Ömer Gürsoy- 30 Kasım 2015 Bazı insanlar vardır “başarı”nın üzerine paraşütle düşer, bazı insanlar kalıcı olana uzun bir koşunun sonunda varır.

Daha 2 yaşında o zamanların efsanevi basketbolcusu babasının yanında basketbol salonlarında başlayan serüvenin bugün Başkanlığa uzanan öyküsünü anlatmak istiyorum.

İstisnasız oynadığı tüm kulüplerde takımının en önemli ‘yıldız oyuncusu’ olarak her zaman önde yer almış, A Milli Takımımızın lideri ve kaptanlığı sırasında Avrupa İkincisi olan 12 Dev Adam’ın en önemli parçalarından birisi olarak ülke basketboluna damga vurmuş birisi O.. Kaptanla benim yolum o zamanlar kesişti. Basketbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak Avrupa Şampiyonası öncesi yurt içi ve yurt dışı hazırlık kampları ve maçlarını yakından takip ediyordum. Kaptanlıktan Başkanlığa giden süreçte çizgisini değiştirmeyen soğukkanlı zarafetini yakından izledim.

Basketbol hayatı bittikten sonra kulüplerde üst düzey maaş yerine Basketbol Federasyonu’nda Milli Takımlar Menejerliği görevini üstlendi. İstanbul’da Dünya Şampiyonluğu finalinde Amerika’ya kaybeden 12 Dev Adam’ın bu kez Tanyeviç’ten sonra ki 14’üncü adamıydı. Ardından Milli Takımlar sorumlusu olarak Basketbol Federasyonu’nda Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı.

Adım adım tırmandığı yolda FIBA Başkanı olan Turgay Demirel’in ardından önce geçici olarak daha sonra seçim kazanarak Başkanlığa geldi.

Evet Harun Erdenay’dan bahsediyorum.. O’nun Başkanlığa giderken yol izlediği Almanya’da Franz Beckenbauer’in ve UEFA Başkanı seçilen Michael Platini’ninkinden farksızdı.

Hem de 23 yıl boyunca ülke basketbolunu yönetmiş ve sürdürülebilir gerginlik stratejisi ile de olsa çıtayı oldukça yukarıya taşımış Turgay Demirel’in ardından bu göreve geldiğinde O’nun yumuşak ve hoşgörülü üslubu ile bu yükü taşıyamayacağını düşünenlerin sayısı hiç de az değildi.. Ama unuttukları bir şey vardı. O yıldız ve lider bir oyuncuydu. Lider oyuncular güçlü ve yüksek karakterleri olmadan bunu başaramazlar. Bunu mutlaka Başkanlığında da sergileyecekti. Aslında herkesin gözünden kaçan Harun Erdenay’ın seçtiği üsluptaydı.Yani “her yiğidin yoğurt yiyişi farklı’ deyiminde olduğu gibi.

Üslup deyince de benim aklıma öğrencilik dönemlerimde (ANKARA Üniversitesi Gazetecilik bölümünde) Türkçe öğretmenimiz Emin Özdemir’in ‘Üslup’ konusunu işlediği ders aklıma gelir. Üslup; tarz, yol, biçim, anlatım yolu demek.
Emin Hoca, sözcüklerin seçiliş ve bunların cümleleştiriliş biçimine bakarak üslubu çeşitlendiren Falih Rıfkı Atay’ın bir yazısından da bahsederdi:
“Bizim idadinin edebiyat kitabında üslup üç türlüydü: Üslub-u sade, üslub-u müzeyyen, üslub-u âli. Sadesi belli: Ben senden vazgeçemem. Müzeyyeni: Gül bülbülsüz, bülbül nağmesiz olur, gönlüm sensiz olamaz... Alisine gelince: Zamin çâk, asuman çakçâk olsa, tufan içinde tekne-i Nuh belirip onu bırak da sen yalnız gel dense, gitmem.
Muallim Naci sadesine, Recaizade müzeyyenine, Abdülhak Hâmid de âlisine meraklıydı.”
Tabii üslup sadece edebiyatta değil diğer birçok alanda da çok önemlidir.
Özellikle spor yöneticiliğinde… Harun Erdenay’ın gerek yıldız oyuncu iken gerekse de Başkanlığını edebiyatın Muallim Naci’sine benzetiyorum.
Hani sevgisini göstermek için “ben senden vazgeçemem” diyen edebiyatçı sadeliğine. Başarıları ile ülkeye malolmuş, insan sevgisi mütevaziliği, hay huyun içinde olmayan aynı çizgisini koruyarak, felsefesini yaşamına ve iş hayatına uygulayan bir kişilik Erdenay.. Ne kadar büyük iş yaparsa yapsın sade üslubundan vazgeçmeyerek kısa sürede bile olsa Basketbolda gerginliği azaltmayı başaran birisi. Eğer ülke Basketbolunun gelişimi konusunda bir olumlu bir eleştiri veya bir öneri varsa Erdenay’ın olduğu yerde kızgın ve sağır kulaklara düşmez, hiçbir komplekse kapılmadan değerlendirilir.

Hido’nun CEO olması ile de artık Türk Basketbolu 2024’e kadar önünü rahatlıkla görebilen ve uzun soluklu projelere imza atabilecek bir sürece girmiştir.Henry Ford’un dediği gibi; ‘hata değil çare bulun’ diyen bir ekip iş başında.

Kısacası; Türk basketbolunun bugün geldiği seviyeyi anlamak için Erdenay’ın hayat hikayesi anahtardır.{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş