Arma Sadakatinin Ahlakı
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Müslüm GÜLHAN Arma Sadakatinin Ahlakı

Arma Sadakatinin Ahlakı

1265478

Müslüm Gülhan - 29 Temmuz 2022 Bir futbol takımın ortaya çıkışının temelini; kendine ait hikayeler ile, o hikayelerinin kahramanlarının oluşturduğu armanın etrafında bütünleşen duygusal değerler ve prensipler bütünü oluşturur.

 

Futbol takımlarının oluşturdukları hikayelerin tamamını kapsayan bir var oluş felsefesi vardır. Hikâyedeki tema bir grubu, bir şehri, ya da bir ülkeyi ilgilendiren insan faktörünün ortaya koyduğu ciddi mücadeleleri ve fedakârlıkları kapsar.

Maden işçilerinin kurduğu takımlar, liman işçilerinin kurduğu takımlar, demiryolu işçilerinin kurduğu takımlar, azınlıkların kurduğu takımlar, kralın veya diktatörlerin kurduğu takımlar, krala ve diktatöre karşı kurulan takımlar gibi…

Buradaki asıl olan güç dengesi, bir hikâye sonucu ortaya çıkartılmış takımların sürdürülebilir değeri kazandırmaktır.

Takımların devamlılığını sağlayan grubu duygusal yönden bağlayıcı kılan etken; armanın devamlılığını sağlayacak rekabet koşullarının yaratılması ve bu koşullar içindeki paydaşların içinde kalıcı olarak yer alınmasıdır.

Takımların ve sahip oldukları armanın iç dinamikleri, duygusal bağlılıklar ile başarı ve başarısızlıkların bıraktığı duygusal travmalar tamamını kapsamaktadır.

***

Böyle kuvvetli bir iç dinamiğe sahip takımları yönetebilmenin temel unsuru da lider yapısının derinliklerinde yatmaktadır. Vizyon sahibi ve değişimi isteyen ve çabalayan liderler her zaman takımın değerini zamanın ruhuna uygun hale getirirler. Liderin yaratılan değerler içerisinde tüm bu iç dinamikleri kapsayan ve bunlara hitap eden hikâyesi olmak zorundadır. Howard Gardner, “Liderliğin dili hikâye dilidir. Liderlerin anlattıkları hikâyelerle insanlar kim olduklarını, nereden gelip nereye gittiklerini sorgular, kendi anlam dünyalarında liderin görüşüne yer açarlar. Öyküler, liderin cephaneliğindeki en etkili silahtır.” (Horvard Busness Revier Liderlik).

Futbol kulüplerine kendi içinde yetişmiş bir lider gereklidir. Kulüp kültürünü bilmeyen ve sürece dışardan katılan birinin (günümüzün sorunu), kulübe bir vizyon yüklemesi mümkün olamaz. Galatasaray ve onun temelini oluşturan lise kültürünü, Fenerbahçe’nin burjuvazi kültürünü sağlayan tarihsel dokusu ve içerik zenginliğini, Beşiktaş’ın son 20 yıl içinde, bizzat yönetimler tarafından ciddi deformasyona maruz bırakılsa bile ‘halk takımı’ olma misyonunun üzerine yüklediği başarı hikâyelerini ve Trabzonspor’un 70’li yıllarda oluşturduğu kendi oyuncu profili ile onu yetiştirme sorumluluğunu bilmeden o takıma ait sorumluluk almak doğru olmaz.

***

İşte ‘küresel’ anlamda başarılı ve sonrasındaki başarısız olmada en iyi örnek Galatasaray’ın UEFA Şampiyonluğunu kazanmasıdır. Bu aynı zamanda yaratılan başarıdan, takım ve armadan alması gereken değerlerden nasıl uzaklaştırıldığının da iyi bir örneğidir. Takımın kazandığı değerin sürdürülebilmesi için var olan prensiplerden taviz verilmemesi gerekliliğine rağmen, 

Galatasaray’ın o dönemki lider konumdaki figürlerinin ki başta Fatih Terim olmak üzere takımın önüne geçerek, kendi avantajlarını nasıl kazanca dönüştürürüm kaygısı Galatasaray’a zarar verdiği gibi, bugünkü borçlanma sürecinin de başlangıcı oluşturdu. Başarıdan kâbusa dönen sürece ilişkin olması gerekeni Starbucks’un sahibi Howard Shultz’un çok güzel bir değerlendirmesi açıklar: “Hayâllerimizin suya düşecek gibi olduğu önemli anlarla karşı karşıya kalırız. Bu tür olaylara hazırlıklı değilsinizdir ama nasıl tepki vereceğiniz önemlidir. Önemli olan sahip olduğunuz değerleri unutmamamızdır.”

UEFA Şampiyonluğunu avantaja çevirememek ciddi bir liderlik zafiyeti ve strateji hatasıdır. Armaya değer kazandırıp ekonomik çöküntüye geçmek ise, ‘kurumsal’ yapıya sahip bir kulüp için ancak arabesk bir kısır döngü içinde kalmaktan başka bir şey ifade etmez.

Takımın varoluş süreci kendisinin ortaya koyduğu rekabet ve başarı koşulları sonucunda ortaya çıkmıştır.

Futbol kulüplerinin dünyada tanınır olmak ‘küresel’ anlamada başarıyı yakalamakla gerçekleşir.

Real Madrid, M. United, Barcelona, B. Münih takımlar artık dünyada taraftar kitlesine sahip markalar haline gelmiştir. Buradaki süreç iç süreçten çok farklıdır.

‘Küresel’ başarı ticari anlamada ciddi katkı sağlayan en önemli girdiyi oluşturur. Bir nevi karşılıksız dış finans sağlamak gibidir. Sadece başarıyı ihraç ederek sağlanan ekonomik kazanç, aynı zamanda takıma ve ülkeye ciddi bir katma değer ve prestij sağlar. Mühim olan ‘küresel’ takım olarak başarı üzerinden kalıcı ve tanınır olmayı sağlamaktır. Sürdürülebilir başarı, ancak ciddi rakiplerin olması ile gerçekleşir.

Rekabet, futbol içinde diğer spor branşlarında olduğu gibi en önemli vizyon stratejisidir. Takım vizyonu açısından rakiplere göre bir fark yaratabilme ortamı bu sayede gerçekleşir.

Yüz yıllık kulüpler için değişim planlaması içinde birtakım disiplinleri barındırır. Öncelikli hedef, kulübün tarihsel sürecine ve vizyonuna uygun hareket etmektir. Sonrasında da belirlenen hedeflere uygun gelecek şekilde değişim unsurları belirlenmelidir. Her iki unsurun da birbirini tamamlayacak stratejilerinin olması gerekir.

Futbolda gelişim sadece yeteneklerini kullanmak anlamı içermez. Kolektif bir oyun olan futbolun tüm çevresel faktörlerin farkına vararak hedeflerini belirlemek ve bu hedefleri sağlayacak yeteneklerin yanında birikimlere de sahip olmakla gerçekleşir. Buradaki ana etken kendi kültürel değeriyle yetiştirilmiş oyuncuların üzerinden süreçte var olarak devamlılığının sağlanmasıdır. Can Bartu, Metin Oktay ve Vedat Okyar’la başlayan süreç, her takım için ayrıcalık içermesine rağmen, özellikle Beşiktaş için Metin, Ali, Feyyaz ve Nihat ile devam etmesiyle birlikte Rıdvan Yılmaz, Serdar Saatçi, Emirhan İlkhan ve Ersin Destanoğlu’nun yaşadıkları olumsuzluklarla beraber, sürecin henüz başındayken emek verilerek yetiştirilmiş bu değerler menajerler uğruna heba edilmeleri, kulüp kültürüne sahip olmayan kör bir zihniyetin tutumudur.

‘Küresel’ oyun olan futbolun rekabet koşullarındaki sertliği ve ‘küresel’ rekabet unsurlarının kuvvetlenmesi, farklı kültürlerin rekabetini de beraberinde getirir. Bu kadar farklılığın içerisindeki çelişkilerin değişimi ve gelişimi tetikleme gücü tabiiyetiyle çok hızlı ve çok yüksek olur.

Kulüplerin bu sürece ayak uydurması hem finansal hem de oyun kalitesi anlamında aynı şiddette olmak zorundadır. Aksi takdirde kulüp kendi varlığını kaybetme tehlikesi ile baş başa kalır. Özellikle dört büyük kulübün ki önceliğin Beşiktaş’ta olmak üzere-son 20 yıl içerisinde içine düştükleri durum bunu kanıtlar niteliktedir.

Kulüpler, finansal yönetiminin yanında, sınırları ve görev tanımı içerisinde kalarak teknik yapılanma konusundaki sorumluluğun da başta teknik direktör olmak üzere teknik birime verilmesi gerekir. Özellikle, teknik direktörün liderlik vasıfları ve prensipleri de sürecin doğru yönlendirilmesi bakımından önem arz eder. Bunun için bir takım farklı ama ortak parametreler vardır: Başarının sürdürülebilir olmasındaki en önemli kriter, hedefi gerçekleştirecek organizasyonun doğru şekilde tasarlanması ile sağlanır. Tabii ki bu menajerlerle olacak iş değil…

***

Yönetimin kulübü doğru yönetmesindeki belirgin etkisi, popülist beklentilerden ve menajerlerden kaçarak kulübün yapısına, tarihsel derinliğine, kültürel değerlere ve başlangıç noktasına uygun kurgunun hayata geçirmesindeki olgun politikalarında görülür.

Özellikle bizim gibi ülkelerde çok kırılgan olan bu politikaların dayanaklarındaki açık ise; mali analizlerin doğru yapılmaması ve bir zemine oturtulmamasından kaynaklanır. Verilecek açıklar (artık zararı bile peşin alıyorlar) takımların uzun yıllar bellerini doğrultamamasına, en önemlisi, elde ettiği tüm tarihsel misyonu askıya alarak sürecin dışında kalmasına neden olmaktadır.

Ülkemizdeki kulüpler bu konudaki en büyük açmazı, bu değerlerin dışında yönetici ve başkan olmaması gereken kişilerin genel kurullarda (!) seçilmesi nedeniyle yaşamaktadırlar.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  1007  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Müslüm Gülhan Cuma, 20 Nisan 2012.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

13/12/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

10125,46

+0,66

 bjk BJKAS

4,33

-0,92

 fb FENER

103,30

-0.58

 gs GSRAY

6,54

-0,91

 trabzon TSPOR

0,90

-1,10

   SPOR ENDEKSİ

3.021,26

-0,87

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 44143016

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 14 12 2  0 38 15 23 38
2 Fenerbahçe 14  10   2 2 36  13   23

32

3 Samsunspor 15 9 2  4

29

17 12

29

4 Eyüpspor 15  7   5  3 24 15 9 26
5 Beşiktaş 14 7 4  3  23  15 8 25
6 Göztepe 14 7 3 4 27  20 

  7

 24 
7

Başakşehir

14 6  4  4 24 18 6 22
8 Konyaspor 15 5 4

6

17 22 -5 19
9 Rizespor 14 6 1 7 15    21  -6 19
10 Gaziantep  14 5 3 6 20 21 -1 18
11 Sivasspor 15 5 2 7

20

25   -5 17
12 Antalyaspor 14 5 3 6 18  26 -8 18
13 Trabzonspor 14 3 7

4

20  18  2  16
14 Kasımpaşa 14 3 7 4 18 21 -3 16
15 Kayserispor 14 3 6 5 15 25 -10 15
16

Alanyaspor

14

3

5 6 12 18 -6 14
17 Bodrum FK 14 3 2 9 10 21 -11 11
18 Hatayspor 14 5 8 12 23  -22 8

19

A.Demirspor 14 0 2 12 10 34 -24

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.