Futbol Takımları Kimin?
                                 linkedintakip 1 copy
x
Buradasınız >> Ana Sayfa Haberler & Makaleler Genel Ahmet TALİMCİLER Futbol Takımları Kimin?

Futbol Takımları Kimin?

734138-21210575-1600-900

Ahmet Talimciler- 31 Ağustos 2018 Soruyu sadece oyuncular üzerinden sormayıp belki bir futbol takımı kimindir? Şeklinde de değiştirebiliriz. Türkiye’de futbol kültürü üzerinde yeterince kafa yorulmadığı ve olan bitenin sadece bir yerlere şirin görünme ile değerlendirildiği için tuhaflıkları bir türlü çözemiyoruz.

Pazar gecesi Beşiktaş kendi sahasında 45 maçlık yenilmezlik serisini kaybederken, taraftarların takımın kaptanına yönelik protestosu gözlerden kaçmadı.

 

Yaşananlar üzerine kulüp başkanı Fikret Orman ise şunları söyledi:

 

"Herkes işini yapacak. Başlar ayak, ayaklar baş olmayacak. Taraftar taraftarlığını, Oyuncu oyunculuğunu, başkan başkanlığını yapacak. Antalyaspor maçında çok üzüldüm. Benim oyuncum protesto edildi. Nereden çıktı bu kültür? Bakıyorum onu sat, bunu al başkan var. Tweetlere bakmıyorum, 13 yaşında çocuk. Çocukların eline veriyorlar telefonları, babasından harçlık alıyor, milyon Euro'luk transfer için yorumlar yapıyor. Grup kuruyorlar WhatsApp üzerinden, beni ekliyorlar. Ben sizin sınıf arkadaşınız mıyım? Askerlik mi yaptık beraber? Bunu tekrar taraftarlara söylemek istiyorum. Bizim kültürümüzde bu yoktur. Formalar bizim namusumuzdur. Beşiktaş'ta oynayan oyuncu gözümüzün nurudur. Taraftara sesleniyorum bir daha kesinlikle böyle bir şey olmasın".

Herkesin işini yapması ile başlayacak olursak taraftardan beklenen takımını desteklemesi ve takımına sahip çıkmasıdır. Buna karşın sahaya herhangi bir şey atmayan, küfür etmeyen ve taşkınlıkta bulunmayan taraftarların, kötü oyun ortaya koyan futbolcularını ıslıklamaları karşısında uyarılarda bulunmak ve benim oyuncum ibareleri kullanmak ne kadar hakkaniyetli bir durumdur? Türkiye’de taraftarlığın küfür etmenin ve taşkınlıkta bulunmanın ötesine geçilebilmesi için daha çok fırın ekmek yememiz gerekiyor. Buna karşın küfür ve taşkınlıkta bulunmayarak tepkilerini göstermeye çalışan taraftarlara yönelik eleştirimiz bunu maç sonuna saklamak yönünde olmalıdır.

 

Türkiye’de daha sağlıklı ve karşılıklı saygı temelinde bir futbol iklimini inşa etmek istiyorsak, futbolun bütün aktörlerinin birbirlerine karşı daha samimi ve içten olmaları önem arz edecektir. Taraftarları müşteri formatına oturtma gayretleri her ne kadar ekonomik anlamda önemli bir kazanım gibi gözükse de söz konusu durumun taraftarlara veyahut müşterilere de bir takım haklar vermekte olduğu gerçeğini başta yöneticiler olmak üzere görmek durumundayız. Bir başka deyişle on ikinci adam nitelemesi ile sırtı pohpohlanan taraftara, futbolcuyu ıslıkladığında ayar verme girişimleri pek de inandırıcı olmamaktadır.

 

O halde tartışmayı başka bir aşamaya taşımanın zamanıdır. Futbol kulüpleri gerçekte kimindir? Yöneticilerin, başkanların, kulüp üyelerinin malı mıdır? Yoksa her fırsatta üstüne basa basa vurgu yapma gereksinimi hissedilen on beş, yirmi, yirmi beş milyonluk kitlenin midir? Veyahut bu ikileme hiç girmeden kendisini Beşiktaşlı, Galatasaraylı, Fenerbahçeli, Trabzonsporlu, Karşıyakalı, Altaylı, Göztepeli vb. gibi diğer takımların yanında hissedenlerin midir? Son on beş yıl içerisinde marka değeri adı altında uygulamaya sokulan ve her defasında taraftarların aleyhine bunun karşısında kulüp yönetimlerinin lehine yerleştirilmeye çalışılan uygulamalar sonrasında bu günlere geldik.

 

Beşiktaş başkanı sayın Fikret Orman’ın eleştirdiği 13-14 yaşındaki çocukların bu hale gelmesinin ve kulüp yönetimlerine yönelik eleştiriler getirmelerinin en büyük müsebbipleri yine geçmişteki kulüp yönetimleridir. Tribünlerden geldiklerini bastıra bastıra söyleyen ve tribünlere mavi boncuk dağıtan yönetici profilinin etkilerini göz ardı etmemeliyiz. Kendi iktidarları için taraftarların iktidarını kullanma yoluna giden ve bu şekilde bir ilişkiler ağının oluşmasına olanak sağlayan yöneticilerden bugünlere kadar geldik. Başkan ayaklar baş, başlar ayak olmayacak ifadelerini kullanıyor. Söyledikleri önemli bununla beraber kulüplerimizin son yıllarda özellikle sosyal medyanın hayatımıza daha fazla müdahil olmasıyla birlikte taraftarları daha fazla gazlamak için yaptıklarını nereye koyacağız?

 

Sizin için çilek transferleri yapıyoruz diyenler, taraftarımız her zaman haklıdır diyerek taraftarlara şirin gözükenler ve bu galibiyeti/şampiyonluğu/kupayı cefakar taraftarlarımıza armağan ediyoruz diyerek açıklamalarda bulunanların bugünlerde büyük katkıları var. Yönetici-başkan-basın sözcüsü-futbolcu-teknik direktör ve onlara medyada eşlik eden yorumcuların söylemleri ile taraftar gruplarının birlikteliğini bundan sonra bu ülkenin futbol kültürünün ben diliyle değil biz diliyle yeniden oluşturulmasına katkıda bulunmalıyız.

 

Fikret başkan açıklamalarında yurt dışındaki kulüp yöneticilerinin/başkanlarının bu kadar çok ön planda olmadığını da çok iyi belirtmiş.

"Kimse ne

Everton'ın ne United'ın başkanını tanır. Dortmund'un başkanını kim ne bilir. Burada maalesef medyayla birlikte kültürümüzden de gelen alışkanlıkla yöneticilerimizi çok öne çıkarıyoruz”

 

Ülkemizin büyük takımlarında başkanlık/yöneticilik yapmanın tanınırlığı arttırdığı gerçeğini göz ardı edemeyiz. Bununla birlikte futbol medyası ve kendisini gösterme kültürü bir araya geldiğinde karşımıza şampiyonluğu ben kazandırdım diyen başkanların çıkması da kaçınılmaz oluyor.

 

Bu kadar metalaştıktan sonra oyun demenin çok da anlamının kalmadığı futbolun gerçek sahiplerinin taraftarlar olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Kulüp başkanları, yöneticileri, futbolcuları, teknik heyetleri hepsi gelip geçicidir. Bunun karşısında taraftarlar ve takıma duyulan bağlılık kalıcıdır. Taraftar olmadan futbol maçının keyfinin olmadığını ve futbolu anlamlı kılan unsurun taraftarlar olduğu gerçeğini futbolu oluşturan bütün kesimler anlamak durumundadırlar. Ülkemizdeki taraftar yönetici modelini ve taraftara şirin gözüken yönetici tipini taraftarlar dolaşıma sokmadılar. Yöneticiler kendi pozisyonlarını sağlamlaştırmak ve rakiplerinin önüne geçebilme adına bu tip uygulamaları ve söylemleri öne çıkardılar.

 

Bizim kültürümüzde bunlar yok, formalar namusumuzdur gibi ifadelerle mesaj verme yaklaşımları da aslında çok da temelli bir durumu ortaya koyamıyor. Taraftarların formaları çıkartın çıplak oynayın diye bağırdığı ve formaya sahip çıktığı gerçeğini bu söylemde bulamıyorsunuz. Veya bizim kültürümüzde bunlar yok ifadesi ile sanki bütün tribünler ağız birliği etmişçesine bağırmış, protesto etmiş gibi bir hava yaratmanın da bir anlamı bulunmuyor. Bakış açımızı değiştirmek ve buna önce kendimizden başlayarak diğer rakiplerimize olan yaklaşımlarımızı da dönüştürmek durumundayız.{jcomments on}

                    linkedin-logo Paylaş                        Flipboard -logo Paylaş

Bu İçerik  3306  Defa Okunmuştur
 

Degerli yazarimiz Ahmet Talimciler Perşembe, 25 Kasım 2010.

YAZARIN DIGER YAZILARINI GORMEK ICIN TIKLAYIN

FutbolEkonomi , 2010 yılından bu yana futbolun ekonomik, finansal ve yönetsel boyutlarını mercek altına alan bağımsız bir bilgi ve analiz platformudur. 2005 yılında kurulan Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi (FESAM) ile aynı vizyon doğrultusunda faaliyet gösteren platformumuz, futbolu sadece saha içi bir oyun değil, çok katmanlı bir endüstri olarak ele alır.

Hakımızda daha fazlası >>>

Spor Endexi

 

4/07/2025

Kapanış  
  BİST 100

10.275,75

+0,46

 bjk BJKAS

2,08

+1,46

 fb FENER

13,77

+3,30

 gs GSRAY

1,70

+2,41

 trabzon TSPOR

1,13

+3,67

   SPOR ENDEKSİ

2.481,61

+2,89

Podcast: FutbolEkonomi Sohbetleri

1

Yeni podcast serimizde gündemde öne çıkan konuları ya da sitemizde yayımlanan dikkat çekici yazıları sohbet formatında ele alıyoruz. Karmaşık görünen meseleleri daha sade ve anlaşılır şekilde dinleyiciyle buluşturmayı amaçlıyoruz.
Apple Podcasts

Spotify

İstatistikler

İçerik Tıklama Görünümü : 49968176

Okur Yazar


Futbolun ekonomisi, mali, hukuksal ve yönetsel kısmına ilişkin varsa makalelerinizi bize gönderin, sizin imzanızla yayınlayalım.

Yazılarınızı  info@futbolekonomi.com adresine gönderebilirsiniz. 

 

TRENDYOL SÜPER LİG 2024-2025 SEZONU

  

 

 Sıra TAKIMLAR 0 G B M A Y AV

1

Galatasaray 36 30 5  1 91 31 60 95
2 Fenerbahçe 36 26 6 4 90  39 51

84

3 Samsunspor 36 19 7  10

55

41 14

64

4 Beşiktaş 36  17  11 8 59 36 23 62
5 Başakşehir 36 16 6  14 60 56 4 54
6 Eyüpspor 36 15 8 13 52  47

 5

 53
7

Trabzonspor

36 13 12 11 58 45 13 51
8 Göztepe 36 13 11

12

59 50 9 50
9 Ç.Rizespor 36 15 4 17 52   58 -6 49
10 Kasımpaşa 36 11 14 11 62 63 -1 47
11 Konyaspor 36 13 7 16

45

50  -5 46
12 Alanyaspor 36 12 9 15 43 

50

-7 45
13 Kayserispor  36 11 12

13

45  57  -12 45
14 G.Antep FK 36 12 9 15 45 50 -5 45
15 Antalyaspor 36 12 8 15 37 62 -10 39
16

BodrumFK

36

9

10

17 26 43

-17

44
17 Sivasspor 36 9 8 18 44 58 -14 37
18 Hatayspor 34 6 8 22 42 74 -27 26

19

A.Demirspor 33 3 5 28 34 92 -58 2

 

                 

Deloitte Football Money League - 2025

deloitte money league rapor 2025

 Deloitte Money League Raporunu 28. kez yayınladı. Rapora göre Avrupa'nın en zengin 20 kulübünün 2023-24 sezonunda gelirleri toplam 11.2 Milyar Euro'ya ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

UEFA Kulüp Finans&Yatırım Raporu 2024

 

UEFA Raporu-2023

UEFA Kulüp futbolunun finansal durumları ve yatırımlarına ilişkin yıllık görünüm ve benchmark raporunu yayınladı. Okumak için tıklayınız

 


 

2021-Money-league-Raporu

 

Yirmidördüncü Deloitte Money League raporuna göre Barcelona'nın 715.1 Milyon Euro'luk geliriyle ilk sırada yer aldığı, tamamı merkez lig kulüplerinden oluşan ve bir önceki yıla göre gelirleri %12 azalan Para Ligi raporunu okumak için tıklayınız

 


 

 

annual report 202021 photo

 

Avrupa Futbolunun patronu UEFA’nın gelirleri 5.7 Milyar Euro’ya Ulaştı. Raporu okumak için tıklayınız.

 


 

 UEFA-Kulup-Futbolu-Lisanslama-2023


UEFA’nın 2023’te yayınladığı en son  Kulüp Lisanslamaya İlişkin Karşılaştırma raporuna göre kulüpler Pandemi döneminde 7.3 Milyar Euro zarar ettiler. UEFA raporu, Avrupa kulüp futbolunun endişe verici bir resmini çiziyor. Raporu okumak için tıklayınız.

 


    

191112 Aktifbank Ekolig

 

Türk futbolunun gelirlerinin ve ekonomik görünümünün mercek altına alındığı Futbol Ekonomi Raporu – EkoLig'in dördüncü sayısı yayınlandı. Süper Lig’in 2017-2018 sezonu sonunda 3,2 milyar TL olan geliri, 2018-19 sezonunda 4,2 milyar TL’na ulaştı. Bkz.

 

 

master bm report lowres

 

The European Club Footballing Landscape 2022


UEFA'nın Avrupa Lulüp futboluna ilişkin 13, kez yayınladığı, Covid-19'un etkilerinin de analiz edildiği raporu okumak için Bkz.


 

 EkoSpor-y

“Ekospor’un aylık bültenlerinden haberdar olmak için tıklayınız”

 

Süper lig Marka değeri araştırma

''Taraftar Algısına Göre Türkiye Süper Ligi Marka Değerini Etkileyen Faktörlerin ve Marka Değeri Boyutlarının Değerlendirilmesi'' Prof. Dr. Musa PINAR öncülüğünde yapılan bu araştırmayı okumak için tıklayınız.

 

 

the-european-elite-2019

KPMG Avrupa’nın 32 Elit Kulübünün değerlemesini yaptı. Süper Lig’den Galatasaray ve Beşiktaş’ın da bulunduğu bu raporda en değerli kulüp 3.2 Milyar Euroluk değeriyle Real Madrid oldu. Raporu okumak için tıklayınız.
 

Endustriyel_futbol

 

Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı Üzerine

Futbolun Endüstriyel gelişimi, kulüplerin sportif ve iktisadi/mali yapılanışını derinden etkiliyor. Dorukhan Acar’ın Kurumsal Yönetim temelli yaklaşımı ile "Futbolda Endüstriyel Denge ve Başarı"yı okumak için tıklayınız

 

 

Türkiye'de Kadın Futbolunun Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu

 

imagesCAVM4O4L

 

Dr. Lale ORTA’nın Kadın Futboluna Entelektüel Bir Yaklaşım Sergilediği makalesi için tıklayınız.” 

 

 

İngiliz Futbolunda Kurumsal Yönetişim Üzerine

 

governance_in_football

 

Tüm kulüplerimize ve Türk Futbol yapılanmasına farklı bir bakış açısı kazandırabileceğini düşündüğümüz, İngiliz Parlementosu’nun Kültür, medya ve spor Komitesi’nin hazırladığı raporu okumak için tıklayınız. 

 

money-and-soccer

“Money scorring goals”, Gerçekten de “Para Gol Kaydedebiliyor mu? “

Euro 2012’nin olası ekonomik etkilerini
okumak için tıklayınız. 



FFP

Futbolda Finansal Sürdürülebilirlik Kapsamında ''Finansal Fair Play Başa Baş Kuralı ve Beşiktaş Futbol Kulübü Üzerinde Bir Uygulama 
Hüseyin AKTAŞ/Salih MUTLU,

okumak için tıklayınız.