Laçkalaşmış Hakem İlişkileri
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Recep Cengiz Laçkalaşmış Hakem İlişkileri

Laçkalaşmış Hakem İlişkileri

616813114e3fe10e90a3d5b8

Recep Cengiz- 27 Aralık 2021 Kendime "hakem eleştirisi" yazmamaya karar vermiştim.

 

Bu konuda bir şey yazmaya elim gitmediği için futbol programlarında "penaltı, ofsayt tartışmaları" filan gibi programlan hiç izlemedim. Buna rağmen, haber programlarına konu olan kırmızı kart gören bir futbolcunun hakeme kafa atması, kronik hakemle gereksiz konuşma takıntısı olan milli bir futbolcunun hakeme küfretmekten yine kırmızı kart görmesi, bir büyük kulüp başkanının ‘Sinir uçlarımızla oynayan bir hakem’, bir başka maçta hakemin itiraz eden bir futbolculara ‘Gidin lan buradan’ demesi, bir kulüp başkanının maç bitiminde hakeme saldırma girişimi ve maç sonu demecinde bir futbolcunun ‘Yazıklar olsun. Hakkımı helal etmiyorum. Takım arkadaşlarımın tüm ter damlaları haram zıkkım olsun…’ sözleri haber niteliği kazanınca, insan o ortamdan vıcık vıcık bir şeylerin orasına burasına yapıştığını hissediyor. Hakemlerle ilgili bir şeyler yazmak zorunda kaldım.


Hakemlerin, bu baskıyı kaldırmaları, adaletli, dikkatli olmaları, ikna edici yumuşak bir dil kullanmaları bu kadar mı zor?

 
Görünen o ki, futbolumuzda amaç-yöntem, yöneten-yönetilen ikilisi insanı şaşırtır niteliktedir. Amaç kazanmak olunca, yöntem “ne yaparsan, yap kazan” oluyor. Bu yaklaşım hakeme “sakın hata yapma!”, futbolcuya ” vur- kır- parçala, bu maçı kazan” şeklinde enjekte ediliyor. Bir diğer önemli ayrıntı, üst düzey bir futbolcunun kötü performansı ile kötü bir hakem performansının eleştirilmesi arasındaki farktır. Birincisinde, kötü performans “formsuzluk, zamanlama veya pozisyon hatası” olarak değerlendirilirken ikincisinde “beceriksiz, yeteneksiz veya sorumsuzluk” suçlamalarına yer veriliyor.

 
Tonlamadaki zorlayıcı tehditkâr üslupla yenilginin mimarı olarak düşünülen hakemler sınırı belli olmayan sert eleştirilerle hedef tahtasına yerleştiriliyor. Ayrıca, Federasyonla ilişkilerin çatışmacı yaklaşımla kapatılması sorunun nesnel yollarla değil, öznel yol ve yöntemlerle çözmenin işaretini veriyor.

 
Bunun yansıması olarak yıpratıcı tepkilerin bir kısmı sosyal medyadaki hesaplardan hakem ve federasyon aleyhtarı mesajlar içerirken, bir kısmı da hakemlere karşı toptancı bir anlayış ve çıkarım zemini mantıklı olmayan önyargıyı işaret ediyor. Yani, kötü performans analizi futbolcular için uyarı niteliği taşırken hakemler için tehdit niteliğine dönüşüyor. Kulüpler, federasyondan hakemlerin kötü yönetimleriyle ilgili soru sormuyor hesap soruyor.


Birçok yönetici, teknik direktör ve futbolcu yaptığı centilmenlik dışı söylem ve davranışların anlamını açıklayamıyor ama kaynağını açıklıyordu: Hakemler…


Bu süreçte en az hasarla sıyrılmak zorunda olan hakemlerin gündem olmaktan çıkması için işini doğru şekilde yapması gerektiği açıktır. İyi niyetli olsa da iyi analiz edilmeyen, pozisyonun süzülmeden verilen hatalı kararların hakemleri zorda bırakabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.

 
Bu bağlamda, hakemler riskli pozisyonlarda kural ve mantık dışı yanlış kararın bir parçası olmaktan uzak durmalıdır. Aksi durumda hakemlik mesleğine duyulan ‘güven’ ve ‘saygı’ duygusu (bugün olduğu gibi) yara alacaktır.


Hakemlerle ilgili iki önemli faktör ‘güven’ ve ‘saygı’ sadece bir maçla ilgili değil hakemlik yaşantısı boyunca olması ve korunması gereken özelliktir. İzleyenler, bu iki temel davranışı hakemlerden hep bekleyecek, bu iki faktörden birinin ya da ikisinin eksikliğini hakemlik niteliğine aykırı sayacaktır.

 
Sonuç olarak, hakemler her müsabaka öncesi, esnası ve sonrasında taraflara bu duyguyu koşulsuz ve karşılık vermek zorundadır. Müsabakanın sağlıklı bir ortamda oynanmasında bu iki duygu yaşamsal öneme sahiptir. Onun içinde ‘güvenin’ nasıl sağlanacağı ‘saygının’ nasıl oluşturulacağı bilmek, tutarlı davranışlar gösterebilmek hakemlik öğretisinin alfabesi olmalıdır.

 
Biri gelip, bu alfabenin oluşturulacağı konusunda bizi ikna etse, ne iyi olacak.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  1193  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Doç. Dr. Recep Cengiz Cuma, 22 Kasım 2013.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1438 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 54371445

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1