Barışa Özlem
                                 linkedintakip 1 copy
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet TALİMCİLER Barışa Özlem

Barışa Özlem

world-peace-day-2

Ahmet Talimciler- 2 Eylül 2016 Öylesine hızla yaşıyoruz ki her şeyi, durup olan bitenler hakkında kafa yormaya, hayatlarımıza dokunan insanlarla ilgili olarak seslerimizi yükseltmeyi bile ıskalıyoruz.

Önümüze konulan ve ülkemizin ‘olağanüstü’ koşulları bahane edilerek olağanlaştırılan uygulamaları kanıksamak suretiyle ‘mış gibi’ yapmanın rahatlığı/huzuru içerisinde evlerimize kapanıyoruz. Son bir yıl içerisinde yaşadığımız olayları alt alta dizmeye kalksak tüm Avrupa ülkelerinden çok daha fazla olayla karşı karşıya kaldığımızı ve bütün bu olaylarda da binlerce insanımızı kaybettiğimizi görebiliriz. Bir yerlerde işler hiç de istediğimiz gibi gitmiyor ve aynı çözüm yollarını uygulamayı sürdürdüğümüz sürece de gitmeyecek! Çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek her yaştan insanımızı hızla kaybediyoruz. Ölenlerin arkasından ağıtlar yakıyor, yaralılarımız için acil şifalar diliyoruz. Birilerinin sürekli olarak cennet yurdumuzdaki huzur ve güven ortamını bozmak istediğini ve bunun için de sürekli olarak aramıza nifak tohumları ektiğini yıllardır öğretip duruyoruz. Tarihimizle, ecdatlarımızla övünmeyi onları yerlere göklere sığdıramamayı çok ama çok seviyoruz. Nedense konu başkalarının ecdatları ve tarihi olduğunda ise aynı hassasiyeti ve samimiyeti göstermiyoruz. Başkalarına kendi ülkelerindeki halklara karşı nasıl demokratik bir tutum göstermeleri gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunuyoruz hatta zaman zaman tavsiyeden de öteye geçiyoruz. Ancak aynı tavsiyeler bize yapıldığında birden bire iç işlerimize karışma ifadeleri ile içeriye dönük hamasi nutuklara sarılıyoruz.

 

Nüfusunun %99’u Müslüman olan, aynı dinden gelen büyük çoğunluğu aynı etnik kökene mensup olan ama bütün bunlara karşın bir araya gelmeyi bir türlü beceremeyen bir topluluk olma özelliğini sürdürüyoruz. Kimsenin kimseyi sevmediği ve güvenmediği, herkesin birbirine kuşku ile yaklaştığı bir ülkede sürekli olarak ‘birlik ve beraberlik’ ifadeleri ile karşı karşıya bırakılıyoruz. ‘Biz eğer bir araya gelirsek üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok’ cümlesini iktidarı da muhalefeti de aynı minvalde kullanıyor ve sonuç olarak bir araya gelemiyor ve sorunlarımızı çözemiyorsak bir yerlerde hata üstüne hata yapıyoruz demektir. ‘Adalet mülkün temelidir’ cümlesini adliyelerimizde görürüz ve yine bu cümleyi de siyasilerimiz kullanmayı çok severler. Adalet dairesi geleneğinden gelen bir ecdatın çocukları olmamıza rağmen bu ülkede bir türlü adalet sorununu çözememiş olmamız ve gücün/güçlünün adaletin önüne geçmesinin başımıza ne gibi sorunlar açabileceğini bir buçuk ay önce acı bir tecrübe ile görmüş olduk. Acaba tüm bu olan bitenlere rağmen akıllandık mı? Pek öyle düşünmüyorum. İnsan profilimiz son otuz yıl içerisinde öylesine sakat bir biçimde dizayn edildi ki, yaşanan her mağduriyet beraberinde yeni rant kapıları açtığı için eller oğuşturularak bekleniyor. Liyakat sistemini hayata geçiremediğiniz, hakkaniyetli bir devlet modelini tesis edemediğiniz sürece ülke olarak yaşadığımız sıkıntılar şekil değiştirmenin dışında aynen sürmeye devam edecektir. Adaletini tamamen çıkar gruplarının-isterseniz buna cemaatler de diyebilirsiniz-ellerine teslim ettiğiniz ve her çıkar grubu kendi yandaşlarına dönük bir anlayışı hayata geçirmeye gayret ettiği sürece ‘bir ve birlik’ olmak mümkün olmayacaktır.

 

Bu topraklar çok uzun zamandan bu yana barışa hasret sürekli olarak kan kaybediyor, can kaybediyor ve hepsinden öteye ileriye dönük umutlarını kaybediyor. Barışa her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var. Bir arada yaşamak ve birlikte hayatlarımızı sürdürmek istiyorsak huzurlu bir ülkeye ve bunu gerçekleştirecek bir barışa ihtiyacımız bugün her zamankinden çok daha fazla bulunmaktadır. Bulunduğumuz coğrafya ve etrafımızda yaşananları düşündüğümüzde, işin sadece lafla yürüyemeyeceğini mutlaka asgari müşterekler çerçevesinde buluşabilmemiz gerektiğini görmek durumundayız. Sürekli kan ağlayan anaların olduğu, insanların yarınlarına umutla bakamadığı bir ülke olmaktan çıkmalıyız. Bir örnek insan tipinin ne kadar tehlikeli ve sinsi yapılanmaları beraberinde getirdiğini hep birlikte 15 Temmuz’da gördük ve o günden bu yana bir örnek modelin neler yaptığını dinlemeyi sürdürüyoruz. Farklı seslere, farklı renklere, farklı fikirlere ihtiyacımız var ve hepsinden önemlisi barışa, barışmaya ihtiyacımız var. {jcomments on}

 

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  3219  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

Hakımızda daha fazlası >>>

Spor Endexi

 

4/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.275,75

+0,46

 bjk BJKAS

2,08

+1,46

 fb FENER

13,77

+3,30

 gs GSRAY

1,70

+2,41

 trabzon TSPOR

1,13

+3,67

   SPOR ENDEKSİ

2.481,61

+2,89

Podcast: FutbolEkonomi Sohbetleri

1

Yeni podcast serimizde gündemde öne çıkan konuları ya da sitemizde yayımlanan dikkat çekici yazıları sohbet formatında ele alıyoruz. Karmaşık görünen meseleleri daha sade ve anlaşılır şekilde dinleyiciyle buluşturmayı amaçlıyoruz.
Apple Podcasts

Spotify

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 49977136

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 36 30 5  1 91 31 60 95
2 Fenerbahçe 36 26 6 4 90  39 51

84

3 Samsunspor 36 19 7  10

55

41 14

64

4 Beşiktaş 36  17  11 8 59 36 23 62
5 Başakşehir 36 16 6  14 60 56 4 54
6 Eyüpspor 36 15 8 13 52  47

 5

 53
7

Trabzonspor

36 13 12 11 58 45 13 51
8 Göztepe 36 13 11

12

59 50 9 50
9 Ç.Rizespor 36 15 4 17 52   58 -6 49
10 Kasımpaşa 36 11 14 11 62 63 -1 47
11 Konyaspor 36 13 7 16

45

50  -5 46
12 Alanyaspor 36 12 9 15 43 

50

-7 45
13 Kayserispor  36 11 12

13

45  57  -12 45
14 G.Antep FK 36 12 9 15 45 50 -5 45
15 Antalyaspor 36 12 8 15 37 62 -10 39
16

BodrumFK

36

9

10

17 26 43

-17

44
17 Sivasspor 36 9 8 18 44 58 -14 37
18 Hatayspor 34 6 8 22 42 74 -27 26

19

A.Demirspor 33 3 5 28 34 92 -58 2

 

                 

Deloitte Football Money League - 2025

deloitte money league rapor 2025

 Deloitte Money League Raporunu 28. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2023-24 sezonunda gelirleri toplam 11.2 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.