Bir-Az İnsan Olmak!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Recep Cengiz Bir-Az İnsan Olmak!

Bir-Az İnsan Olmak!

AYZ

Cengiz- 21 Mart 2020 Toplumda güveneceğimiz kurum, kuruluş, insan kalmadı... Öğretmenler saygınlığını, Hekimler değerini, Hukukçular güvenirliğini, Din adamları inancını, Siyasetçiler otoritesini, Yazarlar bilgeliğini, Bilim insanları geçerliliğini, Sporcular azmini kaybetti.

 

Fikir, bilginin önüne, taklit aslının yerine geçti.

Kaş yapayım derken göz çıkarıyoruz.

Her şeyi bir-az yaşayan bir nesil ürettik.

Bir-az kulüp yöneticilerimiz var; biraz futbol bilgisi, biraz yönetim bilgisi, biraz hakemi eleştirmek, biraz rakibe sataşmak, biraz politika yapmak, biraz reklam yapmak…

Bir-az arkadaşlıklarımız vardır; orta gelirli, ortaokul mezunu, biraz gönül koyan, biraz kâğıt oyunlarını bilen, biraz hayattan keyif olmasını bilen, biraz şakayı seven…

Bir-az antrenörlüğümüz var; çok az fizyoloji, az beslenme, biraz antrenman bilimi, biraz analiz, biraz taktik…

Bir-az evliliğimiz var; biraz sevgi, biraz saygı, biraz çocuk, biraz beyaz eşya…

Bir-az futbol yeteneğimiz var; biraz koşu, biraz mücadele, biraz orta, biraz asist, biraz savunma, biraz hücum, biraz şut…

Bir-az eğitimciliğimiz var; biraz ders, biraz ödev, biraz anı, biraz oyun, biraz sınav, biraz not…

Bir-az hakemlerimiz var; biraz oyun bilgisi, biraz kural bilgisi, biraz dikkat, biraz karar vermek, biraz yönetim, biraz iletişim, biraz sarı kart, biraz kırmızı kart, biraz düdük…

Bir-az bilim insanımız var; biraz yabancı dil, biraz istatistik, biraz okumak, biraz araştırmak, biraz sorgulamak, biraz proje, biraz tez, biraz kongre, biraz sempozyum…

Bir-az fanatik taraftarımız var; biraz küfür, biraz marş, biraz tezahürat, biraz şiddet, biraz argo…

Bir-az siyasetçimiz var; biraz vatandaş, biraz meclis, biraz ekonomi, biraz kültür, biraz dış politika, biraz sanat, biraz spor…

Bir-az futbol yazarımız var; biraz yazar, biraz okur, biraz izler, biraz görüşür, biraz araştırır…

Bir-az din görevlimiz var; biraz ayet, biraz hadis, biraz vacip, biraz farz, biraz sünnet, biraz sevap, biraz günah…

Bir-az sanatçımız var; biraz tiyatro, biraz sinema, biraz dizi, biraz sahne, biraz sunuculuk, biraz reklam, biraz jüri…

Bir-az hastalarımız var; biraz karantina, biraz tedavi, biraz korunma, biraz ilaç, biraz serum…

Bu tarz düşüncelerini, davranışlarına yansıtan insanlarımızın olaylara tepkileri "biraz beklesin, biraz sonra, bir dakika gidip geleceğim, biraz sonra bakarız, az sonra, kafayı yorma, sorun yok, acele etme . . . " gibi ifadeler olunca kendimizi daha iyi hissetmiyoruz, daha sağlıklı yaşamıyoruz, daha mutlu olmuyoruz, daha dindar olmuyoruz, daha etkili iletişim kurmuyoruz, daha kaliteli eğitilmiyoruz aksine varlık içinde yoksun yaşıyoruz. Elbette iyi niyetli, dürüst gayretler de söz konusu ama söz konusu sıradanlaşan yanlış anlamalar, niyet okumalar, kıskançlıklar olunca gücümüz yetmiyor. Neye inanacağımızı, kime güveneceğimizi şaşırdık.

Boşuna dememişler: “yarım hekim candan yarım hoca dinden eder”

Toplumsal yaşamımızda her şey bir-az olunca; neyin, nasıl, nerede, niçin, gerçekten önemli olup olmadığını belirleyemiyoruz. İnsanca yaşamanın zor, kaliteli yaşamın pahalı, omurgalı yaşamanın bedelli, dürüst yaşamanın zahmetli bir toplumda sevgi-saygı, inanç-değer, iyi-güzel kavramlarını benimsemiyor, anılarımızla yad ediyoruz.

Etik sorunlara yaklaşım tarzımız belirli bir ahlaki görüşü ortaya koymak değil, fikir üretmek veya yorum yapmak üzerine oluyor.

İnsanı salt mide olarak algıladık. Etliğe, sütlüğe karışmayıp, kendi halinde görünerek et yiyip, süt içen bir insan grubu yaratık.

Sanki aklımızı kiraya verdik. Reel anlamda neyin doğru, neyin yanlış olduğuna karar veremiyoruz. Aklımız karışıyor. Nutkumuz tutuluyor, nefesimiz kesiliyor. Telefon şarjını önemsediği gibi kendimizi, televizyon dizilerini benimsediğimiz gibi değerlerimizi, interneti kullandığımız gibi aklımızı kullanmıyoruz.

Televizyonlarda, halkın düşünme gücünü yok sayan niteliksiz tartışmalar sorunların giderek büyümesine neden oluyor, toplumun ayrışmasına zemin hazırlıyor.

Deprem oluyor; beyni depremden daha hasarlı insanlar türüyor.

Salgın hastalık oluyor; virüsten daha tehlikeli mikroplar fırsatçılık yapıyor.

Mülteci geliyor; horluyor, dışlıyor, aşağılıyor ama yok parasına sigortasız çalıştırıyoruz.

Deprem yaşamak doğal afet, Salgın hastalığa yakalanmak virüs, Mülteci olmak savaş sonucudur ama fırsatçılık bir ahlak sorunudur.

Bu insanları konuşuyoruz ama bu insanların nasıl fırsatçı olduğunu sorgulamıyoruz. Yaratılmak istenen insan profilinin özelliklerine bakarsak anlayışın gerisinde yatan gerçekleri görebiliriz.

Bu anlayışı değiştirmek; bu ülke insanına bir başka açıdan, bir başka mantık ve doğru bir yöntemle bakmayı zorunlu kılıyor. Burada yapılması gereken iş, kendisine ahlaklı insan diyen her insanın yapması gereken iştir.

Toplumda az sayıdaki insanın cüret ettiği fırsatçı davranışlara karşı büyük bir çoğunluk cesaret edip tepki gösteremiyor. Yani cürete karşı cesaret yok. Bu bağlamda, ülkenin gerçek; eğitimcileri, aydınları, siyasetçileri, sanatçıları, sporcuları, iş insanları, din adamları artık kış uykusundan uyanmalı, susmamalı konuşmalı, edilgen değil etken olmalı “mum gibi dibine değil güneş yeryüzüne gibi” ışık saçmalıdır.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  2267  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Doç. Dr. Recep Cengiz Cuma, 22 Kasım 2013.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1685 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 53266540

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1