Şiddeti Önleme Yasası Değişiyor
Bizi Takip Edin Futbol ekonomisi facebookta futbol ekonomisi twitterde
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Hukuk Ahmet Talimciler Şiddeti Önleme Yasası Değişiyor

Şiddeti Önleme Yasası Değişiyor

16fa7ef29a415167d

Ahmet Talimciler-23 Temmuz 2018 Şiddeti Önleme Yasası olarak adlandırılan 6222 sayılı yasanın yeni dönemde revize edileceği haberini okuduğumda ilk aklıma gelen 17 Mayıs 2011 tarihinde İzmir’de İZVAK tarafından düzenlenen toplantıdaki federasyon yetkilisi avukatın yasal düzenleme hakkındaki ifadeleri oldu.

Aradan geçen yedi yıl içerisinde başta şike süreci olmak üzere çıkartılan yasanın maddelerinde bir takım değişikliklerin yapıldığını buna karşın spor sahalarında şiddetin ortadan kaldırılamadığını gayet iyi biliyoruz.

Aslında bu düzenlemenin geçmişi bundan 2 yıl önce Sakarya’da düzenlenen Sporda Şiddet ve Tahkim Çalıştayı’na kadar uzanıyor. 3-4 Mayıs 2016 tarihinde Adalet, İç İşleri ile Gençlik ve Spor bakanlıklarının önderliğinde büyük bir organizasyon düzenlenmişti. Dönemin bakanlarının katılımı ve konuşmaları ile yön verdiği etkinlikte özellikle televizyonlardaki programlara yönelik yaklaşım dikkat çekiciydi. Cezai yaptırımların ağırlaştırılması gerektiği düşüncesi orada da gündemdeydi. Peki ne değişti de yeniden bu tartışmanın içerisinde kendimizi buluverdik!

Sıkıntı 6222 sayılı yasa ile birlikte önümüze konulan ve elektronik bilet uygulaması olarak adlandırılan düzenlemeye karşın futbol sahalarında yaşanan karmaşanın ortadan kalkmamış olmasında gizli. 2011 yılındaki toplantıda bütün düzenlemelerin ceza verme üzerine odaklandığı eleştirisinde bulunmuştum. Hala aynı kanaatteyim ve cezalarla terbiyenin mümkün olmayacağı düşüncesini savunmaya devam ediyorum. Ayrıca klasik mantığımız çerçevesinde olaylarla hiç ilgisi olmayan insanların da cezalandırılması düşüncesinin halen sürdüğünü de eklemek durumundayım.

İçinde bulunduğumuz dönemde sahanın belirli bölümlerinin kapatılması ve cezai yaptırımlarda bulunulması uygulaması ile o gün karşılaşmada bulunmayan insanlara da ceza verildiği gerçeğini es geçemeyiz. Hatta geçtiğimiz yıllarda yaşanan örnekte olduğu gibi Adana Demirsporlu sağır ve dilsiz bir taraftarın küfür etme cezasına çarptırılan tribün nedeniyle takımını destekleme hakkının elinden alındığını da öğrenmiştik. O halde bugün önümüze çözüm olarak konulan ve bazı medya organları tarafından spor sahalarında şiddetin önlenmesine yol açacak maddeler diyerek tanıtılan kararların aslında pek de öyle söylendiği gibi çözüm üretemeyeceği gerçeğini dile getirmeliyiz.

Bunun en önemli nedeni ise bugün geldiğimiz noktaya bizi getiren ipuçlarının varlığıdır. Elektronik bilet uygulaması ile birlikte elinizdeki Pasolig kartınızla yüzünüzün eşleştirilmesini kontrol etmesi gereken görevli, işini yapmadığı takdirde sizin çözüm olarak ortaya koyduğunuz bütün stadyumlara yüz tanıma sistemi getirilmesi maddenizin işlemeyeceği ortaya çıkacaktır. Aslında eldeki var olan sistemi uygularsanız zaten ekstradan yeni bir harcamaya da ihtiyacınız bulunmamaktadır.

İkinci maddeye göre; polis sayısı artarken, özel güvenlik sayısı azalacak. Statların güvenliğinden tamamen polis sorumlu olacak. Ayrıca kulüplerde bulunan "taraftardan sorumlu yönetici" görevinin kaldırılarak, "stat sorumlusu" adı altında bir yapıya dönülecek. Özel güvenlik uygulaması hayata geçirildiğinden bu yana kulüpler işin maliyet boyutuna vurgu yapmayı sürdürdüler. Stadyumların çevresinde güvenliğin polis tarafından sağlanması buna karşın stadyum içerisinde görev tarifi ve sorumlulukları netleştirilen özel güvenliklerin varlığı daha işlevsel olacaktır. Çünkü binlerce polisi saatlerce maçlar için görevlendirmek ve onlara iş külfeti yüklemek hiç de adaletli bir tutum olmayacaktır.

Ayrıca taraftardan sorumlu yönetici görevinin kaldırılması özellikle deplasman karşılaşmalarına gidiş gelişlerde yaşanabilecek sorunlar karşısında da başvuru merci olarak konumlanan yöneticilerin yerlerini tamamen taraftar liderlerine bırakması anlamını taşıyacaktır. Bir adım sonrasında yine bilindik deplasman yasaklarına dönük talepler gelirse şimdiden hazırlıklı olun uyarısında bulunacağım. Çünkü kulüpler sorumlulukları üzerlerinden atmak konusunda oldukça maharetli gözüküyorlar.

Üçüncü maddeye göre; cezalar katlamalı gidecek. Daha önce saha içi ve saha dışında suç işleyen kişi 1 yıl ceza alıyordu. Bundan sonra suç işleyene ilkinde 1 yıl, ikincisinde 3 yıl, 3'üncüsünde ise 5 yıl ceza verilecek. Başından beri ısrarla savunduğum düşüncemi yineleyeceğim, bizim sıkıntımız ceza verilmesi değil verilen cezaların uygulanmamasıdır. Her defasında araya birilerinin sokulması ve bazılarının daha eşit olarak görülmesi düşüncesi, ülkemizin spor sahalarındaki şiddetin belinin bükülmesini önlemektedir.

Dördüncü madde ise deplasman yolculuğu sırasında üzerinde suç aleti (bıçak vb.) bulunan taraftarlar da, saha içinde suç işlemiş gibi bu ceza kapsamına dahil olacak. Bizim ülkemiz dışında deplasman yolculuğuna çıkan taraftarların seyahat ettikleri araçları yolda durdurulup, araçların içerisindeki kesici ve delici aletlere el konulup taraftarların maça gitmesine izin verildiği kaç tane ülke vardır acaba? Şimdi bu madde ile zaten yapılması gereken bir uygulama hayata geçirilmiş olacak ki çoktan yapılmalıydı.

Beşinci madde, biletsiz taraftarlar da ceza kapsamına alındı. Spor faaliyetinin yapılacağı salona biletsiz giren taraftarlara da cezalar uygulanacak. Güzel fakat eksik bir tespit aslında bütün maddelerde var olan eksikliği dile getirmenin belki de tam sırasıdır, bütün bu olup bitenlerin sorumluluğunu kimsenin üstlenmemesi durumunu ne yapacağız? Bir başka deyişle bu madde için şöyle dile getirebiliriz, bu biletsiz taraftarların içeri sokulmasına aracı olan görevlilerin durumu ne olacak? Sorumsuz sorumlular olarak varlıklarını devam mı ettirecekler?

Toplantının belki de en dikkat çekici maddesi ise "sosyal medya" konusunda oldu. Kulüp başkanı, yönetici, teknik adam veya sporcu sosyal medyada taraftarı ya da rakibi kışkırtıcı yazı paylaştığı takdirde disipline gidecek. Ayrıca televizyon programlarında yapılacak her türlü kışkırtıcı sözler de cezai sisteme bağlanacak. Sınırların yine belirsizleştiği ve cezaların neye göre verileceğinin anlaşılamadığı bir madde daha var karşımızda. Örnek olarak rakibi kışkırtmak üzerinden gidiyoruz peki söz konusu olan bütün bu isimler hakemler hakkında atıp tutmaya devam edebilecekler mi? Hakemlerin arkasında taraftarlar bulunmadığına göre onların haklarını kim/kimler savunacak? Televizyon programlarına ceza verme meselesinin de sansüre kayıp kaymayacağı ve nerede durup durmayacağı soruları da yanıtlanmayı bekliyor.

Spor sahalarında yaşanan şiddetin spor sahalarından kaynaklanmadığı gerçeğini göz önüne almadan ortaya konulacak olan bütün yasal düzenlemeler sadece var olan durumu kurtarmaya hizmet edeceklerdir. İçinde yaşadığımız ülkede şiddet fenomeni ile mücadele etmenin yolu şiddeti şiddet ile bastıracak uygulamalardan geçemez! Çünkü böylesi bir anlayış şiddeti üreten kaynakları kurutmayı değil sadece o kaynaklardan beslenenleri ortadan kaldırmayı amaç edinecektir. Bunun yerine bütün toplumu ilgilendiren başta adalet mekanizması ve eğitim ile birlikte yürüyecek olan saygı temelli bir yaklaşımı hayata geçirmek durumundayız.

Spor sahalarında şiddetin ve şiddete yönelik uygulanan düzenlemelerin belirsizliği içinde yaşadığımız sorunların en büyüğünü oluşturmaktadır. Net anlaşılabilmesi açısından takımlarımızın Avrupa kupalarında oynadıkları karşılaşmalarla süper ligdeki karşılaşmalarındaki başta merdiven boşluklarının kullanılmasından başlayarak her alanda hem kulübüyle hem seyircisiyle çok farklı yaklaşımlar sergilemekte olduğunu görüyoruz. Avrupa’da yapılanların karşılığının farkında olan ve buna maruz kalmamak adına çok daha dikkatli hareket eden kulüpler ve taraftarın, kendi ligimizde ise nasıl olsa hallederiz yaklaşımı ile olan bitene yaklaştığını söyleyebiliriz.

Bundan on beş yıl önce rahmetli Cem Can, ülkemizdeki spor sahalarında yaşanan şiddetle ilgili çok sayıda yazı yazdığında ve çözüm önerilerini ortaya koyduğunda yapılanlar maalesef şimdi de aynen tekrarlanıyor. Onun ‘kötü yönetim şiddettir’ mottosunu boşuna zikretmediğini ve hala spor sahalarına ilişkin olarak yaşadıklarımızı dile getirdiği yazıları ile günümüze ışık tutmayı sürdürdüğünü şimdi daha iyi anlıyorum. İlgilenenler aşağıda künyesi bulunan kitabın içerisinde sayfa 38-115 arasındaki Toplumun Maketi Olarak Stadyum-Taraftar Uyuma-Polisin İşi- Erkeklere Değil Kulübe Ceza ve Alem Yasa Görsün başlıklı beş bölümdeki yazılara göz atabilirler.

*Cem Can, Fair Play Yemin İstemez-Fan Etik Yazıları 1; Yay. Haz. Ahmet Talimciler-Hakan Can, Moss Spor, 2012-İstanbul

{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  2713  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

Neden Futbol Ekonomisi?

 

www. Futbolekonomi.com’un  vizyon ve misyonu temel olarak  Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi’nin (FESAM) vizyon ve misyonuna paralel ve aynı düzlemdedir.

 

Bu bağlamda temel misyonumuz: Futbolun yerel ve küresel makro özelliklerini incelemek ve yeni yapısal modeller önermek; bu kapsamda entelektüel gelişimi hızlandırmak ve buna ilişkin referans olabilecek bir database oluşturmak ve bunu tüm futbol araştırmacılarının emrine sunmak... Bu amaçla yapılan çalışmaları yayımlamak; gerekli her türlü bilimsel futbol araştırma ve geliştirme projelerine entelektüel anlamda destek vermek.

 

Temel Vizyonumuz: Önerilen yeni modellerin gerçekleştiğini görmektir.

 devamı >>>

finansal-futbol-anim-1

tugrulaksar_ge_roportaj

Tuğrul Akşar Güngör Urasın sorularını yanıtlıyor

  Yazar Tuğrul Akşar,
Milliyet Gazetesi Yazarı Güngör Uras'ın
sorularını yanıtlıyor.
detay için tıklayınız..

 

Spor Endexi

 

07/02/2023

Kapanış Günlük
Değişim %
  BİST 100

4.505,35

-8,62

 bjk BJKAS

6,00

-9,37

 fb FENER

54,35

-9,94

 gs GSRAY

8,44

-9,93

 trabzon TSPOR

3,44

-9,95

   SPOR ENDEKSİ

1.643,21

-9,86

Videolar

Tuğrul, Tuğrul Akşar, Pusula, Ekonomi, Futbol, Futbol Ekonomi, Mali,VİDEONUN DEVAMI VE DİĞER VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN.

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 34494485

SÜPER LİG 2022-2023 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV  
Galatasaray  25  19   3   3  52 19   33   60 
2 Fenerbahçe  24  17  4 61  26   35 

54

3 Beşiktaş  25  14 7 45  25 20 49
4 Adana Demir  25   12  47  27  20 45
5 Trabzonspor   25 13 5  7  42  32 10 44
6 Başakşehir  24  12   7 34   26    8   41 
7

Kayserispor

 25 12   2   11  39  36   3 38 
8 Konyaspor  25  10

29  27   2  34 
9 Karagümrük 24  10 51  47  4 31 
10

Antalyaspor

 25  4 13  32  40   -8  28
11 Alanyaspor 25  7 11 

35 

46  -11  28
12 Sivasspor 25  12  31  38  -7    27 
13 Kasımpaşa 25  13  31  44   -13   26
14 Gaziantep FK  25  7 12  31   39   -8    25  
15 Ankaragücü 24 13  27  37  -10  25
16 İstanbulspor  24  7   14  27  48  -21 24
17 Giresunspor 24 11  23  42  -19   23  
18 Hatayspor  24  5 13  19  47   -28 23
19 Ümraniyespor 25 7 13  33  43  -10   22  

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

 

2022 Deluitte Raporu

 

2022-deloitte football review


Deloitte Sports Grup’un Avrupa Futbol Finansmanına ilişkin 31. kez düzenlediği yıllık futbol finans raporuna göre, Avrupa futbol pazarı bir önceki yıla göre %10 büyüyerek 27.6 Milyar Euro büyüklüğe ulaştı. Rapora ulaşmak için tıklayınız.

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.