CHP ile BJK, Kılıçdaroğlu ile Çebi, Genel Kurul ile Kurultay
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Müslüm GÜLHAN CHP ile BJK, Kılıçdaroğlu ile Çebi, Genel Kurul ile Kurultay

CHP ile BJK, Kılıçdaroğlu ile Çebi, Genel Kurul ile Kurultay

134cd2e30

Müslüm Gülhan- 5 Kasım 2023 Kurumsallaşma; kurumların kuruluş amaçlarının kabul görmüş normlar, değerler ve ilkelerle yönetilmesidir. Kurumsallaşma kurumun oluşum sürecidir ve paradoksal yapısı onun sonuçlarında saklıdır.

 

Çünkü, başlangıcında insan üzerine kurgulanan kurumlar zamanla insanları etkileme gücüne sahip olarak kurumu nesnelleştirmeyi başarırlar.

 

Kurumsallaşma birçok faktörden oluşan bir kavramdır. Bu nedenle kurumsallaşmayı kavramsal olarak incelerken ilk önce meşruluğu, tarihsel derinliği, varlık nedenlerinin bir denge üzerinde olması ve değişime olan uygunluğu ile formalleşme, profesyonelleşme, hesap verilebilirlik, kültürel güç ve tutarlılık üzerindeki boyutları kurumsallaşmayı şekillendirmiştir.

1923 yılında kurulan CHP’nin tüm kurumsal dinamiklerinin dayanağı Cumhuriyet devrimleri ile bütünleşmiş halidir. Ve başlangıç noktası Mustafa Kemal’e gider.

1903 yılında kurulan BJK ise Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Osman Paşazade Mehmet Şamil, Hüseyin Bereket, Kadızade Nazım Nazif ve 20’ye yakın genç Beşiktaş'ın ilk kurucularıyla başlayan süreç Şeref Bey, Baba Hakkı ve Süleyman Seba ile davam eden kurumsal yapıdır.

CHP, Mustafa Kemal’in siyasi vizyonu ile Cumhuriyet devrimlerinin oluşturduğu kültürel derinliğe sahiptir.

BJK ise, Cumhuriyet öncesi mücadele kurgusunun getirileriyle birlikte, Cumhuriyet sonrası ortaya konulan davranış kodlarından yola çıkarak kültürel prensipler edinmiştir.

Her iki kurum, Kurtuluş Savaşı’nın içinde süreci kurumsal olmadan sürdürürken, Cumhuriyet'in kurulması neticesinde-kuruluş sürecinde kendi alanlarında örgütlenerek bizzat sürecin içinde olmalarıyla birlikte kimliklerini netleştirmişlerdir.

Her iki kurumun kuruluş gerekçeleri ve var olma mücadelesi içindeyken hikâyeleri vardır. Haliyle bu hikâyelerinde kahramanları vardır. Ve bu kahramanlar kurumsal kimliğin birer parçasıdır. Bunları reddetmek-yok saymak kurumsal kimliği yok saymak anlamına gelir. Bunlara karşı tavır almak veya oluşan kurumsal kimliklerinin kırılması için çan kulesindeki kurumlarla iş birliği yapmak ise; aynı zamanda tarihsel benliğin yıkımı ve hikâyelerin imhası anlamına gelir.

CHP, Bülent Ecevit’e kadar ve onunla birlikte olan zaman dilimimde, varlık nedenlerine saygı esaslı olmakla birlikte, Cumhuriyet'in temel değerlerine zarar vermeden değişime ayak uyduran bir süreci iyi yöneterek gelmişti. Sosyal devlet anlayışı ile toplumsal gelişim sürecinin aydınlanma esaslı bilimsel dayanaklar üzerinden yürütülmesi, 1980 askeri darbesine kadar toplumsal dinamiklerin oldukça kuvvetli hale gelmesini sağlamıştı. Bu vesileyle 1977 genel seçimlerinde Bülent Ecevit liderliğindeki CHP yüzde 41,38 oy oranı ile birinci parti konumundaydı.

∗∗∗

BJK, Şeref Bey ile Baba Hakkı geleneksel yapısını Süleyman Seba ile bütünleştirerek ve profesyonel koşullara uyum sağlayacak değişimleri de yerinde-zamanında ve uygun mali portföy içinde yaparak süreci tek kelimeyle artı değer yaratarak yürütmüştü. Üretim esaslı kurgu ile ortaya konulan işletme modeli hem sportif başarıları hem de mali başarıyı beraberinde getirerek 2000 yılına kadar kulübün altın döneminin yaşanmasına vesile olmuştu.

Ve bugün…

CHP’nin başında Kemal Kılıçdaroğlu, BJK’nin başında Ahmet Nur Çebi var.

Kemal Kılıçdaroğlu devlet memurluğundan kamu kurumunda müdürlüğe kadar ulaşmış biri. Ast-üst ilişkisi içinde “devlet terbiyesi” alarak yetiştiğinden saygı-kaygı esaslı disiplin söz konusu. CHP’nin kendini var eden ideolojik derinliğine sahip değildir. CHP’nin kurucu kurumsal yapısının-özellikle Cumhuriyet devrimlerinin değişimini-yıkılmasını, gerici bir fantezi üzerinden-dinci kurguya çanak tutacak şekilde siyasi bir strateji olarak- CHP’nin kültürel derinliğine rağmen uygulamaya çalışması da oldukça manidar. 18 Aralık 2008 Melih Gökçek, 25 Eylül 2008 Dengin Mir Fırat ile katıldığı münazara programında öne çıkmış Mayıs 2010’da Deniz Baykal kaset komplosundan günler sonra, 22 Mayıs 2010 tarihinde yapılan CHP kurultayında genel başkan oldu.

∗∗∗

Ahmet Nur Çebi ise, Trabzonsporlu olmakla birlikte futbolla, spor yapısı içindeki yönetim ve organizasyonuyla, futbolun iktisat kurgusuyla ve Beşiktaşlılık kimliği ile hiçbir ilgisi ve alakası olmamasına rağmen BJK’ye başkan oldu. Bu ona da yapılan bir haksızlıktı. Çünkü, Beşiktaş’ın kuruluş gerekçeleri ve kültürel derinliği konusunda hiçbir şekilde bir birikime sahip olmamasına rağmen, maalesef genel kurul onu başkan seçti. Başkan olması, onun bu süreç içerisinde başarısız olmasının yanında, futbolun dinamiklerini bilmemesine rağmen, başka stratejiler içindeki yönetimi kulübü de ciddi şekilde zarara uğratmasına neden oldu. Genel kurul tarafından adeta kulübe ‘Kırmızı Pazartesi’ yaşatıldı.

Her iki başkanın ortak noktası kurumların tarihsel ve kültürel derinliğine sahip olmamalarıdır. Peki, onların bu zaafına rağmen neden genel kurul ve kurultay bu iki kişiyi başkan seçti? Ve neden bu kadar badirelere rağmen başkan olarak hâlâ koltuğu işgal ediyorlar ve direniyorlar?

CHP de kurultay ağaları var...

O yüzden üye sayısının 1 milyon 400 bini geçmesine izin vermezler.

BJK'de ise, küçük-küçük gruplardan oluşan pazarlama üstatları (!) ile büyük oy kütlesini elinde tutan sözde duayenler ve pazarlayan oy simsarları vardır. Başkan adayları için pazarlık yapmak çok kolay…

∗∗∗

Ne CHP kurultayı ne de BJK genel kurul yapısının amacı, kurumsal yapının korunmasına ve bu yapı üzerinden oluşacak değişimlerin zarar vermeyecek şekilde uyumun sağlanmasına ve de buna uygun yönetim modeli ile sürecin doğru yönetilmesi değildir. Yıllarca emek verip elde ettikleri konumlarının sağladığı avantaj sonucunda, bunu masada pazarlık konusu haline getirerek oluşacak ranttan nemalanmak onlar için olmazsa olmaz.

Bırakın Kılıçdaroğlu’nun 12 seçim kaybetmesini… Kaybedilen kurucu partinin değerleriyle, haliyle Cumhuriyet devrimlerin kendisi olduğu zaman bile genel kurul üyelerinin bir şey yokmuş gibi davranması ve Kılıçdaroğlu’nu destekliyor olmaları inanılır gibi değil.

Bu ağalar için memleketi sofrada kurtarmak en kolay yol…

Toplumsal muhalefeti ortadan kaldırıp, sadece salıları kürsüden seslenen Kılıçdaroğlu, ancak böylelikle toplumsal muhalefeti -sol partilerin dağınıklığından yararlanarak- engellemeyi başardı. Hani bir proje olsa ve bunu önersen yapılması oldukça zor bir durumla karşılaşılır ama ‘O’ yaptı, yapıyor. Her türlü sağcılıkla uzlaşı içinde… Yeter ki ‘sol’ söylem üzerinden bir ortam oluşmasın. Hiçbir ‘emek’ eksenli kurum ile ilişki kurmama konusundaki tavrı net! Belki de ‘Diyanet’ gibi yetinmemeyi ‘günah’ olarak görüyor. ‘Laiklik’ onun için yok hükmündedir. CHP’yi dincilerle barıştırıyor! O neyse?.. Birçok anti-demokratik yasanın Meclis'ten geçmesine izin verdi.

Ahmet Nur Çebi’nin de pek farkı yok. Kulübü Beşiktaşlılarla değil menajerlerle yönetiyor. Seba geleneğini yok etmek için çok uğraştı ve başardı. Sergen Yalçın, Rıdvan, Serdar ve Emirhan,  Seba geleneğinin son temsilcileriydi. Başarıdan ziyade kulübün özelikle iç ve dış bağlantılı bir ‘diaspora’ ile yönetilmesi onun için daha elzemdi. Hep ona göre antrenörlerle çalıştı. ‘Fulya Davası’nı BJK aleyhine halletti. 95 milyon dolar yerine 95 milyon lirayı kasaya koydu. ‘Feda’ paralarını unuttu. Hiçbir rapor açıklamadığı gibi, yeni raporlara ihtiyaç çıkarttı.

Türkiye’deki her kurum küçük bir Türkiye’dir.

Her sorumlu kişi veya kişiler bukalemun gibidir. Çıkarlar doğrultusunda adaptasyon sorunu yaşamazlar.

Çözüm tektir ve halkın kendisidir. Türkiye için kurucu parti olan CHP’den işe başlanılmalı.

BJK içinse tek çözüm taraftarın devreye girmesidir.

Cumhuriyet'in 100. yıl kutlamalarındaki refleks iyi bir referanstır.

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  386  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Müslüm Gülhan Cuma, 20 Nisan 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43128716

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.