Milli Takım'ın Oyun Meselesi
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Müslüm GÜLHAN Milli Takım'ın Oyun Meselesi

Milli Takım'ın Oyun Meselesi

385x218-son-dakika-spor-haberi-turkiye-futbol-fedetasyonu-yonetimi-stefan-kuntz-isminde-oy-coklugu-ile-birlesti-1631720173273

Müslüm Gülhan- 23 Haziran 2023 Futbol, her ne kadar süreç olarak içinde birtakım değişkenlikleri barındıran küresel bir oyun olsa da milli takımlar ülkelerin sosyokültürel tüm unsurlarını içinde barındıran bir kültürel kurgunun sahaya yansıtılmasıyla beraber ortaya çıkan oyun bütünlüğünü temsil eder.

Aslında tartışılması gereken konu budur. Yani, ülkelerin ekolleridir. Bu konuda oluşabilecek enstrümanlara sahip olmadığımız için sezonluk, günlük, hatta maçlık yorumlar üzerinden değerlendirme yapmak zorunda kalıyoruz. Böyle büyük bir yapısal sorunun çözüme kavuşturamadığımızdan dolayı da gelen antrenörlerin verdikleri kadarıyla yetinip, bunun tanımı içinde kalarak yol bulmaya çalışıyoruz.

 

Bir takım oluşturmak zor zanaattır. Elinizdeki en iyi isimleri kullanarak bir sayısal diziliş üzerinden kadroyu sahaya sürmek bir şey ifade etmez.Çünkü, oyunun iç dinamiklerini oluşturan felsefe, prensip ve disiplinden oluşan temel değerler, oyunun nasıl oynanacağına dair gerekliliği sağlar. Bu gereklilik, ya genel olarak ülkelerin kendi kültürel şablonlarını oluşturan sistematik kurgular üzerinden, ya da böyle bir kurgu yoksa var olan antrenörün donanımları üzerinden yönetilir. Bizim gibi ülkelerde antrenörlük donanımları bu yüzden çok önemli ve tartışmaya açıktır. Bilimin ve bilginin bu kadar sporun-futbolun içine girip oyunun ve performansın üzerindeki etkisinin bu kadar yüksek olması, işleyişteki paydaş sayının ve çalışma modüllerinin genişletmesiyle birlikte, oyunu ve bireysel performansları metodolojik hale gelmesine neden oldu.

 

Haliyle, bu kadar büyük bir organizasyonu tek bir organizma içinde; Fatih Terim ve Şenol Güneş zamanında da bir türlü oluşturulamayan taktiksel bütünlüğü sağlayacak bir oyun modelini örgütlemek zorunluluğu ortaya çıkartmaktadır. Ne Hamit Altıntop bir işletme modeli olarak, ne de Stefan Kuntz taktiksel bütünlük içinde bir oyun modelini belirleyecek donanıma sahip değillerdir. Bu durum skordan bağımsız olarak hem oynanan maçlarda hem de Milli Takımın yönetme şeklinde net olarak ortaya çıkmıştır. Tüm bu değerlendirmeler ışığı üzerinden Letonya ve Galler maçlarını yorumlamak gerekir.  

***

Öncelikle, Şenol Güneş zamanından beri süre gelen hataların hala devam etmesi bir şeylerin yanlış olarak devam ettiğinin göstergesidir. Kuntz’un dediği gibi bir gelişimi göstermiyor. Bunlardan en önemlisi; ceza sahası içinde-kutuda stoperlerin adam adama oyunda kalması gerekirken, rakiplerin özellikle yan top organizasyonlarında adamdan koparak gereksiz atlamalar yapıp altın bölge denilen gol alanlarını boşaltmalarıdır. Merih, Çağlar ve Ozan zamanında da yapılan, stoperlerin adam adama oyundan koparak gereksiz atlamalar yapmalarının azaltılmasına rağmen ve hala giderilmemişken, Abdülkerim ile Merih’in Ozan yedek kulübesinde olmasına rağmen ilk defa yan yana oynatılmasıyla tekrar üst seviyeye çıktı. Unutmayalım ki Abdülkerim bu seviyeye Nelson katkılarıyla geldi. Kaan ile iki maç yan yana Nelson olmadan oynadığı zaman Galatasaray iki maçı da kaybetmişti. Yani, Abdülkerim’in alanını daraltıp onu hatadan kurtaran Nelson sahada olmayınca müdahale alanı genişlediği için tüm zaafları ortaya çıkmaktadır. Hele hele Merih’te böyle bir hataya sahipken.

Diğer devam eden sorun ise, ceza sahası üzerindeki rakip atakların önlenmesi sırasında ikinci topların toplanamamasıdır. Galler maçındaki kırmız kart yüzünden bu sorunu ortaya çıkarmasa da Letonya maçında ceza sahası üzerindeki ikinci toplar sorun yarattı.  Letonya maçındaki bu sorunun kaynağı, 6 numarayla oynarken bile çözemediğimiz ikinci topların 8 numara olmasına rağmen 6 numara oynatılması neticesinde Hakan tarafından toplanmasından kaynaklanmaktadır. Hakan Inter’de asistan 6 ile normal 8 numara arasında oynamaktadır. Brozoviç orada gerçek 6 numara olduğu için Hakan’ın 6 numara asistanlığı ve gerçek 8 numara oyunu kendi yetenekleri bakımından çok faydalı performansa neden olmakta. Fakat, Letonya maçında gerçek 6 numara olmamasına rağmen Hakan’ın bu alanda oynaması hem savunma zaafına ve ikinci topları alamamasına hem de Orkun’a rağmen gerçek 8 numaradan mahrumiyete neden oldu. Hele hele ikinci maçta olduğu gibi Salih Özcan kadroda varken… Hiçbir üst düzey takım gerçek bir 6 numaraya sahip olmadan istikrar ve başarı kazanması mümkün olamaz.

Letonya maçında bu tarif ettiğim iki hata yüzünden iki gol yedik.  Bu iki durum her maç bizim için sorun oluyor ve olmaya da devam edeceğe benziyor. Letonya maçındaki Ferdi’nin sol bek oyunu ile Kerem’in Galatasaray’da olduğu gibi içeriye girip 10 numarada oynamaya çalışmasının avantaj yaratacağı beklenirken, aksine iki büyük sorunu daha ortaya çıkardı. Ve bu sorun bu kadar net belliyken skor avantajı yüzünden gerçekten kaçarak aynı kurgu ile Galler maçına çıkılması sorunun devamını sağladığı gibi Arda’nın da yedek kalmasına neden oldu.

***

Çıkan sorunun birincisi; savunma açısından Ferdi’nin Kerem’e rağmen kanatta tek oynamasıyla arkasındaki oluşan boşluk üzerinden rakibin ikinci bölgeyi direk aşıp uzun paslarla yaptığı ataklarda Abdülkerim’in karşılık vermesi neticesinde, Abdülkerim’in kendi alanının boşaltmasına-genişletmesine neden olurken, zaaflarının ortaya çıkmasını sağladı ve Letonya maçında çok pozisyon verildi. Galler maçı 11’e 11 devam etseydi tekrar bu hataları görebilecektik. İkincisi; hücum aksiyonu içindeki-burası Arda’yı da bağlıyor-Ferdi’nin ters ayaklı oyuncu olması yüzünden (ters ayaklı bek oynatılmasını anlamak mümkün değil) her çıkışta topu içeriye-kuvvetli ayağına doğru çekmesi sıfır bindirmeyi ve hücumu engellediği gibi, bir de atak sırasında Kerem’im Galatasaray’da olduğu gibi, Mertens 9,5 oynamayı sevdiği için Icardi’nin yanına geçmesi ile kendisine açık alan bulurken, burada, Arda’nın tam 10 numara olmasından dolayı ve Umut’un yanına geçmesi söz konusu olmadığından dolayı Kerem’in geçişleri Arda’nın rolünü çalmasına neden oldu. Ayrıca, sahadaki en yetenekli oyuncunun topu kullanmasından takımı mahrum bıraktı.

Üstelik, Kerem’in içeriye geçmesi ile her hücumda Ferdi’nin ikiye bir kalması ve Kerem’in çizgi oyununa hiç çıkmaması, o taraftan yapılması gereken atakları da önlemiş oldu. Halbuki Kerem’in Arda varken çizgide kalması ve oradan oyuna katkısı-özellikle Umut’un arkasına atacağı deparlar ve Arda’nın fazla topla buluşmasına neden olacağından kendisinin de topsuz koşularına Arda’nın cevap verebilmesine engel olmuş oldu. İki maçta da bu kanat adeta kullanılamadı.

Bu hata ilk maçta da çok açık şekilde ortadayken, Kuntz’un bu önemli soruna rağmen, Galler maçında aynı kurgu ile sahaya çıkması aslında takımın skor avantajını riske etti. Çünkü, Letonya maçında Arda’nın ortadan alamayacağı toplar için sağ çizgiye çıkarak Cengiz ve Zeki ile üçlü oynaması, hücum gücünü azaltarak takımın kutu dışında kalmasına ve pozisyon yaratamamasına neden oldu. Galler maçının son 30 dakikasında oyun şablonun ne olması gerektiği çok net görünmüş oldu. Eğer takımda Arda gibi oyuncu varsa, 3.bölge geçiş ve kurgudaki oyun içindeki sadakate bağlı kalarak hocanın ve takımın onunla nasıl oynaması gerektiğini bilmesi gerekir. Bu bir ayrıcalıksa evet ayrıcalıktır... Çünkü üst düzey bir yetenekten bahsediyorum… Diğer önemli kronik sorun ise hala kadro bütünlüğünün sağlanamamasıdır ki haliyle oyun bütünlüğü de buna bağlı olarak oluşturulamıyor.

***

Her maça ayrı kadro kurgusu-özellikle üç büyükler başta olmak üzere-takımları ve kişileri (!) mutlu etme politikası üzerinden Milli Takımın puan kayıplarına neden olmaktadır. Kadro bütünlüğü olmadan oyun bütünlüğü sağlanamaz. Hele hele ülke olarak kurumsal bir kültür üzerinden karakteristik taktiksel bütünlüğe ve taktiksel oyun kurgusuna sahip değilken… Hiç olmasa istikrarlı bir kadro ve buna bağlı olarak oyun prensipler üzerinden bir kurguyu yönetmek en mantıklı yol gözükmektedir. Kuntz için de çıkış yolu bu gözüküyor. Tüm eleştirilere rağmen, takımı buraya kadar getirmiş ve Ermenistan maçının skor avantajıyla finallere gitmesi kesinleşeceği bir takımın teknik direktörüyle yola devam etmek zorunluluktur. Buradaki eleştiriler başka bir şey etik değer ve istikrara kurgusu başka bir şeydir.

Mesut Özil ile Abdullah Avcı değişiklik isteği (şu an söylenti olsa bile) siyasi bir taleptir ve siyasi bir atama olur.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  412  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Müslüm Gülhan Cuma, 20 Nisan 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43128371

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.