Senede Bir Gün Kadın, Ya Sonra?
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Recep Cengiz Senede Bir Gün Kadın, Ya Sonra?

Senede Bir Gün Kadın, Ya Sonra?

WDay

Recep Cengiz- 8 Mart 2019  Televizyon ekranlarında kadın tiplerine baktığımızda; 

 

- Ya koca arayan- ya koca bulan, 

- Ya yemek tarifi veren- ya yemek yiyen, 

- Ya puan veren- ya puan alan,

- Ya tahrik eden, ya tahrik olan, 

- Ya kumarda kaybeden, ya aşkta kazanan,

- Ya şımarık duygusuzzengin, ya erkek gibi davrananduygulu fakir,

- Ya hizmetçi, ya abartılı makyaj ile pavyonda şarkıcı,

Ya hafif, ya önemsiz,

Güzel ama aptal, zeki, ama eğitimsizkadın karakterleri Yani, kadının beyaz perde de en etkileyici biçimde  görünen yüzü sosyal yaşamda kaderi olmuştur.

Hiç düşündük mü filimlerde aşkta kazanan fakir ama güzel pedikürcü kız, sosyal yaşamın neresindeydi acaba?

Gerçek yaşamdaki pedikürcü kızla, filimdeki pedikürcü kız arasındaki fark neydi?

Gerçek hayattaki her şey tıpkı filimlerdeki gibi rastlantısal mıydı?

Bu durumda hangisinin daha şanslı, daha mutlu ve daha gerçek olduğu belirsiz olmuyor muydu?

Garip olan, filimlerdeki pedikürcü kızın yaşam tarzının toplumun çoğunluğu tarafından hayal ediliyor olmasıdır. Çünkü kadınlar değer kaybını iliklerine kadar hissederken; popüler kültür, diziler ve medya, bu yaşam tarzını topluma dayatmaya devam ediyor.`Sevgi' kadına yakıştırılmıştır, `Saygı' ise erkeğe. Burada da duyguların daha baştan paylaştırılmasını görmüyor muyuz?

Kitaplara cennet “ana”ların ayağı altındadır ama pratikte “kadın” erkeği baştan çıkaran birşeytandır. Yani, evin içinde boynu bükükerkeğe muhtaç dolaşankarnında sıpası, sırtında sopası eksik olmayan; ya da doyumsuz bir tüketici, diplomalıama eğitimsiz, güzel ama fakir, varlıklı ama kültürsüz, her şeye sahip ama mutsuz bir karaktere dönüşüyor. 

Davranışlarımız dünyayı, çevremizdekileri ve kendimizi nasıl algıladığımızla ilgilidir. Bu nedenle tıpkı, daha önce toplumda yaratılan ayakkabısının tabanı  delik, buzlu cam gözlüğü ile sadece kopya çektirmemeye çalışan tek derdi geçim olan “öğretmen”, çürük dişleri ve kirli sakalı ile kadınların göbeğine muska yazıp yağmur duası okuyan “sahtekar imam” algısı  gibi, bu görüntüsü ile toplumda yaratılan 

- Dedikoducu

Hafifmeşrep

Kıskanç

-Yalancı

- İhtiraslı

Aç gözlü

- İki yüzlü

-  Koca parası yiyenkadın algısı; kadının onuru ve insan hakları ve toplum sağlığı için görünmez olmalıdır. 

Toplumda herşey erkeği “üstün yaratıklar” kılar. Herşey erkeklerin çevresinde döner, döndürülür.Kadın tecavüze bile uğrasa, sonuçta suçlu kendisidir, çünkü “erkeği tahrik etmiştir”1.

Bu olayların bize göstermesi gereken en önemli gerçek,alınan hukuki ve güvenliktedbirlerinin, içinde yaşadığımızdüzenin yozlaştırıcı etkisine yetmediğidir. 

''Tıp, kaderi ölmemek olan insanı iyileştirir." Atasözü

Fanatik ölçüde dar ve yoldan çıkmış algının zemin hazırladığı “kadın cinayeti, çocuk evliliği, cinsel taciz veya boşanma”  gibi psiko sosyal sorunların azalması için

Kirlenmiş ve kirletilmiş olmamak için, 

Tecavüzle çalınan bekâretin yarattığı namus boşluğunu doldurmak adına “zamanla seversin” diye tecavüzcüsüyle evlendirilen çaresiz kadınların olmaması için,

Yüzündeki darp izini makyajla gizleyen kadınlar olmaması için,

Kıskançlık, namus ve töre cinayetine kurban gitmemek için,

Erkeğin bir metre arkasından yürümemek için,

Bie erkeğe bağlı kalmanın hep kadınlara düşmemesi için,

Cinselliği, kadınları tutsak eden bir araç olmaktan çıkarmak için,

Tanıklarla, kanıtlarla mahkeme salonunda dolaşmamak için,

Feminizm, erkekler gibi olmak isteyen bir avuç öfkeli kadın anlamına gelmemesi için,

Kadın kimliği üzerinden (karı gibi konuşma, kadın gibi kırıtma, kadın gibi sakız çiğneme, karı gibi giyinme ..vb) yakıştırmalarla cinsiyet ayrımcılığına zemin oluşmaması için, 

Yoksulluk ile yoksunluk arasında sıkışık kalmamak için,

Kadınların ezilip horlanmaması, aşağılanmaması ve ötekileştirmemesi için, 

Ürpermemesi, titrememesi, korkudan terlememesi için,

Verilmiş  fakat sahip çıkılmamış hakları için kadın:

- Başı dik, ayakları yere basan, özgüveni yüksek olmalıdır.

- Bilim dünyasında aydınlatmacı olarak daha çok üretmelidir.

- Spor alanlarındazekayetenek ve becerisini göstermelidir.

- İş hayatında daha çok girişimci ve lider olmalıdır.

Toplumsal üretime katkı sağlamalıdır.

- Siyasette problem çözücü, aydın ve entelektüel bir kimliğe sahip olarak yer almalıdır.

Toplumaaydın, laik ve demokrat biri olarak rol model olmalıdır.

- Btopluma ilkeli, prensipli ve inançlı aydın kadınlar yol göstericiolmalıdır.

Kadın erkek eşitsizliğinde sorun kadının erkekle olan çelişkisi değil, insanın insanla olan çıkara dayalı çelişkisidir. Bu toplumda sosyal adalet, huzur ve güven ortamının sağlanması, kadını toplumdan soyutlayıcı ayrımcılığın önlenmesi, zihinlerin kirlenmemesi isteniyorsa; düşünen, tartışan, araştıran kadınlarkonuşmalıdır.  

Anlatılması zor anlaşılması kolay olan sevgi bağının en kuvvetlisi ana ile çocuk arasında olurNefsi bitene kadar değil, nefesi bitene kadar sevmek “ana” ile olur. Bu toplumda sevgi tohumunun ekilmesi isteniyorsa okullarda beyni, benliği ve ruhu bağımsız kadınlaryetiştirilmelidir. Aile içinde güçlü bir kadın karakterlerinin, büyük eğitsel değeri vardır. Böyle davranışlar kadınlarin otoritesini güçlendirir, özgüveni artırır.

Erkeğe hizmet, kadının mutlak kaderi ve görevi olmamalıdır.

Toplumda vicdan ağını örecek kadın,aşağılandığını hissetmemeli, doğurduğundan gelecek insaniyeti beklememelidir.

8 Mart gücünün yetmediği toplumsal bir düzene karşı yürekleri rahatlatan bir gün olmamalıNazım Hikmet’in dediği gibi “Yürekli bir kadının başı yüreksiz bir erkeğin omuzuna ağır gelmelidir.”{jcomments on}

Kaynak:

1. Bursalı, O. ( 2008 ), Türban Kadın Sorunu mu Erkek Sorunu mu?, Cumhuriyet Kitapları, İstanbul.
                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  2561  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Doç. Dr. Recep Cengiz Cuma, 22 Kasım 2013.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1598 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 54101659

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1