Alemin Kralından, Senin Atacağın Pasa...
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Recep Cengiz Alemin Kralından, Senin Atacağın Pasa...

Alemin Kralından, Senin Atacağın Pasa...

futbol

Recep Cengiz- 24 Aralık 2019 Takımlar sahaya çıkmak için tünelde görünüyor. Tribünlerde ortalama 20 bin taraftar takımlarına destek olmak için coşkulu; tezahüratlar, marşlar, alkışlar… “Alemin kralı geliyor…”

 Futbolcular sahaya çıkarken müthiş özgüvenli; başları dik, göğüsleri önde müthiş bir deparla seremoni için orta sahaya doğru koşuyorlar… Bizim takım ve Türk futbolu şerefine üç kere “SağoolllSağoolllSağoolll!”

Futbolcular ısınma hareketleri için toplanıyorlar; hafif koşu, kültür fizik hareketleri, tempolu koşular, dar alanda oyunlar ve esnetme hareketleri birbirini izliyor. Bu arada taraftar boş durmuyor, sevgi gösterilerine futbolcuları tek tek tribünlere çağırarak devam ediyor “Kaptan buraya, kaptan buraya…”

Yüksek sesle ve coşkuyla okunan marşlardan sonra maçın başlaması için her şey hazır… Her şey yerli yerince, hakemler keskin bir düdük sesiyle, takım kaptanlarını top veya saha seçimi için yanlarına çağırıyor. 

Top ve saha tercihi belirlendikten sonra her iki takım futbolcuları yarı alanda kümelenmiş motivasyon konuşması yapıyorlar “Özverili taraftarlar için, emeklerimiz için, şampiyonluk için bu maçı alacağız, söz mü? Söz!”

Futbolcular büyük bir arzu ve istekle oynayacakları bölgelere dağılıyorlar. Dizilişlere bakıldığında takım saha da 4-3-3 oynayacak gibi görülüyor

Futbolcuların, kendisiyle gurur duyacağı, taraftarın mutlu olacağı bir maç için her şey hazır, hakemin başlama düdüğü bekleniyor. 

Beklenen an geliyor... Hakemin başlama düdük sesiyle sahadaki hareketsizlik bir anda kayboluyor, başlama vuruşu ile topa sahip olmak için kıyasıya bir mücadele başlıyor. Topa sahip olan taraf hücum diğer takım savunma pozisyonunda… Şartlar aynı ama görevleri gereği futbolcular farklı hareket ediyor:

Saha da bazı futbolcular güçleri, bazıları tekniklerikullanıyor.

Bazıları topla, bazıları hakemle uğraşıyor.

Bazıları kendine, bazıları tribüne oynuyor.

Bazıları bugününe, bazıları geleceğini kurtarmaya çalışıyor.

Bazıları akılları ile bilinçli oynuyor, bazıları duyguları ile mücadele ediyor. 

Bazıları rakibini iyi tanıyor, bazıları kendini tanımıyor, yeterlilik veya yetersizliklerinin farkında değil.

Bazısı oyunu şekillendiriyor, bazısı da oyunun şekline giriyor.

Bazı futbolcular kendisini yıllar sürmüş antrenmanların beynine kazıdığı futbol becerisine bırakırken, bazıları da saha atmosferinin yani duygularının esiri olmuş gibi hareket ediyor. 

Bu oyunun dengesini bozan bir durum, bu nedenle topun olduğu bölgelerde kümelenmeler kaçınılmaz oluyor. Maçın başındaki 4-3-3 dizilişi yerini pozisyon almaya bırakıyor. 

Güçlü takımlar (veya futbolcular), rakiplerini yok sayarak futbol oynuyor. Bu yanıltıcı anlayış yani rakibin küçümsemesi veya hafife alması büyük sürprizler doğurabiliyor. 

Skor belli değil ama bu maçta oynan futbol çağın gerisinde belli!

Taraftar, oynanan kötü futboldan memnun değil. Pas hatalarının artması ile tribünde de grup bütünlüğü bozuluyor. Yer yer “Aaa!”, “Oooo!”, “Yapma yaa!” gibi şaşkınlık ve hayret ifadelerinin yerini bireyselde olsa “Hadi bir şey olmaz, devam et!” moral verme söylemlerine bırakıyor.

Aynı futbolcunun ikinci pas hatası olduğunda, tepki uyarıya dönüşüyor.

“Dikkat et!”

Üçüncü pas hatası olduğunda

Aradaki duygusallık ve sevgi kayboluyor. Gerilen taraftarın uyarı sertleşip, tehdit halini alıyor Hey! Kendine gel”

Dördüncü pas hatası sonrası

Pasların isabet oranı düştükçe gerilimin artması kaçınılmaz oluyor. Birkaç dakika önce dudaklardan dökülen o anlamlı güzel sözcükler bir anda unutuyor. Sempatisini yitiren taraftarda, maç öncesinde iyi futbol ve galibiyet için söz veren futbolcuların sözünde durmadığına inanan taraftarlarda aldatılmış duygusu uyanıyor. Bu durumda, taraftarın galibiyet beklentisine paralel hayal kırıklığı kaçınılmaz oluyor. Öfkesini denetim altına alamayan taraftarlar için son söz çoğu zaman kendisinden başkasının duymadığı küfürdür “Senin atacağın pasın taa…..”{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  2300  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Doç. Dr. Recep Cengiz Cuma, 22 Kasım 2013.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1737 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 54099856

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1