Futbol Fena Halde Hayata Benzer!
x
Buradasınız >> Ana Sayfa HABERLER & MAKALELER Genel Ahmet TALİMCİLER Futbol Fena Halde Hayata Benzer!

Futbol Fena Halde Hayata Benzer!

596766

Ahmet Talimciler- 27 Nisan 2017  Geçtiğimiz hafta sonu Rize’de maç bitiminde Başakşehirli dört futbolcunun A spor muhabirleri Selman Kutlu ve Ahmet Çağlar Yıldırım’ı dövmeleri sonrasında futbol medyası belki de ilk kez yaşananları farklı bir gözle göstermeyi tercih etti.

Görevini yapmak isteyen muhabirlerin Emre Belözoğlu’nun uyarıları sonrasında Yalçın Ayhan, Ufuk Ceylan ve Volkan Babacan tarafından dövülmesi ve ardından yaşananlar bir kez daha ‘bize özgülüğü’ göstermiş oldu. Kulübün iki oyuncuya yönelik kadro dışı bırakma talebi profesyonel disiplin kurulu tarafından da kaale alınmış olmalı ki, olayların en başındaki isim olan Emre Belözoğlu’na sadece para cezası verildi. Halbuki futbol hayatının son demlerini yaşamasına karşın her dönem olayların içerisinde olan ve medyadaki arkadaşları tarafından ‘bir tanısanız ne kadar efendi’ bir insandır nitelemesi yapılan tecrübeli bir futbolcu var karşımızda. Öte yandan milli takımın kalesini adaşı Volkan Demirel’den devir aldığından bu yana ismi hep olumlu anılan ve ‘beyefendi’ diye çağrılan Volkan Babacan’a bir maç- o maç da Türkiye Kupası yarı finali- ceza veriliyor ve hafta sonu oynanacak olan hayati karşılaşma da sahada olması mümkün kılınıyor. Buraya kadar olanları garip bulmadıysanız buradan sonra olanlar konusunda da çok şaşırmazsınız. Kulüp başkanı ile birlikte bu dört futbolcu ellerine çiçeklerini alıp dövdükleri muhabirlerden ‘özür dilemeye’ gidiyorlar. Ve muhabirler ellerinde mikrofonları ile özürlerini görüntüleyerek görevlerini yerine getiriyorlar.

 

Bu olaya çok benzeyen bir olayı 21 Ekim 2015 tarihinde Kayseri Kadir Has Stadyumunda Kayserispor ile Fenerbahçe arasında oynanan karşılaşmada yaşamıştık. Babasıyla birlikte Kayserispor tribününde üzerinde Fenerbahçe forması ile maç seyreden 4 yaşındaki çocuğun üzerine yürüyen amigonun, tribünde çocuğa yaşattığı travma sosyal medyaya konu olmuştu. O olayda da tarafları bir araya getiren Kayseri valisinin huzurunda çocuğun, amigoya tokat atması istenmiş ve bu sayede barış ilan edilmişti! Her iki olayda da yaşananların sadece futbola özgü ve futbol sahalarından kaynaklanan bir durum olmadığını görmek zorundayız.

 

Çocuklarına, kadınlarına, gençlerine, yaşlılarına kısaca insanına değer vermeyen bir ülkenin her alanında yaşanan vicdansızlıklar da hayata dairdir. İster tribünlerde isterse sokakta gerçekleşsin şiddet ve öfke içeren her türlü davranış, gündelik hayatımız içerisinde oluşturmuş olduğumuz kültürel birikimin yansımalarından ibarettir. Kendisi gibi olmayanlara yaşam hakkı tanımayan insanlar sadece tribünlerde ortaya çıkmıyorlar. Onlarla hayatın her alanında sık sık karşı karşıya geliyoruz. Trafikte özellikle kadın sürücüleri sıkıştıranlardan, sokakta kadınları taciz edenlere kadar her yerdeler. Taraftar olarak da tribünlerin hakimi olduklarını ve bunu sağlayabilmek için de çoluk çocuk, genç, yaşlı ya da kadın demeden her türlü cinsiyetçi küfrü edebilmeyi kendilerine hak olarak görebiliyorlar. Tribünlerde yaşananlar hayatımızın minyatürü olarak bize bizi gösterir ve gördüklerimizin her geçen gün biraz daha çirkinleşmesinin arkasında yaşadıklarımızın da çirkinleşmesinin, bayağılaşmasının etkisi bulunmaktadır.

 

Muhabirleri dövenlerin Gönül Kırgınlığını Bitirmek amacıyla ziyaret ettiklerini belirtmeleri ve Helalleşmenin sağlanarak, olayın tatlıya bağlanması da işleri nasıl çözdüğümüzü ortaya koymaktadır. Olayların içerisinden hiç eksik olmayan bir ismin, bu ziyaret sırasında Ahlaklı sporculara, yöneticilere yakışan bir davranışı gerçekleştirdiklerini söylemesi tam anlamıyla bir ironidir. Bu büyük cümleleri kuran takım kaptanı yaşanan olayların arkasında takım olma duygusunun yattığını söyledikten hemen sonra arkadaşlarının ne kadar iyi insanlar olduğunu dile getirmekten de imtina etmiyor! Benzer durumu 4 yaşındaki çocuğun tribünde korkutulmasında da yaşamıştık. Olayı vicdansızlık diye sunanların ertesi gün Türkiye’nin konuştuğu olay tatlıya bağlandı şeklinde haber yapması da ayrı bir ironidir. Çözümün korkutulan çocuğun amigoya tokat atması ile tatlıya bağlanması ve barışın tesis edilmesi de tam anlamıyla bize özgü bir bakış açısıdır. Aynı zihniyetin kocasından dayak yiyen kadınlar için de benzer barışma yolları üzerinde ısrarla durduğunu ancak ülkedeki öldürülen kadın sayısının her geçen yıl biraz daha arttığını da unutmamalıyız.

 

Futbolu ve futbol sahalarında yaşananları sadece futbol dünyası ile sınırlamaya kalktığınız anda tüm olup bitenlerin değerini de sıfırlamış olursunuz. Tam tersine maç küçük futbol büyüktür ve futbol hayata dair duyguların karşılık bulduğu bir alan olma vasfına sahip olduğu için bu kadar sevilmektedir. Futbolu sevmemizi sağlayanlar, şiddet kullanıp ortalığı ayağa kaldıranlar değildir. Hayatlarımıza anlam kattığını düşündüğümüz anlardır, futbolu şöhretleri olduğu için değil sıradan insanların da futbol içerisinde var olabildiği için severiz. Bazı futbolcuları ne kadar parlatmaya çalışırsanız çalışın ve ne kadar iyi oyuncular olurlarsa olsunlar, onların davranışlarına duyulan tepki tesadüf değildir.

 

Ahlaklı sporcu olabilmek ve örnek rol modeli haline gelebilmek kolay değildir. Çok iyi bir futbolcu olmanız aynı zamanda bir rol model olmanızı sağlamaz. Ama rol model bir futbolcu/sporcu olmanız sizin her daim iyi bir şekilde anılmanızı sağlar. Geriye ne kalacak sorusunu belki de en çok sorması gerekenlerden bir tanesi de futbolcular/sporcular olmalıdır. Hiç kuşkunuz olmasın geriye kupalar, madalyalar, şampiyonluklar, birincilikler tabii ki kalacak ama asıl geriye kalacak olan şey adınızdır. Ve yaşadıklarınız kadar yaşattıklarınızda hayata dair olduğu için adınızla birlikte anılmaya devam edecektir.{jcomments on}  

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  3185  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Prof. Dr. Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

futbolekonomihakkimizdabanner2

esitsizliktanitim

aksartbmmraporbanner

Yazarlarımızın Son Yazıları

Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Kutlu Merih
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Doç. Dr. Deniz Gökçe
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Prof. Dr. Sebahattin Devecioğlu
Murat  Başaran
Murat Başaran
Mete İkiz
Mete İkiz
Hüseyin Özkök
Hüseyin Özkök
Ömer Gürsoy
Ömer Gürsoy
Neville Wells
Neville Wells
Kenan Başaran
Kenan Başaran
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Ahmet Talimciler
Prof. Dr. Lale Orta
Prof. Dr. Lale Orta
Müslüm Gülhan
Müslüm Gülhan
Tuğrul Akşar
Tuğrul Akşar
Av. Hüseyin Alpay Köse
Av. Hüseyin Alpay Köse
Doç. Dr. Recep Cengiz
Doç. Dr. Recep Cengiz
Dr. Ahmet Güvener
Dr. Ahmet Güvener
Av. Arman Özdemir
Av. Arman Özdemir
Dr. Tolga Genç
Dr. Tolga Genç
Tayfun Öneş
Tayfun Öneş
Dr. Bora Yargıç
Dr. Bora Yargıç
Alp Ulagay
Alp Ulagay
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Dr. Sema Tuğçe Dikici
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Fuat Tanhan
Prof. Dr. Turgay Biçer
Prof. Dr. Turgay Biçer

Kimler Sitede

Şu anda 1309 konuk çevrimiçi

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 54126762

raporlaranas

kitaplar aksar

1

futbol ekonomi bulten

fesamlogobanner

ekosporlogo


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

futbolekonomisosyal2

 

sosyal1