Pankart, Bıçak, işgal
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet TALİMCİLER Pankart, Bıçak, işgal

Pankart, Bıçak, işgal

Ahmet Talimciler- 8 Ağustos 2017 Süper kupa finali ile birlikte bir kez daha futboldaki gündemimize dönmüş olduk!

Maçın öncesinde sosyal medyaya düşen görüntüler aslında hep alışkın olduğumuz sahnelerin tekrarından ibaretti. Yıllardan beri deplasman karşılaşmalarına giden taraftarlarımızın seyahat ettikleri vasıtalarda bulunan kesici ve delici aletler, her defasında şaşkınlığımızı arttırmayı sürdürüyor. İşin ilginç yanı ise, bu aletlerin ele geçirildiği araçlarda bulunanların, ellerini kollarını sallayarak maça girebilmeleridir. Maça giden taraftarların, rakip taraftarlar zannıyla durdukları minibüste bulunan dövdükleri taraftarların, kendi takımdaşları olduğunu öğrenmeleri de yine aşina olduğumuz sahnelerdendir. Yıllardan bu yana aynı lafları etmekten usandım ancak aynı görüntüleri izlemekten bir türlü usanmadık!

 

Hep benzer söylemlerle birlikte sürdürülen eyyamcılık anlayışının hepimizi getirmiş olduğu nokta Pazar gecesi Samsun’da oynanan karşılaşma ile birlikte bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. Maç öncesinde olup bitenlerden kısaca söz ettim, peki Beşiktaşlı taraftarların içeriye alınmayan pankarta ve buna karşın Konyasporlu taraftarlarca içeri sokulabilen kelebek bıçağı nereye oturtabileceğiz! Çok istesek bile bu tuhaflığa bir kılıf uydurabilecek miyiz! Yaşa Mustafa Kemal Paşa yazılı pankartı sakıncalı addeden güvenlik güçlerimizin tüm hassasiyetine karşın acaba bu bıçak içeri nasıl girebilmiştir? Soruları sürdürebiliriz ve en uç noktalara kadar götürebiliriz ancak ne söylersek söyleyelim, bu stadyumun güvenliğinden sorumlu olanlarla birlikte futbol federasyonunun söyleyeceklerinin değişmeyeceğini göreceğiz!

Bu nasıl bir aymazlık ise her defasında aynı sahneleri yaşamamıza karşın aynı görüntüler ile çok fazla geçmeden karşı karşıya kalmaya devam ediyoruz. Başakşehir ile Konyaspor arasında oynanan Türkiye Kupası final karşılaşmasının sonunda gerçekleşen sahaya inme sahnesinin aynısının bu kez çok değil iki ay sonra yine bir Konyaspor karşılaşmasında gerçekleşmesini tesadüf olarak mı görmeliyiz? Yoksa yaşananlardan bir türlü ders almama konusunda ısrar eden ve şiddetle mücadele ediyormuş gibi yapmayı sürdüren Türkiye Futbol Federasyonunun, şiddeti baştan savma tarihine bir çentik daha mı atmalıyız? Elimizde Passolig uygulaması olmasına karşın olay çıkartan taraftarların, bu kadar kolay bir şekilde hiç ceza almamaları ve her seferinde sanki hiçbir şey olmamış gibi rahatça stadyuma girebilmeleri size de tuhaf gelmiyor mu? Kuralları delmeyi adet haline getiren kitleyi, federasyon başkanı ve eski spor bakanımızın açıklamaları ile istenmedik taraftarları uzaklaştıracağı düşünülen sistem neden işlemiyor?

Soruları daha da arttırabilir ve kafanızı daha da karıştıracak cümleler kurabilirim ancak bütün bunlara hiç gerek yok çünkü bu ülkenin futbolu da, futbolla ilgili bütün aktörlerinin de kafası zaten yeterince karışık! Karşılaşmanın yorumcusu maçın başından sonuna kadar argo ifadeler üzerinden, erkeksi bir dille konuşmaya, örnekler vermeye devam ediyor. Hatta bir an öyle bir cümle kuruyor ki, dinleyenlerin ağzı açık kalıyor: ‘Beşiktaş buradan maçı çevirdi çevirdi yoksa kuzu çevirme olur’. Sahanın içerisinde görev yapmakta olan hakemimiz, tıpkı Türkiye kupası ve Süper Lig yükselme mücadelesindeki meslektaşları gibi yetkisini kullanmak yerine olan biteni sineye çekmeyi tercih ediyor. Yurt dışında yönettiği karşılaşmada sahaya bıçak atıldığında ve sahaya girme teşebbüsünde bulunulduğunda da aynı tarzda hareket edemeyeceğini, en iyi kendisi biliyor.

Zaten bu nokta bizim yumuşak karnımızı oluşturuyor, kendi içimizde normal kabul edip yapmayı sürdürdüklerimizle, dışarıda aynı hareketleri yapamayışımız! Maç bitiyor, yayıncı kuruluş hızla reklama gidiyor, kardeş kuruluşu canlı bağlantılarla olan biteni yorumluyor. Sunucu söze Konyaspor seyircisine daha önce yapmış olduğu tüm övgüleri geri aldığı cümleleri ile başlıyor.

Beşiktaşlı taraftarların büyük bir basiret örneği gösterip sahaya inmemelerine alkış tutuyor. Halbuki biraz futboldan anlayan herkes Kale arkası tribününde oturan Beşiktaşlı taraftarların önündeki ağların söz konusu sahaya inme eyleminin önüne geçtiğini rahatlıkla görür. Taraftarlar ağları parçalamaya uğraşırken güvenlik güçlerinin oraya yöneltilmesi, sahaya inme düşüncesini ortadan kaldırmıştır. Ancak bu durumun gerçekten ucuz atlatıldığı şeklindeki yorumlara katılmamak elde değildir. Çünkü her seferinde direkten dönüyor ve Allah Korudu cümleleri ile yaşadıklarımızı birer birer normalleştirmeye devam ediyoruz. Gelelim bir diğer unsur olan taraftarlara, Beşiktaşlı taraftarların İzmir marşı okuması karşısında, kulüp başkanlarının da daha önce bu marş karşısındaki söylemlerini bilen Konya tribünlerinin PKK dışarı sloganı atması yeni bir durumun habercisidir.

Ülke içerisinde yaşadığımız gerginliğin gün be gün daha da artmakta olduğunu gösteren bu tablo, hiç de hafife alınacak ve tribünler siyasallaşmamalı cümleleri ile geçiştirilebilecek bir durumu ortaya koymamaktadır. Hatta tam tersine bu durum, ülkemizin yaşadığı gerilimin, bundan sonra stadyumlar içerisinde daha fazla karşılık bulacağının bir göstergesidir. Konyaspor taraftarları gidecekleri bütün deplasmanlarda bundan böyle İzmir Marşıyla karşılanacaklardır. Öte yandan Beşiktaş kulübü başkanının da kendisine yöneltilen Mustafa Kemal Paşa yazılı pankart için siyasi bir pankarttır yorumunu yapmış olması da dikkat çekicidir. Fikret başkan; ‘biz spor yapıyoruz, siyasi işler bizim işimiz değil. Sahaya gelen insanlar siyasi bir kimlik göstermek için oraya gelmiyorlar. Maçı seyretmek için geliyorlar. Oradaki maçta eğlenmek için geliyorlar, bizim işimiz bu, siyaset bizim işimiz değil. Siyaset isteyen varsa partiler açık, gidip siyaset yapsınlar’. Futbolu bu kadar siyasileştirenler de herhalde sadece taraftarlar! Yöneticilerin, siyasilerin bu hususta hiçbir katkıları yokmuş gibi davranmaları ne kadar güzel! Sanki başka bir dünyadan bahsediyorlarmış gibi yapıyorlar.

Futbol federasyonu acilen kupa karşılaşmalarında görülen kartlardan, verilen cezaların bir diğer kupa mücadelesinde çekilmesine kadar olan düzenlemeleri ortadan kaldırmalıdır. Spor bakanlığımız ise futbol sahalarındaki şiddetle mücadele hususunda net adımlar atma yoluna gitmek durumundadır. Yaşanan şiddet olayları sonrasında köklerini kazıyacağız cümlelerini dilimize pelesenk etmemize karşın durumun değişmediğini görmekteyiz. O halde futbol yorumcularının asalım, keselim, en ağır cezaları verelim teranelerinin aksine futbol sahalarındaki şiddetle mücadele etmek amacıyla bir birimin oluşturulması ile işe başlanabilir. Ardından maç gününden çok önce yapılması gereken düzenlemelerin harekete geçirilmesi ve futbol sahalarında olay çıkartan kişilerin cezalandırılmaları yoluna gidilmelidir. Bütün tribünü cezalandıran saha kapatma veya tribünlerin parça parça kapatılması kararı, daha önce de savunduğumuz gibi şiddeti beslemekten öteye bir anlam ifade etmemektedir. Suçun şahsiliği durumunu hayata geçirmek ve suçu olmayan kişileri cezalandırmaktan vazgeçmek zorundayız. Futbolun insanlarımız açısından kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan ve onlara birer kimlik göstereni olarak hizmet veren bir alan görünümünü sürdürmesi, en çok iktidarların işine yarayacaktır.

Futbol sahalarının ve futbol takımlarının birer ayrışma nesnesi haline dönüşmesi ise bu kez başta iktidar olmak üzere hepimize zarar verecektir. Futbolla kurmuş olduğumuz ilişkiyi uzun bir süreden bu yana siyasallaştırmak suretiyle hem sporun bu en kitlesel dalını hem de futbol algımızı tahrip etmiş olduk. Pazar günü ve akşamında yaşanan bütün sahneler bu durumu fazlasıyla ortaya koydular. Umarım futbol sahalarında bundan sonra futbolu, futbolun güzelliklerini konuşabilecek bir atmosferi yaratabiliriz!{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  2737  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

18/032025

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

10.802,23

-0,55

 bjk BJKAS

3,92

-0,51

 fb FENER

48,96

+2,21

 gs GSRAY

2,03

+0,50

 trabzon TSPOR

1,09

+5,83

   SPOR ENDEKSİ

3.190,01

+2,25

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 46719225

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 27 22 5  0 68 27 41 71
2 Fenerbahçe 26  19   5 2 63  23  40

62

3 Samsunspor 27 15 6  6

44

30 14

51

4 Beşiktaş 26  12  8 6 39 26 13 44
5 Eyüpspor 27 12 8  7 40  29 11 44
6 G.Antep 26 11 5 10 36  35 

 1

 38 
7

Göztepe

26 10 7 9 44 34 10 37
8 Başakşehir 26 10 6

10

41 37 4 36
9 Trabzonspor 26 9 8 9 43   31 12 35
10 Kasımpaşa 27 8 11 8 47 52 -5 35
11 Ç.Rizespor 27 10 3 14

34

46  -12 33
12 Antalyaspor 27 9 6 12 30 

51

-21 33
13 Konyaspor 27 8 7

12

33  40  -7 31
14 Alanyaspor 27 8 7 12 31 40 -9 31
15 Bodrum FK 27 8 6 13 20 29 -9 30
16

Sivasspor

27

7

6 14 33 45 -12 27
17 Kayserispor 26 6 9 11 27 46 -19 27
18 Hatayspor 26 7 15 29 46 -17 19

19

A.Demirspor 26 2 4 20 25 60 -35 -2

 

                 

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Football Money League - 2025

deloitte money league rapor 2025

 Deloitte Money League Raporunu 28. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2023-24 sezonunda gelirleri toplam 11.2 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.