Bir Proje Takımı Olarak Başakşehir
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Müslüm GÜLHAN Bir Proje Takımı Olarak Başakşehir

Bir Proje Takımı Olarak Başakşehir

gsb01 12

Müslüm Gülhan- 21 Nisan 2018 Kuruluş: 4 Haziran 2014. 16,5 milyonluk bir bedel tespitinin akabinde satılmış olan kulüp, hangi arada, hangi şartlarda yapıldığı belli olmayan ihaleyle sahiplerini buldu.

 

Başakşehir ilçesi, siyasi anlamda bir getto özellikleri çerçevesinde yerleşim yeri olarak kurgulanmıştır. Futbol takımı da bu özellikler içinde, projenin parçası olarak uygulamaya koyulurken, genel ve yerel siyasi yapıların tüm olanaklarından faydalanmaktadırlar.

 

Çıkış noktası: Sporun siyaset üstü kavramı olmasını sağlayan küresel etkisi yöreselleştirilerek, siyasetin önemli argümanı haline sokulması neticesinde, sosyal-siyasal-ekonomik propaganda etki alanına çekilmiştir. Bir araç olarak kullanılan en etkili kurum haline getirilen spor ve haliyle futbol, uygulamadaki tüm kültür kodları feodal ve arabesk içerik taşıyarak alt seviyede uygulama hedefi haline getirilmiştir. Bu yapının kurgulanması tüm takımları etkisi altına alarak, hepsini yöresel figür haline getirmiştir.

 

Böylelikle de çok üst seviyeye oynayamayacak takımların spor dışı etkiler sayesinde önü açılmış oluyor.

Siyasi etkilerin en önemli katkısı kolay sponsorluk bulmalarıdır! Haliyle, Başakşehir’in en önemli kazancı sponsor gelirleri oluyor. Tabii burada bakılacak nokta; bu kadar kolay ve yüksek girdiler sağlayan sponsorları bulmalarındaki kolaylık ile sponsorların devlet ile olan ilişkileridir.

 

Bu Başakşehir için bir kolaylık, ama sporun etik rekabet koşulları için ciddi bir sorun. Çünkü rekabet koşulları içindeki eşitlik ilkesi bu ilişkiler sayesinde sporun gerçek ruhuna zarar vermektedir.

 

Devletin sadece eğitim alanındaki bu ilçeye yaptığı yatırımlar süreç hakkında net bilgi verebilir.

 

“Eğitimde Başakşehir; 82’si devlet okulu, 142’si özel okul olmak üzere toplam 224 okulla adeta İstanbul’un eğitim öğretim üssü olmuştur.”

 

Başakşehir’in nüfusu şu anda 2018 tahmini kayıtlı olmayanlarla beraber 600 binlere geldi ve devam eden büyük projelerle bir milyon hedeflenmektedir.

 

Hiç kimsenin böyle bir takım olmasından rahatsızlık duyması söz konusu değildir. Hatta oynadığı futbol adına olumlu olarak yorumlanacak ayrıntılar bulunmaktadır. Mühim olan rekabet koşullarının eşit şatlarda olmasıdır. Buradaki sıkıntı devlet desteği ile avantajlı konuma geçmesi ve olayı bir siyasi proje haline getirilmesidir.

 

1884 yılında kurulan Leicester City’nin, İngiltere Premier Lig’de şampiyon olması tüm dünya tarafından sempati ile karşılanmıştı. Çünkü tarihsel edinimler ile oluşturduğu kendi koşulları sayesinde, şartları kendinden daha iyi olan takımlarla eşit şartlarda mücadele ederek şampiyon olmuştu. Can alıcı nokta; şartların herkes için eşit olmasıdır.

 

Mütevazi olmanın erdemi başarının saflığı ve emek içermesidir. Tarihsel misyonu olmayan bir kulübün tek dayanağı siyasi etki olursa, ister istemez karşıt tepkisinin oluşumu çok kolay olacaktır.

 

Metin Oktay’ı, Lefter’i, Can Bartu’su, Şükrü Gülesin’i, Sabri’si, Yasin’i, Datcu’su olmayan bir takım, tarihsel öğretilerden mahrum kalır. Tarihsel öğreti bir kurumun ana fikridir. Tüm kitleleri arkasından sürükler ve milyonlarca taraftarı olmasını sağlar.

 

İşte örnek: Çanakkale Savaşında şehit düşen futbolcular.

“Fenerbahçeli Arif (Emirzâde), olmadan ise Fenarbahçe olmazdı. Savaş çıkıp, cepheye gönderilince Arif’in gönlü takımından ayrı kalmaya razı gelmemişti. Arif, cepheden ata atlayıp 26 saatlik yoldan sonra sahaya çıkıyor, maçını oynadıktan sonra tekrar savaşa koşuyordu. Şehit haberi geldiğinde arkadaşları yıkıldı.”

 

“Çanakkale’de destan yaratanlardan biri de Galatasaray’ın sembol futbolcusu Hasnun Galip’ti. Düşmanla savaşmış, dövüşmüş ve şehit düşmüştü.”

 

“Beşiktaş’ın kaptanı Kâzım aynı zamanda şairdi. Çanakkale’de sırtına yediği bir gülle ile parçalandı. Birliğindeki yakın arkadaşları, yerde hazin bir şekilde yatarken, ceketinden fırlayan bir kâğıt parçasını hatıra olarak sakladılar. Beşiktaş kaptanının üstünden ‘Beşiktaş Marşı’ çıkmıştı.”

 

Şimdi üç büyüklerin yapacağı bir Çanakkale Savaşı koreografisini düşünelim. Bir de Başakşehiri’in yaptığı Clichy’li koreografiyi düşünelim.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  3316  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Müslüm Gülhan Cuma, 20 Nisan 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1036 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 55319065

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1