Futbolda Irkçılık Devam Ediyor
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet TALİMCİLER Futbolda Irkçılık Devam Ediyor

Futbolda Irkçılık Devam Ediyor

16107

Ahmet Talimciler- 10 Aralık 2020  Irkçılık, futbolun ve insanlığın ortak bir belası olarak hayatlarımızda var olmayı sürdürecektir ancak onunla başa çıkacak insanlar da yine bu kültürün içerisinde farklılıklara sahip çıkarak büyüyenler olacaktır.

 

 

Paris Saint Germain (PSG) ile Başakşehir arasındaki şampiyonlar ligi karşılaşmasında bu kez tribünlerde veya sahanın içerisindeki futbolcuların neden olduğu bir olay gerçekleşmedi. Karşılaşmanın dördüncü hakemi Constantin Sebastian Coltescu'nun Başakşehir kulübesindeki yardımcı antrenör Pierre Webo için kullandığı ırkçı ifadeler önce Webo tarafından ardından da başta Demba Ba olmak üzere hem Başakşehirli futbolcuların hem de PSG'li futbolcular tarafından protesto edildi. Kylien Mbappe'nin şu sözleri durumu net bir biçimde ortaya koydu: "Irkçılığa asla izin vermeyiz. Sorun çözülmediği sürece asla sahaya dönmeyeceğiz. Webo'nun yanındayız." Kimpembe ise "Sahada ırkçılık varken futbol oynamak anlamsız" sözlerini söylüyordu. Neymar "Başakşehir'in yanındayız" ifadesini kullanıyordu.

 

Bu açıklamalara karşı Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ise "Yapılan bir suçtur! Ancak bu maç ne olursa olsun oynanmalıdır. Haklıyken haksız durumuna düşmeyelim. Çıkıp Başakşehirli futbolcuların bu maçı sonlandırmaları gerektiğini düşünüyoruz" sözleri ile olan bitene ne kadar uzakta durduğunu göstermiştir. Benzer şekilde federasyonun ikinci başkanı ve UEFA Yönetim Kurulu Üyesi Servet Yardımcı ise "Dördüncü hakemin Webo'yu 'N….' diye çağırması kabul edilir bir durum değil. Başakşehir, tepki göstermekte haklı. Hiç onaylamadığımız gelişmeler. Irkçılık, UEFA'nın da üzerinde durduğu bir durum. Maalesef yaşanmaması gerekiyordu ama yaşandı. Ancak maç birazdan başlayacak. Önemli olan maçın başlaması. Hakemler gerekli cezayı alacaklar, bizler de takipçisi olacağız.

 

Futbol federasyonu başkanı ve ikinci başkanının yaşanan ırkçı eylem karşısında gösteremedikleri tavır dikkatlerden kaçmadı. Futbolun insani değerleri ve yarattığı etkiyi değil de sadece maçın oynanması gerektiği düşüncesine odaklanmanın getirdiği tuhaflıklar bu yaklaşımla bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. UEFA maçın hakemlerini değiştirdi, Webo'ya verilen kartı dondurdu ve Webo bu gece oynanan karşılaşmada kulübedeki yerini aldı.

 

 

Irkçılık dünya tarihinin baş belası olarak özellikle yirminci yüzyılda büyük kayıpların yaşanmasına yol açtı. İçinden geçilen tarihsel sürecin yanı sıra başta ekonomi alanında meydana gelen etkilerin de yansıması her dönem günah keçisi olarak nitelendirilen ötekilerin oluşmasına katkıda bulunmuştur. Fakat burada önemli ayrım ırkçıların kendileri gibi olmayanların başta yaşam hakları olmak üzere her türlü gereksinmelerinin karşılanmasına yönelik keskin ayrımları dolaşıma sokmalarıdır. Bunun en net yansıdığı alan ise hiç kuşkusuz gündelik hayatta kullanmakta olduğumuz dilin kendisidir. Irkçılar için önce dilsel düzeyde başlayan aşağılamalar sadece orada kalmaz fırsatını bulduğu ve kendisini güçlü, çok hissettiği her ortamda fiziksel şiddete doğru adım adım yol alır. Spor sahası ırkçılığın toplumsal hayatın içerisinde olup bitenlerin yansıdığı alanlardan sadece bir tanesidir. Buna karşın burada gerçekleşen eylemlerin yarattığı tahribat diğer pek çok alandan çok daha yıkıcı bir biçime dönüşebilme kapasitesine sahiptir. Çünkü burasının kitlesel bir etkileme şansı bulunmaktadır.

 

 

Sporun dili ve dolaşıma soktuğu söylemler evrensel insanlık değerleri ile örtüşmektedir. Buna karşın dostluk, barış, kardeşlik, rekabet gibi söylemleri bünyesinde barındırıyor olmasına karşın sportif organizasyonlar içerisinde zaman zaman tam aksi uygulamaların ve yaklaşımların dolaşıma sokulduğu da görülmektedir. Özellikle ırkçılığa yönelik söylemler spor sahalarında sık sık protestoları ve gerilimleri beraberinde getirmektedir. Küresel sportif ekonomi her ne kadar tam aksini hayata geçirmeye çalışsa da ırkçılık ve şiddet eylemleri spor kamuoyunda sıkıntılı anların yaşanmasına yol açabilmektedir. Özellikle ten renginden dolayı bazı sporcuların maruz kaldıkları ırkçı ve aşağılayıcı söylemler gerek spor sahalarında gerekse de spor medyasında kendilerine yer bulabilmekte ve sporun evrensel değerlerine zarar vermektedirler. 17 Şubat 2020 tarihinde Portekiz'de Vitoria Guimares ile Porto takımları arasında oynanan karşılaşmada Portolo futbolcu Moussa Marega'ya yönelik ırkçı tezahüratlar nedeniyle karşılaşma durmuş ve Marega kendisine yönelik tüm ısrarlara rağmen maçı terk etmiştir. FİFA ve UEFA'nın futbol maçlarında ırkçılığın önüne geçebilmek için "Say No To Racism-Irkçılığa hayır'", Premier League ise "There is no room for racism-Irkçılığa oda yok" kampanyaları düzenlemişlerdir. Samuel Eto'dan başlayarak futbol sahasında bütün ülkelerden verilebilecek yüzlerce örnek söz konusudur. Benzer durum ülkemiz söz konusu olduğunda da her ne kadar yok desek bile karşımıza çıkmaktadır.

 

 

Türkiye ve ırkçılık kelimeleri yan yana geldiğinde ilk söylediğimizin "bizde ırkçılık olmaz' cümlesi olması dikkat çekicidir. Halbuki kullandığınız dile işleyen ve bu dilin sözcükleri ile kalmayan zaman zaman uygulamalara da sirayet eden unsurlara tüm dünyada olduğu gibi bu ülkede de görebilirsiniz. Kişilerin etnik kökenleri, dinsel inanışları, ten renkleri, cinsel tercihleri veya ideolojileri üzerinden aşağılanmaları, ötekileştirilmeleri çoğu kez bu topraklarda başta ten rengi farklılığı ile dinsel inancımızdan ötürü "bizde olmaz' anlayışının olağan kabulüne yol açar. Oysa kültürün yüzyıllar boyu kuşaktan kuşağa aktarıldığı gerçeği beraberinde bir takım değer yargılarının da bakış açılarının da buna eşlik ettiğini unutmamamız gerektiğini bize daima hatırlatır. Bir de ırkçılık başkasında olursa bu topraklarda ırkçılık karşıtlığı fazlasıyla makbul bir davranış kalıbı olarak dolaşıma sokulur.

 

 

Örneğin bu maçta Başakşehir takımının başına gelen bu davranış aynı gece oynanan bir başka karşılaşmada örneğin Zenit-Dormund, Lazio-Club Brugge veya Leipzig-Manchester United karşılaşmalarının herhangi birisinde meydana gelse bugün ırkçılığa dair görseller paylaşanlar acaba ne kadar olaya müdahil olurlardı? Veya maç Paris'te değil de İstanbul'da oynansa ve karşılaşmanın dördüncü hakemi aynı hareketi PSG'li bir oyuncuya yapsaydı yine benzer bir tepki verir miydik? Sorusuna daima olumlu yanıt vermeyeceğimizi düşünüyorum.

 

 

Irkçı eylemlerin gerçekleşmiş olduğu kentin, ülkenin topyekûn bir şekilde bu olaylara çanak tuttuklarını belirtmek var olan durumu tıpkı bu olayda olduğu gibi daha karışık bir hale büründürecektir. Olayın Paris'te gerçekleşmesi Fransa'nın ırkçı tutumu ile açıklanamaz çünkü ne tribünlerdeki seyirciler ne de sahadaki Fransız takımının futbolcuları ırkçı bir eylemde bulunmamışlardır. Hatta tam aksine yapılan eylemin sonuna kadar karşısında olduklarını göstermekten çekinmemişler ve yukarıda belirtmiş olduğum cümleleri söylemek suretiyle bu insanlık suçuna yürekli bir biçimde set çekmeyi başarmışlardır.

 

 

Bir hafta önce Galatasaraylı futbolcu Mbaye Diagne için "cahil çocuklar, timsah eti yiyorlar" diyen birisinin bu olay meydana geldikten sonra "Webo benim kardeşimdir" tweete atması kadar tuhaf bir durum söz konusu olamaz! Kendi söylediklerinin ırkçı olmadığını zannedenlerin ırkçılık karşısında tutum takınıyor gibi görünmeleri hali kadar, bu ruh halini her daim normal görenlerin bizde ırkçılık olmaz demeleri de tam anlamıyla bir ironidir. Öte yandan A Sporda öğlen saatlerinde yayınlanan bir programda Rumen dördüncü hakemin ırkçı ifadeleri üzerinden cezayı Romanya futbol federasyonuna kesilmesi gerektiğini ileri sürecek kadar olan bitenlere tuhaf bir bakış açısı da yine bize özgü bir anlayış olsa gerektir! Oysa bir hafta önce yine aynı stüdyoda bir başka yorumcu ülkemizde bir futbolcu için ırkçı ifadeler kullanırken her nedense bu beyefendinin aklına başta bu sözü söyleyenin cezai işleme tabii tutulması gelmediği gibi futbol federasyonuna da herhangi bir ithamda bulunmamıştı. Son bir husus ise "Federasyon olarak böylesi olayların yaşanmaması konusunda özen gösteriyoruz" diyen federasyon başkanı daha önceki örneklerde neler yapıldığını veya son olarak bir yorumcunun yaptığına ilişkin ne düşündüğünü niçin kamuoyuyla paylaşmaz?

 

 

Ülkeleri ayakta tutan değerleri yaratanlar tarihsel süreç içerisinde ortaya çıkmış olan entelektüel birikimlerdir. Bu birikimler sayesinde bugün tüm dünyayı etkileyen evrensel değerler etrafında bir yaşamı sürdürebiliyoruz. Irkçılığın, insanlara eziyetin ya da insanların dinsel, cinsel, etnik kökenlerinden ötürü ayrımcılık görmediği bir dünya idealine karşın tüm bu yakıcı sorunlar hayatlarımızı etkilemeye devam ediyorlar. Irkçılık, futbolun ve insanlığın ortak bir belası olarak hayatlarımızda var olmayı sürdürecektir ancak onunla başa çıkacak insanlar da yine bu kültürün içerisinde farklılıklara sahip çıkarak büyüyenler olacaktır. {jcomments on}

 

 

 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  1393  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

05/11/2024

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

8.698,48

-0,17

 bjk BJKAS

4,48

-2,18

 fb FENER

100,30

0.00

 gs GSRAY

6,83

+0,15

 trabzon TSPOR

0,93

0,00

   SPOR ENDEKSİ

3.075,321

-0,41

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 43354047

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 11 10  0 32 11 21 31
2 Fenerbahçe 11  8   2 1 27  9   18

26

3 Samsunspor 12 8 1  3

24

13 9

25

4 Eyüpspor 12  6   4  2 18  11 7 22
5 Beşiktaş 11 6 3  2  19  10 9 21
6 Göztepe 11 5 3 3 19  13 

  6

 18 
7

Sivasspor

12 5  2  5   17 20 -3 17
8 Başakşehir 11 4 4

17  14 3 16
9 Kasımpaşa 12 3 5 4 16    19  -3 14
10 Konyaspor 12 4 2 6 14  20 -4 14
11 Antalyaspor 12 4 2 6

15

24   -9 14
12 Rizespor 11 4 1 6 10  19 -9 13
13 Trabzonspor 11 2 6

3

12  14  -2  12
14 G.Antep FK 11 3 3 5 15 18 -3 12
15 Kayserispor 11 2 6 3 11 16 -5 12
16

Bodrumspor

12

3

2 7 10 16 -6 11
17 Alanyaspor 11 2 4 5 9 14  -5 10
18 Hatayspor 11 3 7 10 18  -8 6

19

A.Demirspor 11 0 2 9 9 25 -16

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Money League - 2024

Deloitte Money league 2024

Deloitte Money League Raporunu 27. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2022-23 sezonunda gelirleri toplam 10.5 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.