Yasaklanan Taraftarlık, Elden Kaçan Oyun!
                                 linkedintakip 1 copy
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet TALİMCİLER Yasaklanan Taraftarlık, Elden Kaçan Oyun!

Yasaklanan Taraftarlık, Elden Kaçan Oyun!

Ahmet Talimciler- 13 Ağustos 2013 Futbolun ve futbol taraftarlığının başka bir biçimde şekillendirilmek istendiği bir dönemden geçiyoruz.

3 Temmuz 2011 tarihinden sonra sürekli olarak gerginlik içerisinde yaşayan futbolumuz açısından geldiğimiz nokta stadyumların ve taraftarların yasal düzenlemeler çerçevesinde yasaklarla kuşatılmak isteniyor. Yapılmak istenen düzenlemeler için ise futbol sahalarını siyasetten uzak tutma bahanesi üretiliyor. Oysa ki bu ülkede ilk oynanmaya başlandığı andan itibaren söz konusu oyun her daim siyaset ile işbirliği içerisinde olagelmiştir. Futbolun siyasetle kurduğu bu ilişkinin hem futbolun yönetsel aktörleri için hem de siyasal erk için kaçınılmaz avantajları bulunmaktadır. Bu avantajlar içerisinde yolunu sürdürmek isteyen kulüplerimiz her zaman vergi kolaylığı başta olmak üzere, siyasal erkten kendilerinin işlerini kolaylaştıracak düzenlemeleri hayata geçirmelerini talep etmektedirler. Bunun karşılığında siyasal erk ise geniş kitleler ile kulüpler üzerinden buluşabilmenin yollarını hiç ama hiç kaçırmak istememektedirler. Her iki tarafında kazançları olduğu futbol üzerinden yaşananların her zaman siyasal ve ideolojik bir yanı olduğunu görmezden gelen anlayış açısından tribünler son dönemde tehlike arz eder hale dönüşmüştür. ‘Gezi Parkı’nda yaşananlar sonrası özellikle Çarşı grubu başta olmak üzere, yapılanlara destek veren taraftar gruplarının liglerin başlaması ile tribünleri hareketlendirebilme ihtimali dahi söz konusu düzenlemelerin neden bu kadar apar topar getirilmeye çalışıldığını ortaya koymaktadır.

            Tribünleri yekpare bir bütün olarak düşünmek ve homojen bir grup olarak algılamak sosyolojik anlamda bizi yanlışlara sürükleyecektir. Tam da bu noktada bazı tribün grupları siyasetin tribünlerden uzak tutulması gerektiği yönünde İç işleri bakanlığının açıklamalarına destek vermek suretiyle tam anlamıyla siyasal bir tercihi yerine getirmiş olmaktadır. Var olan şiddet yasası içerisinde ayrımcılığa, nefret söylemlerine yönelik düzenlemeler söz konusudur ve bu gibi tribünleri ötekileştirici yaklaşımlara başvuranlar hakkında yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi bir zorunluluk arz etmektedir. Halbuki getirilmek istenen düzenlemelerin asıl hedefi ucu belli olmayan ve eleştiri dozajı taşıması muhtemel sloganların önüne geçmektir. Oysa ki tribünleri yakından tanıyanların gayet iyi bileceği gibi tribünlerde her zaman işleyen son derece mizahi ve kendiliğinden gerçekleşen eylemler de söz konusu olabilmektedir. ‘Anlıyorsun Değil mi!’ sözleri bile pek çok anlama gelebilecek kadar zekice bir yaratım ürünüdür. Ya da yıllar önce Çarşı grubunun, Cem Uzan için açtığı o müthiş pankartta olduğu gibi; CEM, Uzan Geliyorum’.

Tribünlerin etrafına daha fazla polis ve emniyet güçlerinin yığılması, nasıl gerçekleştirileceği belirsiz olan elektronik bilet uygulamaları ile taraftarların bilgilerinin ele geçirilmesi! (sapla samanı karıştıran açıklamalardan bir tanesi de işte budur) maçların gündüz oynanması suretiyle alkol alanların stadyuma girmelerinin engellenmesi, daha fazla para cezası, olaylara karışanlara daha fazla ceza verilmesi, davul çalınmasının yasaklanması vb. gibi pek çok düzenleme ile asıl mevzudan sapılmış olmaktadır. Son on yıl içerisinde çıkartılan yasal düzenlemelerin sonucunda ne gibi noktalara ulaşılmıştır ki yeni yasal düzenlemeler için düğmeye basılmaktadır. Getirilen bütün tedbirlerin ve yasakların ısrarla futbol taraftarlarına yönelik olması nasıl açıklanabilir? Soruyu tersinden sormak gerekirse neden futbol sahalarında yaşanan şiddetin en önemli aktörlerinden olan kulüp yöneticilerinin açıklamaları her daim göz ardı edilmektedir? Özellikle bazı kulüplerin arasında gerçekleşen demeç savaşları sonrasında yaşananların faturası neden hep taraftarlara çıkartılmaktadır? Olayları çıkartanları belirsizleştiren bir yayın anlayışı içerisinde bulunan ve futbol programlarından çok reality Show programlarını andıran programlarda yaşananlar neden görmezden gelinmektedir?

            Futbol son derece basit ve güzel bir oyun olması hasebiyle geniş kitlelerin ilgisine mazhar olabilmektedir. Halbuki son dönemde ülkemizde futbol üzerinden kendi konumlarını pekiştirmek isteyenler için, bu güzel oyun adeta kurban edilmektedir. Futbol sahalarının konforlu ve insanca maç seyredilebilir bir konuma dönüştürülmesi gerektiği düşüncesi ile başlatılan uygulamalarda toptancı bir anlayış yürütülmektedir. 1980’lerin sonuna doğru benzer süreci yaşayan İngiltere’de; taraftar gruplarının federasyon içerisinde temsil edilmesi ve bilet politikalarının kademeli bir şekilde ayarlanması ile daha düşük gelirli futbolseverlerin takımlarını izlemekten mahrum bırakılmadıkları bir geçiş yaşanmıştır. Türkiye’deki taraftar grupları ise rakip takım taraftarları üzerinden kendilerini var etmek gibi bir hastalığa tutulmuş vaziyetteler ve yaklaşmakta olan tehlikenin hepsinin iktidarlarını tehdit ettiğinin farkında bile değiller. Bir an önce renk ayrımı gözetmeksizin bir araya gelmek suretiyle yeni uygulamalara karşı hep birlikte kendi isteklerini duyurmak zorundalar. Aksi takdirde fazla zamanlarının olduğunu düşünmüyorum, kısa bir süre sonra tribünlerden tasfiye edilecekler.

Tribünlerin daha konforlu hale getirilmesinin ardından bilet fiyatlarının ve kombine uygulamalarının sonrasında tribünlerdeki yerlerini endüstriyel futbolun müşteri olarak yaklaştığı yeni izleyici/taraftar kitlesine terk edecekler. Taraftar gruplarının endüstriyel futbol ve onun getirdiği uygulamaların etkileri konusunda yeterince bilgileri yok, e-bilet uygulamasının kendilerini nasıl bir geleceğe hazırladığının farkında değiller. Çıkartılan yasalarda her daim suçlu olarak gösterildiklerini ve aslında bunu hak etmediklerini bir türlü haykıramıyorlar. Çünkü taraftar gruplarının kulüpleri düzeyinde farklı seslere çok da fazla tahammülleri bulunmuyor! Daha demokratik bir yaşam ve daha demokratik bir tribün talepleri onların başka türlü bir futbol arzusu içinde olmalarına yol açacaktır. Halbuki ülkemizdeki taraftar gruplarının neredeyse tamamına yakını(bu durumu tersine çevirmeye çalışanların hakkını yemek istemem) tek adama yaslanan kulüp yönetimlerini ve o yönetimlerin kulüpleri adına yapıp ettiklerine göz yumuyor.

            Demokratik bir ülke; vatandaşlarını her alanda kendilerini en iyi şekilde ifade edebilme kanallarını açan ve bu hakkı demokratik yollardan sapmamak kaydıyla sonuna kadar destekleyen bir yapının adıdır. Futbol taraftarları da tıpkı toplumsal hayatın diğer alanlarındaki bireyler gibi, yaşanan gelişmelere dönük olarak kendilerine ait bir ideolojik bakış açısı geliştiren ve bu bakış açısını farklı şekillerde hayatının parçası haline dönüştüren insanlardır. Şiddetin şiddeti doğurduğu gerçeği, tribünleri daha fazla zaptu rapt altına almak yerine daha özgür bir ortamın doğması gerektiğini hepimize gösteriyor. Yapılacak olan düzenlemelerin taraftarların lehine ve onların talepleri de göz önünde bulundurularak alınması stadyumların daha insancıl olduğu kadar daha barışçıl mekanlar haline dönüşmesine de etkisi olacaktır. Yasaklamalar ve ben yaptım oldu anlayışları yerine içeri giriş çıkışların daha rahat olduğu, isme ve kimlik numarasına yazılmış biletlerin satışa sunulması ile ‘evrensel seyircilik ehliyetinin’ edinildiği taraftarlık anlayışı gerçekleştirilebilir.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  3938  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

20/06/2025

Kapanış  
  BİST 100

9.203,37

+1,11

 bjk BJKAS

1,79

+0,56

 fb FENER

48,56

+3,06

 gs GSRAY

1,58

0,00

 trabzon TSPOR

1,30

-9,72

   SPOR ENDEKSİ

2.272,36

-2,53

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

Podcast: FutbolEkonomi Sohbetleri

1

Yeni podcast serimizde gündemde öne çıkan konuları ya da sitemizde yayımlanan dikkat çekici yazıları sohbet formatında ele alıyoruz. Karmaşık görünen meseleleri daha sade ve anlaşılır şekilde dinleyiciyle buluşturmayı amaçlıyoruz.
Apple Podcasts

Spotify

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 49547068

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 36 30 5  1 91 31 60 95
2 Fenerbahçe 36 26 6 4 90  39 51

84

3 Samsunspor 36 19 7  10

55

41 14

64

4 Beşiktaş 36  17  11 8 59 36 23 62
5 Başakşehir 36 16 6  14 60 56 4 54
6 Eyüpspor 36 15 8 13 52  47

 5

 53
7

Trabzonspor

36 13 12 11 58 45 13 51
8 Göztepe 36 13 11

12

59 50 9 50
9 Ç.Rizespor 36 15 4 17 52   58 -6 49
10 Kasımpaşa 36 11 14 11 62 63 -1 47
11 Konyaspor 36 13 7 16

45

50  -5 46
12 Alanyaspor 36 12 9 15 43 

50

-7 45
13 Kayserispor  36 11 12

13

45  57  -12 45
14 G.Antep FK 36 12 9 15 45 50 -5 45
15 Antalyaspor 36 12 8 15 37 62 -10 39
16

BodrumFK

36

9

10

17 26 43

-17

44
17 Sivasspor 36 9 8 18 44 58 -14 37
18 Hatayspor 34 6 8 22 42 74 -27 26

19

A.Demirspor 33 3 5 28 34 92 -58 2

 

                 

Annual Review of Football Finance 2023

Annual Review of Football Finance 2023

Deloitte Sports Grup'un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 32. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı 2021 - 22 sezonunda bir önceki yıla göre %7 büyüyerek 29.5 Milyar Euro büyüklüğüne ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız

Deloitte Football Money League - 2025

deloitte money league rapor 2025

 Deloitte Money League Raporunu 28. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2023-24 sezonunda gelirleri toplam 11.2 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.