Recep Cengiz-18 Kasım 2018 Oyunun kurallarının değil, saldırganlık ve şiddetin geçerli olduğu bir maç sonrası Galatasaray ve Fenerbahçeli yöneticilerin futbolu kendilerinin yönetme isteği öyle güçlü bir hal aldı ki, her yönetici güç ve yeteneklerini bu doğrultuda kullanmaya başladı.

Yöneticilerin yaşanan olaylara doğru teşhis koy(a)madan güç mücadelesine girişmeleri sorunu içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Oysa ki;

Bu sorun, duygusal ya da zihinsel bir bozukluk değildir. Bunlar, örneğin, kapasitesi yeterli bir insanın kapasitesinin altında başarı göstermesi ya da çaresizliğe düşmesi gibi durumlarda açığa çıkardığı iletişim ve kültür sorunlardır.

Bu sorun, stresli durumlarda sakin kalamamak sorunudur.

Bu sorun, konuşurken kendini duy(a)mamak sorunudur.

Bu sorun, futbolun ruhunu anlayamamak sorunudur.

Bu sorun, futbolun mantalitesini kavrayamama sorunudur.

Bu sorun, futbolun etik standardının düşük olma sorunudur.

Bu sorun, mantıklı düşünme becerisinden yoksun olmak sorunudur.

Bu sorun, duyguları kontrol ederek konuşma becerinin olmaması sorunudur.

Bu sorun, futbol yönetiminde kültürel yozlaşma sorunudur.

Bu sorun, konuşurken hoşgörüsüz olmak sorunudur.

Bu sorun, iletişimin sınırlarını bilmemek sorunudur.

Bu sorun, konuşmaya başlamadan önce ne söyleyeceğini bilmeyip, konuştuktan sonra da ne söylediğini hatırlamayan yöneticilerin varlığı sorunudur.

Bu sorun, bu yöneticilerin büyük camiaları temsil etme ve yönetme yeteneğinden yoksunluk sorunudur.

Bu sorun, çıkarımları yanlış olan kişilerin futbolu yönetmesi sorunudur.

Bu sorun, futbolu ve kulüpleri yozlaştırıcı otorite ile yönetme sorunudur.

Bu sorun konuşurken planlama yap(a)mamak sorunudur.

Bu sorun kelimelerin özenle seçilmeme ve doğru telaffuz edilmeme sorunudur.

Bu sorun, çevremizdekilere sürekli ders ve öğütler verme hastalığı sorunudur.

Bu sorun hoşgörü, nezaket, saygı ve empati kavramlarının futbolu şekillendirmemesi sorunudur.

Bu sorun tıpkı, ter kokusundan geçici olarak kurtulmak için parfüm, deodorant kullanıp bu kokuyu daha da çekilmez yapma sorunudur.

Sorun yönetim sorunudur, çünkü aramızdan liyakat sahibi insanları uzaklaştırıyor veya onları görmezden geliyoruz. Bize taraftarlık duygusunu en iyi yaşatanları baş tacı ediyoruz.

Başarısızlık sonrası, sarsıntının çok çabuk atlatılması, ezeli rakiplerle manevi yapının sürdürülmesi ve geliştirilmesi için bu sorunun nasıl çözüleceği değil, çözül(e)meyeceği bu kişilerce çok iyi biliniyor(!)

Eleştiri de konuşmanın sınır ve ölçüsünü belirlemek çok önemlidir. Eleştiri nesnelse ve bugünün sorunlarına ilişkin mesajlar içeriyorsa anlamlıdır, yararlıdır. Bu nedenle, eleştiri ciddi bir sorumluluk içermelidir. Ne yazık ki, yapılan eleştiriler çoğunlukla bu sorumluluktan uzak görünüyor. Bu nedenle, futbolu yönetmek için futbolu sevmek yetmiyor. Futbolu öğrenmek, futbola kafa yormak, futboldan anlamak gerekiyor. Bu biraz zahmet ve emek istiyor. Bunun için futbolu yönetenler futbolu değil, skoru seviyor.

Futbolda, şiddeti konuşmak yorucu bir iş. Konuştuklarının fanatik insanlar üstünde bir etkisi yoksa futbol anlayışımızda bir değişiklik yapmayacaksa neden boş konuşur bu insanlar?" diyesim geliyor.{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş