Hepiniz 4.Torbadaydınız!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Müslüm GÜLHAN Hepiniz 4.Torbadaydınız!

Hepiniz 4.Torbadaydınız!

Fatih Terim11

Müslüm Gülhan- 3 Ağustos 2015 1990’lardan başlayıp, 90 sonlarından sonraki yıllarda futbolda yakalanan jenerasyonlarla belirli bir ivme kazanılmıştı.

 

Bu yapının mimarları Piontek ((1990-93 dönemi), Milne (1987-94 dönemi) ve (1984-87 dönemi) Derwall’di. Kişisel birikimleriyle sağladıkları avantajlar bizim için belirli bir süre için çıkış yolları olacaktı ki oldu da.

 

Kendimize ait futbol metodolojisine sahip olamadığımızdan dolayı, yeni olan her şeye açık pozisyonda yakalanmaktaydık. Bazen bunun zararlarını da çok gördük. Denizli, Terim ve Rasim Kara’nın bu sürecin sonunda aldıkları eğitimlerle, bu üç yabancıdan sonra futbola beklenen değerleri katmaları beklenmekteydi.

Tabi ki kattılar ama olması gereken ile başlayıp olmaması gereken ile devam etmeleri bizim çıkış yapamamamızın en büyük nedenidir.

 

Futbol global bir oyundur, Derwall, Milne, Piontek, bu üç yabancı hocanın öğretileri temel de aynıydı, üçünün de farklı ülkeden olmasına rağmen, fakat ne hikmetse bizim aynı nüfus kağıdını taşıyan teknik adamların öğretileri ise farklı ve global futbol anlayışın çok dışına itilmişti. İşte burada teknik adamın mesleki algısı ve bunu uygulama ve geliştirme anlayışı devreye girmektedir. Bu süreçte ülkedeki mevcut futbol kültürü bu konuda yardımcı olabilecek düzeyde değildi, en büyük açmaz buydu. Teknik adamların donanımlarıyla bu açmazı geçmeleri Türkiye futbolunun geleceği için kaçınılmazdı. Maalesef aşamadılar…

 

2002-2008 arasındaki lale devri bitince “kral çıplak” olduğu anlaşıldı. 2008’den beri futbolun toparlanması asla mümkün olamadı.

 

O zamanlar futboldaki para bu kadar büyük değildi. Dijital Platformun dereye girmesinden sonra, futbolda amaç kayması yaşanarak; futbol amaç olmaktan çıkıp rant ve çıkar alanı haline gelmişti.

 

Türkiye’deki siyasetin yapısı yeniden kurgulanırken, bizimkiler de Amerika’da el öpme ve Ankara siyaseti ile ilişki hamlelerinde tabi ki geri kalmadılar.

 

Dünyanın en önemli teknik adamlarını göz önüne alırsak; hangisinin bir siyasi yapıyı kullanarak kendi konumunu korumaya çalıştığına şahit olduk?

 

Feguson, Mourinho, Wenger, Guardiola, Mancini, Aancoletti… Sıralayalım, hangisi Vatikan’a gidip el öptü, hangisi devlet başkanlarıyla kahvaltı yaptı, hangisi siyasi derin abilerle yakınlaştı lütfen söylermisiniz, hangisi?.. Hepsi sadece, ama sadece kendi işlerini yaptılar ve o yüzden bu kadar başarılılar.

 

Çünkü başarılı insan mesleğinin tüm unsurlarını en iyi şekilde uygulayarak, tüm verimliliğini mesleği için harcamalıdır, başarı ancak o zaman gelir.

 

Başarının sürdürebilir kılınması için gerçek liderlere ihtiyaç vardır. Bu liderlerin asıl görevi beraber çalıştığı insanları bir seviyede tutarak mesleğinin tüm unsurlarını benimsemelerini sağlamak ve başarıyı sürekli kılmaktır. Bunun için dış unsurlara ve ilişkilere ihtiyacı yoktur.

 

Diğer önemli husus ise; Futbol artık bilimsel unsurları fazlası ile kullanmaktadır ve değişim çok çabuk, ani olmaktadır; süreci takip etmek ve doğru analiz etmek için ciddi bir entelektüel yapıya ihtiyaç vardır.

 

Şimdi burada durmak lazım, sadece imparator için değil, tüm teknik direktörler için kırılma noktası burası, bunun içine başkanları ve yöneticileri de sokmak gerekir. Bu kadar teknik adamlarımızın ve başkanların sadece yurtiçi hedeflere kitlenmesi ve yöresel figür haline gelmelerinin tek dayanağı bu entelektüel eksikliktir.

 

İşte süreç burada kendini başkalaştırıp yabancı unsurları kullanmayı zorunlu kılıyor.

 

Bu da rant sarmalı içinde yer almak ve pay almakla beraber, bunun gerekliliğini oluşturan ilişkileri sağlamaktan geçmektedir. Futbol artık burada bir spor branşı olmaktan çıkmış, bugünkü tüm olumsuzlukları içeren küçük bir Türkiye halini almıştır.


Harcanan büyük meblağdaki paralar, yapılan statlar, TV yayın gelirleri, sponsorlar ile yaratılan rant çok büyük olmasına rağmen futboldaki başarı ve gelişim tam tersi bir eğilim göstermektedir.

 

…Ve kimsenin umurunda da değil, inanın buna.

 

57. sıra ve 4. torba…

 

Bunu sağlayanların, başta sayın imparator olmak üzere hepinizin eline sağlık!{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  3250  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Müslüm Gülhan Cuma, 20 Nisan 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 4664 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 53419977

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1