Abdullah Avcı ve Futbol Felsefesi
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Recep Cengiz Abdullah Avcı ve Futbol Felsefesi

Abdullah Avcı ve Futbol Felsefesi

5fa995045 

Recep Cengiz-15 Şubat 2021 Bu makaleyi yazma amacım, Trabzonspor’un istatistiklerine bakarak, Abdullah Avcı’yı övmek değil, diğer teknik direktörlerle karşılaştırmak. Onu veya onun gibi teknik kadroları başarısız göstermek hiç değil. Asıl amacım, skora göre yeterli gördüğümüz/görmediğimiz teknik direktör önyargılara değinirken “Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek.”

 

Abdullah Avcı örneğinde, işini doğru yapan/yapmaya çalışan diğer teknik direktör ve antrenörler için bir farkındalık yaratmak. Karakteri sağlam, cesaretli, yetenek ve becerisiyle piyasada tutunmaya çalışan destek ve moral vermektir.

   

Bu anlamda, Abdullah Avcı’nın Kişilik Analizi:

   

Abdullah Avcı’nın başarısı kişiliğine dair ipuçları veriyor; formayı dağıtırken adil olması, çok çalışması, işine saygı duyması güçlü ve sağlam bir kişilik göstergesi olarak kabul edilebilir. Bunun yanı sıra;

   

-Kendine odaklanan, bencil bir kişilik sergilemiyor

 

-Takıntılı bir kişilik sergilemiyor.

 

-Kişiliği oldukça güçlü, çelişkili davranmıyor.

 

-Teknik direktörler arasında entelektüel bir kimliğe sahip, iyi bir okuyucu, tiyatroya gidiyor, güncel filmleri takip ediyor, yardım amaçlı organizasyonlara ilk fırsatta katılıyor.

 

-Görev yaptığı kulüplerin değerlerine saygı duymayı/göstermeyi ihmal etmiyor. Örneğin, sorunlu ayrıldığı, Beşiktaş’ı yendikten sonra egosuna yenilip kibirli davranmadan kulübün iki efsane ismi Şeref Has ve Süleyman Seba’yı saygı ile anması örnek bir davranıştı.

   

Bu nokta da geçmişe saygı duyarak şehir ve takım arasında bağ oluşturmak, kendi içinde değerler bütünlüğü sağlamak, üretken bir ekiple yararlı işler yapabilen kapasite ortaya koymak Abdullah Avcı farkı olduğu kadar toplumsal bir farkındalık yaratılması açısından da önemlidir.

   

Antrenörlük Felsefesi

   

-Karar verirken çok aceleci davranmıyor, kararın arkasında duruyor.

 

-Kendilerine ait orijinal fikirleri var.

 

-Sabırlı ve azimli bir görüntü sergiliyor.

 

-Hedefi olan kulüplerde çalışıyor.

 

-Kendi kendisine saygısı olmayan” insanlardan uzak duruyor.

 

-Sorumluluk alabilen futbolcuları arıyor.

 

-Kendini geliştirmesini seven insanlarla çalışıyor.

 

-Etkili ve doğru antrenman yöntemleri takım yönetimini kolaylaştırıyor.

 

-Kazanmanın anlamını biliyor.

 

-Oyun anlayışını oyuncuların yetenek ve kapasitesine göre belirliyor.

 

-Yapmak istediği tek şey takımının geçmişten iyi olması için daha çok çalışmak.

 

TAKIM YÖNETİMİ:

   

Genel olarak:

 

-Takımın mevcut durumunu değerlendirip, geleceği öngörüyor.

 

-Futbola aşırı basitleştirilmiş bir şekilde bakıyor ve sorunları kendi becerileriyle başa çıkabilecek düzeye getiriyor.

 

-Oyunu anlamlandırıyor.

 

-Takım içi sorunları öznel değil nesnel olarak ele alıyor.

 

-Takımına kendi kişiliğini oynatıyor; dengeli, kontrollü, bilinçli ve saygılı bir futbol oynatarak ne olduğunu değil neler yapabileceğini gösteriyor. Kendisi geliştikçe takımı da gelişiyor.

 

-Karizmatik bir lider olarak takımına vizyon ve değer verebiliyor.

 

-Takımda süre alamayan futbolcularda doğal olarak oluşan karışık duyguları denetleyebiliyor.

 

-Oyuncularına karşı sabırlı, anlayış, hoşgörülü ve hakkaniyetli davranıyor.

 

-Yardımcılarını derinlemesine dinliyor, anlamaya çalışıyor ve onların fikirlerine saygı duyuyor.

   

Başarı olduğu durumlarda:

   

-Maçın skoru ne olursa olsun, aynı ölçüde sakin, aynı ölçüde kibar olmasını biliyor.

 

-Mütevazi olmayı elden bırakmıyor.

 

-Rakiplerine saygı duymayı ihmal etmiyor.

 

-Başarıyı sahiplenmiyor, paylaşıyor.

 

-Futbolcularla iletişim kurma becerisi yüksek

   

Başarısız olduğu durumlarda:

   

-Duygularını kontrol etmesini biliyor.

 

-Anlık gerginlikler yaşanmasına rağmen duygusal gerileme yaşamıyor.

 

-Başarısızlık durumlarında gerçeği inkâr eden, saptıran ya da değiştiren savunma mekanizmaları kullanmıyor.

 

-Hataları kabul etmekte zorlanmıyor.

 

-Hakemleri eleştiriyor ama suçlamıyor.

 

-Sinirlendiğinde sakin kalmayı becerebiliyor

   

İLETİŞİM BECERİSİ:

   

-Müsabaka Öncesi Basın Toplantısında ruh halini (Rahat, Gergin, sinirli, mutlu,

 

mutsuz, öfkeli…vb.) yansıtıyor.

  

-İnsanları etkilemek, istenilen sonuçlara ulaşmak için hazır olunduğunun mesajını kararlılıkla veriyor.

 

-Basın toplantılarında sorulara, yanıtları, tepkiseldir ve basmakalıp değil.

 

-Demeç verilmeden önce, nelerin söyleneceği önceden planladığı anlaşılıyor.

 

-Doğru giyiniyor. Kıyafet tercihinde; yaş, mevsim, fiziki yapı, müsabakanın anlamına dikkat ediyor.

 

-Konuşurken, taraftarlarınız manevi bir güç veriyor.

 

-Her şeyi biliyorum havası uyandırmıyor.

 

-Özel gün ve önemli olaylara değiniyor. Örneğin, Trabzonspor’da taktığı kasket ile bütünleşmiş Ahmet Suat Özyazıcı’ya atfen kasket takma fikri yaratıcı zekâ üretimiydi.

   

Saha İçi İletişim Becerisi

 

-Takımını (Amacınız, hazırlıklar sonucu avantaj ve dezavantajlarınız) tanıtıyor.

 

-Maçta; ne yapmak istediklerini oyuncularına net olarak anlatabiliyor.

 

-Beden dilini verimli bir şekilde kullanabiliyor.

 

-Dış faktörlerin (Hava şartları, saha, zemin, hakem, rakip…vb) hedef ve beklentileriyle ilişkisini anlayabiliyor.

 

-Olayları Telaşsız, sakin ve samimi sağlıklı değerlendirebiliyor.

 

-Argo, küfür veya kaba bir dille konuşmuyor.

 

-Sert tartışmalardan kaçınıyor.

   

Maç Sonu Basın Toplantısı

 

-Ne söylediğini/söyleyeceğini biliyor.

 

-Müsabaka neticesine göre neden-sonuç ilişkisi kurabiliyor.

 

-Empati becerileri yüksek ve duygusal açıdan duyarlı davranıyor.

 

-Anlamlı, mantıklı ve alternatifli gerekçeler sunuyor.

 

-Eleştirileri olumlu karşılayabiliyor.

 

-Kısa, öz ve net konuşuyor.

 

-Hakem hataları veya rakip takımla ilgili detaylara girmemeye dikkat ediyor.

 

-Maçta; ne yaptıklarını veya yapamadıklarını açık yüreklilikle anlatabiliyor.

   

Sonuç olarak, yazdıklarımı eleştirebilir. Esas olan ne için ve kimin için yazıldığıdır. Bu makaleyi okurken veya okuduktan sonra kim bilir belki de 'Aaa şu da vardı' 'Yahu bu da vardı!' diyecek ve benim aklıma gelmeyen yüzlerce saygın antrenör hatırlayacaksınız.

   

Ben de diyorum ki: 'Onları saygı ile hatırlayınız. Çünkü onlar ürettikleri, bizim hatıralarımızdır.{jcomments on}

  

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  1970  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Doç. Dr. Recep Cengiz Cuma, 22 Kasım 2013.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1071 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 54052233

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1