Futbol, Faşizm ve Taraftarlık
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Müslüm GÜLHAN Futbol, Faşizm ve Taraftarlık

Futbol, Faşizm ve Taraftarlık

3000

Müslüm Gülhan- 6 Mart 2023 Faşizm, eski Roma’da ‘fascio’ olarak bilinen ve topluluktan güç alındığını betimleyen bir kavramı ifade etmektedir. Faşizmin temeli; güçlü olanın hayatta kalması ve zayıf olanın doğal seçilim yoluyla elenmesidir.

 

Faşizmin piri olan Mussolini önderliğindeki İtalyan Faşist Partisi, faşizm ideolojisindeki temel özellikleri hemen her alanda etkili bir biçimde kullanmaya özen göstermişti. Üniversitelerdeki yönetim, öğretim üyesi ve öğretim görevlilerinin yanı sıra (!) spor, kültür ve eğlence örgütünün de kurulması ile birlikte, kitleler sürekli kontrol altında tutma histerisi ile belirli bir amaç doğrultusunda yönlendirmeye çalışılmıştı.

Faşizmin temelinde bulunan saldırgan ve milliyetçi yaklaşım sporda da karşılık bulmuştur. Faşizm ideolojisinin spora bakışı bu bağlamda eş değer olduğu için, saldırgan ve en iyisi olmak üzerine kurulmuştu. Faşizm, temelindeki milliyetçi duyguları, spor sayesinde kitlelere rahatlıkla aktarabildiği gibi, bu sayede kiteler üzerinde faşizm ideolojisi pekiştirilebilmekteydi.

Günümüze de miras kalan medya denetimi, faşistlerin elinde bulunmasının bir diğer amacı da sosyalist-demokratik hareketlerin önüne geçebilmek olmuştu. İtalya’nın spordaki başarıları, şu zaman diliminde oldukça tanıdık olan-kitle iletişim araçları tarafından da faşist rejimin propagandası amacıyla kullanılmıştı.

Hele hele o 1934 yılında, futbolun en önemli organizasyonu olarak kabul edilen ‘Dünya Kupası’, İtalya’nın ev sahipliğinde gerçekleşmesi ve şampiyonluğu şikeyle birlikte kazanması, futbolu artık başka bir boyuta taşımıştı. İtalya’nın final maçında nasıl hakem dostunu atadıysa, Almanya’nın, yarı final maçına da bir İtalyan hakemin yönetmesini sağlamış ve Almanlar bu maçı kaybederek turnuvadan elenmesine neden olmuştu. Sporun, geniş kitleler tarafından sıkı bir şekilde takip edilmesi, Mussolini ve faşist rejimin sporu ve spor yayıncılığını önemli ve ayrıcalıklı bir propaganda aracı olarak kullanmasını da beraberinde getirmişti.

***

Mussolini’den Hitlere gelen bayrağı devir alanlardan Franco’da, İspanyol faşist hareketi, İç Savaş sonrası İtalya ve Almanya örneklerinden hareketle spor aracılığıyla hayatın tamamının yeniden kurgulanması, savaşa ve çalışmaya hazır içi biat-itaat dolu vücutlar yaratılması için kolları sıvadı.
Franco bir şeyin farkındaydı: Futbolun ve kitlesel medya araçlarının gücünün…

Bernabeu Stattı ve Marca Gazetesi bu gücün simgeleriydi.

Günümüze kadar gelen ve her diktatörün ilk hamlesi olan medyayı eline geçirme operasyonu aynı durumda İspanya’da da geçerli olduğundan, gazetelerin bu algı manipülasyonundaki önemi büyüktü. Örneğin, o zaman diliminde Marca Gazetesi Real Madrid’in Avrupa maçlarında Cumhuriyet bayrağı açanları ‘Pasaportsuz vatan hainleri’ olarak adlandırmıştı. Ne kadar tanıdık! Sanki ‘zillet’ der gibiler.
Tam kontrol ve sansüre dayanan Franco’nun propaganda makinesi 1960’larla birlikte etkisini yitirmeye başlayınca işin rengi de değişmeye başladı. Günlük hayatlarında bambaşka karşı karşıya olan insanlar gazete ve televizyonlardan yayılan resmi haberlerin gerçeği yansıtmadığını artık biliyorlardı. Alejandro Quiroga’nın dediği gibi “İspanyollar zamanla satır aralarını okuyabilmeye başladı. Alegori ve ironiyi kullanmakta ustalaşan politik bir karşı kültür oluştu.”

Çünkü taraftarlık; ortak hafıza, dil, tutumlardan oluşan kamusal alanlar olarak ilişki ağlarına işaret deneyimlerle eder. Bu ilişki ağları dayanışmayı ve saha dışında da bir kolektif hafızayı gerektirir.

***

Futbolun görev tanımını yaparken; toplum içindeki etkisini, yarışma ve rekabet dışında toplumsallaşmaya olan katkısını da göz önünde bulundurmak gerekir.

Futbol hayatın pratiklerine çok benzediği için seyirci tarafından kolaylıkla kabul edilebilmekte ve taraftar olarak da hayatın bir parçası haline getirilebilmektedir. Dolayısıyla futbol, somutlaşmış kimlikleri ile taraftarları, gündelik ve sıradan ilişkiler içindeki dünyalarına anlam kazandıran bir unsur haline gelmiştir. Futbol bu şekilde din, cinsellik, müzik, siyaset ve ideolojinin yanına yerleştirilirken, zamanla bu kavramların hepsi ile ilişkiye geçmiş ve onların ifade edildiği enstrümanlardan birine dönüşmüştür.

**

Bu perspektifte futbol, dile getirildiği şekliyle de ekonomik, sosyal ve politiktir. Başka deyişle futbol, sadece futbol olması-olmaması ile de ekonomik, sosyal ve politik olanı bünyesinde barındırarak bir kitle kültürü, bir endüstri ve çatışma ile bütünleşme alanı olarak okunabilir.

Futbol spor branşı olarak, içinde yaşadığı topluma bağlı ve o toplum içinde uygulandığı yapıya bağlı olarak ondan etkilenen bir süreçtir. Futbolun kendi dinamikleri üzerine kurulmuş olması, toplumsal bir alan olma özelliği ve o toplumdan etkilenmesi göz önünde bulundurulduğunda, toplumsal yaşam ile kurduğu ilişki sayesinde onu etkileyerek toplumsal bağ güçlenmekte ve sahip olduğu etkinin gücü nedeniyle değerler geçişi mümkün olmaktadır.

***

Futbol taraftarlığı geçirdiği evrim içerisinde, basit bir oyun olmaktan çıkarak bir endüstriye geçişinden önce, farklı endüstrilerden işçi gruplarının yarattığı dayanışma ve eşitlik ruhunu temsil ederdi. Liverpool ve Southampton’ın liman, Arsenal’in silah, Manchester United’ın kumaş, West Ham United’ın demir işçilerinin takımı olması sınıfsal bir kimlik üzerinden örgütlenmesine neden olmuştu. Bu bir tarihsel ve kültürel derinliktir.

Sisteme sahip olan kapitalist kurgunun anti demokratik siyasi yönetimi, futbolun doping, bahis, şike, şiddet olaylarının endüstriyel futbolun oluşturduğu kültürün bir ürünü olmasına rağmen, kendi sistemini destekleyip propaganda haline gelmesi neticesinde hiçbir taşkınlığa ve şiddete karşı koymaz. Ta ki kendisi eleştirilene kadar. Demokratik bir şekilde kendisi eleştirilse bile ortalığı bizzat kendisi karıştırır.

Futbol dahil, sporun tüm branşlarının toplumsal yapının tüm özelliklerini taşıyan bir kesiti olduğundan, o toplumu inceleme imkanına sahip oluruz. Futbolun politik alan olması, ideolojik içeriğe sahip olması sebebi ve egemen iktidarlar taraftarının araç haline getirilerek toplumsal dizayn hedeflerini futbol üzerinden yapması dikkate alınmalıdır.

Şimdi bizdeki kesit üzerinden sürece bakarsak: Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarlarının son derece demokratik hakkı olan bireysel görüş-tepki bildirme sonucunda ‘Hükümet İstifa’ diyerek tezahüratta bulunmalarını anlayışla karşılamak gerek. Demokrasi bunu gerektirir.

İstifaya davet bir yetersizliğin sonucunda ortaya çıkan ve etkilenen kitlenin ortaya koyduğu bir taleptir. Deprem sonrası ortaya çıkan görünüm böyle bir talebin istenmesi için çok fazla gerekçenin oluştuğunu belirtmek gerek. Ama, sisteme ve kulüplere egemen olan siyasi yapı ki ilişkileri çok nettir-buna tepki göstermiş. İşin komik tarafı; tepkinin nedeni-futbolun gırtlağına kadar siyaset bulaşmasına rağmen-statlarda siyaset yapılmasın diyeymiş!

***

Aşağıda BirGün Spor’un haberinde kulüp başkanlarını açıklamalarını ve siyasi ilişkilerini gördüğümüzde, 1934 yılından, 2023 yılına gelindiğinde hala futbolun siyasetin tam ortasında olduğu gerçeği açığa çıkmaktadır.

Kayserispor başkanı Hunat Camisi imam olan Ali Çamlı 1 Kasım 205 seçimlerinde AKP aday adayı olmuş. Açıklamadaki vurgular çok önemli. ‘Kayserispor camiasının devletin ve milletin yanında olduğunu, şu felaket günlerinde milli acımızı yürekten paylaştığını, tribünlere hâkim olmaya çalışan kirli siyaset ve zillete de karşı olduğunu ve bunu da kınadığımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.’

Konyaspor başkanı Fatih Özgökçen de 2015 seçimlerinde AKP’den Konya Milletvekili aday adayı olmuş. Konyaspor Kulübü de Beşiktaş-Antalyaspor karşılaşmasında yapılan hükümet protestolarına tepki gösterdi. Yeşil-beyazlı kulüp, sosyal medya hesabından bir açıklama yayımlayarak hükümete karşı yapılan istifa çağrılarına katılmadıklarını beyan etti.

***

Kulüpten yapılanpaylaşımda, ‘Selçuklu Dar-ül Mülkü Konya, Büyük Konyaspor camiası ve taraftarı dün, bugün ve yarın daima devletimizin yanındadır. Ülkemizin içinde bulunduğu bu zor günlerde, depremzede kardeşlerimizin yaralarını saran devletimizin ve milletimizin acısını acısı bilen 85 milyon Büyük Türkiye ailesinin tarafındayız. Yas gününde yas tutmak yerine, çirkin bir siyasete payanda olanları en şiddetli şekilde kınadığımızı tarih ve millet huzurunda beyan ederiz’ ifadeleri kullanıldı.

***

‘Hükümet istifa’ seslerine karşı iktidara, ‘yanındayız’ mesajı verme telaşına düşen kulüplerden biri de Çaykur Rizespor oldu. Kulübün açıklamasında, iktidara tepki gösteren yurttaşlar ‘foseptik fareleri’ olarak nitelendirildi. Söz konusu açıklama büyük tepki çekerken kulübün başkanı İbrahim Turgut’un serveti, kamu ihaleleriyle arttı. Turgut’un şirketi, 2019-2023 döneminde kamudan 2,7 milyar TL’lik 11 ihale aldı, kentsel dönüşüm ve Ayder Yaylası Spor Tesisi gibi tartışmalı projelere imza attı.

Şu yapılan açıklamalar ve açıklamaları yapan başkanlar karşısında tüm taraftarların ‘istifa’ talebi ne kadar naif kalıyor.

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  450  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Müslüm Gülhan Cuma, 20 Nisan 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43463214

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.