Recep Cengiz- 31 Aralık 20192020 yılına girerken rol model teknik direktörlerimizden Ünal Karaman’ın “futbolu çok bilmiş!” yöneticileri tarafından sürekli eleştirilerek taciz edilmesi sonucu istifaya zorlanması, Türkiye’de futbolun ne hale geldiğini göstermesi açısından düşündürücüdür.
Ünal Karaman’ın istifa kendi tercihi ancak nedeni, Türk futbolunun kanayan yarasıdır İşin ironisini yaparsak. Ünal Karaman’ı istifa ettirmek nasıl bir şey?
Hani bazı şebeke suyu, geçtiği yerde bir kireç tabakası bırakır da sonunda bu, boruyu tıkar ve suyun akışını büsbütün durdurur, onun gibi bir şey.
*
İnsanın, “kendi ayağına sıkması” gibi bir şey.
*
Ceza sahasında dokuz kusurlu hareketlerden birini yapan bir futbolcunun diğer futbolculardan önce elini kaldırarak hakeme “ben yapmadım” mesajı vermesi gibi bir şey.
*
“Kaş yapayım derken göz çıkarmak” gibi bir şey.
*
“Allah akıl-fikir versin” dememiz gibi bir şey.
*
İdam sehpasında hapşıran mahkûma, "çok yaşa" demek gibi bir şey.
*
Türk futbolu için yanılgı ve zaman kaybı gibi bir şey.
*
Düşenin dostu olana, düşenin düştüğünü inkâr etmesi gibi bir şey.
*
Sihirbazın bir tür el çabukluğu yaparak elindeki parayı gözden kaybettirmesi gibi bir şey.
*
Şoförün içip arabanın sarhoş olması gibi bir şey.
*
Abdestsiz namaz kılmak gibi bir şey.
*
Adaletin olmadığı yerde rezaletin olması gibi bir şey.
*
Oyuncunun, kendi kalesine gol atması gibi bir şey.
*
Mark Twain'in "Sigarayı bırakmak bir şey değil. Ben yüz kere bıraktım" sözü gibi bir şey.
*
Denizdeki balığa pazarlık etmek gibi bir şey.
*
Hırsızın evin içindeyken kapının kilitlenmesi gibi bir şey.
*
Koyunları Kurt’un değil çobanın yemesi gibi bir şey.
*
Karıncaya tüfekle ateş etmek gibi bir şey.
*
Bir psikiyatristin “Bize hiçbir zaman gerçek hastalar gelmez. Gerçek hastaların hasta ettikleri gelir” demesi gibi bir şey.