Futbolda Şiddet ve Şiddeti Önleme Yasası üzerine
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Hukuk Ahmet Talimciler Futbolda Şiddet ve Şiddeti Önleme Yasası üzerine

Futbolda Şiddet ve Şiddeti Önleme Yasası üzerine

alt

Ahmet Talimciler- 8 Ocak 2011

Şiddet, insanoğlunun doğasında bulunan iç güdüsel duyguların, içinde yaşanılan koşulların da etkisi ile dışa vurumudur.

Bu, doğrudan karşı tarafa saldırma şeklinde olabileceği gibi, dolaylı olarak mala zarar verme, küfür etme biçiminde de gerçekleşebilmektedir (stadyumlarda yaşanan tartışmaların önemli bir kısmı küfürleşmeler sonucudur). Sporu modernitenin özgün bir fenomeni olarak nitelendiren Norbert Elias’a göre; modern sporun ayırt edici özelliği şiddetin azaltılmasıdır. Uygarlaşma süreci içinde şiddet denetim altına alınıp, başka bir mecraya kaydırılmakta ve heyecan arayışının evcilleştirilmiş hali, dövüşün evrilmiş biçimine dönüşmektedir. Sporun mayasında sertlik ve şiddetin bulunuyor olması, sportif ortamın saldırgan davranışın taklit edilmesi için uygun bir alan oluşturmasını sağlamaktadır. Bir spor dalı olarak futbolun amacı şiddet yaratmak değildir (kökeninde belirli bir şiddet bulunuyor olsa bile). Buna karşın futbol ‘şiddetin bir boşalım aracı’ olarak kullanıldığı alanlardan birisi haline de gelebilmektedir. Futbolun bu şekilde kullanılmasında; kitlesel ilginin yoğun olarak yaşandığı futbol sahalarının son dönemde kitlelerin yaşadıkları rahatsızlıklara yanıt vermede kullandıkları alanların başında geliyor olmasının da büyük etkisi bulunmaktadır. Futbol, günümüzde içinden bakılarak farklı toplumlar ve toplumsal yapıların gözlemlenebileceği önemli bir prizma haline gelmiştir.

            Futbol sahalarında ve çevresinde gelişen şiddetin sadece futbola özgü olduğunu ve polisiye tedbirlerin arttırılması ile çözülebileceğini düşünmek sadece günü kurtaracak tedbirler önermek anlamına gelecektir. Hayatımızın her alanını tehdit eden şiddet fenomenini futbol özelinde  tüm tarafların katılımı ile alt düzeylere indirebiliriz. Bunun başlıca yolu ise futbol üzerinde gerçekten samimi bir şekilde düşünmekten ve bir takım kararların alınıp uygulanmasından geçiyor. Tribünlerde  bambaşka bir maç oynanmakta ve bu oynanan müsabakanın şiddeti de ülkemizin ekonomik koşullarında yaşanan sıkıntılarla birlikte giderek daha da yükselmektedir. Bu şiddet ateşini düşürmek zorundayız. Aksi takdirde özellikle Fenerbahçe-Galatasaray arasında oynanan müsabakalarda yaşananlarda olduğu gibi rekabetin ön plana geçmesi gereken sportif etkinliklerin düşmanlığa doğru gitmesi kaçınılmaz olacaktır.

Futbol sahalarında yaşanan şiddetin kaynağı olarak daima futbol seyircileri gösterilmekte ve yapılan bütün düzenlemeler onlara yönelik olarak gerçekleştirilmektedir. Oysa ki yaşanan şiddetten en fazla mağdur olan kesim, sürekli olarak suçlu olarak gösterilen futbol seyircileridir. Bu seyirciler sadece fiziksel şiddete maruz kalmamakta aynı zamanda stadyum içinde ve çevresinde kimliksizleştirilmekte, değersizleştirilmekte ve aşağılanmaktadırlar. Tribüne tuttuğu takımı izlemeye, hayatında değer verdiği bir varlıkla buluşmaya giden bu insanlar, psikolojik işkencenin yukarıda saymış olduğum dört unsuruna da maruz kalabilmektedirler. Türkiye’de özellikle 1980 sonrası futbol ve futbol üzerinden toplumsal yaşama aktarılan değerlerde farklılık yerine tep tiplik özendirilmiş ve kıymet görmüştür. Türkiye’de futbola hakim olan üç büyük kulübün ve onların medyadaki-federasyondaki-hakemler üzerindeki-güvenlik güçleri üzerindeki etkinlikleri ve güçleri, futbolseverlerin farklı renklerle kuracağı birlikteliği daha başından ortadan kaldırmış ve bu kulüplerin kendi egemenliklerini ülkenin her yanında arttıracak örgütlenme modellerini hayata geçirmeleri sonrasında futbol üzerinde sürekli konuşulan ve komplo teorileri üretilen bir oyuna dönüştürülmüştür. Böylesi bir oluşumun içerisinde dönen para ve rant miktarının artması sonrasında futbol sahaları ile ilişkisini arttıran bir diğer kesim ise hakem ayarlamaları, şike, bahis ve benzeri konularda devreye giren mafya olmuştur. Futbolun yarattığı sembolik iktidar gücünün, medyanın futbol ile kurmuş olduğu bağlantı sonrasında yükselişe geçmesi ile birlikte yönetimlerde bulunan kişilerin, yönetimlerini sürdürebilmek amacı ile bir takım tribün liderleri ve amigolar ile kurmuş oldukları bağlantılar sonucu ; bu kişilere bedava bilet verilmesinden, deplasman maçları için otobüs tahsis edilmesine ve gerekli ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar gidebilen tehlikeli bir oluşumun temelleri atılmıştır. Kulüp yönetimleri ile bu kişiler arasında kurulan birlikteliğin olumsuz sonuçları ise futbol sahalarında şiddet dalgasının yükselişe geçmesi ve çıkan olayların tribünlerde adam öldürme boyutuna kadar varabilmesi ile sonuçlanmıştır. Artık futbol sahaları gerçek futbolseverler için her geçen gün daha tehlikeli ve istenilmeyen yerler haline gelmeye başlamıştır. Gerçek futbolsever tribünleri terk etmekte ve onların boşalttığı alanı tribünlerde kendi maçını oynamak isteyen, küfür ve şiddeti benimseyen kişiler almaktadır.

            Futbolu nasıl gördüğümüz sorusu, futbol sahalarında yaşanan şiddet hareketlerine yönelik alacağımız tedbirlere ve yaklaşımlara da ışık tutacaktır. Türkiye’de futbol-şiddet ilişkisinin medyadaki yansıması bile problem arz etmektedir.  Futbolda şiddeti önleme yasasının medyada ve devletin sorumlu kişilerinin ağzında sürekli olarak ‘şiddet yasası’ diye anılmaktadır. Bu niteleme bile başlı başına futbol şiddetinin önlenememesindeki bir etkidir. Futbolda şiddetin önlenmesinin temel konsepti stadyumda şiddetin önlenmesi ve maçların sağ salim oynanması değildir. Bu konuda da sahte uzmanlıklar, küçük kapsamlı kısa vadeli, göstermelik ve başarısız projeler üretilmiştir. Ne kulüplerin ne de sorumlu devlet yönetimlerinin elinde şiddetin önlenmesinde rehberlik edecek ve bir yol haritası oluşturacak sistematik veri kayıtları bulunmaktadır.

Tıpkı bir önceki yasanın çıkartılması sürecinde yaşananların benzerlerinin tekrarlandığı ve kamuoyunun adeta yasanın çıkartılması için hazırlandığı bir ortamda çıkartılacak olan yeni yasanın yaptırımı olacağını ve cezaların uygulanabileceğini düşünmüyorum. Bu konuda sadece bir örnek vermekle yetineceğim; biletlere isim yazma yerine TC kimlik numarası koyma düşüncesi aslında olayları çözme yaklaşımından ne kadar uzakta durulduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Önümüzdeki yıllarda biz yeniden futbolda şiddet yasası ismini verdiğimiz bu yanlış kavramsallaştırmayı konuşmaya ve yeni yaptırımlar/yasalar peşinde koşmaya devam ederiz. Tarafların samimi olmadığı ve günü kurtarmaya yönelik sadece emniyet tedbirleri peşinde koştuğu bir ortamda çıkartılacak her türlü yasanın uygulanabilme ihtimali zayıf olacaktır. Şiddetin azaltılabilmesinin yolu sadece çıkartılacak yasalar ve yaptırımlardan geçmeyeceğinin farkına varabilmekten ve tüm toplumsal yaşama dönük uygulamaları hayata geçirebilmekten kaynaklanacaktır. Futbol sahalarında ortaya çıkan şiddeti ve yaşananları sadece bu alana özgü olarak gördüğünüz için sorunun sadece bir boyutunu çözmeye yönelik girişimler(yasalar/yaptırımlar/cezalar) içerisine girersiniz ve şiddeti önleyemezsiniz.{jcomments on}

 

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  11375  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Prof. Dr. Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan

Kimler Sitede

Şu anda 1317 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 52909831

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1