Omerta'dan Pandoraya: Türk Futbolunda Sessizliğin Sonu mu?
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Ömer GÜRSOY Omerta'dan Pandoraya: Türk Futbolunda Sessizliğin Sonu mu?

Omerta'dan Pandoraya: Türk Futbolunda Sessizliğin Sonu mu?

 1TFF-Omerta

Ömer Gürsoy- 30 Ekim 2025Omerta Pandora” başlıklı 2012 yılında kaleme aldığım yazımda, Türk futbolunun o dönemki çürümeye yüz tutmuş yapısını tarif ederken, iki güçlü sembolü yan yana koymuştum.

 

Omerta, yani suskunluk yemini…

Pandora, yani kapağı açıldığında kötülükleri dışarı saçan kutu…

O yazıda, futbolun içinde yıllardır görmezden gelinen karanlık alanlara dikkat çekmiştim: şike söylentileri, menajer–yönetici ilişkilerindeki şaibeler, vergisiz kazançlar, transfer oyunları ve sessizlikle örtülen etik yitimleri…

Aslında o gün söylediğimiz şey şuydu:

“Bu sistem konuşmazsa, bir gün kendi suskunluğunun altında kalacak.”

Aradan on üç yıl geçti.

Bugün, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun açıklamasıyla yeniden o kavramlara dönüyoruz.

TFF Başkanı, profesyonel liglerde görev yapan 571 hakemden 152’sinin bahis oynadığını açıkladı.

Bu cümle, sadece bir istatistik değil; Pandora’nın kutusundan yeni bir kötülüğün sızdığını haber veriyor.

Futbolun adalet duygusunu temsil etmesi gereken bir grubun, adaletin karşısındaki en tehlikeli bağımlılıkla ilişkilendirilmesi, sistemin derinlerine sinmiş bir “ahlaki erozyon”u ifşa ediyor.

 

Bir hakem yalnızca düdük çalmaz, güven çalar.

Hakem, oyunun merkezinde yer alan adalet sembolüdür.

Bir maçta düdük sesi sadece faulü değil, adaletin varlığını da tesciller.

Eğer o sesin ardında şüphe varsa, futbol artık bir “oyun” olmaktan çıkar, bir “manipülasyon alanı”na dönüşür.

Hacıosmanoğlu’nun açıklaması bu bakımdan sadece bir disiplin vakası değil; futbolun moral altyapısına yönelmiş bir aynadır.

 

Pandora’nın Kutusu Yeniden Açılıyor

Bugün konuşulan “hakem-bahis” ilişkisi, aslında buzdağının görünen kısmı.

Çünkü sistematik sessizlik, genellikle sadece sonuçları görünür kılar.

Sebep ise derindedir: güç, çıkar, korku ve bağımlılık üçgeninde sıkışan bir ekosistem.

Futbolun içindeki menajer–kulüp–hakem–medya zinciri, zamanla öylesine iç içe geçmiştir ki, kim kimi kontrol eder sorusu bile anlamını yitirir.

İşte “omerta” dediğimiz o görünmez bağ tam da burada devreye girer.

Herkes bilir ama kimse konuşmaz.

Çünkü susmak, bir süreliğine konfor sağlar; konuşmak ise bedel ister.

Ama artık görünen o ki, Pandora’nın kutusu yeniden açıldı.

Ve bu kez içinden çıkan sadece kötülük değil; belki de gecikmiş bir yüzleşme fırsatı.

 

Sessizliğin Bedeli, Güvenin Yitimi

Türk futbolu yıllardır sonuçlara, skor tabelalarına, hakem hatalarına kilitlenmiş durumda.

Oysa mesele sadece kötü yönetilen bir maç değil, kötü yönetilen bir sistem.

Bir futbol kültürü düşünün:

Oyuncu sahada, taraftar tribünde, yönetici locada, hakem düdükte ama herkesin gözünün önünde görünmez bir el dolaşıyor.

İşte o görünmez el, sessizliğin bedelidir.

Bir ülkenin futbolu, aslında o ülkenin ahlak pusulasının da aynasıdır.

Ve o pusula şaşmışsa, maç sadece sahada değil, toplumun vicdanında da kaybedilir.

 

Omerta Biterse Pandora’dan Umut Çıkar

Mitolojide Pandora’nın kutusunun dibinde “elpis”, yani umut kalır.

Bugün eğer bu açıklama gerçekten bir milat olacaksa, kutudan bu kez umut çıkabilir.

Çünkü Türk futbolu artık yeni bir samimiyet testinden geçiyor:

Bahis oynayan hakem değil, bu gerçeği saklayan düzen sorgulanmalı.

Sorun kişisel değil, yapısal.

Ve yapısal sorunların tek ilacı cesarettir.

 

Sonuç: Gerçek Reformun Kapısı

Futbol, bir ülkenin sadece oyunu değil, aynasıdır.

Yıllar önce “Omerta Pandora”yı yazarken, belki de bugünün bu yüzleşmesine işaret etmiştim:

Suskunlukla örtülen her şey, gün gelir kendi ağırlığı altında çatlar.

Bugün o çatlak büyüyor.

Eğer bu kez o çatlağın içinden cesaret, şeffaflık ve adalet çıkarsa; Pandora’nın kutusu lanet değil, yeniden doğuşun simgesi olur.

Ve belki o zaman, Türk futbolu ilk kez gerçekten temiz bir sayfa açabilir.

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  5  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ömer Gürsoy Pazartesi, 21 Haziran 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 2023 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 53475855

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1