Recep Cengiz- 6 Kasım 2018 Hasan Şaş, futbolu bıraktı, antrenörlüğe başladı, ama hırçınlığından kopamadı. Futbol yaşamındaki bütün kötü alışkanlıklarını beraberinde götürdü. Yeni mesleğine uyum sağlayamadı, antrenörlük yaşamının etik ilkelerine direnemedi.

Hakem, rakip antrenör, futbolcu ve taraftar gözetmeksizin, kendisine ters gelen her şeyle çatışıyor.

Sahanın içinde düşünmeden hareket ediyor. Ya vuruyor, ya sövüyor. Ama bunu yapmamalıyım, sonra hayatım boyunca utanabilirim, demiyor.

Neden sakin kalamadığını bilmiyor. Çok deneyimli olmasına rağmen saha içi gerginliğin dayanılmaz etkisi altına giriyor, yani gaza geliyor.

Saha içinde en ufak bir gerginlik olduğunda beyniyle, dil ve yumrukları birlikte işlemiyor.

Galatasaray bir kulübün adı değil; bir tarih ve kültürün devamıdır. Bu davranışlar Galatasay adap ve kültürüne hiç yakışmıyor bu görüntü, her olaylı maçta daha da çirkinleşiyor.

Futbolculuğu çok geride kaldı. Her şey çok farklı, Galatasaray’da “yardımcı antrenör” hepsi bu.

Galatasaray yönetiminin, antrenörlük beceri ve yeteneklerini ölçmeden, Fatih Terim’in ekibinde olduğu için verdiği sorumluluklar, Hasan Şaş’ın görevinin “ne” olduğunu ve “niçin” saha da olduğunu bilmemesine yol açıyor. Antrenörlüğü huni dizmek, yelek dağıtmak, fıkra anlatmak işler kötü gittiğinde kavga etmek zannediyor.

Yine de iyi ya da kötü antrenör demek istemiyorum. Ama görünen o ki, Hasan Şaş, Fatih Terim’in değil, Galatasaray’ın antrenörü olduğunu unutuyor. Galatasaray’da sahada sırtını hemşerisine dayayıp “Adanalıyığ, Allahın adamıyığ” maçoluğuna özeniyor.

Etik değer ve faip-play kurallarının yanında değil. Her olayın aktörlerinden olması meslek tanımı ve görevlerinin arasında olmadığını bilmiyor.

Öğrencisi “adam olmanın ne olduğunu” sordu. Konfüçyüs şöyle dedi:

“En kısa anlatımıyla adamlık, kendi kendisini yenmek ve güzelliğin kanunlarına yöneltmektir. İnsan, adamlığa böyle yönelir. Adamlığa erişmek her insanın kendi elindedir, asla başkalarının elinde değildir.”{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş