Recep Cengiz- 3 Mart 2019 Yıldırım Demirören yedi yıldır ‘iddia’larla sürdürdüğü görevini büyük ‘iddia‘yı tutturunca, perde arkası olmadan, anlamlı bir mesaj ve etik bir şekilde bıraktı…

Örnek bir davranış(!)

***

Yıldırım Demirören’le yedi yılda milli takımımız, eşine az rastlanır bir şekilde, bütün uluslararası şampiyonalara katıldı...

Millet olarak göğsümüz kabardı(!)

***

A milli futbol takımımız, FIFA dünya sıralamasında asla 37-42. sıralara inmedi, hep 2 ile 7 arasıdaki yerini korudu, sayenizde sayısız büyük başarılar kazanıldı…

Sayenizde dertlerimizi unuttuk(!)

***

Yıldırım Demirören, Türk futbolunu yedi yıl yaratıcılığınızı tüketmeden ‘devrim‘ gibi kararlarla yönettiniz…

Feyz aldık(!)

***

Yedi yıllık döneminizde, kulüplerimiz beceriksiz yöneticiler sayesinde borç batağına sürüklenip, finansal fair play nedeniyle, kupalardan men cezası alırken; ülkemizin saygın şirketlerinin yapamadığı banka işbirliklerini becerip, kulüplerimizi borç batağından kurtarmayı başardınız, Fatih Terim’e ödenecek tazminata rağmen futbol federasyonu bütçesini üçe katladı…

Çok teşekkür ederiz(!)

***

Sizin gibi düşünmesekte, size yüklenen “anlamın” kurbanı olmadan “devrim” gibi sonuç odaklı kararlarınız sayenizde kulüplerimiz futbolcu ithalatı rekor kırdı...

Şükranlarımızı sunarız(!)

***

Milli takımı yaşlı futbolculardan, tecrübeli genç Lucescu ile kurtardınız...

Hürmetler(!)

***

Döneminizde, kulüpler arası gerginlikler ortadan kalktı. Etik değer ve fair play ilkeleri slogan ve zihinsel olmaktan çıkıp pratiğe dönüştü…

Minnettarız(!)

***

Görevinizi bırakırken bile görev aşkı ile yeni yönetimin arayışta olmaması için etik davranarak, Milli Takım Teknik Direktörlüğü için Şenol Güneş’le dört yıllığına anlaştınız...

Çok naziksiniz(!)

***     

Sayın başkan!

Sizin, nasıl bir başkan olduğunuzu anlayana kadar tam yedi yılımız geçti. Siz, bitti! Dediniz, bizde ‘sözünüzün üstüne söz söyleyemediğimiz için’ gönlümüz el vermese de kabul etmek zorunda kaldık.

Siz, futbolu ne amaçla yönettiyseniz, futbol size onu sundu.

Kim ne derse desin, kararlarınız hiç yönetilmedi, tarafsız ve zihnen özgür oldunuz.

Futbol tarihine altın harflerle ‘yumurtayı dik tutabilecek kişi’ olarak geçtiniz, biz çok mutlu olduk.

Yedi yıllık döneminiz içerisinde;

Disiplin cezaları “kimilerine uygulandığı, kimilerine uyarlandığı” için,

Federasyonda niteliksiz kart vizitli çok sayıda kişiyi yüksek maaşla çalıştırdığınız için,

Yabancı oyuncu sayısını artırarak, genç oyuncuların üst düzey takımlarda oynama ve rekabet etme şansını azalttığınız için,

3. Lig’e 30 yaş sınırı getirip, yüzlerce futbolcunun ekmeğiyle oynadığınız için,

Amatör futbolu bitirme noktasına getirdiğiniz için,

Her ne kadar sponsorlar üzerinden sağlansa da (ki bu para amatör futbol, alt yapı, eğitim vb. faydalı işlerde kullanılabilirdi) yüzlerce beleşçiyi bedevadan turnuvalarda ağırladığınız için eleştirilsenizde;

Yedi yıllık döneminizin, futbol tarihimizin en tartışmasız ve en başarılı dönemlerinden olduğu gerçeğini unutmayacağız.

Lütfen! ‘iddia’sızda olsa satranç ustası gibi düşünerek yönettiğiniz futboldan kopmayınız, biz zavallı futbol severleri ‘büyük başkansız’ bırakmayınız…{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş