Ölçümüz Kalmadı!
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet TALİMCİLER Ölçümüz Kalmadı!

Ölçümüz Kalmadı!

--2899831

Ahmet Talimciler- 7 Haziran 2017  Öylesine yoğun bir gündem içerisinde yaşıyoruz ki, olup bitenler karşısında hepimiz afallamış vaziyetteyiz.

 

Bu yüzden de yaşadıklarımızın ne anlama geldiğinin farkına varıncaya kadar çoktan yeni olup bitenlerle karşı karşıya kalıyoruz. Aslında bu ruh hali hem bizi yansıtıyor, hem de bizim olaylar karşısında duyarsız kalmamıza da vesile oluyor.

 

Pazar gecesi ülkemizin önde gelen taraftar geleneğine sahip iki takımı olan Eskişehirspor ile Göztepe Süper Lige' yükselme maçına çıktılar. Futbol adına her şeyin gayet uygun olduğu bir gecede, futbolun önüne geçen etmenler her zaman ki gibi göz ardı edildiğinden, penaltılar hariç yüz elli dakika süren bir karşılaşma izlemek durumunda bırakıldık! Taraftar olduğunu zanneden ancak futboldan başka her şeye akılları çalışan bir topluluğun futbolu nasıl katlettiğine tanıklık ettik! Maç başladı ve hemen on dakikadan fazla meşale yağmuru nedeniyle durdu ve bu durum maç içerisinde defalarca tekrarlandı. Maçın hakemi bu durumu gerekçe göstererek maçı tatil etmesi gerekirken ısrarla oynatma yolunu seçmek suretiyle, olaylara karışan ve bununla gururlanan taraftarların kişisel tarihlerine bu geceyi altın harflerle kazımalarına olanak sağlamış oldu. Çünkü bu kişiler bundan sonraki yıllarda o gecede nasıl kahramanlık yaptıklarını ballandıra ballandıra anlatarak kendi taraftar topluluklarına yeni yüzler seçmeyi sürdürecekler.

 

Daha önce defalarca yazmış olduğumuz gibi maç güvenliği maç günü olup biten bir durum değildir. Önümüzde son dönemde ardı ardına yaşanan örnekler olmasına karşın stadyumdaki güvenlikten sorumlu kişilerin yine tüm bu olup bitenleri tıpkı bizler gibi seyrettiklerini rahatlıkla söyleyebiliriz. Ertesi gün gazetelere çıkan bir görüntü üzerinde de birkaç kelam etmek gerekiyor. İçeriye sokulan ekmeklerin arasındaki meşaleler dikkat çekici bir biçimde mübarek ramazan ayındaki iftarın da bu kişilerce kullanıldığını ortaya koymaktadır. Oysa federasyon yetkilileri çok bilindik olan bu yöntemin önüne geçmek amacıyla bir sponsor firma üzerinden tribünlerdeki bütün taraftarlara iftar saatinde birer sandviç dağıtabilirdi. İçeriye sokulan çakmakların, meşalelerin, kırılan koltukların bıraktıkları tahribat inanın oynanan karşılaşmanın ortaya çıkarttıklarından çok ama çok daha fazlası olmuştur. Türkiye spor sahalarında şiddetle mücadele ettiğini söyleyen ancak her vesile ile bunun aslında böyle olmadığını ele veren bir ülke konumundadır. Yangın yerine döndürülen stadyumlar, başlatılamayan karşılaşmalar, kırılan koltuklar ve daha onlarcası bizim spor sahalarında şiddetle mücadele ediyormuş gibi yaptığımızın göstergeleridir.

 

Uzun bir zamandan bu yana ülkemizde ölçünün kaybolduğunu ve insanların tevazu denilen kavramın ne kadar uzağında bir yaşam içerisinde savrulup durduklarını konuşup duruyoruz. Ünlü olmak, büyük paralar kazanmak, medyada yer bulmak bu ülke içerisinde şansınızın da yardım etmesiyle gerçekleşebilen durumlar. Bütün bunları olabiliyorsunuz ancak bu aşamaları özümseyemediğiniz durumlarda her şey üzerinizde sakil kalıyor. İstediğiniz kadar para ile bu olup bitenleri kapatmaya çalışın olmuyor, olamıyor. İnternetten kitap sipariş ederek bunları instagram hesaplarınızdan paylaşarak daha kaliteli kişiler haline dönüşmüyorsunuz. Hayatın içerisinde pişmek ve olgunlaşmak denilen kavramları unutalı çok uzun zaman oldu. Oysa bu kavramlar sadece okula gitmenin değil hayatı öğrenmenin anahtarları olarak çok fazla değer içeriyorlardı. Karakterinizin bulunduğunuz kaba göre şekil aldığı gerçeğini bize aktaranlar aynı zamanda düşüncelerimizin ufkunun aynı zamanda hayatlarımızın ufkunu da belirlediğini öğretiyorlardı. Dar bir ufka sahip olmanın ve çabuk bir şöhret ile hemhal olmanın yarattığı kibir duygusu giderek daha fazla sonradan görmeliği ve göstermeliği yaygınlaştırdı. Etrafımızda giderek artan bu sonradan görmelerin yarattığı kibir imparatorluğu sayesinde hayatlarımız her geçen gün biraz daha fazla anlamsız bir şekilde müdahalelere uğruyor. Trafikte, kuyrukta, sinemada, oturduğunuz evlerde kısacası hayatımızın her alanında bu anlayışın yarattığı anlaşılmaz şiddetle karşı karşıya bırakılıyoruz. Onlar hayatın her alanında kendilerinin her şeyi yapabilme gücü olduklarına inanıyorlar. Ve yanlışlıkla onlara bulaştığınız zaman da sizi sonradan görmelikleri ile dövmeye kalkıyorlar.

 

Milli takımın kaptanı ve kendisini ülke futbolunun en önemli kişisi olarak gören büyük şöhretimiz Arda Turan, uçakta gazeteci Bilal Meşe’ye küfürler ederek saldırıyor. Ardından da kendi Instagram hesabından yaşananlar konusunda bilgilendirme amaçlı açıklamalarda bulunuyor.

 

Geçen yıl prim tartışması sonrasında hesaplaşma mantığı laflarının havada uçuştuğunu biliyoruz ve burada da yine aynı anlayış devam ediyor.

 

Oysa, kişilik haklarına saldırı olduğunu düşünen her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi Arda Turan’ın da bu durumla ilgili hukuki yollara başvurması ve burada da örnek olduğunu göstermesi gerekirdi.

 

Bizim sporcularımız rol modelliği her nedense sadece başarı üzerinden anlıyorlar ve onun üzerinden tarif etmeyi de ısrarla sürdürüyorlar. Oysa gerçek sporcular hayatlarının her anında birer rol model olarak yaşamak ve çocukların hayallerini gerçekleştirmesine yardımcı olmakla mükelleftirler. Bu yüzden de doping gibi spor dışı unsurlarla adı anılan, yüz kızartıcı suçlara karışan sporcuların hem sponsorluk anlaşmaları feshedilir hem de bu kişilerin milli sporcu olma yolları kapatılır.

 

Uçları çok hızla yaşayabilme özelliğine sahip olduğumuz için genellikle şöhretlerimizi çok hızla yukarı çıkartır ve yine çok hızlı bir şekilde de aşağı indirme yolunu seçeriz. Burada kalıcı olanlar, içinden geçtikleri sürecin farkına varmak suretiyle kendisini dönüştürme becerisini gösterebilenlerdir. Aksini tercih ederek kaba güce başvurma yolunu seçenlerin ömürleri uzun olmadığı gibi yarattıkları halenin ortadan kaybolması da çok hızlı olmaktadır.

 

Hayatımızın her alanında pragmatik davranma hastalığımız toplum olarak hepimizi içerisine çekiyor ve gerçekten hayatlarımızı giderek içinden çıkılmaz bir hale dönüştürüyor. Gerek stadyumlardaki meşaleler gerekse milli takımın kaptanının uçakta gazeteciye küfürler etmesi aslında aynı sorunun yansımalarından ibarettir. Kendi gibi olamamanın dayanılmaz ağırlığı altında ezilen insanlar toplumu haline geldikçe böylesi olaylarla çok daha fazla karşı karşıya kalacağız.

 

Ölçünün kalmadığı, değerlerin erezyona uğradığı ve hepsinin üzerine pespayeliğin egemen olmaya başladığı yapılarda durum çok vahim bir hal almaya başlar. Bir taraftan sonradan görmeliğin yarattığı şiddet normalleşir öte taraftan da sıradan insanların güce olan yaklaşımları fazlalaşır. Burası sıradan faşizmin iyi niyet taşlarını da döşemeye başladığı yer olarak üzerinde dikkatle durulması gereken bir mecradır.

 

Arda Turan milli takımı bıraktığını düzenlediği bir basın toplantısı ile duyurmuş ve şu ifadeleri kullanmış;

 

Pişman mıyım, değilim. Kendimi kuş gibi hissediyorum. Hayatım boyunca bana söylenenlerin hiç birisini unutmadım. Bana yapılanları hiç unutmadım. Bugün buraya Türk Milli Takımı'nın her kademesinde hizmet etmiş, ülkesini severek sadece formaya aşık birisi olarak, parayı ve başka bir şeyi düşünmeyerek sahaya çıkmış bir oyuncu olarak konuşuyorum. Ülkemi, bayrağımı çok seviyorum, ülkemin insanlarını çok seviyorum… Hayatım boyunca ne yaptıysam bedelini ödemeye hazırım. Yine ödeyeceğim ve gereğini yapıyorum ve Milli Takım kariyerimi sonlandırıyorum. İnşallah insanlara iyi futbolculuğumu ve adamlığımı bırakırım. Ne yaptıklarını ne ettiklerini çok iyi biliyorum ve her zaman tepkim aynı olacak." Arda Turan’ın bu adamlık mevzusu üzerinde bilahare yazacağım çünkü bu ülkede bu mevzu haddinden fazla su kaldırmaya başladı. Son bir not, Arda Turan’ın yaptığı açıklamaları kahramanlık olarak gören ve medyayı suçlayan yorumcuların da tüm bu olup bitenler üzerinden herkese laf attıkları gibi kendilerine de bakmalarının zamanı çoktan geldi hatta geçiyor bile! {jcomments on}

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  2809  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

18/032025

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

10.802,23

-0,55

 bjk BJKAS

3,92

-0,51

 fb FENER

48,96

+2,21

 gs GSRAY

2,03

+0,50

 trabzon TSPOR

1,09

+5,83

   SPOR ENDEKSİ

3.190,01

+2,25

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 46736182

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 27 22 5  0 68 27 41 71
2 Fenerbahçe 26  19   5 2 63  23  40

62

3 Samsunspor 27 15 6  6

44

30 14

51

4 Beşiktaş 26  12  8 6 39 26 13 44
5 Eyüpspor 27 12 8  7 40  29 11 44
6 G.Antep 26 11 5 10 36  35 

 1

 38 
7

Göztepe

26 10 7 9 44 34 10 37
8 Başakşehir 26 10 6

10

41 37 4 36
9 Trabzonspor 26 9 8 9 43   31 12 35
10 Kasımpaşa 27 8 11 8 47 52 -5 35
11 Ç.Rizespor 27 10 3 14

34

46  -12 33
12 Antalyaspor 27 9 6 12 30 

51

-21 33
13 Konyaspor 27 8 7

12

33  40  -7 31
14 Alanyaspor 27 8 7 12 31 40 -9 31
15 Bodrum FK 27 8 6 13 20 29 -9 30
16

Sivasspor

27

7

6 14 33 45 -12 27
17 Kayserispor 26 6 9 11 27 46 -19 27
18 Hatayspor 26 7 15 29 46 -17 19

19

A.Demirspor 26 2 4 20 25 60 -35 -2

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Football Money League - 2025

deloitte money league rapor 2025

 Deloitte Money League Raporunu 28. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2023-24 sezonunda gelirleri toplam 11.2 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.