbir jargon üretilemez.

 

 Enkazların altında politikalar değil insanlar kalır…

 

 İşte işin rengi o zaman değişir. O süreç, kelimenin gerçek tanımı ile ‘yıkım’ olur. Ve süreç hükümeti değil, anayasal olarak tanımlanmış olan tüm kurumlarıyla devleti bağlar.

 

 Devleti oluşturan tüm aktörler, ellerindeki devlete ait tüm enstrümanları kullanarak (kullanılmaması ve kullandırılmaması suçtur) insan hayatını kurtarmakla sorumludurlar. 

 

 Burada kimse siyaset yapamaz, kimse politik amaç üzerine hamle yapamaz, kimse ayrıştırma yapamaz. Çünkü, zamana karşı insan hayatını kurtarmakla ilgili büyük bir sorumluluğu yerine getirmekle mükellef olduklarını asla unutmaması gerekir. 

 

 Devlet ve hükümet bir enkazı devralmadı. Karşılaştığı doğa felaketi karşısında, yasalarla belirlenmiş olan koruma, kurtarma ve yardım yönetmeliklerine uygun olarak sorumlu olan devlet görevini yerine getirmek zorundadır.

***

Malatya’daki öğretmenin: “Ben otuz yılımı verdim bu devlete ve bir gün devletim yanımda olsun istedim!..” cümlesini kurması, devlet aygıtının görevini yerine getiremediğinden dolayı haklı feryadıdır.

Evet, devlet orada zamanında olmak zorundadır…

Türkiye bir deprem ülkesiyse, her vatandaş vergisini ödeyip sorumluluğunu yerine getiriyorsa, ödediği vergilerden deprem konusunda uzman ekiplerden kurumlar oluşturuyorsa, devlet, tüm senaryolara hazırlıklı olup sürece zamanında müdahale etmek zorundadır. Süreci doğru yönetmek zorundadır.

Devlet ‘kutsal’ değildir.

İnsanlar tarafından kurulmuş bir yönetim organizasyonudur. Bu organizma içindeki insanların ihtiyaçlarını karşılamakla görevlidir. Başındakiler de ‘kutsal’ olmadığı gibi-sadece insandır. Fazlasıyla sorumlulukları olan ‘fani’ insanlardır. Hiçbir ayrıcalıkları yoktur. Ve yasalara karşı sorumludurlar.

Deprem de ‘kader’ değildir.

Bilimsel analizler sonucunda analitik olarak tüm ayrıntıları açıklanmış doğa olayıdır.

En basit tabirle: ‘Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına denir.’

Bu tanımı anlamak için, inanın dört işlemi, çarpım tablosunu ve bir de yanında 29 harfi bilirseniz tanımın ne olduğunu anlarsınız.

***

Bilim insanları eğer bu bölgede bir deprem olacağının bilgisini veriyorsa ve zamanı dışında-hangi şiddette olacağını tahmin ediyorlarsa, artık geriye, devletin bu bölgedeki evlerin ölçümlerini yaparak dayanıklı olup olmadığını belirlemek suretiyle süreci yönetmekle ilgili bir görevi yerine getirmesi kalıyor.

Evet, ortada bir enkaz var. Altında ve etrafında insanlar var.

Bu enkazı kaldırılmasının ve etrafındakilerinin korunmasının sorumlusu devlettir.

Ama zamanında…

Yoksa, tabiri caizse enkazın altında kalır.{jcomments on}müslüm gülhanköşe yazısı

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  540  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Müslüm Gülhan Cuma, 20 Nisan 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

13/12/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

10125,46

+0,66

 bjk BJKAS

4,33

-0,92

 fb FENER

103,30

-0.58

 gs GSRAY

6,54

-0,91

 trabzon TSPOR

0,90

-1,10

   SPOR ENDEKSİ

3.021,26

-0,87

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 44143392

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 14 12 2  0 38 15 23 38
2 Fenerbahçe 14  10   2 2 36  13   23

32

3 Samsunspor 15 9 2  4

29

17 12

29

4 Eyüpspor 15  7   5  3 24 15 9 26
5 Beşiktaş 14 7 4  3  23  15 8 25
6 Göztepe 14 7 3 4 27  20 

  7

 24 
7

Başakşehir

14 6  4  4 24 18 6 22
8 Konyaspor 15 5 4

6

17 22 -5 19
9 Rizespor 14 6 1 7 15    21  -6 19
10 Gaziantep  14 5 3 6 20 21 -1 18
11 Sivasspor 15 5 2 7

20

25   -5 17
12 Antalyaspor 14 5 3 6 18  26 -8 18
13 Trabzonspor 14 3 7

4

20  18  2  16
14 Kasımpaşa 14 3 7 4 18 21 -3 16
15 Kayserispor 14 3 6 5 15 25 -10 15
16

Alanyaspor

14

3

5 6 12 18 -6 14
17 Bodrum FK 14 3 2 9 10 21 -11 11
18 Hatayspor 14 5 8 12 23  -22 8

19

A.Demirspor 14 0 2 12 10 34 -24

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.