Ne Olacak Bu Dilimiz?
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Recep Cengiz Ne Olacak Bu Dilimiz?

Ne Olacak Bu Dilimiz?

A1b2s

Recep Cengiz- 15 Nisan 2020 Toplumsal genelinde saygı, hoşgörü, anlayış ve empati kavramları “mutlak” değerler olmaktan çıktı ve toplumsal bilincin önünde sorumsuzluk, saygısızlık, kabalık ve sapkınlık gibi kirli bir sayfa açıldı...

Küfürleri, kibarlıklarından daha samimi insanlarla yaşıyoruz.

 Bizden değilse, işimize gelmiyorsa, bizim gibi düşünmüyorsa, bize ters düşmüşse fırsatı kaçırmıyor hemen teşhisi koyuyoruz.

İtibarsızlaştırmak, horlamak, dışlamak, rezil etmek için var gücümüzle uğraşıyoruz.

Toplumda zıtlaşma, kutuplaşma, tiksinti, öfke, kin ve nefret tohumu ektiğimizi düşünmüyor hemen yaftayı yapıştırıyoruz.

Bizim gözümüzde, bizden olamayan her;

“Politikacı”

Gerici, cemaatçi, hain, bölücü, yalancı, ikiyüzlü, kulisçi…

“Futbol Federasyonu Başkanı”    

Güvenilmez, zavallı, basiretsiz…

“Kulüp Başkanı”

Hırsız, üçkağıtçı, komisyoncu…

“Merkez Hakem Kurulu Başkanı”

Taraflı, düzenbaz, itici…

“Hakem”

Birilerinin adamı, eyyamcı, satılmış…

“Rakip”

Kıskanç, kalleş, şikeci….

“Antrenör”

Beyinsiz, bilgisiz, Kulisçi…

“Futbolcu”

Beceriksiz, geri zekâlı, sahtekâr…

“Gazeteci”

Yandaş, yoldaş, paydaş…

“Futbol yorumcusu”

Yalancı, yalaka, kaypak…

“Bilim insanı”

Verimsiz, sahtekâr, tutarsız…

“Diyanet İşleri Başkanı”

Güvenilmez, sorumsuz…

“Hakimler”

Adaletsiz, ölçüsüz, iradesiz…

“Esnaf”

Fırsatçı, dalavereci, kazıkçı…

“İş insanı”

Dolandırıcı, tefeci…

“Kadın”

Çirkin, utanmaz, fahişe…

“Erkek”

Alçak, karaktersiz, sapık…

“Komşular”

Dedikoducu, pis, suratsız…

Birçok insanımızın anlamadan, dinlemeden, düşünmeden sorumsuzca yaşamaktan ve nefret söyleminden “haz” aldığını anladık ama insanımıza “has” olan bu mu anlayamadık…

Yukarıda izahı ve mizahı olmayan, eleştiri dozu ve hoşgörü ölçüsünü aşan ifade örnekleri günlük yaşamda sıradan hale gelmekte, muhatabına itibar kaybettirmektedir.

“Dil yarası ok yarasından daha şiddetlidir.” Atasözü

Bu dil kesinlikle;

-         Siyaset, spor, bilim, toplum dili değildir.

-         Sevgi, saygı, barış, kardeşlik, hoşgörü dili değildir.

-         Birleştirici, bütünleştirici bir nezaket dili değildir.

-         Şık değildir.

-         Ahlaki değildir.

-         Doğru değildir.

İnsan olmak canlılar arasında ayırt edici bir özellik ise;

Aslanı, fili, maymunu, kediyi, köpeği, kuşu, balinayı eğitiyoruz ama cinsimizi eğitemiyoruz.

Papağana cümle kurmasını öğretiyoruz ama insanımıza konuşmayı öğretemiyoruz.

İnsan olarak doğadaki diğer canlılardan daha karmaşık bir yaradılışımız varmış gibi iki ayaklı yaşayan bir organizma gibi kendi bilincimize varmakta zorlanıyoruz.

Toplumsallaşmaya beynimiz ve zekamızla değil midemiz, kol kaslarımız ve cinsel organımızla başlıyoruz.

“Abeslikler, aidiyete izin vermiyor.”

Bu nefret söylemlerine bir yerden dur denilmesi, artık son verilmesi gerekiyor. Üstelik, aşağılamak, iftira atmak, hakaret etmek, karalamak, küçümsemek ve gıybet gibi söylem ve davranışların:

-         Psikolojide “davranış ve kişilik bozukluğu”

-         Sosyolojide “toplumsal yozlaşma”

-         Felsefede “erdemsizlik”,

-         Hukuksal açıdan “suç”,

-         İletişimde “engel”,

-         Kültürümüzde “ayıp”,

-         Dinimizde “günah” olduğunu unutmamak gerekiyor.

Nefret söylemi, çok daha geniş bir tabana yayılan, sosyal, ekonomik, sosyolojik, psikolojik ve kültürel etmenleri de içeren toplumsal bir sorundur.

Çinli filozof Konfüçyüs'e sorarlar: “Bir ülkeyi idare etmeye çağrılsaydınız, yapacağınız ilk iş ne olurdu?” diye. Konfüçyüs cevap vermiş: “İşe önce dili düzeltmekle başlardım. Çünkü dil bozulursa kelimeler düşünceleri anlatamaz.’’ Bunun içindir ki hiçbir şey dil kadar önemli değildir.

İnsanlık tarihini incelersek, bu anlayışın insanları gırtlak gırtlağa getirmekten, gerilim ve iticilik yaratmaktan, bireysel ve toplumsal ahlakın çöküşünü hızlandırmaktan başka bir işe yaramadığı ve yaramayacağının anlaşılması gerekiyor. {jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  2009  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Doç. Dr. Recep Cengiz Cuma, 22 Kasım 2013.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan

Kimler Sitede

Şu anda 1422 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 52939538

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1