Ömer Gürsoy- 4 Kasım 2013 Yıllarca “Bu ülkenin bir spor politikası var mıdır? Varsa ilköğretimden üniversiteye kadar eğitim ve bilimle spor nasıl bağdaştırılmaktadır?” diye sorar dururuz.

Sorarız da sözelden sayısala, yani nutuktan somut rakam ve uygulamalara varamayız. Çin’de uzak bir dağ köyüne ulaşmak kadar çaba harcar ve karamsarlığa kapılırız.

Ancak bazen de bir an da önünüze bir örnek gelir ve mutlu olursunuz. Hafta başında daha önce Basketbol Şubesi Başkanlığı yapan Turgay Bozoğlu ile birlikte Nesibe Aydın Okulları’nı ziyarete gittim.Nesibe Aydın Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkan yardımcısı Mirkan Aydın’ın eğitimin yanı sıra spor konusunda ortaya koyduğu vizyona şapka çıkarılır doğrusu..

Nesibe Aydın Okulları Beden Eğitimi bölümü tarafından, Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Cengiz Akalan’ın denetim ve koordinatörlüğünde yürütülen projenin çıkış noktası şu:

Çocuklarda fiziksel uygunluk düzeyleri ve sağlıkla ilişkili son zamanlarda yapılan bilimsel araştırmalar fiziksel uygunluk seviyesi yüksek olan çocukların ileriki yaşlarda yüksek kan basıncı, şeker hastalığı, kanser, anemi, aşırı şişmanlık ve kalp-damar hastalıklarından çok daha az etkilendiklerini gösteriyor. Fiziksel uygunluğun sağlıkla ve hareketle ilişkili unsurlarıyla ilgili olarak kişilerin yaş ve cinsiyetlerine göre sahip olması gereken değerler var.

Bu değerlerin korunması ve geliştirilmesi için özellikle çocuklarda düzenli aralıklarla ölçülmesi gerekiyor. Ölçümlerden elde edilen bulgularla, gelişim döneminde olan çocukların hem sağlıkla hem de hareketle ilişkili fiziksel uygunluk unsurlarını geliştirmeye yönelik gerekli önlemler alınıyor. Bu sayede çocukların ve fiziksel aktivite düzeyleri kontrol altına alınarak sağlıkları ve günlük yaşam kalitelerinin yükseltilmesi bilinçli olarak sağlanıyor.

Ülkemizde yetenek seçimi ile ilgili çalışmaların halen profesyonel düzeyde yapılamadığı biliniyor. Oysa birçok ülkede yeteneğin seçimi ve eğitiminden sorumlu organizasyonlar, görevli kuruluşlar bulunuyor. Günümüz sporunda başarılı olan ülkelerin tamamı yetenek seçimini eğitim sitemlerine bile dâhil etmişler. Özellikle de Avrupa ülkelerinde 1960’lı yıllardan bu yana yalnızca yetenek seçimi yapan kurumlar bulunuyor. Montreal’de 1976 yılında yapılan olimpiyat oyunlarında madalya alan sporcuların %80’inin yetenek seçimi ile spora dâhil edilmiş olması, konunun önemini gösteren dikkat çekici bir örnek.

Deniyor ki, “Türkiye hem ülke nüfusu hem de çocuk ve gençlik yoğunluğu olarak çok önemli bir değere sahip. Çocuklara spor ortamının sunulması, spor yapma fırsatının tanınması, yeteneklerinin tespiti, yönlendirilmesi ve takibinin yapılması ve ülkemiz nüfusunun oluşturan çocuk ve gençlerimizi genel eğitimin ayrılmaz ve önemli parçası olan sporla fiziksel eğitime de ağırlık verilerek, tesadüflere yer bırakılmadan bilimsel ve çağdaş anlayışa uygun olarak yetiştirip gelişmelerinin sağlanması temel hedef olmalıdır.”

Projenin amacı beş ve daha yukarı yaşlardaki Özel Nesibe Aydın Okulu öğrencilerinin kendi yaş gruplarına özgü fiziksel uygunluk düzeylerini ölçme ve değerlendirmek ve spor dallarına uygunluklarını/yatkınlıklarını belirleyerek ilgili branşlara yönlendirmek. (Bu konunun önemine “doping mi, kürtaj mı” yazımda dikkat çekmiştim..)

İşte bir kurum hem de bir eğitim kurumu soy ismiyle özdeş “Aydın” bir spor politikası oluşturmuş. Basketboldan Voleybola, yüzmeden futbola kadar 18 branşta lisanslı lisanssız 521 öğrenci için yılda 2 kere ölçümleri yapılmış. Mükemmel spor tesisleri de cabası.. Yakında Pony Clup ve tenis kortlarının geleceğini de müjdeyelim..

‘Aydın’ Spor Politikası bize çocuklarımızın spor mu okul mu ikilemi içinde kalmadan hem eğitimin hem de sporun birlikte yürüyebileceğini göstermiştir..

Milli Eğitim ve Spor Bakanlığımızın dikkatine sunulur.{jcomments on}

Tweet

Tweetle                      Paylaş                        Paylaş