Muz Orta Irkçılığa mı, Yoksa Cinselliğe Doğru mu?
                                 linkedintakip 1 copy
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet TALİMCİLER Muz Orta Irkçılığa mı, Yoksa Cinselliğe Doğru mu?

Muz Orta Irkçılığa mı, Yoksa Cinselliğe Doğru mu?

Ahmet Talimciler- 22 Temmuz 2013 Futbol programlarımızın elinde görüntü olmadan 3-4 saatlik zaman dilimleri içerisinde bir nevi kabareye dönüşmesinin ardından, ekranlarda en az konuşulan bizatihi futbolun kendisi olmuştur.

Bu yeni yapı ile futbolun kendisi değil futbol dolayımı etrafında yürütülen teatrel boyutu ön plana çıkartılmıştır. Programlarda yer alan isimlerin konuşmalarında ön plana çıkartmış olduğu söylemlerden, zaman zaman durup etraflarına bakınmalarına kadar her türlü davranışları bütünü tamamlamaya yönelik bir şekilde kurgulanmaktadır. Bu programlarda erkek argosunu besleyip, büyüten böylelikle her an izleyen erkeklere şifreler içeren konuşmalara yer verilmekte ve erkek egemen ideoloji bu programlarda yeniden üretilmek suretiyle dolaşıma sokulmaktadır. Erkeksi değer yargılarının her fırsatta kutsandığı bu anlayış içerisinde ‘erkeklik-delikanlılık-adam gibi adamlık’ gibi ifadelere sıkça başvurulmaktadır.

Söz konusu yayın anlayışı bazen uygulamaları olarak hayata geçirilen teatrel uyarlamalarla geniş kitlelere daha fazla ulaşabilmeyi de başarabilmektedir. Örneğin Fenerbahçeli futbolcu Raul Meireles’in ligin ilk yarısında oynanan Galatasaray karşılaşmasında hakeme yaptığı işaretin uygulamalı olarak tartışıldığı Telegol programında el hareketinin yansıtıldığı ekranda komedyen Şafak Sezer ile şarkıcı Nihat Doğan’la birlikte Erman Toroğlu eline aldığı büyük bir sopa ile birlikte hareketin aslında ne anlama geldiğini yanındaki ekran yüzleri aracılığı ile ağdalı bir dil yardımıyla ballandıra ballandıra anlatmıştır.

Malum el hareketi Derin Futbol programında da mercek altına alınmış ve bu hareketin Türk örf ve ananeleri açısından ne anlama geldiği RTÜK’ün tanıdığı sınırlar içerisinde bolca benzetmeler kullanılarak yine erkeksi bir dille kitlelerle paylaşılmıştır.

            3 Temmuz 2011 sonrası futbolun dışında her şeyin konuşulduğu bir atmosferde Türkiye televizyonlarında bir futbol programında futbolun falına bakılıp, ruh dahi çağırılmıştır. Bu programların yapılışındaki amaç görüntünün olmadığı yerde izleyiciyi kanalda tutabilecek olan atraksiyonları yaratmaktır. Ancak bu yapılanlar ile kullanılan şiddet ve cinsellik yüklü dil sonrasında ratinglerin tavan yapması bir türlü sağlanamamıştır. Yaşanan olayların ardından sürekli olarak ‘bu olayları çıkartanlar x takımının taraftarları değildir’ anlayışını tekrarlayıp duran ve bu surette yaşanan şiddeti normalleştirip, öznesizleştirenler futbol sahaları ile kulüpler arasında yaşanan şiddet ve gerilimden beslenmektedirler.

            Futbol sahalarında ilk kez karşılaştığımız muz gösterme garabetinin ardından kamuoyunun önüne çıkarak yaşananların ırkçılık olmadığını savunmaya çalışan yönetimler kadar yaşananları ekran başında yeniden tekrarlayan programlara kadar herkesin yaşadıklarımızda büyük etkileri bulunmaktadır. Telegol programında doktor önlüğü giyerek, steteskop takarak hasta konumundaki Gökmen Özdenak’ı tedavi etmeye çalışan Erman Toroğlu ile ekrandaki bu düzeneğin hayata geçirilmesinde katkısı bulunan Serhat Ulueren’in en son gösterileri cinsel aşağılamanın şahikalarında dolaşmaktadır. Kendilerince ırkçılığın kötülüğüne vurgu yapmaya çalışırlarken cinselliği kışkırtıcı ifade ve eylemlerde bulunmakla kalmamakta, erkek egemen değer yargılarını bir kez daha normalleştirmektedirler. Programı izleyenlerin anlamakta zorlanmayacağı erkeksi dil içerisinde kalçadan yapılacak olan ‘Ermansilin’in etkisi ile çileğin neden hastanın boğazına takılacağının Raul Meireles’in el hareketi ile gösterildiği uygulamada somutlaştırılmaktadır. Erman Toroğlu, eliyle bu toplumda özellikle erkeklerin çok iyi bildiği baş parmağın halka haline getirilip diğer elin işaret parmağının içinden geçirildiği ‘giriş-çıkış’ hareketini sanki bambaşka bir şey anlatıyormuşçasına ekranlardan gözümüzün içerisine sokmaktadır. Ancak bunlarla da yetinilmemiş, hastalığın şifası için uygun olan meyvenin muz olduğu sadece söylem düzeyinde bırakılmamış aynı zamanda doktor ve hasta ellerindeki muzu malum şekilde sallamaları suretiyle mesajlar verilmeye devam edilmiştir.

Muz orta yapın diye muzun sallanılmasını taraftarlara ve hastasına salık veren doktor Toroğlu yine muz orta ve gol atma aracılığı ile erkek argosundaki cinselliğin gol atma olarak yaşanması anlayışına, alttan alta göndermede bulunmayı da ihmal etmemektedir. Gösterinin doğaçlama olarak nerelere kadar uzandığını en iyi anlatan görüntü ise bütün bunlar olup biterken yine programın daimi konuklarından olan Kaya Çilingiroğlu’nun bir taraftan gülme krizine tutulması öte yandan ise yaşananlardan duyduğu üzüntüyü gizlemek için yüzünü kapatmasıdır. Erkeksiliğin frenlerinin patladığı nokta doktorun muzun fazla ellenmemesi gerektiği aksi takdirde yumuşayacağını belirttiği buna karşın hastanın ise bazı şeylerin elleyerek büyütüldüğünü söylemesidir. Muzu hastasına yedirirken steteskop ile vücudunu dinlemeyi ihmal etmeyen doktorun aynı anda diğer muzu ağzına alması ardından muzun geçtiği güzergahı belirtmenin ardından artık bundan sonrası RTÜK’lük demeyi bile unutmaması son derece manidardır.

Aslında tüm bu olup bitenlerin ardında Türkiye toplumunun cinsellik açısından ne kadar problemli bir yapıda olduğu gerçeği bulunmaktadır. Erkekliğini her zaman yeniden ispat etmek zorunda bırakılan erkeklerimiz için futbol dünyası sonuna kadar uygun bir atmosfer yaratmaktadır. Futbol üzerinden ötekileştirilen ve aşağılanan kadınlarımızın, seyircisiz oynanan karşılaşmalarda futbol sahalarına gönderildiklerinde de tıpkı erkekler gibi davranmaları hiç kimseyi şaşırtmasın. Aslında futbol; erkek egemen dünyanın kapılarını ardına kadar açan ve özellikle genç ergenlerin kendileri gibi akranları ile bir arada bulunmalarını sağlayan kimlik edinme mekanizmasının ta kendisidir. Kadınlar bu dünyanın değil içerisinde yer almak, kenarında köşesinde bile kendileri gibi olarak yer almaları mümkün olmayan varlıklardır. Bu yapının kökleşmesinde ve genç ergenlerin zihinsel tahayyül dünyalarının şekillendirilmesinde medya en önemli aracı kurum rolünü üstlenmektedir. Yıllardır futbolun zengin Türk Argosunun ve küfürlerinin yaygın dolaşım aracına yönelik örneklerini göstermeye çalışan bir akademisyen olmama rağmen alenen kadınlara yönelik bir küfür olarak gündelik hayatımızda son derece yaygın olan bir küfrün aynı zamanda bir futbol gazetesinin ismi olarak alınması karşısında şoka uğramıştım. Ancak yaşadığımız süreçlerin ardından ekranlardaki görüntüler futbolun küçük bir minyatür olarak toplumsal hayatımızı yansıtmada ne kadar mahir bir alan olduğunu bir kez daha gösterdi. Futbolun yeniden inşasına katkıda bulunan futbol programları ile bu programlardaki televizyon kabareleri olarak adlandırabileceğimiz şova yönelik kurgular ve bu kurgulara eşlik eden söylemler-tavırlar hep birlikte ülkemizdeki ataerkil zihniyet dünyasının inşasına katkıda bulunmaktadırlar. RTÜK sınırladığı için alenen hakaret ve küfür edemeyenlerin şovlarında sık sık argo ifadeler kullanmaları-buna en iyi örnek Telegol programında ‘üçün birini alır’ ifadesinin kullanılmasıdır. Benzer şekilde Derin Futbolda Ahmet Çakar konuşma esnasında Türk futbolunun saygın olmayan isimlerini arkadaş sohbetinde aslında nasıl söyleyeceğini ama ekran karşısında bunun yeri olmadığını belirtmesidir- el hareketleri ile yaptıkları gösteriler ile futbolu değil futbol dolayımı ile iktidarı ve oradan yine yeniden cinselliği yüceltmeleri söz konusu olmaktadır.

            6222 sayılı şiddet ve düzensizliği önleme yasası ile taraftarların yapıp ettiklerine odaklananların asıl ilgisini başta yöneticiler ve teknik adamlar olmak üzere medyada olan biteni farklı bir biçimde işleyenlere de yönlendirmeleri gerekmektedir. Türkiye’de futbol sahalarında şiddet olgusu ile mücadele etmenin yolu top yekun ve dirayetli bir bakış açısı ile oluşturulacak önlemlerden geçecektir. Bu noktada özellikle ataerkil ideolojiyi dolaşıma sokan, argo ve erkeklik üzerinde temellenen bir dili ekranlardan salonlarımıza taşıyanlara da büyük işler düşmektedir. Nefretin giderek daha fazla ayrıştırdığı takım kimliklerine yapılan vurgular kadar kadınları aşağılayan ve erkeksi değerleri yücelten yapımların da üzerine gidilmelidir. Aksi takdirde şiddetin ve nefretin daha kalıcı hale gelmesi ve futbol sahalarında daha fazla kan dökülmesi kaçınılmaz olacaktır. Maç görüntülerinin önümüzdeki sezondan itibaren bütün kanallara aktarılmasının yolu açılmalı ve böylece televizyon kabarelerine ihtiyaç duyulmasının önüne geçilmelidir.

Yasakların olmadığı bir dünyanın ideal olduğu gerçeğini göz ardı etmeden nefreti ve şiddeti körüklemenin suç olduğunu aklımızdan çıkartmamalıyız. Irkçılık kadar tehlikeli hatta ülkemiz açısından ondan daha tehlikeli olan cinselliğin her daim bilenmesinin önüne futbol sahalarında ve futbol medyasında geçmek artık bir gereklilik halini almıştır. Futbolun görsel boyutunun önüne şiddeti özellikle de sözel şiddeti geçirmemek için futbol medyası da üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek zorundadır. Aksi durumda yaşanacak dalga herkesi etkileyecek bir tsunamiye dönüşebilir ve bundan da en fazla etkilenecek olan futbol medyası olacaktır.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  4848  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

20/06/2025

Kapanış  
  BİST 100

9.203,37

+1,11

 bjk BJKAS

1,79

+0,56

 fb FENER

48,56

+3,06

 gs GSRAY

1,58

0,00

 trabzon TSPOR

1,30

-9,72

   SPOR ENDEKSİ

2.272,36

-2,53

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

Podcast: FutbolEkonomi Sohbetleri

1

Yeni podcast serimizde gündemde öne çıkan konuları ya da sitemizde yayımlanan dikkat çekici yazıları sohbet formatında ele alıyoruz. Karmaşık görünen meseleleri daha sade ve anlaşılır şekilde dinleyiciyle buluşturmayı amaçlıyoruz.
Apple Podcasts

Spotify

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 49550073

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 36 30 5  1 91 31 60 95
2 Fenerbahçe 36 26 6 4 90  39 51

84

3 Samsunspor 36 19 7  10

55

41 14

64

4 Beşiktaş 36  17  11 8 59 36 23 62
5 Başakşehir 36 16 6  14 60 56 4 54
6 Eyüpspor 36 15 8 13 52  47

 5

 53
7

Trabzonspor

36 13 12 11 58 45 13 51
8 Göztepe 36 13 11

12

59 50 9 50
9 Ç.Rizespor 36 15 4 17 52   58 -6 49
10 Kasımpaşa 36 11 14 11 62 63 -1 47
11 Konyaspor 36 13 7 16

45

50  -5 46
12 Alanyaspor 36 12 9 15 43 

50

-7 45
13 Kayserispor  36 11 12

13

45  57  -12 45
14 G.Antep FK 36 12 9 15 45 50 -5 45
15 Antalyaspor 36 12 8 15 37 62 -10 39
16

BodrumFK

36

9

10

17 26 43

-17

44
17 Sivasspor 36 9 8 18 44 58 -14 37
18 Hatayspor 34 6 8 22 42 74 -27 26

19

A.Demirspor 33 3 5 28 34 92 -58 2

 

                 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Football Money League - 2025

deloitte money league rapor 2025

 Deloitte Money League Raporunu 28. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2023-24 sezonunda gelirleri toplam 11.2 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.